18 Eylül 2010 Cumartesi
Haydi! 12 Eylül, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne!
Celalettin CAN
celalettincan@gmail.com
Toplum ve halk olarak son derece tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Referandumun daha rahat koşullarda geçmesi, sürecin olası provokasyonlardan olabildiğince etkilenmemesi için, Demokratik Toplum Kongresi, çeşitli demokratik kuruluşlar ve çevreler savaşan taraflara karşılıklı silahları susturması çağrısı yapmışlardı. PKK, bu çağrıyı göz önüne alarak 20 Eylül'e kadar 'eylemsizlik kararı' almıştı. 20 Eylül'de bu süre bitiyor.
Asker ve hükümet bu 'eylemsizlik kararını' en azından fiilen gözetici bir politika izleyebilirdi. Tam tersine asker, gerillanın eylemsizlik halini fırsat biliyor gibiydi. Askeri operasyonları ve yığınağı aralıksız sürdürdü. Hakkari üzerinden sınırötesine düzenlenen ve dokuz gerillanın katledilmesi ile sonuçlanan nokta operasyonu tam bir provokasyondu. Cudi'de ve Dersim'de haftalarca ormanlar yakıldı. Hükümet ise gelişmeye çok daha akli ve basiretli yaklaşma yerine 'anti-terör, birlik beraberlik' hamasetine sığındı. Referandum bitti. Tüm yalana ve yanıltmaya dayalı politikalara, yaratılan belirsizliklere rağmen Kürt halkı sağlam durdu. Boykotu destekledi. Ortaya çıktı ki boykot tavrı daha güçlü olabilirdi. Öte yandan süreçten hükümet de moralli çıkarken, herhalde 'hayır'cı cephe için aynı şeyleri söyleyemeyiz.
İşte böylesine kritik bir dönemeçte 12 Eylül Mitingi düzenlendi. Otuzun üzerinde demokratik kitle örgütü, parti ve meslek kuruluşunun düzenlediği miting çağrılarından başlıcası misyonu gereği hiç kuşkusuz 12 Eylül darbecilerinin yargılanması olacak. Bir diğerinin ise 'eylemsizlik kararı'nın sonuçları ile ilgili olmasını bekliyoruz.
Sayın Başbakan referandum politikasında '12 Eylül darbecileriyle hesaplaşma' kavramına önemli bir yer verdi. Asılan insanlarımızın mektuplarını okudu. Hatta ağlama gibi duygusal anlar yaşadı. Tüm bunlar anlaşılır şeyler. Samimiyet varsa, biz inkar edilmiş, yok sayılmış, lanetlenmiş devrimci kuşaklar için iyi şeyler bunlar.
Şimdi Sayın Başbakan'ın samimiyetini, söz-davranış bütünlüğünü göstermesinin zamanıdır. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını yasaklayan Anayasa'nın Geçici 15. Maddesi kalktığına göre bu maddeyi hukuken ve fiilen çalışır hale getirmenin zamanıdır. Ergenekon davasında olduğu gibi geniş yetkilerle donatılmış ve bu yetkilerini sonuna kadar kullanmaktan sakınmayacak bir savcılar grubunu kurmanın zamanıdır. Süratle ve hiç zaman kaybetmeden. Bu yapılmazsa şayet mesele tavsar. Buna paralel TBMM bünyesinde bir 12 Eylül Gerçeklerini Araştırma ve Adalet Komisyonu kurulması için adım atmasının zamanıdır. Öyle Meclis'te çoğu kez kurulan ama gerek zaman darlığı gerekse yetki azlığı nedeniyle sonuç alamayan türden yetmez komisyon olmamalıdır bu. Yetkisi de zamanı da geniş bir komisyon olmalıdır. Böylece yargılama işine Meclis doğrudan ortak edilmiş olur, savcılar Meclis'ten gelen bir meşrulukla daha rahat çalışabilecekleri gibi bilgi akışıyla beslenmiş olurlar.
12 Eylül mitinginde tüm bunların anlatılmasını ve hükümete bu yönlü çağrılar yapılmasını bekliyoruz. Çünkü geçmişle yüzleşmeden/hesaplaşma olmadan, süren 12 Eylül darbeciliği tüm kurum ve kurallarıyla ortadan kaldırılmadan bu ülkeye demokrasi gelemeyeceği gayet açık.
Hükümet yeni anayasa yapımından kaçamaz artık. Anayasanın değiştirilemez maddelerini ve Demokratik Özerkliği tartışmaya açan ve sonuç almayı hedefleyen bir yerden muhalefet de sürecin aktif müdahili olmak zorunda.
Öyleyse 12 Eylül mitinginde demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasa yapma çağrısının yapılmasını bekliyoruz.
12 Eylül mitinginde, 30 yıldır 'Kürtlerle savaşı' sürdürenlerin dağlarımızı, arazilerimizi bombalayanların, ormanlarımızı yakanların bir kez daha teşhir edilmesini bekliyoruz. En önemlisi, 'eylemsizlik' halinin sonuçlarının ve bu yönlü olası beklentilerin açıklanmasını bekliyoruz...
Savaşa karşı barış, baskı ve inkara karşı özgürlük, karanlığa karşı aydınlık, darbeciliğe ve militarizme karşı demokrasi için, 19 Eylül Pazar günü saat 13.00'te Kadıköy'de Tepe Nautilus'ta toplanacak, miting için Kadıköy Meydanı'na yürüyeceğiz... Katılalım.
celalettincan@gmail.com
Toplum ve halk olarak son derece tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Referandumun daha rahat koşullarda geçmesi, sürecin olası provokasyonlardan olabildiğince etkilenmemesi için, Demokratik Toplum Kongresi, çeşitli demokratik kuruluşlar ve çevreler savaşan taraflara karşılıklı silahları susturması çağrısı yapmışlardı. PKK, bu çağrıyı göz önüne alarak 20 Eylül'e kadar 'eylemsizlik kararı' almıştı. 20 Eylül'de bu süre bitiyor.
Asker ve hükümet bu 'eylemsizlik kararını' en azından fiilen gözetici bir politika izleyebilirdi. Tam tersine asker, gerillanın eylemsizlik halini fırsat biliyor gibiydi. Askeri operasyonları ve yığınağı aralıksız sürdürdü. Hakkari üzerinden sınırötesine düzenlenen ve dokuz gerillanın katledilmesi ile sonuçlanan nokta operasyonu tam bir provokasyondu. Cudi'de ve Dersim'de haftalarca ormanlar yakıldı. Hükümet ise gelişmeye çok daha akli ve basiretli yaklaşma yerine 'anti-terör, birlik beraberlik' hamasetine sığındı. Referandum bitti. Tüm yalana ve yanıltmaya dayalı politikalara, yaratılan belirsizliklere rağmen Kürt halkı sağlam durdu. Boykotu destekledi. Ortaya çıktı ki boykot tavrı daha güçlü olabilirdi. Öte yandan süreçten hükümet de moralli çıkarken, herhalde 'hayır'cı cephe için aynı şeyleri söyleyemeyiz.
İşte böylesine kritik bir dönemeçte 12 Eylül Mitingi düzenlendi. Otuzun üzerinde demokratik kitle örgütü, parti ve meslek kuruluşunun düzenlediği miting çağrılarından başlıcası misyonu gereği hiç kuşkusuz 12 Eylül darbecilerinin yargılanması olacak. Bir diğerinin ise 'eylemsizlik kararı'nın sonuçları ile ilgili olmasını bekliyoruz.
Sayın Başbakan referandum politikasında '12 Eylül darbecileriyle hesaplaşma' kavramına önemli bir yer verdi. Asılan insanlarımızın mektuplarını okudu. Hatta ağlama gibi duygusal anlar yaşadı. Tüm bunlar anlaşılır şeyler. Samimiyet varsa, biz inkar edilmiş, yok sayılmış, lanetlenmiş devrimci kuşaklar için iyi şeyler bunlar.
Şimdi Sayın Başbakan'ın samimiyetini, söz-davranış bütünlüğünü göstermesinin zamanıdır. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını yasaklayan Anayasa'nın Geçici 15. Maddesi kalktığına göre bu maddeyi hukuken ve fiilen çalışır hale getirmenin zamanıdır. Ergenekon davasında olduğu gibi geniş yetkilerle donatılmış ve bu yetkilerini sonuna kadar kullanmaktan sakınmayacak bir savcılar grubunu kurmanın zamanıdır. Süratle ve hiç zaman kaybetmeden. Bu yapılmazsa şayet mesele tavsar. Buna paralel TBMM bünyesinde bir 12 Eylül Gerçeklerini Araştırma ve Adalet Komisyonu kurulması için adım atmasının zamanıdır. Öyle Meclis'te çoğu kez kurulan ama gerek zaman darlığı gerekse yetki azlığı nedeniyle sonuç alamayan türden yetmez komisyon olmamalıdır bu. Yetkisi de zamanı da geniş bir komisyon olmalıdır. Böylece yargılama işine Meclis doğrudan ortak edilmiş olur, savcılar Meclis'ten gelen bir meşrulukla daha rahat çalışabilecekleri gibi bilgi akışıyla beslenmiş olurlar.
12 Eylül mitinginde tüm bunların anlatılmasını ve hükümete bu yönlü çağrılar yapılmasını bekliyoruz. Çünkü geçmişle yüzleşmeden/hesaplaşma olmadan, süren 12 Eylül darbeciliği tüm kurum ve kurallarıyla ortadan kaldırılmadan bu ülkeye demokrasi gelemeyeceği gayet açık.
Hükümet yeni anayasa yapımından kaçamaz artık. Anayasanın değiştirilemez maddelerini ve Demokratik Özerkliği tartışmaya açan ve sonuç almayı hedefleyen bir yerden muhalefet de sürecin aktif müdahili olmak zorunda.
Öyleyse 12 Eylül mitinginde demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasa yapma çağrısının yapılmasını bekliyoruz.
12 Eylül mitinginde, 30 yıldır 'Kürtlerle savaşı' sürdürenlerin dağlarımızı, arazilerimizi bombalayanların, ormanlarımızı yakanların bir kez daha teşhir edilmesini bekliyoruz. En önemlisi, 'eylemsizlik' halinin sonuçlarının ve bu yönlü olası beklentilerin açıklanmasını bekliyoruz...
Savaşa karşı barış, baskı ve inkara karşı özgürlük, karanlığa karşı aydınlık, darbeciliğe ve militarizme karşı demokrasi için, 19 Eylül Pazar günü saat 13.00'te Kadıköy'de Tepe Nautilus'ta toplanacak, miting için Kadıköy Meydanı'na yürüyeceğiz... Katılalım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder