15 Aralık 2010 Çarşamba
BAŞBAKAN VE DARBELERİN RUH HALİ
Hasip Yiğitoğlu
15 Aralık 2010
Akıl tutulması bu.
Başka nasıl yorumlanabilir bilmiyorum.
Hatıralarımın fitili tutuştu.
12 eylül 1980 sabahı apartman bakıcısı Çorum lu Osman ın ısrarla kapı zilini çaldığı ve abe, eskeriye yönetime el koydu haberini verdiği anın telaşı, tedirginliği,karamsarlığı, burukluğunun bilinçaltını yaşadım, Başbakanın polisimi ezdirmem nutuklarından.
Öğrenciler içinde,bunlar illegal örgüt üyesidir ifadesinden, Kenan Evren in o meşhur, 30 Ağustos 1980 konuşmasında ki gibi toplumsal zihniyet kirlenmesine neden olacak malzeme arayışlarını anımsar gibi oldum.
Pek haksızda sayılmam.
Bu ifadelerin arkasından nelerin gelebileceğinin anlaşılmaz bir tarafı yok.
Komplo teorileri medyaya yansımış durumda.
Öğrencilerin hakkında illegal örgüt üyesi tahkikatları çoktan başlatılmış bile.
Bekleyip göreceğiz.
Açıkçası hep aynı seneryo demekten sıkıntı geldi.
Biliyorum size de sıkıntı geliyor.
Ama ne yapmalı,neler yapmalı,birde Sezen Aksu nun bir şarkısında dediği gibi,kim bunlar için,hep aynı nakaratta olsa sabırla ve inançla bilinenleri yazmaya devam etmenin sorumluluğundan vaz geçilebilirmi ?
Hatıraların fitilini tutuşturarak Tarih bilincimizi zorlamalıyız.
Doğru tarih bilinci olmadan yaşananları anlamak mümkün değildir.
Türkiye coğrafyası insanı asırlardır otokratik zihinlerin baskılarına ve saldırılarına maruz kalmıştır.
Bu zihniyetin dönemselliği dışında provakatif ve koplocu ruhu hep aynı olmuştur.
Toplumsal,siyasi mekanizmaları demokratik eksen yönü yerine,kin ve düşmanlık ekseni yönüne çekerek zihin kirlilikleri malzemelerine dönüştürmüştür.
Mersin Üniversitesinde bir grup öğretim üyesinin 12 yıldır ve aynı denekler üzerinde yaptığı araştırmanın ibret verici sonuçları bu aklın ürünü olup toplumsal yaşamımızı nasıl sabote ettiğini bilgilerinize sunmak istiyorum.
Kürtler ve Türkler in birbirleriyle evlenmek istemediklerinin oranı 12 yılda nerdeyse 20 kat civarinda gerilemiştir.
Bir kaç gün önce Ankara da içkili lokantalara yapılan baskınların ve son yıllarda yaşanan mahalle baskılarının toplumsal hayatımızı nasıl tehdit ettiğinin bir göstergesi değimlidir ?
Yakın zamanlarda yaşananlar bizi bekleyen tehlike işaretlerinden çok tehlikenin kendisini yaşadığımızın farkındamıyız ?
AKP sistemin önemli bir ayağıdır.
AKP nin sistem karşıtlığı,küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasına yönelik yeni kurgusunun demogojik ifadesinden daha fazla değildir.
AKP zihniyetinin ideolojik eksenini anlamak için çok çabaya gerek yok.Bir iki örnek yeter.Kanaat liderliğini din işleri başkanlığına,kanaat adamlarınıda imamlara,devletin kadrolarınıda ötekileştirici bir anlayışla imam hatiplilere ve tarikat unsurlarına teslim etmeleri,zihniyeti anlamaya yeterde artar.
Öğrencilerin protetolarına gelince,bugünlerde İngiltere de,Fransa da,Yunanistan da öğrenciler,memurlar,işçiler hepsi ayakta.
Dünya insanları,kapitalizmin küreselleşme politikasının yarattığı dev sorunlara karşı en temel hakları için protestolarını yapıyor.
Totoliter rejimli ülkeler haricinde,hiç bir ülkenin başbakanın,polisine davetiye soracaksın,başbakan imzalı protesto davet kartı olmayanlara dersini vereceksin,haddini bildireceksin dediğine rastlayan varmı ?
Ben hatırlamıyorum,duymadım,görmedim.
Öğrencilerin protestolarına karşı polisin sert tavrı karşısında,başbakanımız davetiye mi gönderdim ?
İnsanlar davet edildiği yere giderler,aksi bir durumda da polisin müdahalesi meşrudur,demesinin beklentilerini iyi okumak zorundayız.
Sayın başbakan,bu ülkede yaşana işkenceler,tutuklamalar,idamlar hala belleklerdedir,dip diri duruyor.
Darbeler ülkesinin ruh halinden hiç etkilenmemiş gibisiniz.
Bu durumunuz korkutucu mesaj niteliğindedir.
Protestolar,talepler,hoşnutsuzlukların lütfenle şartlandıkları insanlık tarihinde daha görülmemiştir.
Protesto yap,ama burda dur,şunu yap gibi sınırlar çizmek ancak SADDAM zihniyetine uygun düşer.
15 Aralık 2010
Akıl tutulması bu.
Başka nasıl yorumlanabilir bilmiyorum.
Hatıralarımın fitili tutuştu.
12 eylül 1980 sabahı apartman bakıcısı Çorum lu Osman ın ısrarla kapı zilini çaldığı ve abe, eskeriye yönetime el koydu haberini verdiği anın telaşı, tedirginliği,karamsarlığı, burukluğunun bilinçaltını yaşadım, Başbakanın polisimi ezdirmem nutuklarından.
Öğrenciler içinde,bunlar illegal örgüt üyesidir ifadesinden, Kenan Evren in o meşhur, 30 Ağustos 1980 konuşmasında ki gibi toplumsal zihniyet kirlenmesine neden olacak malzeme arayışlarını anımsar gibi oldum.
Pek haksızda sayılmam.
Bu ifadelerin arkasından nelerin gelebileceğinin anlaşılmaz bir tarafı yok.
Komplo teorileri medyaya yansımış durumda.
Öğrencilerin hakkında illegal örgüt üyesi tahkikatları çoktan başlatılmış bile.
Bekleyip göreceğiz.
Açıkçası hep aynı seneryo demekten sıkıntı geldi.
Biliyorum size de sıkıntı geliyor.
Ama ne yapmalı,neler yapmalı,birde Sezen Aksu nun bir şarkısında dediği gibi,kim bunlar için,hep aynı nakaratta olsa sabırla ve inançla bilinenleri yazmaya devam etmenin sorumluluğundan vaz geçilebilirmi ?
Hatıraların fitilini tutuşturarak Tarih bilincimizi zorlamalıyız.
Doğru tarih bilinci olmadan yaşananları anlamak mümkün değildir.
Türkiye coğrafyası insanı asırlardır otokratik zihinlerin baskılarına ve saldırılarına maruz kalmıştır.
Bu zihniyetin dönemselliği dışında provakatif ve koplocu ruhu hep aynı olmuştur.
Toplumsal,siyasi mekanizmaları demokratik eksen yönü yerine,kin ve düşmanlık ekseni yönüne çekerek zihin kirlilikleri malzemelerine dönüştürmüştür.
Mersin Üniversitesinde bir grup öğretim üyesinin 12 yıldır ve aynı denekler üzerinde yaptığı araştırmanın ibret verici sonuçları bu aklın ürünü olup toplumsal yaşamımızı nasıl sabote ettiğini bilgilerinize sunmak istiyorum.
Kürtler ve Türkler in birbirleriyle evlenmek istemediklerinin oranı 12 yılda nerdeyse 20 kat civarinda gerilemiştir.
Bir kaç gün önce Ankara da içkili lokantalara yapılan baskınların ve son yıllarda yaşanan mahalle baskılarının toplumsal hayatımızı nasıl tehdit ettiğinin bir göstergesi değimlidir ?
Yakın zamanlarda yaşananlar bizi bekleyen tehlike işaretlerinden çok tehlikenin kendisini yaşadığımızın farkındamıyız ?
AKP sistemin önemli bir ayağıdır.
AKP nin sistem karşıtlığı,küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasına yönelik yeni kurgusunun demogojik ifadesinden daha fazla değildir.
AKP zihniyetinin ideolojik eksenini anlamak için çok çabaya gerek yok.Bir iki örnek yeter.Kanaat liderliğini din işleri başkanlığına,kanaat adamlarınıda imamlara,devletin kadrolarınıda ötekileştirici bir anlayışla imam hatiplilere ve tarikat unsurlarına teslim etmeleri,zihniyeti anlamaya yeterde artar.
Öğrencilerin protetolarına gelince,bugünlerde İngiltere de,Fransa da,Yunanistan da öğrenciler,memurlar,işçiler hepsi ayakta.
Dünya insanları,kapitalizmin küreselleşme politikasının yarattığı dev sorunlara karşı en temel hakları için protestolarını yapıyor.
Totoliter rejimli ülkeler haricinde,hiç bir ülkenin başbakanın,polisine davetiye soracaksın,başbakan imzalı protesto davet kartı olmayanlara dersini vereceksin,haddini bildireceksin dediğine rastlayan varmı ?
Ben hatırlamıyorum,duymadım,görmedim.
Öğrencilerin protestolarına karşı polisin sert tavrı karşısında,başbakanımız davetiye mi gönderdim ?
İnsanlar davet edildiği yere giderler,aksi bir durumda da polisin müdahalesi meşrudur,demesinin beklentilerini iyi okumak zorundayız.
Sayın başbakan,bu ülkede yaşana işkenceler,tutuklamalar,idamlar hala belleklerdedir,dip diri duruyor.
Darbeler ülkesinin ruh halinden hiç etkilenmemiş gibisiniz.
Bu durumunuz korkutucu mesaj niteliğindedir.
Protestolar,talepler,hoşnutsuzlukların lütfenle şartlandıkları insanlık tarihinde daha görülmemiştir.
Protesto yap,ama burda dur,şunu yap gibi sınırlar çizmek ancak SADDAM zihniyetine uygun düşer.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder