14 Aralık 2010 Salı
CİHAT ÇELİK (İLK VE SON TEST)
1. Kuş -----------------------------------------------------------------2. Kuş
(212.DOSYA)
Mihrac Ural
12 Aralık 2010
Bu kez “Aydın havası” da olmayacak.
Israr ve talep üzerine aradan çıksın diye soruyorum.
Yukarıdaki iki kuşa dikkatlice bakın, varsa bir sanat danışmanınız onu da getirip inceletin.
Sonra,
Şu cümleleri dikkatlice okuyun;
“…aşağıdaki (1.nolu bn) bir tek kuş çizimi bile, isteseydim beni dünya ölçeğinde ressam yapardı. Bu çizimi yapacak ressam, Türkiye’de Avrupa’da Amerika’da yok. Vardır diyen, palavra atmasın, alsın kalemi eline, çizsin çizebilirse. Bu çizimi yapmak için, yürek bilek bilinç yetmez, devrimci sanatçı kişilik az gelir. Ertan Saruhan’ı ve Yüksel Eriş’i de tanımak ve onlarla birlikte aynı derin duygusal coşkuyu yaşamış olmak da gerekir. Yani nereden bakarsan bak, 88x112 mm’lik kartona tükenmez kalemle çizilmiş bu Gönül Kuşu eşsiz bir sanat ürünüdür. Ama ben onu, sadece “soyut” kavramını anlatmak için değerlendirdim. "Resim Yapmayı Öğreten Boyama Kitabı 1-2-3-4" ortaya çıkınca, yalan bitti. Kapılar kapandı. Hainler hırsızlar arsızlar yüzsüzler ibneler orospular casuslar çakallar benden korkuyor.” (“Gönül Kuşu” adlı yazısından)
Bu cümleler yukarıdaki 1. nolu kuş çizimi için söylendi.
Soru; bu cümlelerin sahibi kim ?
a.) Kenan Evren mi?
b.) Picasso’yu Paris’teki atölyesinde(1938-Saint Agustin) ziyaret eden bol yıldızlı Nazi Subayı mı?
c.) Bir “paranoyak” mı?
d.) Tümünün sentezi biri mi?
Hangi cevabı verirseniz verin aynı kapıya çıkar.
Bu cümleler 1. nolu kuşçuğu için Cihat Çelik tarafından söylendi.
2. nolu kuşun sahibi Picasso. Kulakları çınlasın…
Kenan Evren’in de…
Cihat Çelik adlı şahıs, seninle işim buraya kadar.
************************************************************************
211.DOSYA
İLK TEST
Mihrac Ural
10 Aralık 2010
Test yapacağım.
“Kısa kes Aydın havası olsun” derler ya önemsiz şeylere vakit harcamamak için bu yolu seçeceğim.
Okurlarım bilir, tanımadığım, ortak bir şey paylaşmadığım insanları muhatap almıyorum. Siyasa sorumluluğum var, düşüklerle ilgili değilim.
Örgüt tarihini ilgilendirdiği kadarıyla, TKEP kırması muhbir şebekesinin yalanlarını deşifre etmekle yetiniyorum.
Testi siz okurlarım cevaplayacaksınız. Gerisini söylememe bile gerek kalmayacak…
Aşağıda bulunan cümleleri dikkatlice okuyun;
“Yüksel Eriş …Apo'yu ve Apocu'ları sevmezdi.”
“Kurtuluş Cephesi dergisinin internet sayfalarında epeyce gezinti yaptım. Öğrendiklerimi bildiklerimle birlikte değerlendirdim. Vardığım sonuç, Kurtuluş Cephesi'nde okuduğum yazılar benim için küp dolusu pekmez değerindedir. Ermeni Soykımı yaptığımızı da yazmışlar, işte bu yazdıkları o pekmez küpüne düşmüş fare gibidir. Yüksel de benim gibiydi, içine fare düşmüş küpten pekmez yemezdi.”
“Günay Karaca son nefesine kadar Mihrac Ural'ın uzantısıydı. 1979'un yaz aylarında birgün iki arkadaşıyla birlikte evime geldi. Altı ay sonra bir daha geldi. Ama bu defa yanında bir polis ordusu vardı. Beni de kitaplarımla birlikte alıp götürdüler. İki hafta sonra Günay'la birlikte tutuklandım. Selimiye'de nasıl “armut gibi” toplandığımızı öğrendim. Ayrıntıya girmenin gereği yok, hapisaneyi Günay'a dar ettim. Günay Karaca beni yakalattığı için pişman oldu. Zaten öldü gitti, Günay'la hesabım bitti.
Sağmalcılar'da Büyük Firar gündeme gelince, Günay'ın ve Haydar'ın kuyruğuna bastım. İkisini de dışarı bırakmadım.”
“Yüksel'in üç yoldaşına birden soruyorum. Yüksel'den Ermeni Soykırımı diye bir söz duydunuz mu? İlker'de Mahir'de Ermeni Soykırımı diye bir şey var mı? Öyle ise, niçin yalan atıyorsunuz?” (Yuksel Eriş Öğretmen başlıklı yazısından)
Test Sorusu:
Yukarıda okuduğunuz cümleler kime ait:
a.) MHP’li Ülkü ocakları üyesi bir faşiste mi?
b.) BBP gençlik kolları Alperen Ocakları üyesi bir Turancıya mı?
c.) Milli Gençlik Teşkilatı üyesi bir milliyetçi-dinci mi?
d.) Ulusalcı bir modern faşiste mi?
e.) Tümünün sentezi bir “paranoya” mı?
Hangisini seçtiyseniz seçin, fark etmez. Tam not alacaksınız.
Bu cümleler Cihat Çelik diye birine ait. Tanısanız da tanımasanız da önemli değil; bizi ilgilendiren siyasal düşüncesidir, kişiliği değil…
Örgütümüze zerre kadar emek vermiş herkese saygım sonsuz, bir araya gelmemiş olsam da. Ama bir Turancıya saygımın olmasını kimse beklememeli. Muhatabım olamaz; yerini doğru bulmuş, itirafçı + MİT ajanı gibi türlerden oluşan milliyetçi bir muhbir öbeğinde yer alması, ona en yakışanıdır, hayırlı olsun…
Not: Sanatı hepimiz severiz, sanat devrimci olmanın redaktesidir.
Vaktim olursa iki kuş resmi üzerinde size bir test sorusu daha soracağım, “paranoya”yı somut olarak Abiddin’den önce resmetmiş olacaksınız (“Paranoya” tanısı bana ait değil, bir misafirime aittir)
İBRAHİM “ŞAHİN”İ UNUTMAMAK İÇİN KISA NOT…
Farkında mısınız?
İbrahim Yalçın, MİT’le çalışmaya ne zaman başladın? Sorusuna cevap vermemek için nasıl da fare gibi kaçıyor…
Devamını okuyun…
(( Blog yönetiminin aldığı karar gereği bu tür yazılar artık doğrudan http://acilciler-thkpc.blogspot.com/ linkinden yer alacaktır. Detayları ve geniş yazımıyla bu makaleyi oradan izleyebilirsiniz ))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder