27 Temmuz 2008
saat: 23.30
Şu saatlerde İstanbul’da ardı ardına iki bombanın patladığı haberi dünyaya yayıldı. Bir kıyım, bir yıkım ve insanlık dışı bir girişim olarak, tek amacı insan katli üzerine kurgulanmış bu eylemi şiddetle lanetliyorum. Ben ve benim gibi düşünenler adına şiddetin her türüne, şiddeti temel alan, saldırıyı temel alan her davranışa şiddetle karşı çıktığımızı ve lanetlediğimizi bin kez tekrarla ilan ediyoruz.
Bu bombalar, bu şiddet eylemi, bu bomba patlatma girişimi, kimden gelirse gelsin İnsanlık dışı bir terördür. Ne siyasi ne dini ne de insani bir özelliği yoktur, olamaz da. Terörün tek amacı vardır: kaos yaratmak. Dün üçüncü yayımı için yeni önsözle yayınladığım “Yaratıcı Anarşi” başlıklı makalemde, ülkemize dayatılmaya yönelmiş teröre dikkat çekmiştim. Orada da dile getirdim, ülkemizi bir iç çöküşe sürüklemek için, iç kanlı savaşlara yönlendirmek için bölgemizde uygulanan komploların bir ucunu ikame etmek istemektedirler. Herkesin zayıf ve teslim olduğu bir bölge yaratarak kendi bencil ve zulümden ibaret çıkarlarını dayatmaktadırlar. Bunun başrol oyuncusu ABD’dir ve onun uzantısının uzantısı kulislerinin, komplocu tuzaklarını planlayıcılarının işidir. Kuklaların bol olduğu bir ortamda kendini en iyi şekilde gizleyebilenlerin oynadığı bu çirkin oyunu, sonuçta tek karlı taraf olanların işi olduğundan kimsenin şüphesi olmasın. Dönüp bölgemizde cereyan eden olaylara bir göz atmak, ülkemizi bekleyen kaderi anlamak için yeterlidir. Irak’ın başına gelenler, Lübnan’a, Suriye ve İran’a karşı kurgulananları takip etmek yeterlidir.
ABD, ülkemizin özgürlük ve demokrasi yolundaki doğal gelişimine, halkın alttan yükselen talepleriyle bunun ikamesine karşı yönelmiş çabasına karşıdır. Onlar halkların özgürlük istemlerini bile kullanarak, istenen kaosu yaratmak üzere kirli terör eylemlerini ihdas ederler. Önemli olan bölgede kimsenin düzenli ve rahat olmamasıdır. Herkesin herkesle kavgalı olduğu, boğazlaştığı bir ortamın bulanıklığında onlar çıkarlarını maksimize ederler. Bunun için ürettikleri çılgın ölüm denklemleriyle örülü yaratıcı anarşinin her ülkeye dayatılması için kuklalarıyla işe koyulurlar. Ülkemizde Ergenekon çetesinin taşıdığı mesaj de tas tamam budur.
Ergenekon çetesi, derin devletin bölgemizde kurgulanan ABD planları doğrultusunda, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen bir maşa olarak değişen dengelerin sonucu tefsiye edilmektedir. Demokratik olmayan tüm devletlerin, mutlak olarak derinliklerinde yeni Ergenekonlara ihtiyacı vardır. Bu çeteler derin devletin ve uluslararası emperyalist çıkarların birer maşası olarak, devlet eliyle halka karşı güç kullanmaktan geri kalmaz.
Bölgemizdeki ABD planlarında gündeme gelen kırılmanın bir uzantısı olarak Ergenekon çetesinin üzerine gidilmesi yeni alternatiflerin olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu gün İstanbul’da sahnelenen terör eyleminin, kim tarafından ve hangi açıklamanın arkasına sığınırsa sığınsın, mutlak olarak “Yaratıcı Anarşi”nin bir maşası olarak yapılmış olduğunu belirlemek gerek. Hangi örgüt adı geçerse geçsin, hangi açıklama olursa olsun bu kirli ve zalim iş, bir ülkeyi kaosa sürükleme işidir ve tek amacı yıkım ve kıyımdır. Kardeş kavgasını kanlı hale getirmektir. Derin devletin bir biçimde ahtapot kollarının fiili olarak tezgahlanmıştır.
Bu eylem en çirkin türden bir terördür, askeri açıdan bile insanlık dışıdır. Böylesi ikili patlamada insanlıktan çıkmanın ötesinde bir barbarlık vardır. Önce küçük bir ses bombası ve ardından esas katliamcı bomba, yıkıcı öldürücü etkisiyle ikinci bomba. Bu yöntem bir ABD, İsrail yaratıcı anarşi eylemidir. Lübnan’da da sık sık denenmiştir. Herkesin dikkatini buna çekerim. İlk bombanın etkilerini izlemek üzere üşüşen halkı en çok sayıda katletme amacı taşımıştır. Dünyanın hiçbir inanç türü, siyasetin ve askeri hedefin hiç bir planında amaç daha çok insan katletmek olamaz. Buna yeltenenler sadece sorumsuzluklarının boşalmışlıklarıyla kuklalardır. Bu da yaratıcı anarşinin eylem tarzlarından biridir.
Böylesi bir terör bir eyleminin gerekçesi de yoktur. Tek gerekçesi derin devletin, kaos yaratma çabasıdır. İstenen, ülkeyi kaskatı hale getirmek, işlevsizleştirmek, özgürlükleri kısıtlamak, demokrasiyi engellemektir. Amaç halkın çıkarlarına darbe indirmektir. Böylesi eylemlerle yalnızca insanlıktan çıkılır.
Ülkemizi kaosa sürmek iç kırılmalara maruz bırakmak isteyenlerin, özgürlük ve demokrasi düşmanlarının terörüne dayatmalarına boyun eğilmemelidir. Aynı anda terör bahanesiyle halkın çıkarlarını zedelemek isteyen yönetimlerin gidişine dur denilmelidir. Bu coğrafyada, ülkemizin barışını güçlendirmek ve terörün her türünü yok etmenin tek yolu demokrasiyi ikame etmektir. Bunun için teröre de terörü araç olarak kullanan yönetimlerin girişimlerine de karşı durulmalıdır.
Halklarımızın bu elim terör saldırısına maruz kalması acılarımızın en büyüğüdür. Şiddetin her türüne karşı mücadele, gelecek kuşaklarımıza sağlıklı ve dengeli bir barış ortamı ve güvenli yaşam vermenin şartlarından biridir. Bu inançla bir kez daha terörün her türünü lanetliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder