29 Mart 2011 Salı
SURİYE’DE BAYRAM HAVASI
Suriye’deki gelişmeler üzerine 2. makale
Mihrac Ural
25 Mart 2011
Saat: 02:15
Suriye yönetimi, Beşşar Esad önderliğinde devrim kararları gibi reform ilanı yaptı. Halkın en temel siyasi, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarıyla ilgili alınan kararlar, ülke üzerinde dolaşan karabulutları uzaklaştırdı. Yönetimin, halkıyla en doğru ve en kısa yoldan kenetlenmesini sağlayacak derinlikte olan kararlar ciddi bir siyasal reform niteliğindedir.
Sıkıyönetim kanunu ilgası, yeni partiler yasası, yeni ve özgür bir basın yayın yasası, Anayasal değişikliklere gidilerek özgürlük alanlarının genişletilmesi, iş olanaklarının açılacağı, emekçilerin ve memurların aylıklarının yaşam ihtiyaçlarına cevap verecek ölçekte yükseltilmesi, keyfi tutuklamalara son verilerek adli süreçlere intikal etmeden hiçbir tutuklamanın yapılamayacağı kararları, zamanında ve yerinde bir karar olarak ilan edilmiştir.
Ülkenin, İsrail’le savaş halinden kaynaklanan sert rejimi ve yasalarına son verildiği ilan edilerek halkının temel tüm taleplerini karşılamaya yönelik atılan bu adımlar, Ülkeyi farklılıklarıyla bir bütün olarak algılayan içerikte olduğu gözlemlendi. Kürt halkının haklarından ve bunların yerine getireceğine ilişkin kararların da alındığı belirtildi. Newroz bayramı kutlamalarının özgürce yapıldığı, sorunsuz geçilmesinin arkasında bu kararların bir sinyali olarak ifade edildi.
Buna, Deraa olaylarında tutuklanan tüm gençlerin serbest bırakıldığının ilanı da ayrı bir öneme sahipti.
Açıklamayı yapan İktidar sözcüsü Büseyna Şaban, “bu ülkede farklılıklarımızla bir bütünüz, bu bütünlüğü provoke edecek tüm güçlere halkın istemlerine cevap olan bu kararlarla geçit verilmeyeceğini göstermiş olduk” dedi.
Şaban açıklamasını, “Bu ülkenin iktidarı halkı için vardır onun taleplerini yerine getirme görevi vardır bu kararlar bunun ifadesidir” diyerek noktaladı.
Bu açıklamanın yapıldığı basın toplantısının bittiği an, inanılmaz bir heyecanla Suriye’nin her şehrinde gerçek bir patlama gibi, sihirli değnekle dokunulmuş gibi yüz binlerin sokaklara inerek coşkun tezahürat yapması, Beşşar Esbad liderliğindeki yönetimle halkın kaynaşmasını pekiştiren bir tezahür oluşturdu.
Bu satırların yazıldığı 25 Mart 2011 saat 02:00 dolaylarında Suriye halkı, sevinçle meydanlarda Beşşar Esad lehine gösterilerine devam ediyordu. Sevinç gösterilerinin Deraa kentinde çok daha coşkulu olarak kendini göstermesi, son bir haftadır bu kentte olan protestoların ne ölçüde halktan kopuk, dar bir çevrenin işi olduğuna önemli bir gönderme gibiydi.
Suriye, reform kararlarının alındığı 24 Mart 2011 tarihi itibariyle bir coşku seliyle kaplandı.
Tarafsız gözlemciler, alınan bu kararları “emsali görülmemiş önemde siyasal değişim kararları” olduğunu dile getirirken, “Suriye için bir yeniden doğuş sürecinin başladığını” ifade ettiler.
İki gün önce kaleme aldığım, 22 Mart 2011 tarihli makalemin Suriye’yle ilgili bölümü sonunda şunları dile getirmiştim;
“Bölge gelişmelerinden, iç düzenlemelerini sakince yapabilecek ülkelerinin kazançlı çıkacağının bilincinde olan Suriye halkı, yıkıma karşı, barışçıl ve uygar davranışlarla sürecin sorunlarını aşma çabasındadır. İktidarın bundan yararlanması gerek. Bu veriler, uzun süre böyle devam etmeyeceği açıktır.
“Bir komşu ülke, geçmiş tarihi içinde bölge devrimcilerine en 12 Eylül rejimi gibi karanlık bir kesitte Türkiyeli devrimcilere, 80’li yıllardan itibaren Saddam diktatörlüğü yıkılana kadar, Iraklı Kürt ve Arap tüm devrimcilere ev sahipliği yapmış bir ülke olarak, barışçıl dönüşümlerle halkın tüm taleplerini yerine getirmesini bekliyoruz.” ( Mihrac Ural, 22 Mart 2011 tarihli, SURİYE, MISIR, YEMEN, LİBYA” Başlıklı makale. http://mirural.blogspotb.com/ )
Kehanet değil, olayları izleme ve sorumluca yorumlamanın öngörüleri olan bu yaklaşım, alınan kararlarla doğrulanması, Suriye halkının çıkarlarını temsil ettiği oranda bizleri de mutlu eden bir gelişmedir.
Önemle işaret ettiğim Suriye’nin acil reform ihtiyaçları, bu kararlarla halkın taleplerine kulak verilerek ilan edilmesi ardından ortaya çıkan bu sevinç dalgası, bölgede gelişen özgürlük ve demokrasi hareketlerinin yol açtığı, halk devrimleri rüzgarlarından Suriye’nin en çok kazanan ülke olacağını gösteriyor.
Komşu ülkemiz Suriye, uzun yıllar emperyalistlerin baskısı altında halkı için, Filistin davası için, bölge halklarının çıkarı için yaptığı etkin katkılar, bu kararlarla daha da olumlu bir çizgiye geleceği kesindir.
Bu ülkeye, bin bir saik altında düşmanlık edenlerin, Filistin davasında aldığı direnişçi tutumu mahkum etmek isteyenlerin hesapsız söylemlerinin bir kez daha yenilgiye uğramış oldu.
Alınan bu kararları Suriye yönetiminin geri adım atması olarak da değerlendirmek yanlıştır. Beşşar Esad yönetime geldiği andan itibaren geç kalınsa da halkın yararı için alınan önemli kararların olduğu bilinmektedir. Bölge ve ülkedeki gelişmelerin bunu süratlendirdiğinden söz etmek ise yanlış değildir.
Deraa’da Ömeri camiinde toplanan, sayıları onları geçmeyen protestoculara yapılan baskında ortaya çıkan silah, patlayıcı ve aşırı miktardaki paralar, siyasi olmanın çok ötesinde işaretler taşıdığını gösterdi. Muhalefetini siyasi kulvardan, silahlı kulvara taşımak istemenin çok boyutlu anlamıyla bu çevrenin protestolarına, ülkenin ilerici, sosyalist ya da Marksist muhalefetinin itibar göstermediği de bilinmektedir.
Deraa’nın İsrail ve Ürdün sınırında bir kent olmasının oluşturduğu stratejik hassasiyetleri, SMS mesajlarının İsrail kaynaklı servis edilmesi, bu ülkeyi kardeş kavgasına sürüklemek isteyen güçlere de bir işaret oluşturuyordu.
Bu verilerde alınan kararları, iktidarın halkla bütünleşmesinin bir unsuru olarak değerlendirmek daha doğrudur.
Komşu ülkede gelişen bu olumlu adımların, ülkemizde de etkilerini bulması dileğiyle tüm iktidarları halkın haklı taleplerine kulak vermesi gerektiğine dikkat çekerim.
Suriye olumlu yönde ilk adımını attı. Ancak yapacak çok görevleri olduğu açık. Alınan kararların ısrarla ve kararlılıkla yerine getirilmesi, bu süreci bölgemiz halkları açısından çok önemli bir mesaj haline getirecektir.
Mihrac Ural
25 Mart 2011
Saat: 02:15
Suriye yönetimi, Beşşar Esad önderliğinde devrim kararları gibi reform ilanı yaptı. Halkın en temel siyasi, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarıyla ilgili alınan kararlar, ülke üzerinde dolaşan karabulutları uzaklaştırdı. Yönetimin, halkıyla en doğru ve en kısa yoldan kenetlenmesini sağlayacak derinlikte olan kararlar ciddi bir siyasal reform niteliğindedir.
Sıkıyönetim kanunu ilgası, yeni partiler yasası, yeni ve özgür bir basın yayın yasası, Anayasal değişikliklere gidilerek özgürlük alanlarının genişletilmesi, iş olanaklarının açılacağı, emekçilerin ve memurların aylıklarının yaşam ihtiyaçlarına cevap verecek ölçekte yükseltilmesi, keyfi tutuklamalara son verilerek adli süreçlere intikal etmeden hiçbir tutuklamanın yapılamayacağı kararları, zamanında ve yerinde bir karar olarak ilan edilmiştir.
Ülkenin, İsrail’le savaş halinden kaynaklanan sert rejimi ve yasalarına son verildiği ilan edilerek halkının temel tüm taleplerini karşılamaya yönelik atılan bu adımlar, Ülkeyi farklılıklarıyla bir bütün olarak algılayan içerikte olduğu gözlemlendi. Kürt halkının haklarından ve bunların yerine getireceğine ilişkin kararların da alındığı belirtildi. Newroz bayramı kutlamalarının özgürce yapıldığı, sorunsuz geçilmesinin arkasında bu kararların bir sinyali olarak ifade edildi.
Buna, Deraa olaylarında tutuklanan tüm gençlerin serbest bırakıldığının ilanı da ayrı bir öneme sahipti.
Açıklamayı yapan İktidar sözcüsü Büseyna Şaban, “bu ülkede farklılıklarımızla bir bütünüz, bu bütünlüğü provoke edecek tüm güçlere halkın istemlerine cevap olan bu kararlarla geçit verilmeyeceğini göstermiş olduk” dedi.
Şaban açıklamasını, “Bu ülkenin iktidarı halkı için vardır onun taleplerini yerine getirme görevi vardır bu kararlar bunun ifadesidir” diyerek noktaladı.
Bu açıklamanın yapıldığı basın toplantısının bittiği an, inanılmaz bir heyecanla Suriye’nin her şehrinde gerçek bir patlama gibi, sihirli değnekle dokunulmuş gibi yüz binlerin sokaklara inerek coşkun tezahürat yapması, Beşşar Esbad liderliğindeki yönetimle halkın kaynaşmasını pekiştiren bir tezahür oluşturdu.
Bu satırların yazıldığı 25 Mart 2011 saat 02:00 dolaylarında Suriye halkı, sevinçle meydanlarda Beşşar Esad lehine gösterilerine devam ediyordu. Sevinç gösterilerinin Deraa kentinde çok daha coşkulu olarak kendini göstermesi, son bir haftadır bu kentte olan protestoların ne ölçüde halktan kopuk, dar bir çevrenin işi olduğuna önemli bir gönderme gibiydi.
Suriye, reform kararlarının alındığı 24 Mart 2011 tarihi itibariyle bir coşku seliyle kaplandı.
Tarafsız gözlemciler, alınan bu kararları “emsali görülmemiş önemde siyasal değişim kararları” olduğunu dile getirirken, “Suriye için bir yeniden doğuş sürecinin başladığını” ifade ettiler.
İki gün önce kaleme aldığım, 22 Mart 2011 tarihli makalemin Suriye’yle ilgili bölümü sonunda şunları dile getirmiştim;
“Bölge gelişmelerinden, iç düzenlemelerini sakince yapabilecek ülkelerinin kazançlı çıkacağının bilincinde olan Suriye halkı, yıkıma karşı, barışçıl ve uygar davranışlarla sürecin sorunlarını aşma çabasındadır. İktidarın bundan yararlanması gerek. Bu veriler, uzun süre böyle devam etmeyeceği açıktır.
“Bir komşu ülke, geçmiş tarihi içinde bölge devrimcilerine en 12 Eylül rejimi gibi karanlık bir kesitte Türkiyeli devrimcilere, 80’li yıllardan itibaren Saddam diktatörlüğü yıkılana kadar, Iraklı Kürt ve Arap tüm devrimcilere ev sahipliği yapmış bir ülke olarak, barışçıl dönüşümlerle halkın tüm taleplerini yerine getirmesini bekliyoruz.” ( Mihrac Ural, 22 Mart 2011 tarihli, SURİYE, MISIR, YEMEN, LİBYA” Başlıklı makale. http://mirural.blogspotb.com/ )
Kehanet değil, olayları izleme ve sorumluca yorumlamanın öngörüleri olan bu yaklaşım, alınan kararlarla doğrulanması, Suriye halkının çıkarlarını temsil ettiği oranda bizleri de mutlu eden bir gelişmedir.
Önemle işaret ettiğim Suriye’nin acil reform ihtiyaçları, bu kararlarla halkın taleplerine kulak verilerek ilan edilmesi ardından ortaya çıkan bu sevinç dalgası, bölgede gelişen özgürlük ve demokrasi hareketlerinin yol açtığı, halk devrimleri rüzgarlarından Suriye’nin en çok kazanan ülke olacağını gösteriyor.
Komşu ülkemiz Suriye, uzun yıllar emperyalistlerin baskısı altında halkı için, Filistin davası için, bölge halklarının çıkarı için yaptığı etkin katkılar, bu kararlarla daha da olumlu bir çizgiye geleceği kesindir.
Bu ülkeye, bin bir saik altında düşmanlık edenlerin, Filistin davasında aldığı direnişçi tutumu mahkum etmek isteyenlerin hesapsız söylemlerinin bir kez daha yenilgiye uğramış oldu.
Alınan bu kararları Suriye yönetiminin geri adım atması olarak da değerlendirmek yanlıştır. Beşşar Esad yönetime geldiği andan itibaren geç kalınsa da halkın yararı için alınan önemli kararların olduğu bilinmektedir. Bölge ve ülkedeki gelişmelerin bunu süratlendirdiğinden söz etmek ise yanlış değildir.
Deraa’da Ömeri camiinde toplanan, sayıları onları geçmeyen protestoculara yapılan baskında ortaya çıkan silah, patlayıcı ve aşırı miktardaki paralar, siyasi olmanın çok ötesinde işaretler taşıdığını gösterdi. Muhalefetini siyasi kulvardan, silahlı kulvara taşımak istemenin çok boyutlu anlamıyla bu çevrenin protestolarına, ülkenin ilerici, sosyalist ya da Marksist muhalefetinin itibar göstermediği de bilinmektedir.
Deraa’nın İsrail ve Ürdün sınırında bir kent olmasının oluşturduğu stratejik hassasiyetleri, SMS mesajlarının İsrail kaynaklı servis edilmesi, bu ülkeyi kardeş kavgasına sürüklemek isteyen güçlere de bir işaret oluşturuyordu.
Bu verilerde alınan kararları, iktidarın halkla bütünleşmesinin bir unsuru olarak değerlendirmek daha doğrudur.
Komşu ülkede gelişen bu olumlu adımların, ülkemizde de etkilerini bulması dileğiyle tüm iktidarları halkın haklı taleplerine kulak vermesi gerektiğine dikkat çekerim.
Suriye olumlu yönde ilk adımını attı. Ancak yapacak çok görevleri olduğu açık. Alınan kararların ısrarla ve kararlılıkla yerine getirilmesi, bu süreci bölgemiz halkları açısından çok önemli bir mesaj haline getirecektir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder