18 Ocak 2011 Salı
HRANT DİNK VAKIFLI KÖYÜNDE ANTAKYA DEMOKRATİK KÜLTÜR-SANAT DERNEĞİ TARAFINDAN ANILDI
16 Ocak 2011 Pazar günü saat 15.00-17.00 arasında Vakıflı Köyü'nde Antakya Demokratik Kültür-Sanat Derneği tarafından Hrant Dink Anması yapıldı.
8 araçla Vakıflı Köyüne gelen Demokratik Kültür Sanat Derneği taraftarı 50 kişilik grup Muhtar Berç Kartun ve köy halkı tarafından karşılandı. Kiliseye geçip Hrant Dink anısına mum yakan kalabalık daha sonra köy meydanına geçerek anma etkinliğine başladı.
Atak dergisi çalışanı Nazlı GÜZEL açış konuşmasında Hrant Dink'in kardeşliğin, barışın ve özgürlük mücadelesinin temsilcisi olduğunu, Vakıflı'nın katliamlardan ve göç ettirmelerden arta kalan tek Ermeni köyü olmasından dolayı Hrant Dink anmasını Vakıflı'da yapmayı tercih ettiklerini, halkların kültürleri, dilleri ve kimlikleriyle özgürce yaşamaları gerektiğini, bunun için ülkemizin demokratikleştirilmesi gerektiğini, bunun da mücadele gerektirdiğini ifade etti ve topluluğu Hrant Dink şahsında tüm devrim ve demokrasi mücadelesinde ölenler adına saygı duruşuna davet etti.
Saygı duruşunun ardından konuşmasını yapmak üzere Antakya Demokratik Kültür-Sanat Derneği Başkanı Mehmet GÜZEL'i konuşma yapmak üzere davet etti. Mehmet GÜZEL konuşmasına Hrant Dink ile Vakıflı köyü muhtarı Berç Kartun arasında geçmiş olan bir telefon konuşmasını anımsatarak başladı: "Sevgili Hrant yoldaşımız Berç Kartun ile yaptığı telefon konuşmasında 'portakalların çiçek açma zamanında Vakıflı'ya gelip boğma rakınızı içeceğim!' demişti. Ama derin devletin karanlık güçleripoprtakalların çiçek açmasına fırsat bırakmadan Hrant'ı katlettiler.
"Bu topraklar hep kanla sulanmıştır. Tarihler boyunca halklarımız hep katliamlara maruz kalmıştır. Osmanlı tarihi boyunca hep katliamlar yapılmıştır. Yavuz Sultan Selim zamanında Alevi halkımız kılıçtan geçirilmiş, dereler alevi halkın kanlarıyla akmıştır. Bu yüzyılın başlarında da Ermeni halkımız katliamlara maruz kalmış ve geri kalanlar göçertilmiştir. Cumhuriyetimizin tarihi boyunca da Dersim, Ağrı, Çorum, Malatya ve Maraş katliamları tarihin kara lekeleri olarak hafızalarımızdadır. Bu katliamlar kesilmemiş, devam etmiştir. Yakın geçmişte Sivas katliamı, Malatya'da yayınevi çalışanı Hıristyanların boğazlanması bu sürecin devam ettiğinin göstergeleridir.Hrant Dink'in katledilmesi, devlet kontrolundaki karanlık güçlerin aydınlığa ve insanlığa karşı katliam zihniyetinin devam ettiğinin göstergesidir.
"Osmanlının katliam zihniyetinin devamcıları olan karanlık güçler insanlığa vur emri çıkartmışlar. Nerede görülürse vurulacaktır! İnsanlığı Hrant'ta gördüler ve oracıkta vurdular; daha önceki niceleri gibi. Bizler de karanlığa vur emri çıkarttık! Karanlık nerede görülürse -ki her yanımız karanlık- oracıkta ışıkla vurulacaktır!
"Hrant Dink Türkiye Barış Meclisi'nin kurucularından biridir. Onun kurucularından biri olduğu Türkiye Barış Meclisinde çalışan yoldaşlarından biri olmaktan büyük onur duyuyorum. Antakya Demokratik Kültür-Sanat Derneği olarak ülkemizin demokratikleşmesi ve halklarımızın özgürleşmesi mücadelesini kararlıca yürütüyoruz. Hrant'ın mücadelesi budur ve bizler de bu mirasa sahip çıkarak onun mücadelesini yürütüyoruz. Tüm engellere, baskılara, katliamlara rağmen ülkemizin demokratikleşmesi ve halklarımızın özgürleşmesi mücadelemizden taviz vermeyeceğiz. Ta ki şairin dediği gibi; "yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!" Hrant bu mücadelede yaşamaktadır." Dedi.
Mehmet GÜZEL'in konuşmasının ardından kentimizin şairlerinden Mustafa Söylemez ve Bedran Cabiroğlu şiir okumak üzere davet edildiler. Şairler, Vakıflı Köyü, Hrant Dink ve özgürlük mücadelesi üzerine kendi şiirlerini okudular.
Ardından kadınlar Hrant'ın özgürlük ve barış özlemini temsil eden beyaz güvercinler uçurdular.
Vakıflı halkının son derece sıcak ev sahipliğinde gerçekleşen anma sonrası sohbetler yapıldı. Köy halkı konuklara ikramlarda bulundu.
Anma sonrası konuklar sevgiyle uğurlandı.
8 araçla Vakıflı Köyüne gelen Demokratik Kültür Sanat Derneği taraftarı 50 kişilik grup Muhtar Berç Kartun ve köy halkı tarafından karşılandı. Kiliseye geçip Hrant Dink anısına mum yakan kalabalık daha sonra köy meydanına geçerek anma etkinliğine başladı.
Atak dergisi çalışanı Nazlı GÜZEL açış konuşmasında Hrant Dink'in kardeşliğin, barışın ve özgürlük mücadelesinin temsilcisi olduğunu, Vakıflı'nın katliamlardan ve göç ettirmelerden arta kalan tek Ermeni köyü olmasından dolayı Hrant Dink anmasını Vakıflı'da yapmayı tercih ettiklerini, halkların kültürleri, dilleri ve kimlikleriyle özgürce yaşamaları gerektiğini, bunun için ülkemizin demokratikleştirilmesi gerektiğini, bunun da mücadele gerektirdiğini ifade etti ve topluluğu Hrant Dink şahsında tüm devrim ve demokrasi mücadelesinde ölenler adına saygı duruşuna davet etti.
Saygı duruşunun ardından konuşmasını yapmak üzere Antakya Demokratik Kültür-Sanat Derneği Başkanı Mehmet GÜZEL'i konuşma yapmak üzere davet etti. Mehmet GÜZEL konuşmasına Hrant Dink ile Vakıflı köyü muhtarı Berç Kartun arasında geçmiş olan bir telefon konuşmasını anımsatarak başladı: "Sevgili Hrant yoldaşımız Berç Kartun ile yaptığı telefon konuşmasında 'portakalların çiçek açma zamanında Vakıflı'ya gelip boğma rakınızı içeceğim!' demişti. Ama derin devletin karanlık güçleripoprtakalların çiçek açmasına fırsat bırakmadan Hrant'ı katlettiler.
"Bu topraklar hep kanla sulanmıştır. Tarihler boyunca halklarımız hep katliamlara maruz kalmıştır. Osmanlı tarihi boyunca hep katliamlar yapılmıştır. Yavuz Sultan Selim zamanında Alevi halkımız kılıçtan geçirilmiş, dereler alevi halkın kanlarıyla akmıştır. Bu yüzyılın başlarında da Ermeni halkımız katliamlara maruz kalmış ve geri kalanlar göçertilmiştir. Cumhuriyetimizin tarihi boyunca da Dersim, Ağrı, Çorum, Malatya ve Maraş katliamları tarihin kara lekeleri olarak hafızalarımızdadır. Bu katliamlar kesilmemiş, devam etmiştir. Yakın geçmişte Sivas katliamı, Malatya'da yayınevi çalışanı Hıristyanların boğazlanması bu sürecin devam ettiğinin göstergeleridir.Hrant Dink'in katledilmesi, devlet kontrolundaki karanlık güçlerin aydınlığa ve insanlığa karşı katliam zihniyetinin devam ettiğinin göstergesidir.
"Osmanlının katliam zihniyetinin devamcıları olan karanlık güçler insanlığa vur emri çıkartmışlar. Nerede görülürse vurulacaktır! İnsanlığı Hrant'ta gördüler ve oracıkta vurdular; daha önceki niceleri gibi. Bizler de karanlığa vur emri çıkarttık! Karanlık nerede görülürse -ki her yanımız karanlık- oracıkta ışıkla vurulacaktır!
"Hrant Dink Türkiye Barış Meclisi'nin kurucularından biridir. Onun kurucularından biri olduğu Türkiye Barış Meclisinde çalışan yoldaşlarından biri olmaktan büyük onur duyuyorum. Antakya Demokratik Kültür-Sanat Derneği olarak ülkemizin demokratikleşmesi ve halklarımızın özgürleşmesi mücadelesini kararlıca yürütüyoruz. Hrant'ın mücadelesi budur ve bizler de bu mirasa sahip çıkarak onun mücadelesini yürütüyoruz. Tüm engellere, baskılara, katliamlara rağmen ülkemizin demokratikleşmesi ve halklarımızın özgürleşmesi mücadelemizden taviz vermeyeceğiz. Ta ki şairin dediği gibi; "yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!" Hrant bu mücadelede yaşamaktadır." Dedi.
Mehmet GÜZEL'in konuşmasının ardından kentimizin şairlerinden Mustafa Söylemez ve Bedran Cabiroğlu şiir okumak üzere davet edildiler. Şairler, Vakıflı Köyü, Hrant Dink ve özgürlük mücadelesi üzerine kendi şiirlerini okudular.
Ardından kadınlar Hrant'ın özgürlük ve barış özlemini temsil eden beyaz güvercinler uçurdular.
Vakıflı halkının son derece sıcak ev sahipliğinde gerçekleşen anma sonrası sohbetler yapıldı. Köy halkı konuklara ikramlarda bulundu.
Anma sonrası konuklar sevgiyle uğurlandı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder