3 Kasım 2010 Çarşamba
İDRAK HEZEYANI YAŞIYORUZ
Hasip Yiğitoğlu
3Kasım 2010
Türkiye de idrak sorunu var.
Tıpkı kendini bulamamış, ne istediğini,oturmayı bilmeyen çocukça pozlar verip beylik laflar söyleyen çocuk aklı idraki içindeyiz.
Ne suni,ne alevi,ne Kürt,ne Türk,ne Çerkez,nede diğerleri,toplum olmanın hepimiz olduğunun idrak eksikliğini yaşamaktayız.
Halbuki, doğada birbirine karışmış farklı ağaçların çiçeklerinin manzarası, verdikleri kokular,meyveler toplumsal yaşamımızın anlamının ve devamlılığının ip ucunu vermektedir.
Ne alaka dememeliyiz.
Doğanın yasaları değil mi ? her yaşamı şekillendiren.
Doğanın yasasıdır insanı diğer canlılardan farklı kılan ve toplumsal unsura dönüştüren.
Temel sorun burada yatmaktadır.
Her şey bu kadar açıkken,insanın geçmişten geleceğe doğru kendini sorgulayıp yeniden anımsamalarının idrakı içinde olması gerekmiyor mu ?
Toplum olarak nerdeyse bir asır boyunca birbirimize bakarak kirli zihinlerin korku seneryolarının tutsaklığını hala idrak edemiyoruz.
Halbuki azmetçilerin denklemi açıkça ortadadır.Adeta,aklın,mantığın kabul edemiyeceği toplumsal tecavüz seneryolarını uygulayarak halkı düşman cephelere bölerek, birbirine düşürerek,susturarak,ürküterek toplumu tek düşünceye tutsak etmektir amaçlanan.
Tek bir görüş,tek bir parti,tek bir ideoloji,tek bir ses gibi ürkütücü idrak anlayışı hedeflenmektedir.
Toplumun demokrasi,özgürlük,adalet gibi güncel ve temel talepleri özünden kopartarak agresif kanallara doğru çekilerek,nesnel süreci de tıkayarak ülke dinamizmini ve zenginliğini önlemektir gaye.
Yüzlerce yıl beraber yaşamış insanlarımızın sanki yeni karışlaşmış gibi önyargılarla birbirlerine yaklaşımları idrak hezeyanına neden olmaktadır.
Elbette halkımızın hepsinin bir takım gerekçeleri vardır ve olmalıdır da. Ama, güven ve samimiyet içinde istediklerini karşılıklı olarak tartışmalı ve paylaşmalıdır. Toplumsal idrak zihniyetimiz bir ön koşul olarak evrensel öz içermelidir.
Düşünceler farklık içermelidir, her türlü görüş kendini ifade etmeli,Vatana ihanet yada rejim muhalefeti gibi demokraside yeri olmayan demagoji idraki terk edilmelidir.
Aksi halde hakkımızda verdiğimiz yanlış kararların fatura bedeli bu kez daha vahim sonuçlara neden olabilir.
3Kasım 2010
Türkiye de idrak sorunu var.
Tıpkı kendini bulamamış, ne istediğini,oturmayı bilmeyen çocukça pozlar verip beylik laflar söyleyen çocuk aklı idraki içindeyiz.
Ne suni,ne alevi,ne Kürt,ne Türk,ne Çerkez,nede diğerleri,toplum olmanın hepimiz olduğunun idrak eksikliğini yaşamaktayız.
Halbuki, doğada birbirine karışmış farklı ağaçların çiçeklerinin manzarası, verdikleri kokular,meyveler toplumsal yaşamımızın anlamının ve devamlılığının ip ucunu vermektedir.
Ne alaka dememeliyiz.
Doğanın yasaları değil mi ? her yaşamı şekillendiren.
Doğanın yasasıdır insanı diğer canlılardan farklı kılan ve toplumsal unsura dönüştüren.
Temel sorun burada yatmaktadır.
Her şey bu kadar açıkken,insanın geçmişten geleceğe doğru kendini sorgulayıp yeniden anımsamalarının idrakı içinde olması gerekmiyor mu ?
Toplum olarak nerdeyse bir asır boyunca birbirimize bakarak kirli zihinlerin korku seneryolarının tutsaklığını hala idrak edemiyoruz.
Halbuki azmetçilerin denklemi açıkça ortadadır.Adeta,aklın,mantığın kabul edemiyeceği toplumsal tecavüz seneryolarını uygulayarak halkı düşman cephelere bölerek, birbirine düşürerek,susturarak,ürküterek toplumu tek düşünceye tutsak etmektir amaçlanan.
Tek bir görüş,tek bir parti,tek bir ideoloji,tek bir ses gibi ürkütücü idrak anlayışı hedeflenmektedir.
Toplumun demokrasi,özgürlük,adalet gibi güncel ve temel talepleri özünden kopartarak agresif kanallara doğru çekilerek,nesnel süreci de tıkayarak ülke dinamizmini ve zenginliğini önlemektir gaye.
Yüzlerce yıl beraber yaşamış insanlarımızın sanki yeni karışlaşmış gibi önyargılarla birbirlerine yaklaşımları idrak hezeyanına neden olmaktadır.
Elbette halkımızın hepsinin bir takım gerekçeleri vardır ve olmalıdır da. Ama, güven ve samimiyet içinde istediklerini karşılıklı olarak tartışmalı ve paylaşmalıdır. Toplumsal idrak zihniyetimiz bir ön koşul olarak evrensel öz içermelidir.
Düşünceler farklık içermelidir, her türlü görüş kendini ifade etmeli,Vatana ihanet yada rejim muhalefeti gibi demokraside yeri olmayan demagoji idraki terk edilmelidir.
Aksi halde hakkımızda verdiğimiz yanlış kararların fatura bedeli bu kez daha vahim sonuçlara neden olabilir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder