29 Ocak 2011 Cumartesi
"GAZAP GÜNÜ"
Bedreddin Mahir
28 Ocak 2011
28 Ocak 2011 Cuma, Mısır halkının ayağa kalkıp on yılların zulmüne karşı direnişe geçtiği gündür. Bu güne "Gazap Günü" dediler. Çekilen çilelerin, acıların, yoklukların, siyonist yanlısı politikaların onur kırıcı baskılarına karşı Arap halkının artık yeter dediği gündür.
Kifaya... Kifaya... (Artık Yeter) nidalarıyla sokaklar, meydanlar Mısır Arap halkının direnişine tanıklık yapıyor. Bu halk 20. Yüzyılın başında da olduğu gibi 21. Yüzyılın başında, bu gün özgürlük için ayağa kalkıyor; bir kez daha insanlığa özgürlük için direnme mesajı veriyor.
Arap halkı tarihin en önemli siyasal algı ve birikimlerin halkıdır. Bu halk, insanlığa ışık saçan uygarlıkların yaratıcısıdır. Bu halkı baskı altında tutan tüm diktatörlükler yıkılmaya mahkumdur. Halkın iradesi egemen olması gereken tek iradedir. Bu da demokrasi ve özgürlük yolunda taçlanacaktır.
Mısır Arap halkıyla dayanışmayı güçlendirelim; Bu gün Mısır Arap halkı ayağa kalktı yarın biz de ayağa kalkacağız, yanlız kalmamak için mazlumları yanlız bırakmayalım.
Ülkemizin karanlık güçleri diktatörlük heveslileri, sizden büyük halk var. Egemenliğiniz size kar kalmaz. Ülkemizi karanlıklara,kanlı süreçlere sürüklemenizin yaratacağı gazap, sizleri de benzerleriniz gibi tahtınızdan indirecektir. Çevrenize bakın ve ders alın; halkların haklarını gasp etmekten vaz geçin. Bu devran ne size ne de sizden öncekilere kaldı. Sizden sonra da kimseye kalmayacaktır.
Demokrasi ve özgürlük için diyalog fırsatlarını yitirmeyin, barış içinde bir arada yaşamanın tek yolu budur. Bunu birlikte kazanalım. Bu ülke birimizin değil hepimizindir. Farklılıkları ötelemekle, tek boyutlu milliyetçilikle, tek devlet, tek bayrak tek kitap tek başkan aldatmacalarıyla bir yere varamazsınız; bu tekçi zihniyetle herkesi düşman görerek varacağınız yer bataklıktır, kaostur. Kimlik bunalımı körükleyen bu yaklaşımınız, çağdaş uygarlığa karşı ortaçağ aklıyla meydan okumaktır. Kendinize ait gördüğünüz tüm haklar, kollektif kimliğimizle her birimizin sahip olması gereken haklardır. İnanç, etnik, kültürel farklılıklarımızın oluşturduğu kolektif kimlik, barış içinde bir arada yaşamamızın da garantisidir; çok inançlı, çok etnik yapılı Anadolu'da çok dilliliğin varlığı, anadille eğitim hakkının resmi okullarda evlatlarımıza öğretilmesini bir o doğal hak olduğunu göstermeye yeterlidir. Yer yüzünün tüm inanç sistemleri dahil, insan aklının vardığı çağdaş uygarlık düzeyinin kabulü olan anadille eğitim hakkı aynı zamanda farklıllığımızın da hakkıdır. Tersini iddia etmek, aklın hükmüne karşı olmak kadar, tanrı inancının hükmüne de karşı gelmek demektir.
Bu hakları yasalarla, anayasa ve kurumlarla güvenceye almak, demokrasi ve özgürlük taleplerimizin temel kıstasıdır.
28 Ocak 2011
28 Ocak 2011 Cuma, Mısır halkının ayağa kalkıp on yılların zulmüne karşı direnişe geçtiği gündür. Bu güne "Gazap Günü" dediler. Çekilen çilelerin, acıların, yoklukların, siyonist yanlısı politikaların onur kırıcı baskılarına karşı Arap halkının artık yeter dediği gündür.
Kifaya... Kifaya... (Artık Yeter) nidalarıyla sokaklar, meydanlar Mısır Arap halkının direnişine tanıklık yapıyor. Bu halk 20. Yüzyılın başında da olduğu gibi 21. Yüzyılın başında, bu gün özgürlük için ayağa kalkıyor; bir kez daha insanlığa özgürlük için direnme mesajı veriyor.
Arap halkı tarihin en önemli siyasal algı ve birikimlerin halkıdır. Bu halk, insanlığa ışık saçan uygarlıkların yaratıcısıdır. Bu halkı baskı altında tutan tüm diktatörlükler yıkılmaya mahkumdur. Halkın iradesi egemen olması gereken tek iradedir. Bu da demokrasi ve özgürlük yolunda taçlanacaktır.
Mısır Arap halkıyla dayanışmayı güçlendirelim; Bu gün Mısır Arap halkı ayağa kalktı yarın biz de ayağa kalkacağız, yanlız kalmamak için mazlumları yanlız bırakmayalım.
Ülkemizin karanlık güçleri diktatörlük heveslileri, sizden büyük halk var. Egemenliğiniz size kar kalmaz. Ülkemizi karanlıklara,kanlı süreçlere sürüklemenizin yaratacağı gazap, sizleri de benzerleriniz gibi tahtınızdan indirecektir. Çevrenize bakın ve ders alın; halkların haklarını gasp etmekten vaz geçin. Bu devran ne size ne de sizden öncekilere kaldı. Sizden sonra da kimseye kalmayacaktır.
Demokrasi ve özgürlük için diyalog fırsatlarını yitirmeyin, barış içinde bir arada yaşamanın tek yolu budur. Bunu birlikte kazanalım. Bu ülke birimizin değil hepimizindir. Farklılıkları ötelemekle, tek boyutlu milliyetçilikle, tek devlet, tek bayrak tek kitap tek başkan aldatmacalarıyla bir yere varamazsınız; bu tekçi zihniyetle herkesi düşman görerek varacağınız yer bataklıktır, kaostur. Kimlik bunalımı körükleyen bu yaklaşımınız, çağdaş uygarlığa karşı ortaçağ aklıyla meydan okumaktır. Kendinize ait gördüğünüz tüm haklar, kollektif kimliğimizle her birimizin sahip olması gereken haklardır. İnanç, etnik, kültürel farklılıklarımızın oluşturduğu kolektif kimlik, barış içinde bir arada yaşamamızın da garantisidir; çok inançlı, çok etnik yapılı Anadolu'da çok dilliliğin varlığı, anadille eğitim hakkının resmi okullarda evlatlarımıza öğretilmesini bir o doğal hak olduğunu göstermeye yeterlidir. Yer yüzünün tüm inanç sistemleri dahil, insan aklının vardığı çağdaş uygarlık düzeyinin kabulü olan anadille eğitim hakkı aynı zamanda farklıllığımızın da hakkıdır. Tersini iddia etmek, aklın hükmüne karşı olmak kadar, tanrı inancının hükmüne de karşı gelmek demektir.
Bu hakları yasalarla, anayasa ve kurumlarla güvenceye almak, demokrasi ve özgürlük taleplerimizin temel kıstasıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder