28 Ocak 2010 Perşembe
YAĞLAMAK MI - GAZLAMAK MI ?
Nurettin KURTULUŞ
29 Occak 2010
Ebu Derdâ Hz. Peygamber’e “Ey Allah’ın Rasûlü! Bana, beni cennete sokmaya vesile olacak bir amel öğret!” dediğinde Hz. Peygamber cevap olarak ‘Öfkelenme!” (İbn Ebî Dünya, Taberânî) buyurmuştur.
“Sabur denilen maddenin balı ifsad ettiği gibi, öfke de imanı ifsad eder”. (Taberânî, Beyhakî). “Bir kimse öfkelendiği zaman muhakkak cehenneme yaklaşır”. (Bezzar, İbn Adîy).
Belki de dünyanın en büyük öfkeli hatiplerinden biri olan AKePe’nin 2. Başbakanı RTE "Öfke de hitabet sanatıdır" derken konuşmalarında ikide birde ayetler surelerden alıntı yaparken doğruları nekadar bildiği de tartışılmalı mı?
Eleştirilere tahammül edemeyip kızdığı zaman diline hakim olamamanın “öfkeyle kalkan zararla oturur” deyimini pek bilmediği ya da işine gelmediğini ve ardından da bunu bir sanat olarak topluma yutturmaya çalışan RTE “toplatılmış kıtalardan” alkış almakta geri kalmıyor…
O kıtalar O’nu nasıl “Osmanlının Son Padişahı” eyledi ise külhana göndererek Külhanbeyi yapmasını da bilir mi?
Başta Damat Sabah Paşa olmak üzere yandaş-besleme medyaya onların köşeciklerine oturtulmuş yağcı Liboşlarına “…Bize gaz vermeyin. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Biz bu yola çıkarken bütün bunların planlarını yaparak çıktık. Bu yazıları açıkça köşenizde yazabiliyorsanız insaf edin, 7 sene önce bu yazıları neden yazamıyordun?” diyerek, neden yakınıyordu acep?
AKePe’nin 2.Başbakanı RTE bir yerde “Bu meclis uzaydan mı geldi, uzaylılardan mı oluştu?” diye sorarken, yanıtı da uzayda uygulanabilecek yüzde 10 barajıyla oluşturuldu, denmez mi?
Eczacılara-Doktorlara-Memura-Emekliye-Yargıya ve de bir gün emekçiye Tekel İşçilerine “Öfkeli hitabet sanatını” döktüren AKePe’nin 2.Başbakanı RTE zararla ne zaman oturur?
RTE Tekel işçilerini eleştirirken kıdem ve ihbar tazminatlarının verildiği söylüyor ve bu işçilere 4-C'li yeni iş yerlerinde çalışma önerdiklerini anlatıyor.
AKePe’nin ve 2.Başbakanları RTE’nin insafına bırakılan o Tekel işçileri sanki 4-C’yi bilmiyormuş da ne verirsen alırım, ne yaparsan kanarım elma şekeri aldatmacasına “eyvallah mı diyecek yahu?”…
Nedir o muhteşem 4-C?
Özelleştirmeler nedeniyle işsiz kalacak işçilerle ile ilgili olarak, sus payı olarak, gündeme getirildi.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (c) fıkrası ile 03.05.2004 tarihinde yürürlüğe konulan: Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslara göre, Bakanlar Kurulu tarafından 14.02.2005 tarihinde kararlaştırılmış peşkeş senaryosudur.
Bu karara göre, istihdam edilecek geçici personele, tahsil dereceleri dikkate alınarak belirlenecek brüt aylık ücretler ödenecek. Bu ücret dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmez ve sözleşmelerine bu yönde hüküm konulamaz. Ayrıca bu ücretler kanunda üst sınır olarak belirlenmiştir, asıl ücret gidecekleri kurumlarca ayrıca belirlenir.
Çalışma saatlerinde devlet memurları için tespit edilen çalışma saat ve süreleri dikkate alınır, ancak, geçici personel kendisine verilen görevleri çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın sonuçlandırmak zorundadır. Normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında herhangi bir ek ücret ödenmez.
*Geçici personel, istihdam edildiği sürece dışarıda kazanç getirici başka bir iş yapamaz.
*Çalıştıkları her ay için azami 1 gün ücretli izin verilebilir.
*Geçici personelin hizmet sözleşmesinin feshinde, ihbar, kıdem veya sair adlar altında herhangi bir tazminat ödenmez.
*Geçici personelin tip sözleşme örneklerinin Maliye Bakanlığı�na vize ettirilmesi zorunludur.
*Vize işlemi yapılmadan sözleşme yapılamaz ve herhangi bir ödemede bulunulamaz.
15 milyonun temsilcisi AKePe’nin karşısında kaç milyon karşıt var? Bunu hesap ettirmesinde yarar var RTE’nin. Güvenmesin “toplatılmış kıtalarına” onu “Osmanlının Son Padişahı” yapanlara…
Tekel işçileri yalnız değil; işçiler kaç milyon-işsizler kaç milyon-yoksullar kaç milyon-emekliler kaç milyon-açlar kaç milyon?
HERKES YERİNE
29 Occak 2010
Ebu Derdâ Hz. Peygamber’e “Ey Allah’ın Rasûlü! Bana, beni cennete sokmaya vesile olacak bir amel öğret!” dediğinde Hz. Peygamber cevap olarak ‘Öfkelenme!” (İbn Ebî Dünya, Taberânî) buyurmuştur.
“Sabur denilen maddenin balı ifsad ettiği gibi, öfke de imanı ifsad eder”. (Taberânî, Beyhakî). “Bir kimse öfkelendiği zaman muhakkak cehenneme yaklaşır”. (Bezzar, İbn Adîy).
Belki de dünyanın en büyük öfkeli hatiplerinden biri olan AKePe’nin 2. Başbakanı RTE "Öfke de hitabet sanatıdır" derken konuşmalarında ikide birde ayetler surelerden alıntı yaparken doğruları nekadar bildiği de tartışılmalı mı?
Eleştirilere tahammül edemeyip kızdığı zaman diline hakim olamamanın “öfkeyle kalkan zararla oturur” deyimini pek bilmediği ya da işine gelmediğini ve ardından da bunu bir sanat olarak topluma yutturmaya çalışan RTE “toplatılmış kıtalardan” alkış almakta geri kalmıyor…
O kıtalar O’nu nasıl “Osmanlının Son Padişahı” eyledi ise külhana göndererek Külhanbeyi yapmasını da bilir mi?
Başta Damat Sabah Paşa olmak üzere yandaş-besleme medyaya onların köşeciklerine oturtulmuş yağcı Liboşlarına “…Bize gaz vermeyin. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Biz bu yola çıkarken bütün bunların planlarını yaparak çıktık. Bu yazıları açıkça köşenizde yazabiliyorsanız insaf edin, 7 sene önce bu yazıları neden yazamıyordun?” diyerek, neden yakınıyordu acep?
AKePe’nin 2.Başbakanı RTE bir yerde “Bu meclis uzaydan mı geldi, uzaylılardan mı oluştu?” diye sorarken, yanıtı da uzayda uygulanabilecek yüzde 10 barajıyla oluşturuldu, denmez mi?
Eczacılara-Doktorlara-Memura-Emekliye-Yargıya ve de bir gün emekçiye Tekel İşçilerine “Öfkeli hitabet sanatını” döktüren AKePe’nin 2.Başbakanı RTE zararla ne zaman oturur?
RTE Tekel işçilerini eleştirirken kıdem ve ihbar tazminatlarının verildiği söylüyor ve bu işçilere 4-C'li yeni iş yerlerinde çalışma önerdiklerini anlatıyor.
AKePe’nin ve 2.Başbakanları RTE’nin insafına bırakılan o Tekel işçileri sanki 4-C’yi bilmiyormuş da ne verirsen alırım, ne yaparsan kanarım elma şekeri aldatmacasına “eyvallah mı diyecek yahu?”…
Nedir o muhteşem 4-C?
Özelleştirmeler nedeniyle işsiz kalacak işçilerle ile ilgili olarak, sus payı olarak, gündeme getirildi.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (c) fıkrası ile 03.05.2004 tarihinde yürürlüğe konulan: Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslara göre, Bakanlar Kurulu tarafından 14.02.2005 tarihinde kararlaştırılmış peşkeş senaryosudur.
Bu karara göre, istihdam edilecek geçici personele, tahsil dereceleri dikkate alınarak belirlenecek brüt aylık ücretler ödenecek. Bu ücret dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmez ve sözleşmelerine bu yönde hüküm konulamaz. Ayrıca bu ücretler kanunda üst sınır olarak belirlenmiştir, asıl ücret gidecekleri kurumlarca ayrıca belirlenir.
Çalışma saatlerinde devlet memurları için tespit edilen çalışma saat ve süreleri dikkate alınır, ancak, geçici personel kendisine verilen görevleri çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın sonuçlandırmak zorundadır. Normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında herhangi bir ek ücret ödenmez.
*Geçici personel, istihdam edildiği sürece dışarıda kazanç getirici başka bir iş yapamaz.
*Çalıştıkları her ay için azami 1 gün ücretli izin verilebilir.
*Geçici personelin hizmet sözleşmesinin feshinde, ihbar, kıdem veya sair adlar altında herhangi bir tazminat ödenmez.
*Geçici personelin tip sözleşme örneklerinin Maliye Bakanlığı�na vize ettirilmesi zorunludur.
*Vize işlemi yapılmadan sözleşme yapılamaz ve herhangi bir ödemede bulunulamaz.
15 milyonun temsilcisi AKePe’nin karşısında kaç milyon karşıt var? Bunu hesap ettirmesinde yarar var RTE’nin. Güvenmesin “toplatılmış kıtalarına” onu “Osmanlının Son Padişahı” yapanlara…
Tekel işçileri yalnız değil; işçiler kaç milyon-işsizler kaç milyon-yoksullar kaç milyon-emekliler kaç milyon-açlar kaç milyon?
HERKES YERİNE
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder