2 Kasım 2011 Çarşamba
YETMEZ AMA EVET DİYENLERE YETTİMİ ACABA
Hasip Yiğitoğlu - 2 Kasım 2011
hasipyigitoglu@hotmail.com
Komünizmle mücadele,irtica ile mücadele, bölücülükle mücadele,terörle mücadele diyerek, bu ülkede demokrasi, özgürlük ve insan hakları tarihimiz boyunca hep çiğnenmiştir.Ne var ki,herkes bu durumu anladı,Türkiye”nin aydınları büyük çoğunlukla anlayamadı.
Esasında birbirlerinden ayrı görünen,ama birbiriyle iç içe girmiş bir çok ilişki ile yüzleştik bu süreçte.Ancak hiç sorgulamadık.
Birbirimizle didişmekten,inatçı ve hayali denklemleri,staretejileri tartışmaktan devletin bu politikalarına hep malzeme taşıdık.İnanılmaz bir şekilde,başta kendi hayatımız olmak üzere, toplumun hayatını da kendi beceriksizliğimiz ve saflığımıza heba ettik,biz aydın geçinenler
Kusura bakmayın,iltifat olsun diye kullandığımız bir sözümüz var ya,ben öyle demiyorum.İsterseniz hepiniz kusura bakınız.Bu toplumu karşı sorumluluklarımızı yerine getiremedik Türkiye”nin aydınları olarak.
Umarım,ne demek istediğimi anlamışınızdır ey aydınlar.
Bugün 12 eylül faşist sürecine rahmet okutacak kadar yayılan tutuklamalarla karşı karşıyayız.Eline silah almamış yazan,çizen,yürüyen,konuşan,hak talebinde bulunan herkes artık terörist nitelendirilebiliyor bu ülkede..Bu fiillerde bulunanlara bir uyarım var, sabahın altısında bir terörist sanığı olarak güvenlik kuvvetleri tarafından alınabilir, tutuklanabilirsiniz.Yani bu ülkede herkes Büşra ve Ragıp olabilir.
Galiba günahlarınızı sorgulamanın zamanı geldi de geçiyor.Hiç olmasa bu kez malzeme olmayalım diyorum.İş işten geçmeden bu sürece barışçı ve demokratik bir refleksle dur demeliyiz.Demokratik sivil siyaseti işletmek amaçlı bir seferberlik hareketinin başlatılması için tüm gayretimizi kullanmalıyız.Yoksa bu kirli-kör şiddet savaşı sonucu kardeş kanı dökülmeye devam edilecektir.Geçmişle oyalanmak yerine gelen tehlikenin farkına varmalıyız artık.
Söz Büşra ve Ragıp”tan açılmışken birkaç kelime yazmadan olmaz.Yalnızca birkaç kelime yazmak olur mu demeyin.Zira,Büşra ve Ragıp hakkında çok şey yazmak onlara yeni komşu olmaya davetiye olabilir..Umarım bu durumu biliyorsunuz.Ama olsun ben yine yazacağım.
Prof.Dr.Büşra Ersanlı ile ilgili yazılabilecek en anlamlı şey,yandaş medyanın yayınladıkları imaj karalamalı derin polis bilgilerinin ,iktidar,polis,savcılık,medya arası ilişkilerin hangi noktalara geldiği konusunda fikir vermesidir.
İddianame henüz kabul edilmeden medyanın polis sorgulamalarındaki bilgileri yayınlanmaları ve savcığın bu duruma müdahale etmemesinin bir hukuk skandalı ve hukuku kirleten bir anlayış olduğu yönünde yazmadan olmaz değil mi !..
Yapılacak operasyonlarla ilgili medyanın günler-aylar önce bilgilendirilmesini de yazmak gerekmiyor mu.
Neymiş,Büşra BDP de eğitim veriyormuş.BDP acaba illegal bir örgüt mü.Bildiğim kadarıyla,BDP mecliste 36 parlamenterle temsil ediliyor ve iki buçuk milyon oy almış bir partidir.
Ama amaç başka.Sindirmek ve susturmak.Eskisinden farklı bir şey yapılmıyor.
Ragıp Zarakolu”na gelince,hayatını çilelerle,işkencelerle tutuklamalarla geçirmiş demokrasi ve insan hakları savunucusudur.12 martın ağır işkence tezgahlardan geçmiş bir düşünce adamıdır.Türkiye demokratik ikliminin aynası diyebiliriz Ragıp hocaya.Gerçek bir entelektüel,bir barış sevdalısı,tek standartlı bir demokrat.Çünkü evrensel demokrasinin olmazsa olmazının herkese eşit uygulanmasını savundu hayatı boyunca.Herkes için demokrasi istedi.
Anlaşıldığı gibi bu ülkede Ersanlı ve Zarakonlu olmak çok zordur.
Bu bağlamda,Liberal demokratlara,aymaz likidatör solculara,yetmez ama evet diyen marksistlere,demokratlara,sanatçılara,yazarlara,şairlere bir soru hakkı hasıl oldu.YETTİMİ ŞİMDİ.
AKP”nin zihinsel beklentilerini anlayabildiniz mi !.....
Almanya”da,Asimilasyona hayır diyen Başbakan,asimilasyonu yine kendine kadar anlıyor.Tıpkı demokratikleşmeden anladığı gibi.
Ülkesinde yaşayan etnik ve inanç topluluklarına yönelik asimilasyoncu politikaları uygularken,asimilasyon kavramının evrenselliği aklına gelmemiş mi acaba..Sayın Başbakan,asimilasyon evrensel bir kavramdır.Yalnızca Türkler ve sunni Müslümanlar için değildir.
hasipyigitoglu@hotmail.com
Komünizmle mücadele,irtica ile mücadele, bölücülükle mücadele,terörle mücadele diyerek, bu ülkede demokrasi, özgürlük ve insan hakları tarihimiz boyunca hep çiğnenmiştir.Ne var ki,herkes bu durumu anladı,Türkiye”nin aydınları büyük çoğunlukla anlayamadı.
Esasında birbirlerinden ayrı görünen,ama birbiriyle iç içe girmiş bir çok ilişki ile yüzleştik bu süreçte.Ancak hiç sorgulamadık.
Birbirimizle didişmekten,inatçı ve hayali denklemleri,staretejileri tartışmaktan devletin bu politikalarına hep malzeme taşıdık.İnanılmaz bir şekilde,başta kendi hayatımız olmak üzere, toplumun hayatını da kendi beceriksizliğimiz ve saflığımıza heba ettik,biz aydın geçinenler
Kusura bakmayın,iltifat olsun diye kullandığımız bir sözümüz var ya,ben öyle demiyorum.İsterseniz hepiniz kusura bakınız.Bu toplumu karşı sorumluluklarımızı yerine getiremedik Türkiye”nin aydınları olarak.
Umarım,ne demek istediğimi anlamışınızdır ey aydınlar.
Bugün 12 eylül faşist sürecine rahmet okutacak kadar yayılan tutuklamalarla karşı karşıyayız.Eline silah almamış yazan,çizen,yürüyen,konuşan,hak talebinde bulunan herkes artık terörist nitelendirilebiliyor bu ülkede..Bu fiillerde bulunanlara bir uyarım var, sabahın altısında bir terörist sanığı olarak güvenlik kuvvetleri tarafından alınabilir, tutuklanabilirsiniz.Yani bu ülkede herkes Büşra ve Ragıp olabilir.
Galiba günahlarınızı sorgulamanın zamanı geldi de geçiyor.Hiç olmasa bu kez malzeme olmayalım diyorum.İş işten geçmeden bu sürece barışçı ve demokratik bir refleksle dur demeliyiz.Demokratik sivil siyaseti işletmek amaçlı bir seferberlik hareketinin başlatılması için tüm gayretimizi kullanmalıyız.Yoksa bu kirli-kör şiddet savaşı sonucu kardeş kanı dökülmeye devam edilecektir.Geçmişle oyalanmak yerine gelen tehlikenin farkına varmalıyız artık.
Söz Büşra ve Ragıp”tan açılmışken birkaç kelime yazmadan olmaz.Yalnızca birkaç kelime yazmak olur mu demeyin.Zira,Büşra ve Ragıp hakkında çok şey yazmak onlara yeni komşu olmaya davetiye olabilir..Umarım bu durumu biliyorsunuz.Ama olsun ben yine yazacağım.
Prof.Dr.Büşra Ersanlı ile ilgili yazılabilecek en anlamlı şey,yandaş medyanın yayınladıkları imaj karalamalı derin polis bilgilerinin ,iktidar,polis,savcılık,medya arası ilişkilerin hangi noktalara geldiği konusunda fikir vermesidir.
İddianame henüz kabul edilmeden medyanın polis sorgulamalarındaki bilgileri yayınlanmaları ve savcığın bu duruma müdahale etmemesinin bir hukuk skandalı ve hukuku kirleten bir anlayış olduğu yönünde yazmadan olmaz değil mi !..
Yapılacak operasyonlarla ilgili medyanın günler-aylar önce bilgilendirilmesini de yazmak gerekmiyor mu.
Neymiş,Büşra BDP de eğitim veriyormuş.BDP acaba illegal bir örgüt mü.Bildiğim kadarıyla,BDP mecliste 36 parlamenterle temsil ediliyor ve iki buçuk milyon oy almış bir partidir.
Ama amaç başka.Sindirmek ve susturmak.Eskisinden farklı bir şey yapılmıyor.
Ragıp Zarakolu”na gelince,hayatını çilelerle,işkencelerle tutuklamalarla geçirmiş demokrasi ve insan hakları savunucusudur.12 martın ağır işkence tezgahlardan geçmiş bir düşünce adamıdır.Türkiye demokratik ikliminin aynası diyebiliriz Ragıp hocaya.Gerçek bir entelektüel,bir barış sevdalısı,tek standartlı bir demokrat.Çünkü evrensel demokrasinin olmazsa olmazının herkese eşit uygulanmasını savundu hayatı boyunca.Herkes için demokrasi istedi.
Anlaşıldığı gibi bu ülkede Ersanlı ve Zarakonlu olmak çok zordur.
Bu bağlamda,Liberal demokratlara,aymaz likidatör solculara,yetmez ama evet diyen marksistlere,demokratlara,sanatçılara,yazarlara,şairlere bir soru hakkı hasıl oldu.YETTİMİ ŞİMDİ.
AKP”nin zihinsel beklentilerini anlayabildiniz mi !.....
Almanya”da,Asimilasyona hayır diyen Başbakan,asimilasyonu yine kendine kadar anlıyor.Tıpkı demokratikleşmeden anladığı gibi.
Ülkesinde yaşayan etnik ve inanç topluluklarına yönelik asimilasyoncu politikaları uygularken,asimilasyon kavramının evrenselliği aklına gelmemiş mi acaba..Sayın Başbakan,asimilasyon evrensel bir kavramdır.Yalnızca Türkler ve sunni Müslümanlar için değildir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder