1 Aralık 2009 Salı
DEVLET SAHAYA İNDİ
Öner Ödemiş
2 Aralık 2009
Siyaset onurla yapılan bir şeydir. Hele devrimci siyaset için onur çok daha önemlidir. Onursuz insanlarla siyaset sahnesinde karşılaşmak ise tam sıkıntıdır. Onların yöntemlerine onlar gibi yanıt veremezsiniz, onların yalanlarına maruz kalırısınız, onların çirkinliklerine maruz kalırsınız ama onlar gibi yanıt veremezsiniz. Onlar ilkesizdir, siz ilkelere özen göstermelisiniz. Onlar küfrederler siz etmemelisiniz. Onlar ahlaksızdır, siz ahlaktan taviz vermemelisiniz. Sıkıntılı bir iş…
Bunun için de devlet onursuz yöntemleri kullanır. Devrimcileri kendi sahasına çekmeye çalışır. Kendi alanında ki kirliliklere devrimcileri bulaştırmaya çalışır. Taktikler uygular, yalanlar, çirkeflikler, özel yaşamlar, belden aşağı vurmalar… İnsanların birbirlerine düşürmeye, insanları birbirlerinden şüphelendirmeye, insanların arasında ki bağı yıpratmaya çalışır. Devlet tüm bu yöntemleri kullanır. Onun geçmiş değeri, ilkeleri ve ahlakı yoktur.
İnsanlar satın alır, zorlar, itirafçı yapar, site kurar, gazete çıkartır, ajan yetiştirir, ajan sokar, nifak sokar, suni ayrılıklar yaratır vb. Bunları sol olarak hep yaşadık. Yaşıyoruz da…
Devletin yöntemleri yine sahnede.
Önce tenekeciler sitesini kurdular. Ardından yalanlar başladı. Sonra insanlara saldırmalar, çamur atmalar, belden aşağı vurmalar. Tarihe mal olmuş bir örgütü kirletmeye çalıştılar. Kafaları karıştırıp, yaşanmış kimi gelişmelere yalan ekleyip, imaj sarsmaya çalıştılar. Tutmadı. Yaşayan tanıklar buna izin vermedi. Sahte mektuplar yayınladılar. Olmadı, adına mektup yazılanlar çıkıp biz böyle bir şey yazmadık dediler. İnsanları birbirlerine düşürmek için, nifaklar ortaya attılar, yine olmadı. Bir türlü mesafe alamadılar. İnandırıcı olamadılar. Sonradan Acil biziz dediler, millet güldü. Psikolojik tedavi gören birisi adına çağrılar yayınladılar. Büyüyoruz dediler, aklı başında tek bir kişi yanlarında yer almadı. Bunları görevlendirenler, baktılar ki bu adamlar beceriksiz, kendileri sahaya indiler.
M.Ural’ın gazeteci geçinen bir kadınla yaptığı özel görüşmelerini değiştirerek ve (-eski Türk filmlerinin arasına atılan parçalar gibi-) araya parçalar atarak yayınladılar. Mihrac Ural adına araya atılan parça da, “Erdinç” olayı var ki tam bir sokuşturma olduğu alenen bellidir.. Bu konuyla ilgili yapılan konuşma hiç yazılı olmamıştır ve konuşmayı yapan kişi bunu hiçbir zaman Mihrac Ural’ın yanında da yapmamıştır. Ama polis işbirlikçisi ahlaksız itirafçı bunu Mihrac Ural adına sokuşturarak malum bir kışkırtma yapmayı denemiştir. Ama biz biliyoruz ki, kışkırtmak istediği kişi böyle bir komediye dönüp bakmayacaktır…
Daha neler çıkacak, kim bilir? Önemlide değil, önemli olan kullanılan yöntemlerin tanıdıklığı. Hiç yabancı olmayan bu yöntem ve kullanılan kavramlar, devletin sahaya indiğini açıkça göstermektedir.
Bu uydurma yazıların ana amacı ihbardır. Nereye ve kimlere ihbar. Devlet sahaya indi diyoruz devlet bu ihbarları nereye mesaj vermek ister diye sorarsanız cevap açıktır. Polis işbirlikçisi Enginin tek amacı da budur. O da, bir iç tartışma gibi sunulan ihbar furyası vasıtasıyla devlet, Genelkurmayın kurduğu bu sitede dünkü düşmanı bu günkü komşularına mesaj vermektedir. Tek amaç ihbar, devlete ihbar ve devletin komşuya ihbardır. Komşu bakın bunlar hala ordalar işte adresleri işte yerleri biz ulaşamıyoruz kuklalarımız da bir şey yapamıyor siz asın… kesin… ne yaparsanız siz yapın demektir.
27 yıldır Acil hareketi ile ilgisi olmayan Engin Erkiner birden bire Acil sevdalısı kesildi. Hele birinin aklına bu örgütü kurduğu geldi.. Ne zaman 27 yıl sonra, yaşı 60 a gelince. Diğeri 23 yıl önce polis ajanı olduğu için kovulduğu örgütü ne çok sevdiğini birden hatırlayıp alana geldi. Bu yan yana gelenlerden elbetteki bir örgüt olabilir ama adı Acil örgütü olmaz. Olsa olsa polis örgütü olur. Ki, bu kadar beceriksizlikten sonra artık buda zor olur…
Eski en iyi eskisi kadar iyi olabilir. İlk yakalanmada, yöneticisi olduğu örgütü ele verenler, polise hatırladıklarını bile, bir sistematik içinde anlatanların bu gün bir halt olamayacağı açıktır. Olabilseydi eskidende olurdu. Olabilseydi bu gün zaten bulunduğu noktada değil çok daha farklı bir yerde olurdu. Eğer olabilseydi zor dönemlerde kaçıp başka bir örgüte iltica etmezdi.
Üç-beş eskiden asla bir yeni çıkmaz.
Ö.ÖDEMİŞ
2 Aralık 2009
Siyaset onurla yapılan bir şeydir. Hele devrimci siyaset için onur çok daha önemlidir. Onursuz insanlarla siyaset sahnesinde karşılaşmak ise tam sıkıntıdır. Onların yöntemlerine onlar gibi yanıt veremezsiniz, onların yalanlarına maruz kalırısınız, onların çirkinliklerine maruz kalırsınız ama onlar gibi yanıt veremezsiniz. Onlar ilkesizdir, siz ilkelere özen göstermelisiniz. Onlar küfrederler siz etmemelisiniz. Onlar ahlaksızdır, siz ahlaktan taviz vermemelisiniz. Sıkıntılı bir iş…
Bunun için de devlet onursuz yöntemleri kullanır. Devrimcileri kendi sahasına çekmeye çalışır. Kendi alanında ki kirliliklere devrimcileri bulaştırmaya çalışır. Taktikler uygular, yalanlar, çirkeflikler, özel yaşamlar, belden aşağı vurmalar… İnsanların birbirlerine düşürmeye, insanları birbirlerinden şüphelendirmeye, insanların arasında ki bağı yıpratmaya çalışır. Devlet tüm bu yöntemleri kullanır. Onun geçmiş değeri, ilkeleri ve ahlakı yoktur.
İnsanlar satın alır, zorlar, itirafçı yapar, site kurar, gazete çıkartır, ajan yetiştirir, ajan sokar, nifak sokar, suni ayrılıklar yaratır vb. Bunları sol olarak hep yaşadık. Yaşıyoruz da…
Devletin yöntemleri yine sahnede.
Önce tenekeciler sitesini kurdular. Ardından yalanlar başladı. Sonra insanlara saldırmalar, çamur atmalar, belden aşağı vurmalar. Tarihe mal olmuş bir örgütü kirletmeye çalıştılar. Kafaları karıştırıp, yaşanmış kimi gelişmelere yalan ekleyip, imaj sarsmaya çalıştılar. Tutmadı. Yaşayan tanıklar buna izin vermedi. Sahte mektuplar yayınladılar. Olmadı, adına mektup yazılanlar çıkıp biz böyle bir şey yazmadık dediler. İnsanları birbirlerine düşürmek için, nifaklar ortaya attılar, yine olmadı. Bir türlü mesafe alamadılar. İnandırıcı olamadılar. Sonradan Acil biziz dediler, millet güldü. Psikolojik tedavi gören birisi adına çağrılar yayınladılar. Büyüyoruz dediler, aklı başında tek bir kişi yanlarında yer almadı. Bunları görevlendirenler, baktılar ki bu adamlar beceriksiz, kendileri sahaya indiler.
M.Ural’ın gazeteci geçinen bir kadınla yaptığı özel görüşmelerini değiştirerek ve (-eski Türk filmlerinin arasına atılan parçalar gibi-) araya parçalar atarak yayınladılar. Mihrac Ural adına araya atılan parça da, “Erdinç” olayı var ki tam bir sokuşturma olduğu alenen bellidir.. Bu konuyla ilgili yapılan konuşma hiç yazılı olmamıştır ve konuşmayı yapan kişi bunu hiçbir zaman Mihrac Ural’ın yanında da yapmamıştır. Ama polis işbirlikçisi ahlaksız itirafçı bunu Mihrac Ural adına sokuşturarak malum bir kışkırtma yapmayı denemiştir. Ama biz biliyoruz ki, kışkırtmak istediği kişi böyle bir komediye dönüp bakmayacaktır…
Daha neler çıkacak, kim bilir? Önemlide değil, önemli olan kullanılan yöntemlerin tanıdıklığı. Hiç yabancı olmayan bu yöntem ve kullanılan kavramlar, devletin sahaya indiğini açıkça göstermektedir.
Bu uydurma yazıların ana amacı ihbardır. Nereye ve kimlere ihbar. Devlet sahaya indi diyoruz devlet bu ihbarları nereye mesaj vermek ister diye sorarsanız cevap açıktır. Polis işbirlikçisi Enginin tek amacı da budur. O da, bir iç tartışma gibi sunulan ihbar furyası vasıtasıyla devlet, Genelkurmayın kurduğu bu sitede dünkü düşmanı bu günkü komşularına mesaj vermektedir. Tek amaç ihbar, devlete ihbar ve devletin komşuya ihbardır. Komşu bakın bunlar hala ordalar işte adresleri işte yerleri biz ulaşamıyoruz kuklalarımız da bir şey yapamıyor siz asın… kesin… ne yaparsanız siz yapın demektir.
27 yıldır Acil hareketi ile ilgisi olmayan Engin Erkiner birden bire Acil sevdalısı kesildi. Hele birinin aklına bu örgütü kurduğu geldi.. Ne zaman 27 yıl sonra, yaşı 60 a gelince. Diğeri 23 yıl önce polis ajanı olduğu için kovulduğu örgütü ne çok sevdiğini birden hatırlayıp alana geldi. Bu yan yana gelenlerden elbetteki bir örgüt olabilir ama adı Acil örgütü olmaz. Olsa olsa polis örgütü olur. Ki, bu kadar beceriksizlikten sonra artık buda zor olur…
Eski en iyi eskisi kadar iyi olabilir. İlk yakalanmada, yöneticisi olduğu örgütü ele verenler, polise hatırladıklarını bile, bir sistematik içinde anlatanların bu gün bir halt olamayacağı açıktır. Olabilseydi eskidende olurdu. Olabilseydi bu gün zaten bulunduğu noktada değil çok daha farklı bir yerde olurdu. Eğer olabilseydi zor dönemlerde kaçıp başka bir örgüte iltica etmezdi.
Üç-beş eskiden asla bir yeni çıkmaz.
Ö.ÖDEMİŞ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder