14 Temmuz 2010 Çarşamba
YÜKSEL ERİŞ'TEN HÜSEYİN ERİŞ'E....
Bu bir gelenektir bilinçte olgunlaşan, bu bir kültürdür yoluna devam eden, bu bir kendine güvendir kervanı yürüten…
Hoş geldin Hüseyin Eriş hoş geldin…
13 Temmuz 2010, Mihrac Ural’ın baba evinde.
Hüseyin Eriş - Zeki Ural - Ferhat Tunç
Mihrac Ural
14 Temmuz 2010
Konuğumuz Hüseyin Eriş…
Yüksel Eriş hocamızın kardeşi... yüreğimize bastık onu... O bizi bize kazandıran, devrimci mücadelemize ufuk açan öğretmenimizin kardeşiydi; ondan bize yadigar kalandı.
Hüseyin Eriş, hoş geldin kardeşim, hoş geldin…
Benim adıma baba evimi ziyaretin, yollarımı gözleyen 100 yaşına dayanmış dev çınar babamın bitmeyen hasretini bir nebze giderdiğin için sana teşekkür ediyorum. Ferhat Tunç yoldaşımla bir arada babamı sardığınız için, ilettiğin güzel mesajlar için, kirliliğe karşı ak yüzünle durduğun için sana teşekkür ediyorum!
Mücadelemizin kararlı insanları, seni insan olarak da yakından tanıdı. Yüreklerimizdeki Yüksel Hoca sevgisiyle aramızda yerini aldın. Hoş geldin Hüseyin Eriş hoş geldin…
İkili yazışmamızda da ilettim, Yüksel Hoca Acilcilerin hocasıdır.
O, bu örgütü örgüt yapan, yükselten, 19 Ağustos 1977 felaketi ardından bu örgütün ülke çapında örgütlenmesini sağlayan ekibin hocasıdır.
Saygınlığıyla, aydınlığıyla yapımızın temel kadrolarını eğiten Yüksel Eriş hoca bu güne kadar dik duruşumuzun da kararlı irade olarak yürüyüşümüzün de ifadesi olmuştur.
Bunu aylar önce şöyle ifade ettim:
“İlker Akman, Acilcilerin siyasal iradesi olduğu kadar, Yüksel Eriş'de hocasıdır. Acilcilerin hocası aynı zamanda dengesi, geniş yüreği, olgunluğu, bilgi dönüşümümüzün de ifadesiydi.
Bu satırların yazarı ve Güney Bölgesi’nin Acilci olmasında temel rol Yüksel Hoca’nındır. O, gerek insani duruşuyla, gerekse devrimciliğin örnek ve simgesi olma vakurluğuyla, düzey ve bilgi birikimini her konuşmasında ifade etmesiyle bir öğretmendi. Onu tanımam bu günlere gelişimin temel dinamiklerinden biri olmuştur. Yüksel Hoca’yı, Antakya'ya getiren ve Onunla tanışmama vesile olan Dr. Mehmet Çelikel'dir.” Bu satırlardan Dr. Mehmet Çelikel’e de selamlarımı iletiyorum.
Hüseyin Eriş, Yüksel Hoca’nın kaldığı, sofrasında oturduğu baba evimi, mahallede yapının temel taşlarını attığımız evleri gezdi; beni tanıyan yaşlıların özlem gözyaşlarını, o dar sokaklara sinmiş Yüksel Eriş hocamızın izlerine tanık oldu.
On yılların bitip tükenmez zorluklarını aşarak bu güne gelmenin kaynaklarına indi.
Bu gerçeğin bir çevre olayı olduğuna, sokakları Roma taşlarla döşeli, tarihi bir uygarlığın kültür uzantıları olduğuna tanık oldu. O gün bu gün bu kararlılık, bu irade, Yüksel Eriş gibi bir hocanın öğrencilerinden geldiğine tanıklık yaptı.
Hüseyin Eriş, Yüksel Hocamızın bıraktığı izlerle kaynaştı, bir bütün oldu.
Bu bir gelenektir bilinçte olgunlaşan, bu bir kültürdür yoluna devam eden, bu bir kendine güvendir kervanı havlamalara aldırmadan yürüten.
Hoş geldin Hüseyin Eriş kardeşim, hoş geldin…
Hoş geldin Hüseyin Eriş hoş geldin…
13 Temmuz 2010, Mihrac Ural’ın baba evinde.
Hüseyin Eriş - Zeki Ural - Ferhat Tunç
Mihrac Ural
14 Temmuz 2010
Konuğumuz Hüseyin Eriş…
Yüksel Eriş hocamızın kardeşi... yüreğimize bastık onu... O bizi bize kazandıran, devrimci mücadelemize ufuk açan öğretmenimizin kardeşiydi; ondan bize yadigar kalandı.
Hüseyin Eriş, hoş geldin kardeşim, hoş geldin…
Benim adıma baba evimi ziyaretin, yollarımı gözleyen 100 yaşına dayanmış dev çınar babamın bitmeyen hasretini bir nebze giderdiğin için sana teşekkür ediyorum. Ferhat Tunç yoldaşımla bir arada babamı sardığınız için, ilettiğin güzel mesajlar için, kirliliğe karşı ak yüzünle durduğun için sana teşekkür ediyorum!
Mücadelemizin kararlı insanları, seni insan olarak da yakından tanıdı. Yüreklerimizdeki Yüksel Hoca sevgisiyle aramızda yerini aldın. Hoş geldin Hüseyin Eriş hoş geldin…
İkili yazışmamızda da ilettim, Yüksel Hoca Acilcilerin hocasıdır.
O, bu örgütü örgüt yapan, yükselten, 19 Ağustos 1977 felaketi ardından bu örgütün ülke çapında örgütlenmesini sağlayan ekibin hocasıdır.
Saygınlığıyla, aydınlığıyla yapımızın temel kadrolarını eğiten Yüksel Eriş hoca bu güne kadar dik duruşumuzun da kararlı irade olarak yürüyüşümüzün de ifadesi olmuştur.
Bunu aylar önce şöyle ifade ettim:
“İlker Akman, Acilcilerin siyasal iradesi olduğu kadar, Yüksel Eriş'de hocasıdır. Acilcilerin hocası aynı zamanda dengesi, geniş yüreği, olgunluğu, bilgi dönüşümümüzün de ifadesiydi.
Bu satırların yazarı ve Güney Bölgesi’nin Acilci olmasında temel rol Yüksel Hoca’nındır. O, gerek insani duruşuyla, gerekse devrimciliğin örnek ve simgesi olma vakurluğuyla, düzey ve bilgi birikimini her konuşmasında ifade etmesiyle bir öğretmendi. Onu tanımam bu günlere gelişimin temel dinamiklerinden biri olmuştur. Yüksel Hoca’yı, Antakya'ya getiren ve Onunla tanışmama vesile olan Dr. Mehmet Çelikel'dir.” Bu satırlardan Dr. Mehmet Çelikel’e de selamlarımı iletiyorum.
Hüseyin Eriş, Yüksel Hoca’nın kaldığı, sofrasında oturduğu baba evimi, mahallede yapının temel taşlarını attığımız evleri gezdi; beni tanıyan yaşlıların özlem gözyaşlarını, o dar sokaklara sinmiş Yüksel Eriş hocamızın izlerine tanık oldu.
On yılların bitip tükenmez zorluklarını aşarak bu güne gelmenin kaynaklarına indi.
Bu gerçeğin bir çevre olayı olduğuna, sokakları Roma taşlarla döşeli, tarihi bir uygarlığın kültür uzantıları olduğuna tanık oldu. O gün bu gün bu kararlılık, bu irade, Yüksel Eriş gibi bir hocanın öğrencilerinden geldiğine tanıklık yaptı.
Hüseyin Eriş, Yüksel Hocamızın bıraktığı izlerle kaynaştı, bir bütün oldu.
Bu bir gelenektir bilinçte olgunlaşan, bu bir kültürdür yoluna devam eden, bu bir kendine güvendir kervanı havlamalara aldırmadan yürüten.
Hoş geldin Hüseyin Eriş kardeşim, hoş geldin…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder