27 Ağustos 2010 Cuma
ALEVİLER TARİHE DAHİL OLMALILAR ARTIK
Hasip Yiğitoğlu
27 Ağustos 2010
Toplumsal yaşamımıza ait her değeri tahrip eden politikaların,politikacıların,itiş kakış,kör dövüşü zihniyetilerinin akıl tutsaklığına daha ne kadar dayanacağız.
Loş odalarda oturan ,koplocu karanlık.dar kafalı zihniyetli güçlerin yönlendirdiği kurguların günlük yaşamımıza yön vermelerine de.
Türkiye tarihi sanki bu güçler arasındaki mücadele ile sınırlıdır.
Birbirine tam zıt olan siyasi-ideoljik anlayışlar aynı eksende buluşuyor.
Adeta,evrensel insanlık tarihi litaretürüne,insanlarla,sınıflarla,kitlelerle ilişkili olmayan siyasi bir anlayış katkısı yapıyorlar.
Sebataycılar, Mossad, Cia, Mit, Kemalistler, Bolşevikler, Müslümanlar, Fethullahçılar, Tarikatlar, mezhepler, Masonlar arasında bir itiş kakış.
Hemen hemen hepsinin akılları aynı,toplumsal barış yok sosyal adalet yok,insanlar yok,sınıflar yok,kitleler yok demokrasi yok.
Ülkeyi ele geçirmek için her yol var.
Birde, ülkeyi ele geçirme çabalarına rağmen, zaman zaman ittifaklar yaparak aynı eksenlerde buluşabiliyorlar.
Yakın tarihimizde birbirlerinin nefeslerine bile tahammülleri olmayanların,birbirlerine kurşun yağdıranların,ideolojik-politik hiçbir ortak yanları olmayan solcular,statükocularla ve MHP liler gibi,şimdi,Anayasa değişiklik referandumundaki eksen duruşları,galiba bu tesbitimi doğrulamaktadır.
Türkiye insanın tarihi dünyanın tüm üniversitelerinde zorunlu ders olarak okutulmalıdır,bence.
Ey kendini solcu tanımlayan sendikacılar, aktivistler,aydınlar demokratlar,tarihte defalarca toplu kıyımlara uğramış ALEVİLER,yarın pişman olmamak,tarihe dahil olmak,yani biz kimiz,yani biz ne yaptık dememek için,bu itiş kakış zihniyetininin,akıllarımızda bıraktığı travmayı ve üzerimize serpilmiş ölü toprağı,üstünüzden atmanın zamanı gelmedi mi?
ALEVİLER tarih ve demokratik yaşam dinamikleriyle buluşmalıdır.
Sözde değil özde,arka bahçe değil,ön bahçe,pasif değil aktif,statükocu,ötekileştirici,gerici zihniyetlere karşı geleneğinizden gelen demokratik,barışçı yaklaşımlarınızı politik duruşunuzla anlamlaştırmalısınız.
Aleviler, her kesimden, Sünni, Alevi, Kürt, Türk kökenli aklı selim, sağduyulu vatandaşlarımızın ortak kanaati,demokratikleşme sürecinin hızını tercihlerinizle ciddi biçimde etkileyeceğiniz yönündedir.
Türkiye’nin, demokratikleşme sürecinin buna ihtiyacı var.
Tercihlerinizi demokratikleşmeden, demokrasinin tarihsel dinamikleri yönünde kullanarak,demokratik perspektifinizi pekiştirmek akıl geleneğinize uygun olacaktır.
Solculara bir hatırlatmam olacak, Karl Marx diyor ki,tarihin motoru bağımsız sınıf mücadelesidir.
Ayrıca,yazımın başında tanımladığım güçlere karşı birbirinden ayırmadan, insan merkezli yaşam kurgularını inatla sürdürmek hem tarihi hem insani hem de solculuk geleneğidir.
27 Ağustos 2010
Toplumsal yaşamımıza ait her değeri tahrip eden politikaların,politikacıların,itiş kakış,kör dövüşü zihniyetilerinin akıl tutsaklığına daha ne kadar dayanacağız.
Loş odalarda oturan ,koplocu karanlık.dar kafalı zihniyetli güçlerin yönlendirdiği kurguların günlük yaşamımıza yön vermelerine de.
Türkiye tarihi sanki bu güçler arasındaki mücadele ile sınırlıdır.
Birbirine tam zıt olan siyasi-ideoljik anlayışlar aynı eksende buluşuyor.
Adeta,evrensel insanlık tarihi litaretürüne,insanlarla,sınıflarla,kitlelerle ilişkili olmayan siyasi bir anlayış katkısı yapıyorlar.
Sebataycılar, Mossad, Cia, Mit, Kemalistler, Bolşevikler, Müslümanlar, Fethullahçılar, Tarikatlar, mezhepler, Masonlar arasında bir itiş kakış.
Hemen hemen hepsinin akılları aynı,toplumsal barış yok sosyal adalet yok,insanlar yok,sınıflar yok,kitleler yok demokrasi yok.
Ülkeyi ele geçirmek için her yol var.
Birde, ülkeyi ele geçirme çabalarına rağmen, zaman zaman ittifaklar yaparak aynı eksenlerde buluşabiliyorlar.
Yakın tarihimizde birbirlerinin nefeslerine bile tahammülleri olmayanların,birbirlerine kurşun yağdıranların,ideolojik-politik hiçbir ortak yanları olmayan solcular,statükocularla ve MHP liler gibi,şimdi,Anayasa değişiklik referandumundaki eksen duruşları,galiba bu tesbitimi doğrulamaktadır.
Türkiye insanın tarihi dünyanın tüm üniversitelerinde zorunlu ders olarak okutulmalıdır,bence.
Ey kendini solcu tanımlayan sendikacılar, aktivistler,aydınlar demokratlar,tarihte defalarca toplu kıyımlara uğramış ALEVİLER,yarın pişman olmamak,tarihe dahil olmak,yani biz kimiz,yani biz ne yaptık dememek için,bu itiş kakış zihniyetininin,akıllarımızda bıraktığı travmayı ve üzerimize serpilmiş ölü toprağı,üstünüzden atmanın zamanı gelmedi mi?
ALEVİLER tarih ve demokratik yaşam dinamikleriyle buluşmalıdır.
Sözde değil özde,arka bahçe değil,ön bahçe,pasif değil aktif,statükocu,ötekileştirici,gerici zihniyetlere karşı geleneğinizden gelen demokratik,barışçı yaklaşımlarınızı politik duruşunuzla anlamlaştırmalısınız.
Aleviler, her kesimden, Sünni, Alevi, Kürt, Türk kökenli aklı selim, sağduyulu vatandaşlarımızın ortak kanaati,demokratikleşme sürecinin hızını tercihlerinizle ciddi biçimde etkileyeceğiniz yönündedir.
Türkiye’nin, demokratikleşme sürecinin buna ihtiyacı var.
Tercihlerinizi demokratikleşmeden, demokrasinin tarihsel dinamikleri yönünde kullanarak,demokratik perspektifinizi pekiştirmek akıl geleneğinize uygun olacaktır.
Solculara bir hatırlatmam olacak, Karl Marx diyor ki,tarihin motoru bağımsız sınıf mücadelesidir.
Ayrıca,yazımın başında tanımladığım güçlere karşı birbirinden ayırmadan, insan merkezli yaşam kurgularını inatla sürdürmek hem tarihi hem insani hem de solculuk geleneğidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder