13 Nisan 2011 Çarşamba
CHP – AKP DEVLET PARTİSİ YARIŞINDA
Hasip Yiğitoğlu
13 Nisan 2011
Türkiye’nin geleceği,maalesef anti demokratik partiler ve seçim yasasının azizliğinden dolayı,milyonlarca insanın temsil hakkı gasp edilecektir.İleri demokrasi vaadinde bulunan AKP hükümetleri temsil haklarının gaspı sorumlularının başındadır.Temsil hakları ellerinden alınanların haklarını geri alabilecekler yerel veya uluslar arası mercilere başvurmalarına kimsenin diyeceği olmamalıdır.
Temsil hakkı gaspına uğramış biri olarak bu durumu protesto ediyorum.Tüm mağdurlara bu köşeden,bu ahlaksız gaspçı sistemi değiştirmek için bir sivil inisiyatif etrafında örgütlenme çağrısında bulunuyorum ayrıca.
Seçime katılma hakkı olan yirmi civarında parti olmasına karşın bu antidemokratik yasa anlayışından dolayı yalnızca üç veya dört siyasi partinin temsil edilebilir bir sonuçla karşı karşıyayız.Bu durum kabul edilemez.Ortaya çıkacak hiçbir siyasi tablo yasal olmayacaktır.çünkü gasp cürümü işlenmiştir.
Türkiye karmaşık ve komplocu yeni bir döneme girecektir şimdi.Özellikle CHP ve AKP açısından siyaset tabanın temel beklentilerinden ziyade simgesel bir zihniyetle halktan çok,devlet pragması yüksek,siyasi rekabet anlayışının mesajlarını vermektedirler.
Bildiğiniz gibi siyaset kuralları olan bir oyundur.Bu oyunun karmaşa veya komplocu olması bu gerçeği değiştirmez.Bu açıdan baktığımız zaman,gelecek meclis,Türkiye Cumhuriyet i, ya yoluna devam edecek yada toplumsal dokumuzu tarumar edecek yeni kırılmalara neden olacaktır.Bu duruma,partilerin söylemleri ve milletvekili adaylarının nitelik tespitlerinin verdiği ipucu,iyi sinyaller vermemektedir.
Bu anlamda değişim ve demokrasi gibi reflekslerden ziyade,hangi partinin daha çok devlet partisi olacağı yarışına dönüşeceğini söylemek kehanet olmayacaktır.Bu son derece tehlikeli oyundur.Çevremiz coğrafyalarında yaşananlardan ibret alınmamamaktadır.Bu durumu iyi niyete yada hırsa yorumlamak inandırıcı olabilir mi ?
Bu anlayış bizi tehlikeli bir denklemle karşı karşıya bırakabilir.
AKP hükümetinin son günlerdeki içte ve dıştaki politikası ve özellikle Kürt sorunu çözümü konusundaki ikiyüzlü politikasının ,devlet partisi olma yarışında bayrağı teslim etmemenin bir mesajı değimli dir ?
AKP nin milletvekili adaylarının niteliği bu durumun ifadesini çağrıştırmıyor mu ?
Sayın Başbakanın Ustalık mertebesine ermiş kadrolardan söz ederken,aday tercihlerinde katılımcılık,etnik,inanç gibi konularda demokratik dengeleri gözeteceğini herkes gibi bende beklenti içindeydim. Ancak,Başbakanın ustalık mertebesindeki değişim kadrolarından anlaşıldı ki,kökleri eskiye dayanan bir medrese zihniyetinin devamına işaret etmektedir.Bu zihniyetin ucu cemaat kültüründedir.Anadolunun etnik ve inanç mozaik dokusunu hiçe saymış,tek millet,tek mezhep,tek kitap,tek parti,tek kişi anlayışının dışa vurumundan başka ne denebilir ?
CHP ye gelince taban tanımaz bir anlayışla hedef ve beklentileri ayan meyan ortada olan,ne bulursan at sepete AKP karşıtı politizasyon zihniyetli gönüllülerle,kendine umut bağlayan insanlara büyük bir hayal kırıklığı yaşatacağı önümüzdeki günlerde daha çok anlaşılacak ve büyük tartışmalara neden olacaktır.Halbuki kendine sosyal demokrat imajı veren bir partinin temel taktiği halkın ve ülkenin temel sorunları olmalıdır.Siyasetin sosyal manada bir içeriği vrdır.Toplumsal ve sosyal olarak siyasi parametre ise çıkar gruplarıdır. Kemal Kılıçdaroğlu nun gönüllüleri acaba hangi sosyal çıkar grubuna dayanmaktadır.
CHP nin milletvekili seçimi aday politikasının üç temel hedefi olduğunu söylemek mümkündür.
Birinci hedef;ne olursa olsun demokratikleşmeden ve değişimden daha çok önemsenerek anti AKP ciliktir.
İkinci hedef;bir türlü toparlanamayan merkez sağın,seçimden sonra grup kuracak kadar milletvekilini parlamentoya taşımak ve buna bağlı olarak bir takım cemaat oylarının Süleyman Demirel in desteği ile almaktır.Cemaat soruşturmalarıyla tanınan emekli savcı İlhan Cihanerin aday gösterilmemesinin nedenlerinden olduğu kanaati kamuoyunda tartışılmaktadır zaten.Tarih dersi okumamışlara bir hatırlatmada bulunayım,bu aklınızla kısa zaman sonra halkınızın önüne çıkıp yalanda olsa yuvarlıyacak laf bulmayabilirsiniz.Bu anlayışın derinliğinde gizli ötekileştirici akıl yatmaktadır.Tıpkı 1921 ve sonrasındaki gelişmelerde olduğu gibi.TEK AKIL –TEK AKIL -
Üçüncü hedef;toplumsal geleceğimizin,demokrasimizin önünü açacak,Ergenekon davasının,AKP nin sulandırmalarına destek olacak Ergenekon tutuklusu simgelerin aday gösterilmeleridir. Buna bağlı olarak ta AKP ye kaptırdığı Devlet politikası misyonunu geri almaktır.Ayrıca CHP nin bu politikası milletvekili dokunulmazlığı söylemi samimiyeti yönünden tutarsızlığından başka ne olabilir ?
Bu politikasıyla CHP nin hukuk adına söyleyeceklerinin inancının kalmadığını söylemekte yanlış olmayacaktır.
Özet olarak CHP Sosyal Demokrat part görüntüsünden çok,yamalı bohçaya benzeyen Dört eğilimli ÖZAL zihniyetli ANAP niteliği görüntüsü vermektedir.Zaten yakın bir zaman önce Sayın Kılıçdaroğlu DERVİŞ için olumsuz,Özal İÇİN de olumlu söylemlerde bulunduğu bilinmektedir.
SOSYAL DEMOKRATLAR KADERLERRİNİ KENDİLERİ YAZIYORLAR.Hiç olmasa bu kez ders alınız.
MHP ye gelince,aynı tas aynı hamam.Fazla bir şey söylemeye gerek varmı ?
Ama şunu söyleyebilirim ki,MHP baraj konusunda depresyon yaşamaktadır.CHP nin taktiği ile ne bulursan at sepete anlayışı ile milletvekili adaylarını tespit ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
BDP geçen seçimden farklı olarak siyasi aklını olgunlaştırmış bir görüntü içindedir.AKP nin bölgede gösterdiği milletvekili adayların niteliğinden dolayı ve kendine olan inancından,hedefine yakın bir sonuç alacağını söylemek abartılı olmayacaktır.BDP nin politikası barış ve demokrasi yönünden oldukça anlamlıdır.Silahların bırakılması yönünde önemli ipuçları içeren politikalarının mutlaka toplumsal,siyasi bir karşılığı olmalıdır.
Hatay CHP de panik yaşanmasına anlam bulduğumu söyleyemem.Hatay Türkiye genelinden farklı olarak ilk beşe giren adayların dördünün parti tabanından olduğu ortadadır.Hatay CHP tabanı Kılıçdaroğlu ve Demirelin rahmetiyle kendi tabanından millet vekili seçecek.Eh bunada şükür.
hasipyigitoglu@hotmail.com
13 Nisan 2011
Türkiye’nin geleceği,maalesef anti demokratik partiler ve seçim yasasının azizliğinden dolayı,milyonlarca insanın temsil hakkı gasp edilecektir.İleri demokrasi vaadinde bulunan AKP hükümetleri temsil haklarının gaspı sorumlularının başındadır.Temsil hakları ellerinden alınanların haklarını geri alabilecekler yerel veya uluslar arası mercilere başvurmalarına kimsenin diyeceği olmamalıdır.
Temsil hakkı gaspına uğramış biri olarak bu durumu protesto ediyorum.Tüm mağdurlara bu köşeden,bu ahlaksız gaspçı sistemi değiştirmek için bir sivil inisiyatif etrafında örgütlenme çağrısında bulunuyorum ayrıca.
Seçime katılma hakkı olan yirmi civarında parti olmasına karşın bu antidemokratik yasa anlayışından dolayı yalnızca üç veya dört siyasi partinin temsil edilebilir bir sonuçla karşı karşıyayız.Bu durum kabul edilemez.Ortaya çıkacak hiçbir siyasi tablo yasal olmayacaktır.çünkü gasp cürümü işlenmiştir.
Türkiye karmaşık ve komplocu yeni bir döneme girecektir şimdi.Özellikle CHP ve AKP açısından siyaset tabanın temel beklentilerinden ziyade simgesel bir zihniyetle halktan çok,devlet pragması yüksek,siyasi rekabet anlayışının mesajlarını vermektedirler.
Bildiğiniz gibi siyaset kuralları olan bir oyundur.Bu oyunun karmaşa veya komplocu olması bu gerçeği değiştirmez.Bu açıdan baktığımız zaman,gelecek meclis,Türkiye Cumhuriyet i, ya yoluna devam edecek yada toplumsal dokumuzu tarumar edecek yeni kırılmalara neden olacaktır.Bu duruma,partilerin söylemleri ve milletvekili adaylarının nitelik tespitlerinin verdiği ipucu,iyi sinyaller vermemektedir.
Bu anlamda değişim ve demokrasi gibi reflekslerden ziyade,hangi partinin daha çok devlet partisi olacağı yarışına dönüşeceğini söylemek kehanet olmayacaktır.Bu son derece tehlikeli oyundur.Çevremiz coğrafyalarında yaşananlardan ibret alınmamamaktadır.Bu durumu iyi niyete yada hırsa yorumlamak inandırıcı olabilir mi ?
Bu anlayış bizi tehlikeli bir denklemle karşı karşıya bırakabilir.
AKP hükümetinin son günlerdeki içte ve dıştaki politikası ve özellikle Kürt sorunu çözümü konusundaki ikiyüzlü politikasının ,devlet partisi olma yarışında bayrağı teslim etmemenin bir mesajı değimli dir ?
AKP nin milletvekili adaylarının niteliği bu durumun ifadesini çağrıştırmıyor mu ?
Sayın Başbakanın Ustalık mertebesine ermiş kadrolardan söz ederken,aday tercihlerinde katılımcılık,etnik,inanç gibi konularda demokratik dengeleri gözeteceğini herkes gibi bende beklenti içindeydim. Ancak,Başbakanın ustalık mertebesindeki değişim kadrolarından anlaşıldı ki,kökleri eskiye dayanan bir medrese zihniyetinin devamına işaret etmektedir.Bu zihniyetin ucu cemaat kültüründedir.Anadolunun etnik ve inanç mozaik dokusunu hiçe saymış,tek millet,tek mezhep,tek kitap,tek parti,tek kişi anlayışının dışa vurumundan başka ne denebilir ?
CHP ye gelince taban tanımaz bir anlayışla hedef ve beklentileri ayan meyan ortada olan,ne bulursan at sepete AKP karşıtı politizasyon zihniyetli gönüllülerle,kendine umut bağlayan insanlara büyük bir hayal kırıklığı yaşatacağı önümüzdeki günlerde daha çok anlaşılacak ve büyük tartışmalara neden olacaktır.Halbuki kendine sosyal demokrat imajı veren bir partinin temel taktiği halkın ve ülkenin temel sorunları olmalıdır.Siyasetin sosyal manada bir içeriği vrdır.Toplumsal ve sosyal olarak siyasi parametre ise çıkar gruplarıdır. Kemal Kılıçdaroğlu nun gönüllüleri acaba hangi sosyal çıkar grubuna dayanmaktadır.
CHP nin milletvekili seçimi aday politikasının üç temel hedefi olduğunu söylemek mümkündür.
Birinci hedef;ne olursa olsun demokratikleşmeden ve değişimden daha çok önemsenerek anti AKP ciliktir.
İkinci hedef;bir türlü toparlanamayan merkez sağın,seçimden sonra grup kuracak kadar milletvekilini parlamentoya taşımak ve buna bağlı olarak bir takım cemaat oylarının Süleyman Demirel in desteği ile almaktır.Cemaat soruşturmalarıyla tanınan emekli savcı İlhan Cihanerin aday gösterilmemesinin nedenlerinden olduğu kanaati kamuoyunda tartışılmaktadır zaten.Tarih dersi okumamışlara bir hatırlatmada bulunayım,bu aklınızla kısa zaman sonra halkınızın önüne çıkıp yalanda olsa yuvarlıyacak laf bulmayabilirsiniz.Bu anlayışın derinliğinde gizli ötekileştirici akıl yatmaktadır.Tıpkı 1921 ve sonrasındaki gelişmelerde olduğu gibi.TEK AKIL –TEK AKIL -
Üçüncü hedef;toplumsal geleceğimizin,demokrasimizin önünü açacak,Ergenekon davasının,AKP nin sulandırmalarına destek olacak Ergenekon tutuklusu simgelerin aday gösterilmeleridir. Buna bağlı olarak ta AKP ye kaptırdığı Devlet politikası misyonunu geri almaktır.Ayrıca CHP nin bu politikası milletvekili dokunulmazlığı söylemi samimiyeti yönünden tutarsızlığından başka ne olabilir ?
Bu politikasıyla CHP nin hukuk adına söyleyeceklerinin inancının kalmadığını söylemekte yanlış olmayacaktır.
Özet olarak CHP Sosyal Demokrat part görüntüsünden çok,yamalı bohçaya benzeyen Dört eğilimli ÖZAL zihniyetli ANAP niteliği görüntüsü vermektedir.Zaten yakın bir zaman önce Sayın Kılıçdaroğlu DERVİŞ için olumsuz,Özal İÇİN de olumlu söylemlerde bulunduğu bilinmektedir.
SOSYAL DEMOKRATLAR KADERLERRİNİ KENDİLERİ YAZIYORLAR.Hiç olmasa bu kez ders alınız.
MHP ye gelince,aynı tas aynı hamam.Fazla bir şey söylemeye gerek varmı ?
Ama şunu söyleyebilirim ki,MHP baraj konusunda depresyon yaşamaktadır.CHP nin taktiği ile ne bulursan at sepete anlayışı ile milletvekili adaylarını tespit ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
BDP geçen seçimden farklı olarak siyasi aklını olgunlaştırmış bir görüntü içindedir.AKP nin bölgede gösterdiği milletvekili adayların niteliğinden dolayı ve kendine olan inancından,hedefine yakın bir sonuç alacağını söylemek abartılı olmayacaktır.BDP nin politikası barış ve demokrasi yönünden oldukça anlamlıdır.Silahların bırakılması yönünde önemli ipuçları içeren politikalarının mutlaka toplumsal,siyasi bir karşılığı olmalıdır.
Hatay CHP de panik yaşanmasına anlam bulduğumu söyleyemem.Hatay Türkiye genelinden farklı olarak ilk beşe giren adayların dördünün parti tabanından olduğu ortadadır.Hatay CHP tabanı Kılıçdaroğlu ve Demirelin rahmetiyle kendi tabanından millet vekili seçecek.Eh bunada şükür.
hasipyigitoglu@hotmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder