8 Aralık 2009 Salı
TARİHİMİZLE BİR BİÇİMDE YÜZLEŞECEĞİZ
Mihrac Ural
8 Aralık 2009
Ferhat Tunç, dersim acısı ve halkının buna karşı duruşuyla ilgili olarak, yine yürek dolusuyla yazdı. Geldiği topraklar adına yükümlülüklerini yazım alanında da tekrarla ortaya koydu. “Kendi Celladına ‘Biat’ Eden Bir Halk Olmayacağız” dedi.
Ellerine sağlık Ferhat Tunç.
Dersim hepimizin Dersim'dir. Bizim de söyleyecek sözümüz bu duygulara katacaklarımız var. Öncelikle bilinmesi gereken, Dersim acısının, tarihimizle yüzleşmenin önemli bir dönemeci olduğudur. Bu yüzleşmeyi ortak ülkemiz adına toplum olarak yapamadığımız zaman, Dersim memleketi insanları tek başlarına bu yüzleşmeyi yapmaya yöneltmiş oluruz. Bölücülük şaibeleriyle herkesi kirleten milliyetçiliğin, farklılıkları zorladığı yer de tastamam burasıdır. Kabulümüzdür. Biz bu yüzleşmeyi, kendi özgün toplumlarımız adına tek başına yapsak da ortak ülkemiz ve ortak toplumumuz için bir değere dönüştürmeyi amaçlarız.
Kürt halkı buna zorlandı. Kendi makus tarihiyle tek başına yüzleşmeye itildi. Kürt halkı bunu yaptı ve engelleri aştı. Kürdün tarihiyle yüzleşerek ve onu aşarak ortaya koyduğu etkinlik, hepimiz adına demokrasinin ikamesi için yükselttiği mücadele ve sunduğu özveriler ortadadır.
Kollektif duruşu başaramasak, Dersim halkı er ya da geç buna yönelecektir. Ortak ülkemizde tarihimizle ortakça yüzleşelim diyoruz. Bunu istemeyen ilke milliyetçi algılar, bizlere Osmanlı aklı hezeyanlarını dayatma inadındadırlar.
10 Mayıs 2009'da Onur Öymen'in CHP adına, ağzından Mecliste dökülen katliam övgü ve önerileri, bu aklın, tarihin karınlık dönemlerinden bu güne, halk iradesinin temsil edildiği iddia edilen meclise kadar gelerek yaşamaya devam ettiğini, ilk fırsatta da çirkin katliamcı yüzünü göstermekten çekinmeyeceğine ifade ediyordu.
Hepimizi dehşete düşüren bu duruşa karşı yapmamız gerekenler var. Ferhat Tunç gibi değerli bir sanatçımızın dile getirdiklerini tekrar okuyun orada yapılması gerekenler çok açık. Hepimiz Ferhat Tunç gibi duyarlı olmaya yönelmeliyiz. Değerli dostumun yazısına küçük bir ek yaparak da katkımı sunmak istiyorum.
Tekrar etmeyeceğim. Bir kaç makalemde de dile getirdim. Tarihle yüzleşmenin bir başka yolu daha olduğunu belirteceğim. O da, ortak ülkemizde ortak bir tarih yüzleşmesi başarılamıyorsa, geriye farklılıklarımızın, ayrı varlıklarımızın, özgün örgütlenme ve özgür mücadelesinin yükseltilmesiyle, bu yüzleşme cesurca yapılabilir. Buradan çıkacak sonuçları ortak ülkemizin ortak demokrasi mücadelesine katarak doğruya giden akıl yolun binbir kanalından başarı kazanabiliriz.
Son bir cümle olarak da, ortak ülkemizin demokrasi mücadelesine katkı olması dileğiyle, tarihle yüzleşme sürecimizin, tüm yönleriyle açığa vurulması ve kamuoyu önünde bilgi dönüşümünün sağlanması için, ya TBMMeclisi ya da biz devrimci kamuoyu olarak, Seyit Rıza'nın gömüldüğü yerin bulunması amacıyla bir komisyon kurarak çalışmaya başlanmalıdır.
8 Aralık 2009
Ferhat Tunç, dersim acısı ve halkının buna karşı duruşuyla ilgili olarak, yine yürek dolusuyla yazdı. Geldiği topraklar adına yükümlülüklerini yazım alanında da tekrarla ortaya koydu. “Kendi Celladına ‘Biat’ Eden Bir Halk Olmayacağız” dedi.
Ellerine sağlık Ferhat Tunç.
Dersim hepimizin Dersim'dir. Bizim de söyleyecek sözümüz bu duygulara katacaklarımız var. Öncelikle bilinmesi gereken, Dersim acısının, tarihimizle yüzleşmenin önemli bir dönemeci olduğudur. Bu yüzleşmeyi ortak ülkemiz adına toplum olarak yapamadığımız zaman, Dersim memleketi insanları tek başlarına bu yüzleşmeyi yapmaya yöneltmiş oluruz. Bölücülük şaibeleriyle herkesi kirleten milliyetçiliğin, farklılıkları zorladığı yer de tastamam burasıdır. Kabulümüzdür. Biz bu yüzleşmeyi, kendi özgün toplumlarımız adına tek başına yapsak da ortak ülkemiz ve ortak toplumumuz için bir değere dönüştürmeyi amaçlarız.
Kürt halkı buna zorlandı. Kendi makus tarihiyle tek başına yüzleşmeye itildi. Kürt halkı bunu yaptı ve engelleri aştı. Kürdün tarihiyle yüzleşerek ve onu aşarak ortaya koyduğu etkinlik, hepimiz adına demokrasinin ikamesi için yükselttiği mücadele ve sunduğu özveriler ortadadır.
Kollektif duruşu başaramasak, Dersim halkı er ya da geç buna yönelecektir. Ortak ülkemizde tarihimizle ortakça yüzleşelim diyoruz. Bunu istemeyen ilke milliyetçi algılar, bizlere Osmanlı aklı hezeyanlarını dayatma inadındadırlar.
10 Mayıs 2009'da Onur Öymen'in CHP adına, ağzından Mecliste dökülen katliam övgü ve önerileri, bu aklın, tarihin karınlık dönemlerinden bu güne, halk iradesinin temsil edildiği iddia edilen meclise kadar gelerek yaşamaya devam ettiğini, ilk fırsatta da çirkin katliamcı yüzünü göstermekten çekinmeyeceğine ifade ediyordu.
Hepimizi dehşete düşüren bu duruşa karşı yapmamız gerekenler var. Ferhat Tunç gibi değerli bir sanatçımızın dile getirdiklerini tekrar okuyun orada yapılması gerekenler çok açık. Hepimiz Ferhat Tunç gibi duyarlı olmaya yönelmeliyiz. Değerli dostumun yazısına küçük bir ek yaparak da katkımı sunmak istiyorum.
Tekrar etmeyeceğim. Bir kaç makalemde de dile getirdim. Tarihle yüzleşmenin bir başka yolu daha olduğunu belirteceğim. O da, ortak ülkemizde ortak bir tarih yüzleşmesi başarılamıyorsa, geriye farklılıklarımızın, ayrı varlıklarımızın, özgün örgütlenme ve özgür mücadelesinin yükseltilmesiyle, bu yüzleşme cesurca yapılabilir. Buradan çıkacak sonuçları ortak ülkemizin ortak demokrasi mücadelesine katarak doğruya giden akıl yolun binbir kanalından başarı kazanabiliriz.
Son bir cümle olarak da, ortak ülkemizin demokrasi mücadelesine katkı olması dileğiyle, tarihle yüzleşme sürecimizin, tüm yönleriyle açığa vurulması ve kamuoyu önünde bilgi dönüşümünün sağlanması için, ya TBMMeclisi ya da biz devrimci kamuoyu olarak, Seyit Rıza'nın gömüldüğü yerin bulunması amacıyla bir komisyon kurarak çalışmaya başlanmalıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder