28 Ocak 2012 Cumartesi
YALAN SÖYLEMEK MİT AJANLARININ VE İTİRAFÇILARIN DOĞASINDADIR
6 Aralık 1986 tarihli 39 - 40 sayılı Merkez Yayın Organı CEPHE dergisinin, 1. Kongre özel sayısıdır. İçerğiinin başlıkları şudur. Baş yazı; B. Mahir; Yaşasın 1. Kongremiz / Mihrac Ural yoldaşın 1. Kongre açış konuşması / kongre delegelerine; “İç Tüzük” / PKK. G.S Abdullah Öcalan’ın konuşması. / Filistin Halkının Kurtuluşu için Mücadele Cephesi’nden 1. Kongreye mesaj / 1. Kongrenin İşçi Sınıfına mesajı. / 1. Kongreden Faşizme ve Burjuvaziye Boyun eğmeyen tüm devrimcilere / 1. Kongreden cezaevlerine mesaj / 1. Kongreden SBKP’ye mesaj / 1. Kongreden Filistin Halkıyla Dayanışma Gününe Mesaj / MK. Kongre kapınış konuşması / Şehitler Onurumuzdur yazısı
250. DOSYA
YALAN SÖYLEMEK
MİT AJANLARININ VE İTİRAFÇILARIN DOĞASINDADIR
Mihrac Ural – 27 Ocak 2012 / Cuma
Bu dosyanın konusu söylediği her cümle, her kelime yalan olan MİT ajanının son iddiasına 1. Kongre belgelerinden bir cevaptır. Bundan önce ne demişti; “Kongrede tanıtım kartı yok uyduruyorlar” birde iddiayla takan varsa söylesin diye salladı. Cevabını belgeleriyle fotoğraflarla aldı. Bir tiyo daha vereyim. Bu namusuz ajanın kendi göğsü üzerinde tanıtım kartının olduğunu gösterir fotoğrafı da bulunuyor. Ama kongreyi daha fazla kirletmemesi için ve fotoğrafı alıp onu kuşatmış olduğumuz gerçeğine karşı bir veri olarak kullanmasını önlemek için yayınlamayı uygun görmedim.
Mit ajanı İbrahim Yalçın’ın yeni iddiası şu;
“Kongre’de 7 kişilik bir MK seçilecekti. Hal böyle olunca, normal bir prosedürde en az 14 kişinin MK adayı olarak kongrenin onayına sunulması ve gizli oy açık sayım yapılarak en çok oy alan 7 kişinin MK üyesi olması gerekirken, bizde böyle olmadı. Seçilecek olan 7 kişi için 7 tane aday gösterildi. Dolayısı ile adı geçen bu iki kişi (Salih ve Zafer) hiç oy almamış olsalar bile, yeniden seçilmiş olacaklardı. Öyle de oldu. Yeniden MK üyesi seçilmiş oldular.” (İtirafçı Engin’in sitesi, “Üç Belge ve…” Mit ajanı ibrahim’in yazısı)
Acilciler 1. Kongresi, iddiayla söylüyorum ki, Türkiye’de yapılan tüm illegal örgüt kongrelerinden çok daha kurallı, çok daha kurumsal algıyla gizli oy açık sayımla, muhalefet olanlara sonsuz konuşma hakkı tanıyarak bağlanmıştır. Tüm tutanakları, raporları eksiksiz basılarak, ilgili yoldaşlara iletilmiştir. Her biri 1,5 saatlik teyp kasetleri arşivde durduğu gibi, bunlardan yayınlanması gerekenler de Örgüt Merkez Yayın Organı CEPHE sayı: 39 – 40’da yayınlanmıştır. Bu belge, bu tarihi direnme örgütünün onurlu kongresine dil uzatmaktan, karalamaktan başka sermayesi olmayan, İlker Akman ve arkadaşlarını polise ihbar eden katil muhbir, İtirafçı Engin Erkiner’e kapak olsun diye aktarıyorum.
Sonra, Mit ajanı İbrahim’in, kongrede MK seçimi yalanına gelelim.
1. MK ile ilgili söylediği tüm rakamlar yanlış, 7 aday değil, 12 aday ortaya çıktığıdır. Belgede üstteki listede sıralama, aday önerme sırası esas alınmıştır. Seçim sonucunda ise oy sayısına gere yapılan sıralama altta gösterilmiştir.
2. 1. Kongrede oy hakkı olan kaç delege, oy hakkı olmayan kaç delege olduğunu bilmez. O kongreyi MİT’e ispiyonlamak için sadece kimin ne görev alacağıyla ilgiliydi. Örgüt bu adama karşı her önlemi de almıştı. Bu belgede bilinmesi gereken sadece MK için kaç kişinin aday olduğudur bunun için isimler ve sayılar karalanmıştır. MİT işine devam ederken hiçbir tiyo verilmeyecektir.
3. Belgede MK seçim tutanağını iki kişi kaleme almıştır; Levent Sami Sultan ve Şerif Yılmaz’dır. MİT ajanının bu yalanını Levent yoldaşa anlattım (göz kırparak, “MİT ajanı, senin adını ekibimizden özel olarak çıkarma çabası var, ne mutlu sana. bizim edebiyatçı ona çok iyi tiyolar veriyor, oda övmekten geri kalmıyor ya…” dedim ) Levent yoldaş her zamanki sakinliğiyle şöyle dedi; “beni ekipten çıkarmak zorundadır. Çünkü o ajanın ağzına ayağımı sokmuşum, konuşacak hali yoktur. MİT, karısına göz ameliyatı yaptıktan onu Sruiyeye göndermişti. Karısını karşılamaya beraberce sınır kapısına gitmiştik. Giderken de gelirken de ortaya sergilediği duruş, konuşmaları her şeyi açık etti. Yanındaydım, kaç kez yazdım, suratına tükürdüm, anlamıştır. Bu gün de komşu ülke Suriye’ye karşı gösterdikleri köpekçe emperyalist uşağı tutum onları bir kez daha açık etmiştir.” dedi.
4. Belgede Salih ve Zafer yoldaşların haklarıyla seçildikleri çok açıktır. Yusuf Ali Esat kendini aday göstermişti o da bir oy aldı (oyu kendi kendine veren de kendisi olmuş)
5. Belgede açıkça iki kişi oybirliğiyle seçildi. Biri Mihrac Ural diğeri bir bayan yoldaşımız.
6. Belge divanda tutulan tutanaktır. Seçim bitince alkışlarla Enternasyonal okundu. Bu da şerefsiz itirafçı-katil muhbir Engin bunağının suratına şamar olarak vurulur.
7. Bu belgede, alınan oy sıralamasına göre, altta küçük harflerle yapılan sıralamada İbrahim Yalçın 9. Kişidir. Divanda “CEMAL YAŞAR” kod adı yanına kare içinde “İbrahim Yalçın malum kişi ?!” diye bir not düşülmüştür. Bunu sonra detaylarıyla anlatacağım.
İşte bu kadar, her sözü yalan olmak zorunda olan bir ahlaksız MİT ajanına karşı belgeli cevaplar bitip tükenmeyecektir.
Bir tek şey bilin ey Acilci yoldaşlarım, teslim ettiğiniz emanet hakkıyla kurum ve kurallarıyla yükseldi ve hala bu ilkelerin arkasında sizin için var olmaya devam edecektir.
YORUMUM
Mit ajanı İbrahim Yalçın, sanırım devrimci hareketler içinde bu ölçüde belgeli kanıtlı ve kendi el yazısı itiraflarıyla MİT ajanı olduğu ispat edilmiş bir başka kışı yoktur.
Ama bu MİT ajanı gibi suratsız ve ahlaksız bir başkası da yoktur. Tıpkı ortağı itirafçı-katil muhbir Engin Erkiner gibi. Ahlaksız adama, MİT ajanı olduğunu kendi el yazısıyla itiraf ediyor ve hala konuşuyor. Herkes MİT ajanı olduğunu söylüyor ama hala konuşuyor. Acilciliğe en küçük emeği geçmiş insanlar bu şebekenin polis organizesi olduğunu biliyor ama o hala konuşuyor.
Bin kez söyledim, Bu fareleri esir ettim diye. Kapandan da çıkamazlar. Benim adım olmadan bunları kimse okumaz, bunun için adıma saldırarak yaşamaya mahkumlar. Ne ülke ne bölge ne de halkın mücadelesi bunları ilgilendirmiyor. Mit ajanının hayatında tek bir siyasi yazısı yok. Bu ne iş demek gerekmez mi ? Demeye gerek yok. Adam işini yapıyor. Bu karalamalar 4 yıldır sürdüğüne göre iki sonuçtan söz etmek yanlış değildir;
Birincisi, başaramamışlar hep iflas etmişler tekrarları oynuyorlar. Mihrac Ural adı etrafında dönüp duracaklar. Siyasal yazım performansına yetişemedikleri gibi çapları da yok ve tek yolları karalamadır. Bu polis organizesinin suratına aşk ettiğim ve onurlarını izmarit gibi ayaklarım altında ezdiğim itirafçı-katil muhbir ve ajan halleri ölene kadar onları bırakmayacaktır. İkincisi; bu nedenle de, iddiayla söylüyorum bunların yaptığı kin ve intikam değildir, teşkilatlarının görevdir. Bundan kurtulamazlar parası peşin ödenmiş işler yapıyorlar.
Bütün sır iki cümlede saklı kendi kendilerini nasıl tanıtıyorlar ona bakın her şeyi anlarsınız teferruata gerek yok…
MİT ajanı İbrahim Yalçın’ın kendini anlatıyor;
“Bir hafta sonraya gün kestik. (28 Ağustos 1986) ben, o günü MİT’e bildirdim. Çok sevindiler, başarılar vs. diyerek 150 bin TL’da paralarını alarak vedalaştık… Örgüt bittiği zaman, benim işim de bitecek. Artık devlet arkamda olacak hiçbir sıkıntım olmayacak. " (İbrahim Yalçın el yazısı İtirafnamesi s:9-10)
İtirafçı-katil muhbir Engin Erkiner kendini anlatıyor;
“Emniyet kuvvetlerine yardım maksadıyla yakalandığım günün akşamı ve onu takip eden günde aşağıda sıralayacağım evleri bulmaları bakımından polise yardım ettim” (Engin Erkiner Polis İfadesi, s:16)
Doğruları arkasında duranlar, eşyayı kendi adıyla çağırmayı ihmal etmiyorlar, karalamalara verdikleri cevapta bir o kadar yerli yerindedir; “HASSİKTİR MİT AJANI KÖPEKLER DAHA ÇOK BEKLERSİN. HEM İFTİRACI HEM İTİRAFÇI NAMUSSUZLAR.
Bu söze bir şey eklemeye gerek yoktur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder