15 Nisan 2011 Cuma
HAKKI SÜRMELİ
HAKKI SÜRMELİ HOCA
KADİM MİLİTAN ARTIK ARAMIZDA DEĞİL
Mihrac Ural
15 Nisan 2011
Onu geçen yıl tanıdım. Eski TKP’li dostlarım, hemşerilerim, yanıma misafir olarak gönderdiler. Siyasi yoğunluklu bir toplantımın üzerine gelmişti. Sesiz, sitemsizce koltuğu oturdu ve sonuna kadar dinleyerek, beni bekledi. Toplantım bitince selamlaştık. Toplantıdaki konuşmalar üzerine görüş bildirip bildiremeyeceğini sordu.
Buyur dedim; “ben Hakkı Sürmeli olarak, geri denilen bu topraklara, Alman emperyalizminin insanlık dışı, sinsi sömürü çarklarına tepki olarak geldim. Emek sömürüsünü bir atın önüne ot bağlar gibi sonsuza kadar koşturup parmak bile yalatmadan mezara gömen o çarkları terk ederek buraya geldim. İnsanlığı ve insanlığımı bulmak için buradayım. Konuşmacı arkadaşların da bilmesini istediğim gerçek budur; insan merkezli bir düşünce için bu topraklarda üzerimize çok önemli görevler düşüyor, batı bitmiştir, uygarlığı gerisin geriye gitmektedir, insanı ve insanlığı doğrayarak, çiğneyerek, sömürerek tüketmiştir.”
Hiç beklemiyordum. Bir kadim TKP’linin sömürü üzerine böyle konuşması normaldi ama İşçi sınıfının merkezini bırakıp buralarda insan araması ilginçti. Böyle başladı bitip tükenmez siyasal sohbetlerimiz, felsefe, sanat, ekonomi, bilişim çağı, insan ve insanlık üzerine fikir alışverişlerimiz.
Hakkı Sürmeli hoca gibi birçok eski TKP’li yoldaşla bir süredir, çok önemli düşünsel paylaşımlar içinde oldum. Her biri eski TKP saflarında önemli görevler üstlenmiş kararlı birer komünist olan bu yoldaşlarla çağı ortak bir algıyla yakalayabilme başarısı da göstermiştik. Hakkı Sürmeli hoca, bu güzel gelişmelerin üzerine, güzellik katan bir adımı temsil ediyordu. Almanya Frankfurt’tan, on yılların emeklerini, özverilice sunan bir komünist militanın, THKP-C (Acilciler) Parti Okulu misafiri olarak aramızda kalması, bu ilişkinin derinliğine yoğunluk kattı.
6 ay misafirim oldu. Tanıdığım en tutarlı komünist, Marksist-Leninist militan oydu. Bu kadar klasik bir komünistle, sohbet ede ede, çok farklı görüşlerimiz arasında bir uyum kurabilmiş olmak, müthişti, anlamlıydı.
Hakkı hoca, dünyanın değiştiğinin farkındaydı. Eski ölçülerle yeniçağı kavramanın güç olduğunun farkındaydı. İşçi sınıfı öncülüğü, devrim, sosyalizm üzerine çok sohbet ettik. Benim kökten farklı söylemlerimi can kulağıyla dinledi. Not aldı, hak verdi çoğu kez. Anlamaya çalıştı; “eski toplumun hiçbir temel sınıfı kendi sistemini yıkıp yeni bir toplum kuramayacağı üzerine geliştirdiğim söylemler” onun için çok sarsıcı olmadı, içselleştirmeye çalıştı. “Seni çok iyi anlıyorum ama bu yürek, bu kadim komünist için bu algıları bu süratle kabul etmesi güç gibi” derdi. Ama oda değişimi anlamıştı. “İnsanlık bulmaya geldiğim yerde ayrıca siyasi gelişmeleri de buldum” diyerek, Mayıs 2010’da gelip Ekim 2010’da noktaladığı misafirliği sonucunda tekrar Almanya’ya gitti; emeklilik ve benzeri rotin işlerini tamamlayıp dönecekti.
Hiç telefon kullanmayan, internet vb çağdaş araçlara elini sürmeyen bu kadim, erdemli insan, Almanya’dan sık sık arayarak özlemini ve gelişmeleri konuşup dururdu.
Son konuşmamızda, “bekleyin 16 - 17 Nisan’da yanınızdayım” dedi.
14 Nisan’da Antakya’ya geldi. Ablasının kapısını çaldı. 40 yıllık komünistin yüreği orada durdu. Yine sesiz sitemsizce, sakince aramızdan ayrıldı.
Hakki Sürmeli hocanın biyografisini, eski TKP’li yoldaşları mutlaka yazacaktır. Bu, bizim kadar onların da görevidir. Benim ekleyeceğim devede kulak olmayacaktır, Bunlar arasında, Almanya Frankfurt kentinde 40 yıl devam eden öğretmenlik görevi yanı sıra, disiplinli, örgütlü bir komünist olarak sendikal faaliyetlerde eğitmen görevi gördüğünü aktaracağım. Bu bilgi, Hakkı hocanın bu mücadeleye neler kattığına da önemli bir işarettir. Eski TKP döneminde üstlendiği görevleri, Bulgaristan sürecini ve diğer mücadele anılarını da uzun uzun paylaştı. Bunları yeri geldikçe yazacağım.
Hakkı Sürmeli, eski TKP’ye önemli kadro ve yönetici vermiş, kadim Roma kenti Antakya’nın yetiştirdiği bir komünistti. Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS’ün aktif militanı olarak, kongre delegeliği yapan Hakkı hoca, bende kalsın diye arşivime bıraktığı belgeler, bu yiğit insanın ne ölçüde kadim bir mücadele adamı olduğunu anlatmaya yeterlidir. 70 yaşını aşkın bu dev adam, artık aramızda değil. Ruhu şad olsun.
Disipliniyle, dik duruşuyla, militanlara örnek olacak yaşamıyla, mücadelemizde yaşamaya devam edecektir.
Mücadele yoldaşlarının, Antakya halkının ve ülkemiz devrimci hareketinin başı sağ olsun.
KADİM MİLİTAN ARTIK ARAMIZDA DEĞİL
Mihrac Ural
15 Nisan 2011
Onu geçen yıl tanıdım. Eski TKP’li dostlarım, hemşerilerim, yanıma misafir olarak gönderdiler. Siyasi yoğunluklu bir toplantımın üzerine gelmişti. Sesiz, sitemsizce koltuğu oturdu ve sonuna kadar dinleyerek, beni bekledi. Toplantım bitince selamlaştık. Toplantıdaki konuşmalar üzerine görüş bildirip bildiremeyeceğini sordu.
Buyur dedim; “ben Hakkı Sürmeli olarak, geri denilen bu topraklara, Alman emperyalizminin insanlık dışı, sinsi sömürü çarklarına tepki olarak geldim. Emek sömürüsünü bir atın önüne ot bağlar gibi sonsuza kadar koşturup parmak bile yalatmadan mezara gömen o çarkları terk ederek buraya geldim. İnsanlığı ve insanlığımı bulmak için buradayım. Konuşmacı arkadaşların da bilmesini istediğim gerçek budur; insan merkezli bir düşünce için bu topraklarda üzerimize çok önemli görevler düşüyor, batı bitmiştir, uygarlığı gerisin geriye gitmektedir, insanı ve insanlığı doğrayarak, çiğneyerek, sömürerek tüketmiştir.”
Hiç beklemiyordum. Bir kadim TKP’linin sömürü üzerine böyle konuşması normaldi ama İşçi sınıfının merkezini bırakıp buralarda insan araması ilginçti. Böyle başladı bitip tükenmez siyasal sohbetlerimiz, felsefe, sanat, ekonomi, bilişim çağı, insan ve insanlık üzerine fikir alışverişlerimiz.
Hakkı Sürmeli hoca gibi birçok eski TKP’li yoldaşla bir süredir, çok önemli düşünsel paylaşımlar içinde oldum. Her biri eski TKP saflarında önemli görevler üstlenmiş kararlı birer komünist olan bu yoldaşlarla çağı ortak bir algıyla yakalayabilme başarısı da göstermiştik. Hakkı Sürmeli hoca, bu güzel gelişmelerin üzerine, güzellik katan bir adımı temsil ediyordu. Almanya Frankfurt’tan, on yılların emeklerini, özverilice sunan bir komünist militanın, THKP-C (Acilciler) Parti Okulu misafiri olarak aramızda kalması, bu ilişkinin derinliğine yoğunluk kattı.
6 ay misafirim oldu. Tanıdığım en tutarlı komünist, Marksist-Leninist militan oydu. Bu kadar klasik bir komünistle, sohbet ede ede, çok farklı görüşlerimiz arasında bir uyum kurabilmiş olmak, müthişti, anlamlıydı.
Hakkı hoca, dünyanın değiştiğinin farkındaydı. Eski ölçülerle yeniçağı kavramanın güç olduğunun farkındaydı. İşçi sınıfı öncülüğü, devrim, sosyalizm üzerine çok sohbet ettik. Benim kökten farklı söylemlerimi can kulağıyla dinledi. Not aldı, hak verdi çoğu kez. Anlamaya çalıştı; “eski toplumun hiçbir temel sınıfı kendi sistemini yıkıp yeni bir toplum kuramayacağı üzerine geliştirdiğim söylemler” onun için çok sarsıcı olmadı, içselleştirmeye çalıştı. “Seni çok iyi anlıyorum ama bu yürek, bu kadim komünist için bu algıları bu süratle kabul etmesi güç gibi” derdi. Ama oda değişimi anlamıştı. “İnsanlık bulmaya geldiğim yerde ayrıca siyasi gelişmeleri de buldum” diyerek, Mayıs 2010’da gelip Ekim 2010’da noktaladığı misafirliği sonucunda tekrar Almanya’ya gitti; emeklilik ve benzeri rotin işlerini tamamlayıp dönecekti.
Hiç telefon kullanmayan, internet vb çağdaş araçlara elini sürmeyen bu kadim, erdemli insan, Almanya’dan sık sık arayarak özlemini ve gelişmeleri konuşup dururdu.
Son konuşmamızda, “bekleyin 16 - 17 Nisan’da yanınızdayım” dedi.
14 Nisan’da Antakya’ya geldi. Ablasının kapısını çaldı. 40 yıllık komünistin yüreği orada durdu. Yine sesiz sitemsizce, sakince aramızdan ayrıldı.
Hakki Sürmeli hocanın biyografisini, eski TKP’li yoldaşları mutlaka yazacaktır. Bu, bizim kadar onların da görevidir. Benim ekleyeceğim devede kulak olmayacaktır, Bunlar arasında, Almanya Frankfurt kentinde 40 yıl devam eden öğretmenlik görevi yanı sıra, disiplinli, örgütlü bir komünist olarak sendikal faaliyetlerde eğitmen görevi gördüğünü aktaracağım. Bu bilgi, Hakkı hocanın bu mücadeleye neler kattığına da önemli bir işarettir. Eski TKP döneminde üstlendiği görevleri, Bulgaristan sürecini ve diğer mücadele anılarını da uzun uzun paylaştı. Bunları yeri geldikçe yazacağım.
Hakkı Sürmeli, eski TKP’ye önemli kadro ve yönetici vermiş, kadim Roma kenti Antakya’nın yetiştirdiği bir komünistti. Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS’ün aktif militanı olarak, kongre delegeliği yapan Hakkı hoca, bende kalsın diye arşivime bıraktığı belgeler, bu yiğit insanın ne ölçüde kadim bir mücadele adamı olduğunu anlatmaya yeterlidir. 70 yaşını aşkın bu dev adam, artık aramızda değil. Ruhu şad olsun.
Disipliniyle, dik duruşuyla, militanlara örnek olacak yaşamıyla, mücadelemizde yaşamaya devam edecektir.
Mücadele yoldaşlarının, Antakya halkının ve ülkemiz devrimci hareketinin başı sağ olsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder