ERGENEKON YARGILANYOR MU, YOKSA SİLAHSIZLANYOR MU !!!!!

Hasip Yiğitoğlu
16 Nisan 2011


Ergenekon”la ilgili her gün yeni bir takım kafa karıştırıcı olaylarla ve söylemlerle karşı karşıya bıraktırılıyoruz.Toplum olarak, Ergenekon”la ilgili,varlığı yada yokluğu konusunda kanaat zorluğu yaşamaya başladık.Bu durum kanaat kirlenmelerine neden olmaktadır.Ayrıca bu durum davanın yarattığı tarihi fırsat, kirletilmiş tarihimizi temizleyecek sürecin heba edilmesine de neden olmaktadır.

Ergenekon örgütüyle ilgili bir çok olay veya olaylar arasında bir türlü bağlantılar kurulamıyor, yada kurulmak istenmemektedir. İnsan ister istemez soruyor;acaba Ergenekon”a karşı bir duruş mu ,yoksa Ergenekon denen ideolojinin devamı yönündeki ufak tefek molozlar mı temizleniyor ? Bu şüphelerin ortaya çıkmasına neden olacak bir çok veri göze batıyor. Davanın seyri ve figür karmaşıklığıyla bu görüşü destekler niteliğindedir.ayrıca böylesi bir algının oluşması için gayretler ortadadır ve bilinçli bir şekilde empozeler yapılmaktadır.Mesala,Ergenekon davasının AKP ve CHP nin politizasyon refleks oyuncağı haline getirilmesi hedefi bu algının yaygınlaşmasının nedenlerinden en önemlisidir.Şimdi,tereddütsüz olarak Ergenekon terör örgütü vardır diyenlerin sayısının giderek azaldığını ve bu davanın FASA FİSO olduğunu söyleyenlerin sayasının arttığının bu politikanın sonucu olarak söyleyenleri haklı çıkartmaktadır.

Yıllarını faili meçhul cinayrtlerinin araştırılmasına adamış ve her baskıya maruz kalmayı göze almış AHMET ŞIK gibi bir yazar gazeteci ile faili meçhul cinayetlere doğrudan ve dolaylı olarak katıldığı,bulaştığı Susurluk raporunda belirtilen bazı figürlerle aynı davada yargılanmasını,Ergenekon”un sulandırılmaya,manipülasyona uğradığı yorumlamalarına destek vermektedir.AKP nin Ergenekon”u siyasi refleks,referans düşünce,ideoloji olarak toplumsal taban oluşturmaya,siyasi hayatı boyunca mücadele eden ALPASLAN TÜRKEŞ in oğlunun aday göstermesinin verdiği mesaj NASIL VE NEREYE YORUMLANIR.MHP ve CHP nin de Ergenekon sanıklarını milletvekili adayı göstermelerini de konuya eklemlersek,her üç parti,MHP,AKP,CHP Ergenekon zihniyetinin siyasi zemine çekilmesinin çabaları olarak haklı bir yoruma neden olacaktır. Dahası CHP nin kendine yakıştırdığı Ergenekon avukatlığı ve Kılıçdaroğlu”nun Mehmet Haberal” a yönelik eleştiriler karşısındaki Avukat edasıyla savunma refleksi bu görüşümü desteklemektedir ayrıca Bu anlamda her üç partinin de,açıkça,Ergenkon”a siyasi olarak yazının başlığında belirttiğim gibi Ergenekon yargılanmıyor mu,yoksa silahsızlandırılıyor mu ? sorusunun ayakları yere bastığı daha iyi anlaşılmaktadır.

Zaten Ergenekon”un deli gömleği zihniyetinin yüz yılımızın sosyal ve politik gerçeği ile örtüşemeyeceği reelitesi bu tezi desteklemektedir. Ergenekon davasının seyrinden de anlaşıldığı gibi eski zihin uygulamalarıyla ordunun politik misyonu da bitmiştir.Bu anlamda,yüzyılın dinamiklerinin kızgın kumlarının havası etkilerinin yarattığı evrensel durum karşısında durulamayacağı gerçeği hesabı yapılarak yeni hükümranlık arayışlarına yönelimler göstermektedirler.Halkın reel taleplerini ve sorunların çözümünü erteleme modeli eski alışkanlıkları darbe ve müdahalelerle yapamayacakları konusunda şanslarının kalmadığı net olarak ortaya çıkmıştır . Zaten on binlerce insanını feda etmiş bir toplumun beklenti sabırları yeterince ötelenmiş ve ertelenmiştir. Yani önümüzdeki süreçlerde ortaya çıkacak yeni demokratik durumlar silahsızlanmış Ergenekon hayratı olmayacaktır.

Her şeye rağmen her üç parti yönünden,MHP;CHP;AKP Millet vekili aday listelerinin verdiği mesaj önümüzdeki parlamento döneminde siyasetin yol haritası yönünde ipuçları veriyor gibi görünse de,yukarıda belirttiğim gibi tarihin demokratik dinamiklerinin zorlamasıyla,dışa vurmuş eşkıya safralı bağnaz ve anti demokratik refleksli sistemin tarihin çöp tenekesindeki yerini alacağının beklentileri yanlış olmamalıdır.İnsan merkezli bir sürecin toplum yaşamımıza ikamesi her şeye rağmen gün sayıyor artık.Şimdi tüm demokratların ve insan merkezli algıların tüm güçleriyle,hatta başta Sosyal Demokratların bu sürece katılmaları tarihsel bir zorunluluk haline gelmiştir.Daha ötesi ahlaki bir durum haline gelmiştir.

Bu süreci hızlandırmak ve nitelik katmamız için ise tercihlerimizi evrensel,demokratik siyasi kriterleri taşıyan,savunan adaylara,bağımsız yada hangi partili olurlarsa olsun destek verilmelidir.Bu süreçte,haklı olarak yeni bir vizyon arayışı içindeki BDP ye çok işler düşmektedir.Tarih,seçimde ve sonrasında ortaya çıkacak her durum karşısında BDP ye özel bir görev ve anlam vermiştir.Bundan dolayı da BDP her ezberi bozacak şansı yakalamıştır.BDP bu tarihsel şansı mutlaka anlamlaştırmalı ve gerekeni yapmalıdır.

KÜRTLER;TÜRKLER;ALEVİLER;SÜNNİLER ;SOLCULAR;SAĞCILAR toplumun her kesiminin nesillerinin gelecek sorumluğu yönünden herkesten fazla sorumluluk BDP ye düşmektedir.

Türkiye “de cansız,ruhsuz,solcusuz ve akılsız kalan siyasetin kanallarını açmak BDP nin sorumluluğundadır.Bu tarihsel süreci herkes anlamalı ve paylaşmalıdır.


hasipyigitoglu@hotmail.com