19 Kasım 2011 Cumartesi
BOP UN BÜYÜK BALIĞI TÜRKİYE
Hasip Yiğitoğlu
19 Kasım 2011
Büyük balık Türkiye.BOP denkleminin son raundu Türkiye olabilir değil,olacak diyorum.Umarım yanılırım.
Umarım Ekonomik kriz derinleşerek küresel emperyalist sistemin paradigmasını değiştirmesine neden olacaktır.Bu durum küresel bir sürece yayılır ki,sosyo-ekonomik açıdan yeni bir dünya ya adımlar atılmış olacaktır.Belki sürecin beklentisi emperyal olmaktan çok adil demokratik,özgürlükçü,eşitlikçi bir dünya iklimine eğrilir.
Bu durumu anlamak kehanet değildir.40 yılı aşkın bir süredir diyalektik zihnimle, zaman içinde bazen aktif,bazen izleyici olarak siyaset öngörümle ,Türkiye siyasetinde U dönüşü yapmaması halinde ciddi bir savaş sürecine gireceğini tahmin ediyorum. Tahminlerimi doğrulayacak bir çok parametre olmasına karşın,sadece sıcak birkaç veri bu durumu izah etmeye yeterli olacaktır.
Veri 1,Suriye”de başlayan sürecin yalnızca Suriye”yi hedeflemediği bilinmeyen bir durum değildir.Hedef Suriye”nin yanında,Irak,İran,Lübnan ve Filistin.Zaten aklı selim herkesin hem fikir olduğu bir teoremdir.
Bu sıralama bitince ne olacak sorusu akla takılıyor.Hiç şüphe yok ki,içerdiği parametrelerden dolayı sırada Türkiye olacaktır.
Bir hatırlatma olarak,Türkiye “de Kürt sorunu,Alevi sorunu,Laik Sunni”lerin yaşam tarzı endişeleri sorunu,demokrasi sorunu gibi sorunlar bıçağın keskin ucu örneği Türkiye”nin boynunda duruyor.
Savaş durumunun bu parametreleri tetikleyerek yeni bir sürece neden olacağını tahmin etmek zor olmamalıdır..Bu süreci bölgenin diğer ülkelerinin benzer parametreleriyle harmanlanması kaçınılmaz olacaktır.Ortaya yeni bir parametrik durum çıkarak son derece tehlikeli ayrıştırıcı güç odaklarına dönüşecektir.Sonrasında da Türkiye bölünme sürecine adımlar atmış olacaktır.BOP denkleminin öngörü beklentisi karşılığını da bulmuş olacaktır.
Veri 2, Son günlerde İsrail”in Iran”a yönelik,İtalya kıyılarında yaptığı tatbikatlar ve Fransa”nın ABD “den aldığı referansla Türkiye”yi öne çıkartan tutumu Ortadoğu savaşının kapıya dayanması anlamındadır.Türkiye bu günkü görüntüsü ile bu duruma hazırlanmaktadır.Tarihinde bir ilk olarak komşu bir ülkenin iç işlerine bu derinlikte müdahale eden bir Türkiye ile karşı karşıyayız.Başbakanın dünkü konuşmasında ,Libya örneğinde olduğu gibi emperyal şer güçlerine Suriye”ye müdahale çağrısı bu durumu işaretlemektedir.
Başbakan”nın tepkisi anında karşılığını bulmuştur.Aynı gün Guardian gazetesinde Türkiye”nin bölgede artan önemini işleyen bir yazının çıkması tesadüf olmamalıdır.Gazete,Başbakan Erdoğan ile Dışişleri bakanı Davutoğlu”nun Esat sonrası hazırlıklarına vurgu yaparak,açıkça mezhep çatışmasına neden olabilecek tespitlerde bulunmuştur.
Ülkemizin etnik,inanç mozaik durumu dikkate alınırsa,bu sürecin bize sıçrama yapmayacağını beklememek saflık olacaktır.Toplumsal cinnete dönüşecek ayrıştırıcı bir süreci tetikleyeceği bile bile bu politikaların anlamı,yazımın başında belirttiğim gibi BÜYÜK BALIK olmaya davetiyeden başka bir anlamı olmamalıdır.
Gazete şöyle diyor;Türkiye çoğunluğu oluşturan SUNNİ nüfusuyla ülkelerinden usanmış Suriye”li SUNNİ vatandaşlarına ve diğer Arap Baharı ülkelerine model sunmaktadır.
Bu yayınların batı basınında giderek arttığı tesadüf olmayacağına göre ,ülkemizi bekleyen savaş tehlikesini anlamaya yeterli olmalıdır.Yani Türkiye savaşın başını çekiyor izlenimi verilmektedir. Müslüman Kardeşler örgütü liderinin aynı gün,Türkiye”ye Suriye”ye fiili müdahale çağrısı bu durumu izah etmeğe yetmektedir.
Veri 3;Amerika”nın Irak”tan 45 gün sonra çekilmesi üzerine Körfeze yaptığı askeri güç yığınağı,Washington şeytani düşünce çevrelerinin hararetle tırmandığı yeni tartışmalar dikkat çekici olmalıdır.
Esat iktidarda iken ve İran faktörü ortada dururken bu güçlerin, ABD Irak”tan nasıl çekilebilir tartışmaları başlı başına savaş işaretidir.
Batının acıması olmadığı gerçeği,durumu daha vahim kılmaktadır.Şii denklemi gibi bir beklentiyi ileri sürerek ,Suudi Arabistan ve Katar”ı devreye sokarak ,Türkiye”nin savaşın içine çekebileceği akılda olmalıdır.Türkiye Katar ve Suudi Arabistan ilişkilerinin derinliği bu sürecin önemli parametresidir.Sıcak para akışının bu ülkeler tarafında durdurulması tehdidi beklenmeyen bir durum değildir.
Bu verilerden anlaşılacağı gibi BOP sürecinin son hamleleri yaşandığı konusunda şüpheye yer kalmamıştır.
BOP konsepti öngörüsü içinde ülkemizi nasıl bir tehlike bekliyor sorusunun bilinen cevabı,Ortadoğu”nun etnik ve inanç temelde Emirlik ülkeler içinde açıkça belirtilmektedir.Bu anlamda Türkiye coğrafyasından birkaç ülke,toplumlar tarihi envanterinde tescil bulacaktır.
BOP hedefinde Türkiye sırasını bekliyor şimdi.
19 Kasım 2011
Büyük balık Türkiye.BOP denkleminin son raundu Türkiye olabilir değil,olacak diyorum.Umarım yanılırım.
Umarım Ekonomik kriz derinleşerek küresel emperyalist sistemin paradigmasını değiştirmesine neden olacaktır.Bu durum küresel bir sürece yayılır ki,sosyo-ekonomik açıdan yeni bir dünya ya adımlar atılmış olacaktır.Belki sürecin beklentisi emperyal olmaktan çok adil demokratik,özgürlükçü,eşitlikçi bir dünya iklimine eğrilir.
Bu durumu anlamak kehanet değildir.40 yılı aşkın bir süredir diyalektik zihnimle, zaman içinde bazen aktif,bazen izleyici olarak siyaset öngörümle ,Türkiye siyasetinde U dönüşü yapmaması halinde ciddi bir savaş sürecine gireceğini tahmin ediyorum. Tahminlerimi doğrulayacak bir çok parametre olmasına karşın,sadece sıcak birkaç veri bu durumu izah etmeye yeterli olacaktır.
Veri 1,Suriye”de başlayan sürecin yalnızca Suriye”yi hedeflemediği bilinmeyen bir durum değildir.Hedef Suriye”nin yanında,Irak,İran,Lübnan ve Filistin.Zaten aklı selim herkesin hem fikir olduğu bir teoremdir.
Bu sıralama bitince ne olacak sorusu akla takılıyor.Hiç şüphe yok ki,içerdiği parametrelerden dolayı sırada Türkiye olacaktır.
Bir hatırlatma olarak,Türkiye “de Kürt sorunu,Alevi sorunu,Laik Sunni”lerin yaşam tarzı endişeleri sorunu,demokrasi sorunu gibi sorunlar bıçağın keskin ucu örneği Türkiye”nin boynunda duruyor.
Savaş durumunun bu parametreleri tetikleyerek yeni bir sürece neden olacağını tahmin etmek zor olmamalıdır..Bu süreci bölgenin diğer ülkelerinin benzer parametreleriyle harmanlanması kaçınılmaz olacaktır.Ortaya yeni bir parametrik durum çıkarak son derece tehlikeli ayrıştırıcı güç odaklarına dönüşecektir.Sonrasında da Türkiye bölünme sürecine adımlar atmış olacaktır.BOP denkleminin öngörü beklentisi karşılığını da bulmuş olacaktır.
Veri 2, Son günlerde İsrail”in Iran”a yönelik,İtalya kıyılarında yaptığı tatbikatlar ve Fransa”nın ABD “den aldığı referansla Türkiye”yi öne çıkartan tutumu Ortadoğu savaşının kapıya dayanması anlamındadır.Türkiye bu günkü görüntüsü ile bu duruma hazırlanmaktadır.Tarihinde bir ilk olarak komşu bir ülkenin iç işlerine bu derinlikte müdahale eden bir Türkiye ile karşı karşıyayız.Başbakanın dünkü konuşmasında ,Libya örneğinde olduğu gibi emperyal şer güçlerine Suriye”ye müdahale çağrısı bu durumu işaretlemektedir.
Başbakan”nın tepkisi anında karşılığını bulmuştur.Aynı gün Guardian gazetesinde Türkiye”nin bölgede artan önemini işleyen bir yazının çıkması tesadüf olmamalıdır.Gazete,Başbakan Erdoğan ile Dışişleri bakanı Davutoğlu”nun Esat sonrası hazırlıklarına vurgu yaparak,açıkça mezhep çatışmasına neden olabilecek tespitlerde bulunmuştur.
Ülkemizin etnik,inanç mozaik durumu dikkate alınırsa,bu sürecin bize sıçrama yapmayacağını beklememek saflık olacaktır.Toplumsal cinnete dönüşecek ayrıştırıcı bir süreci tetikleyeceği bile bile bu politikaların anlamı,yazımın başında belirttiğim gibi BÜYÜK BALIK olmaya davetiyeden başka bir anlamı olmamalıdır.
Gazete şöyle diyor;Türkiye çoğunluğu oluşturan SUNNİ nüfusuyla ülkelerinden usanmış Suriye”li SUNNİ vatandaşlarına ve diğer Arap Baharı ülkelerine model sunmaktadır.
Bu yayınların batı basınında giderek arttığı tesadüf olmayacağına göre ,ülkemizi bekleyen savaş tehlikesini anlamaya yeterli olmalıdır.Yani Türkiye savaşın başını çekiyor izlenimi verilmektedir. Müslüman Kardeşler örgütü liderinin aynı gün,Türkiye”ye Suriye”ye fiili müdahale çağrısı bu durumu izah etmeğe yetmektedir.
Veri 3;Amerika”nın Irak”tan 45 gün sonra çekilmesi üzerine Körfeze yaptığı askeri güç yığınağı,Washington şeytani düşünce çevrelerinin hararetle tırmandığı yeni tartışmalar dikkat çekici olmalıdır.
Esat iktidarda iken ve İran faktörü ortada dururken bu güçlerin, ABD Irak”tan nasıl çekilebilir tartışmaları başlı başına savaş işaretidir.
Batının acıması olmadığı gerçeği,durumu daha vahim kılmaktadır.Şii denklemi gibi bir beklentiyi ileri sürerek ,Suudi Arabistan ve Katar”ı devreye sokarak ,Türkiye”nin savaşın içine çekebileceği akılda olmalıdır.Türkiye Katar ve Suudi Arabistan ilişkilerinin derinliği bu sürecin önemli parametresidir.Sıcak para akışının bu ülkeler tarafında durdurulması tehdidi beklenmeyen bir durum değildir.
Bu verilerden anlaşılacağı gibi BOP sürecinin son hamleleri yaşandığı konusunda şüpheye yer kalmamıştır.
BOP konsepti öngörüsü içinde ülkemizi nasıl bir tehlike bekliyor sorusunun bilinen cevabı,Ortadoğu”nun etnik ve inanç temelde Emirlik ülkeler içinde açıkça belirtilmektedir.Bu anlamda Türkiye coğrafyasından birkaç ülke,toplumlar tarihi envanterinde tescil bulacaktır.
BOP hedefinde Türkiye sırasını bekliyor şimdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder