21 Nisan 2011 Perşembe
YSK VETOSU ve DOĞRU CEVAP
Mihrac Ural
19 Nisan 2011
Yılmak yok, oyuna gelmek hiç yok. Hepimiz adına siyasal temsilcilerimiz olarak haklı desteğimizi alan 12 bağımsız aday görevlerini başarıyla yerine getirecek adaylardı. YSK darbesiyle önleri kesildi, ancak halkın iradesinin önünü kesemeye kimse muktedir değildir. Seçim dışı kalmamızı zorlayan bu oyunlara verilecek en iyi cevap, yola devam olacaktır.
İttihatçı darbecileri, sivil diktatörlük heveslilerini, koydukları kurallarla bir kez daha yenilgiye uğratmak zor olmayacaktır. Kendi Koydukları kuralları bile çiğnemekten çekinmeyen bu zorbalara, kendi meşruiyet sınırlarında bile ağır bir ders vermek güç değildir. Farklılıklarıyla halklarımız, bu yasakçı zihniyete seçimlerde gereken cevabı vererek bunu gösterecektir.
***
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 12 bağımsız adayı veto ederek, seçme ve seçilme hakkına tecavüz etmiştir.
Bu adımla, bir kez daha, bu ülkede barış içinde birlikte yaşamanın önü kesilmek istendiği, kanlı savaşın sona ermesi ve barışın ikamesi için yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz bırakılmak istendiği, tarihten bu güne gelen tüm acıların, diyalogla aşılma umudu yok edilmek istendiği açığa çıkmıştır. Bir siyasal nefes alanı olan seçme ve seçilme hakkın hiçe sayan YSK‘nın VETO kararı, ortak ülkemizde demokrasi ve özgürlük umutlarına vurulan bir darbedir; darbeciliğin çirkin suratlarından biri de budur.
Bu darbe, kimlerin halkın iradesinin tecellisinden korktuğunu da açıkça göstermektedir. 12 Haziran sonrası oluşacak yeni siyası tabloda, kimlerin gerçek anlamda, tarihin gerisine düşeceği bu yasakçılıkla belli olmuştur. Halkın özgür iradesiyle yapacağı tercihlere karşı girişilen bu darbe, bu ülkeyi ortak yaşama kapalı tutmak isteyen bir darbedir.
Bu çabalar, sivil diktatörlük çabalarının, seçim öncesi saldırı denemesidir. Bu bir yol kesme, bir gasp hareketidir. İttihatçı yankesiciliktir. Darbelerden şikayet edenlerin darbeciliği bu adımla bir kez daha açıkça ortaya çıkmaktadır.
YSK’nın kararını şiddetle protesto ediyorum.
Bağımsız adaylara ve onları destekleyen tüm siyasal güçlere de bu “bir oyundur bu oyuna düşmeyin” diyorum. İttihatçı, tek boyutlu milliyetçilerin yol kesme harekatının tek amacı, başarınızın önünü kesmek, hepimiz adına kazanacağınız mevzilerden sizleri, dolaysıyla bizleri, halklarımızı uzaklaştırmaktır. Bu oyuna gelinmemelidir.
Veto edilen adaylar, hepimiz adına parlamentoya gidişi kesin olan adaylardır. Hayatlarını demokrasi ve özgürlük için mücadeleye adamış adaylardır. Onları tüm gücümüzle de destekleyeceğimizi ilan ettik. Buna rağmen yola devam edilmelidir; onlar gibi onurlu, dirençli, erdemli başka adaylar da az değildir.
“Sineyi millete çekilmek” bu günün tavrı değildir. Buna karşı dikkatli olmak gerek. Gerçek anlamda gayri meşru olanların, kendi kurallarıyla kazanılan meşruiyetleri onlara terk etmemek gerek. İstedikleri budur, bunu onlara vermemek gerek.
Bağımsız adaylarımız için protestonun her türünü yapacağız, bu komik insanların oyunlarını öyle ucuza geçiştirmeyeceğiz, seçimlere de katılarak hak ettikleri sonucu sandıktan çıkaracağız.
Bu anlamda, seçimlere katılmalı ve bu yasakçı zihniyetin ilkelliğini kendi kurallarıyla başlarına yıkmalıyız; bunu başaracağımız kesin.
Halklarımız bu ölçekte akıl almaz bir haksızlığa, oylarıyla gereken cevabı verecektir. Bu cevap, siyasi dengeleri istediğimizden de daha iyi bir kombinezona taşıyacaktır.
19 Nisan 2011
Yılmak yok, oyuna gelmek hiç yok. Hepimiz adına siyasal temsilcilerimiz olarak haklı desteğimizi alan 12 bağımsız aday görevlerini başarıyla yerine getirecek adaylardı. YSK darbesiyle önleri kesildi, ancak halkın iradesinin önünü kesemeye kimse muktedir değildir. Seçim dışı kalmamızı zorlayan bu oyunlara verilecek en iyi cevap, yola devam olacaktır.
İttihatçı darbecileri, sivil diktatörlük heveslilerini, koydukları kurallarla bir kez daha yenilgiye uğratmak zor olmayacaktır. Kendi Koydukları kuralları bile çiğnemekten çekinmeyen bu zorbalara, kendi meşruiyet sınırlarında bile ağır bir ders vermek güç değildir. Farklılıklarıyla halklarımız, bu yasakçı zihniyete seçimlerde gereken cevabı vererek bunu gösterecektir.
***
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 12 bağımsız adayı veto ederek, seçme ve seçilme hakkına tecavüz etmiştir.
Bu adımla, bir kez daha, bu ülkede barış içinde birlikte yaşamanın önü kesilmek istendiği, kanlı savaşın sona ermesi ve barışın ikamesi için yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz bırakılmak istendiği, tarihten bu güne gelen tüm acıların, diyalogla aşılma umudu yok edilmek istendiği açığa çıkmıştır. Bir siyasal nefes alanı olan seçme ve seçilme hakkın hiçe sayan YSK‘nın VETO kararı, ortak ülkemizde demokrasi ve özgürlük umutlarına vurulan bir darbedir; darbeciliğin çirkin suratlarından biri de budur.
Bu darbe, kimlerin halkın iradesinin tecellisinden korktuğunu da açıkça göstermektedir. 12 Haziran sonrası oluşacak yeni siyası tabloda, kimlerin gerçek anlamda, tarihin gerisine düşeceği bu yasakçılıkla belli olmuştur. Halkın özgür iradesiyle yapacağı tercihlere karşı girişilen bu darbe, bu ülkeyi ortak yaşama kapalı tutmak isteyen bir darbedir.
Bu çabalar, sivil diktatörlük çabalarının, seçim öncesi saldırı denemesidir. Bu bir yol kesme, bir gasp hareketidir. İttihatçı yankesiciliktir. Darbelerden şikayet edenlerin darbeciliği bu adımla bir kez daha açıkça ortaya çıkmaktadır.
YSK’nın kararını şiddetle protesto ediyorum.
Bağımsız adaylara ve onları destekleyen tüm siyasal güçlere de bu “bir oyundur bu oyuna düşmeyin” diyorum. İttihatçı, tek boyutlu milliyetçilerin yol kesme harekatının tek amacı, başarınızın önünü kesmek, hepimiz adına kazanacağınız mevzilerden sizleri, dolaysıyla bizleri, halklarımızı uzaklaştırmaktır. Bu oyuna gelinmemelidir.
Veto edilen adaylar, hepimiz adına parlamentoya gidişi kesin olan adaylardır. Hayatlarını demokrasi ve özgürlük için mücadeleye adamış adaylardır. Onları tüm gücümüzle de destekleyeceğimizi ilan ettik. Buna rağmen yola devam edilmelidir; onlar gibi onurlu, dirençli, erdemli başka adaylar da az değildir.
“Sineyi millete çekilmek” bu günün tavrı değildir. Buna karşı dikkatli olmak gerek. Gerçek anlamda gayri meşru olanların, kendi kurallarıyla kazanılan meşruiyetleri onlara terk etmemek gerek. İstedikleri budur, bunu onlara vermemek gerek.
Bağımsız adaylarımız için protestonun her türünü yapacağız, bu komik insanların oyunlarını öyle ucuza geçiştirmeyeceğiz, seçimlere de katılarak hak ettikleri sonucu sandıktan çıkaracağız.
Bu anlamda, seçimlere katılmalı ve bu yasakçı zihniyetin ilkelliğini kendi kurallarıyla başlarına yıkmalıyız; bunu başaracağımız kesin.
Halklarımız bu ölçekte akıl almaz bir haksızlığa, oylarıyla gereken cevabı verecektir. Bu cevap, siyasi dengeleri istediğimizden de daha iyi bir kombinezona taşıyacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder