20 Mart 2011 Pazar
NEWROZ PİROZ BE
Mihrac Ural
21 Mart 2011
Bölgemizin en önemli bayramı.
Bölgemiz halklarının özgürlük için ayağa katlığı bu görkemli günlerde insanlık için yeni bir gün olması dileğiyle Newroz ateşi hepimizi aydınlatmalıdır. Tarih, dünü bu güne bağlayan olaylar dizisidir. Dersler bunun için vardır. Newrozun mesajı da budur. Yol haritasıdır.
Bu günün münasebetiyle, yıllar boyu yazdıklarımın özetlerini tekrar ediyorum.
“Toprak doğada insandan önce vardı. İnsan toplumsallaştıkça toprağı yaşama açtı. Toprak yaşama açılıp, kararlı bir sürecin parçası oldukça, yerleşik düzene geçildi, anavatanlar oluştu. Ekim oldu, biçim oldu, hars oldu.
“Tarihin derinliklerinden bu güne taşınan kültürel değerleri bu sürecin emekleri oluşturdu Bilince yansıyan gerçeklerin soyutlanmasıyla da bu güne kültür olarak ulaştı. Newroz bu sürecin ürünüdür. Bize baharı, eşitliği, bereketi yeniden doğup doğayı eğitme kavgamızı tanımladı.
“Çiçekleri açtı, doğayı temizleyerek, yaşamın aydınlık geleceğine hamlesini tetikledi, gündüzü geceye eşitledi, eşitlik algılarımıza doğayı şahit kıldı, toprağa kök salmamıza, toplumsal bir bilinç içinde hareket etmemize olanak sağladı, semavi dinler dahil, erdemli kurallarımızın oluşumuna katkı yaptı. Barbarlıktan çıkışımızın rotasını çizdi. Tüm insanlığa ait bu değerler manzumesiyle insanlık ailesinin farklılıklarıyla kardeş olduğunu anlattı, barışı bilince çıkardı.” (21 Mart 2009)
“Newroz, doğanın özgürlük için çizdiği bir yol haritasıdır. Bu pusulayı görmezden gelenler, başkalarına çektirdikleri acının esiri olurlar. Kaoslarını, kimlik bunalımlarını aşmamış bir toplumun, tarihiyle cesurca yüzleşmeden bu yol haritasını izlemesi mümkün değildir. Doğa kabuğunu soyduğu gibi toplumlar da eskimiş, tarihsel işlevini kaybetmiş kabuklarını, statülerini değiştirmekle yükümlüdürler. Bu olmadan hiç bir yol haritası izlenemez. Bir ülkenin en büyük handikabı bu adımları atmaktaki kararsızlıktır. Ortak ülkemizde Newrozun yolu, bu handikabın engelleriyle, statülerin kahredici ilkelliğiyle kesilmiştir; yeniden doğuşun simgesi olmaya devam etmesi bundandır. Acının da umudun da Newrozda anlam bulan tanımı budur.
“Doğayla barış insanla barıştır, siyasetle toplumla sanatla, kültürle barıştır. Bu barışı ikame etmek için Newrozun yol haritasını takip edelim. Adım adım, özgürlüklere, eşitlik ve adalete yükselelim; insan haklarına, emekçilerin sorunlarına eğilelim.
“Bunun yolu farklılıklarımızın birer eşit, birer kurucu olduğu bir demokratik cumhuriyetin ikamesiyle mümkündür.
“Bunu ikame edelim.” (21 Mart 2010)
Bu günü daha da anlamlı kılan, toplumsal algılarımızda silinmez yerleriyle bizler için kendini yakanladır; “sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” gerçeğini bedenlerinde ifade edenlerdir. İnsanlığın en erdemli en özverili olanlarıdır. Demokrasi ve özgürlük taleplerimize anlam derinliği katan Mazlum Doğanlar, bu günü diğer günlerden farklı kılmamızın da gerekçeleridir.
Newroz’la her gününüz bahar olsun, tüm insanlık kardeşçe, barış içinde yaşasın.
21 Mart 2011
Bölgemizin en önemli bayramı.
Bölgemiz halklarının özgürlük için ayağa katlığı bu görkemli günlerde insanlık için yeni bir gün olması dileğiyle Newroz ateşi hepimizi aydınlatmalıdır. Tarih, dünü bu güne bağlayan olaylar dizisidir. Dersler bunun için vardır. Newrozun mesajı da budur. Yol haritasıdır.
Bu günün münasebetiyle, yıllar boyu yazdıklarımın özetlerini tekrar ediyorum.
“Toprak doğada insandan önce vardı. İnsan toplumsallaştıkça toprağı yaşama açtı. Toprak yaşama açılıp, kararlı bir sürecin parçası oldukça, yerleşik düzene geçildi, anavatanlar oluştu. Ekim oldu, biçim oldu, hars oldu.
“Tarihin derinliklerinden bu güne taşınan kültürel değerleri bu sürecin emekleri oluşturdu Bilince yansıyan gerçeklerin soyutlanmasıyla da bu güne kültür olarak ulaştı. Newroz bu sürecin ürünüdür. Bize baharı, eşitliği, bereketi yeniden doğup doğayı eğitme kavgamızı tanımladı.
“Çiçekleri açtı, doğayı temizleyerek, yaşamın aydınlık geleceğine hamlesini tetikledi, gündüzü geceye eşitledi, eşitlik algılarımıza doğayı şahit kıldı, toprağa kök salmamıza, toplumsal bir bilinç içinde hareket etmemize olanak sağladı, semavi dinler dahil, erdemli kurallarımızın oluşumuna katkı yaptı. Barbarlıktan çıkışımızın rotasını çizdi. Tüm insanlığa ait bu değerler manzumesiyle insanlık ailesinin farklılıklarıyla kardeş olduğunu anlattı, barışı bilince çıkardı.” (21 Mart 2009)
“Newroz, doğanın özgürlük için çizdiği bir yol haritasıdır. Bu pusulayı görmezden gelenler, başkalarına çektirdikleri acının esiri olurlar. Kaoslarını, kimlik bunalımlarını aşmamış bir toplumun, tarihiyle cesurca yüzleşmeden bu yol haritasını izlemesi mümkün değildir. Doğa kabuğunu soyduğu gibi toplumlar da eskimiş, tarihsel işlevini kaybetmiş kabuklarını, statülerini değiştirmekle yükümlüdürler. Bu olmadan hiç bir yol haritası izlenemez. Bir ülkenin en büyük handikabı bu adımları atmaktaki kararsızlıktır. Ortak ülkemizde Newrozun yolu, bu handikabın engelleriyle, statülerin kahredici ilkelliğiyle kesilmiştir; yeniden doğuşun simgesi olmaya devam etmesi bundandır. Acının da umudun da Newrozda anlam bulan tanımı budur.
“Doğayla barış insanla barıştır, siyasetle toplumla sanatla, kültürle barıştır. Bu barışı ikame etmek için Newrozun yol haritasını takip edelim. Adım adım, özgürlüklere, eşitlik ve adalete yükselelim; insan haklarına, emekçilerin sorunlarına eğilelim.
“Bunun yolu farklılıklarımızın birer eşit, birer kurucu olduğu bir demokratik cumhuriyetin ikamesiyle mümkündür.
“Bunu ikame edelim.” (21 Mart 2010)
Bu günü daha da anlamlı kılan, toplumsal algılarımızda silinmez yerleriyle bizler için kendini yakanladır; “sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” gerçeğini bedenlerinde ifade edenlerdir. İnsanlığın en erdemli en özverili olanlarıdır. Demokrasi ve özgürlük taleplerimize anlam derinliği katan Mazlum Doğanlar, bu günü diğer günlerden farklı kılmamızın da gerekçeleridir.
Newroz’la her gününüz bahar olsun, tüm insanlık kardeşçe, barış içinde yaşasın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder