2 Ocak 2011 Pazar
HİÇ OLMASSA BU KEZ CESUR OLALIM
Hasip Yiğitoğlu
30 Aralık 2010
Zamana ve yaşananlara göre her yolun, her olayın bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Arada sayısız ayrıntılar da olur tabii.Yani sayısız iç ve dış etki hareketleri hayatımızın şekillenmesinde rol alır.Bunun anlamı da,hayatın bir başka şey ile bir başka şey arasında sonsuz sayıda seçimlerden ibaret olduğudur.Yani hayatın seçimleri sonsuzdur.
Bu anlamda hayatımızı şekillendiren seçimlerimizi yaparken, hangi yolu izlemeliğiz, neye göre yapmalıyız,sorularımız olmalıdır.Hayatın sonsuz seçim karmaşasının aklımızı karıştırmaması için,soruların esaslığı,sadeliği ve anlatımı önemlidir.
Örneğin, sorularımız şöyle olabilir; hayatımızı seçtiklerimiz mi seçmediklerimiz mi, yaptıklarımız mı,yapmadıklarımız mı,belirliyor ?
Yada herhangi bir anda kendimize, yaşamımızı yeniden yaşama fırsatımız olsaydı tekrar aynı şeyleri yaşar mıydık; yoksa, hangi yanlışlardan sakınırdık,hangi ihmal edilmiş şeyleri düzeltirdik ?
Basit gibi görünen bu soruların yanıtlarının derinliğinde hayatımızı, kim olduğumuzu,yada olmadığımızı,kendimize saygımızı,öz benliğimizi,özgürlüğümüzü bulabiliriz.Tabii ki,soruları nesnel ve objektif bir bakış açısıyla yanıtlamamız gerek.Böylece de,hayat envanterimizi çıkartmışta oluruz.
Şimdi, elimize bir kağıt kalem alalım ve 2010 yılını devrederken,2011 yılının henüz ilk günlerinde, adetten olmasa da ,bir yıllık yaşam envanterimize göz atarak,hayatımızı belirleyen soruları cesurca kendimize soralım ve yanıtlarımızı not edelim.
Bu güne kadar toplumsal yaşamımıza yönelik sormadıklarımızın bir kısmı için , birkaç ip ucu vereyim;son bir yılda neler yaşadık,nelerle karşılaştık,isteyerek istemeyerek.Sonra yaşadıklarımızı bir daha yaşayıp yaşamak istemediğimize,hangi yanlışlıklar yaptığımıza,hayatımızı başkalarımı biz mi belirlediğimize dair notlar alalım.
2011 yılının sonlarında da aldığımız notların envanterine bakarak hayatımızda nelerin değişip değişmediğini ve nedenlerini bulmuş oluruz belki.
En önemlisi de, belki bu durum alışkanlığımız olur.
Şimdi yaşadıklarımızdan birkaç ip ucu vereyim; ekonomik anlamda, Medine dilencilerine mizah olacak kadar düşük tutulan Asgari ücret rakamlarını başkaları belirlerken neler yaptık?
Bu adil değildir,adalet istiyoruz diye bir tepkiniz oldu mu ?
Toplumun nerdeyse yarısına tekabül eden gizli ve açık işsizlik sorununun yapısal nedenlerini kaldıracak çözümler yerine, küreselleşmenin ve küreselleşen güçlerinin çıkar reçeteleri doğrultusundaki popülist tüketim politikalarına karşı hiç durduk mu ?
Temel sanayi istiyoruz,bağımlı montajcı sanayinin tahribatlarını istemiyoruz,sanayide teknolojik değer üretmenin alt yapısının kurulması, desteklenmesi yönünde hiç talebimiz oldu mu ?
Ödediğimiz vergilerle alınan silahların nerede ve niye kullanılacağını hiç sorduk mu ?
Kaçta kaçının kendi insanımıza karşı kullanıldığını,ne kadara mal olduğunu,ödenen paralarla,kaç fabrika,okul yaptırılabileceğini de !
Toplumsal anlamda, ülkemizi sarmalamış ırkçı,feodal,ötekileştirici,bölücü politikaları yapan siyasi partilere ve siyasi figürlere karşı BİZ BİR TOPLUMUZ,SAVAŞ İSTEMİYORUZ,BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ talebimiz,caydırıcı bir duruşumuz oldu mu ?
Vesayikçi değil özgürlükçü ve sivil bir anayasa için neler yaptık ,yoksa hep başkalarının sadece kendine yontan akıllarına tutsak mı olduk, sorduk mu ?
Nerdeyse 80 yıldır Milli Güvenlik kurumunun insanımıza uzak duran, ötekileştiren ve yalnızca toplumsal sorun üreten kararlarına karşı çıktık mı?
Herkes işine baksın, herkes mevkisini ve sorumluluklarını bilsin, diye bir çağrımız, çabamız oldu mu ?
Daha bir çok soru ekleyebiliriz.
Vereceğimiz yanıtlar,kendimizle yüzleşerek yaşadıklarımızın envanteri olacaktır.
Kendimizle hesaplaşarak ,geçmişin ağırlığından arınır geleceği kazanabiliriz belki.
Hiç olmasa bu kez cesur olalım.
Hayatımızı, yaptıklarımız ve seçtiklerimiz değil,yapmadıklarımız , seçmediklerimiz,umutlarımız,akıllarımız seçmelidir artık.
Aynı şeyleri yaşamamak için.
UMARIM,2011 YILI GEÇMİŞ YILLARDAN FARKLI,BARIŞ KARDEŞLİK İÇİNDE,SAVAŞSIZ VE SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA İÇİN UMUT OLUR.
Hasipyigitoglu@homail.com
30 Aralık 2010
Zamana ve yaşananlara göre her yolun, her olayın bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Arada sayısız ayrıntılar da olur tabii.Yani sayısız iç ve dış etki hareketleri hayatımızın şekillenmesinde rol alır.Bunun anlamı da,hayatın bir başka şey ile bir başka şey arasında sonsuz sayıda seçimlerden ibaret olduğudur.Yani hayatın seçimleri sonsuzdur.
Bu anlamda hayatımızı şekillendiren seçimlerimizi yaparken, hangi yolu izlemeliğiz, neye göre yapmalıyız,sorularımız olmalıdır.Hayatın sonsuz seçim karmaşasının aklımızı karıştırmaması için,soruların esaslığı,sadeliği ve anlatımı önemlidir.
Örneğin, sorularımız şöyle olabilir; hayatımızı seçtiklerimiz mi seçmediklerimiz mi, yaptıklarımız mı,yapmadıklarımız mı,belirliyor ?
Yada herhangi bir anda kendimize, yaşamımızı yeniden yaşama fırsatımız olsaydı tekrar aynı şeyleri yaşar mıydık; yoksa, hangi yanlışlardan sakınırdık,hangi ihmal edilmiş şeyleri düzeltirdik ?
Basit gibi görünen bu soruların yanıtlarının derinliğinde hayatımızı, kim olduğumuzu,yada olmadığımızı,kendimize saygımızı,öz benliğimizi,özgürlüğümüzü bulabiliriz.Tabii ki,soruları nesnel ve objektif bir bakış açısıyla yanıtlamamız gerek.Böylece de,hayat envanterimizi çıkartmışta oluruz.
Şimdi, elimize bir kağıt kalem alalım ve 2010 yılını devrederken,2011 yılının henüz ilk günlerinde, adetten olmasa da ,bir yıllık yaşam envanterimize göz atarak,hayatımızı belirleyen soruları cesurca kendimize soralım ve yanıtlarımızı not edelim.
Bu güne kadar toplumsal yaşamımıza yönelik sormadıklarımızın bir kısmı için , birkaç ip ucu vereyim;son bir yılda neler yaşadık,nelerle karşılaştık,isteyerek istemeyerek.Sonra yaşadıklarımızı bir daha yaşayıp yaşamak istemediğimize,hangi yanlışlıklar yaptığımıza,hayatımızı başkalarımı biz mi belirlediğimize dair notlar alalım.
2011 yılının sonlarında da aldığımız notların envanterine bakarak hayatımızda nelerin değişip değişmediğini ve nedenlerini bulmuş oluruz belki.
En önemlisi de, belki bu durum alışkanlığımız olur.
Şimdi yaşadıklarımızdan birkaç ip ucu vereyim; ekonomik anlamda, Medine dilencilerine mizah olacak kadar düşük tutulan Asgari ücret rakamlarını başkaları belirlerken neler yaptık?
Bu adil değildir,adalet istiyoruz diye bir tepkiniz oldu mu ?
Toplumun nerdeyse yarısına tekabül eden gizli ve açık işsizlik sorununun yapısal nedenlerini kaldıracak çözümler yerine, küreselleşmenin ve küreselleşen güçlerinin çıkar reçeteleri doğrultusundaki popülist tüketim politikalarına karşı hiç durduk mu ?
Temel sanayi istiyoruz,bağımlı montajcı sanayinin tahribatlarını istemiyoruz,sanayide teknolojik değer üretmenin alt yapısının kurulması, desteklenmesi yönünde hiç talebimiz oldu mu ?
Ödediğimiz vergilerle alınan silahların nerede ve niye kullanılacağını hiç sorduk mu ?
Kaçta kaçının kendi insanımıza karşı kullanıldığını,ne kadara mal olduğunu,ödenen paralarla,kaç fabrika,okul yaptırılabileceğini de !
Toplumsal anlamda, ülkemizi sarmalamış ırkçı,feodal,ötekileştirici,bölücü politikaları yapan siyasi partilere ve siyasi figürlere karşı BİZ BİR TOPLUMUZ,SAVAŞ İSTEMİYORUZ,BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ talebimiz,caydırıcı bir duruşumuz oldu mu ?
Vesayikçi değil özgürlükçü ve sivil bir anayasa için neler yaptık ,yoksa hep başkalarının sadece kendine yontan akıllarına tutsak mı olduk, sorduk mu ?
Nerdeyse 80 yıldır Milli Güvenlik kurumunun insanımıza uzak duran, ötekileştiren ve yalnızca toplumsal sorun üreten kararlarına karşı çıktık mı?
Herkes işine baksın, herkes mevkisini ve sorumluluklarını bilsin, diye bir çağrımız, çabamız oldu mu ?
Daha bir çok soru ekleyebiliriz.
Vereceğimiz yanıtlar,kendimizle yüzleşerek yaşadıklarımızın envanteri olacaktır.
Kendimizle hesaplaşarak ,geçmişin ağırlığından arınır geleceği kazanabiliriz belki.
Hiç olmasa bu kez cesur olalım.
Hayatımızı, yaptıklarımız ve seçtiklerimiz değil,yapmadıklarımız , seçmediklerimiz,umutlarımız,akıllarımız seçmelidir artık.
Aynı şeyleri yaşamamak için.
UMARIM,2011 YILI GEÇMİŞ YILLARDAN FARKLI,BARIŞ KARDEŞLİK İÇİNDE,SAVAŞSIZ VE SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA İÇİN UMUT OLUR.
Hasipyigitoglu@homail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder