3 Ocak 2010 Pazar
19 Kasım 2009' İstanbul'da öldürülen A. Karadağ'ın ailesi; OLAY POLİSİN YARGISIZ İNFAZIDIR..
Murat Altunöz
3 Ocak 2010
İstanbul Esenyurt'ta 19 Kasım akşamı polis kurşunu ile öldürülen Alaettin Karadağın ailesi, olayın bir yargısız infaz olduğunu belirterek, davaya müdahil olmak için İstanbul Büyükçekmece Başsavcılığı'na başvurdu.
İstanbul'da Esenyurt'ta 19 Kasım akşamı polis kurşunu ile öldürülen Alaettin Karadağ'ın abisi Abdullah Karadağ, kardeşinin polis tarafından infaz edildiğini söyledi. Kardeşinin sağ elinin 4 parmağının bir iş kazasında kaybetmesinden dolayı silah kullanamayacağını ve polisin "çatışmaya girdi" iddiasının bu delille ortadan kalktığını ifade ederek, kardeşinin infaz edilmesinden 3 gün sonra kendilerine haber verildiğini söyledi.
"Sağ elinin 4 parmağı olmayan kardeşim ateş edemez"
"Polis kardeşim Alaettin Karadağ'ı sokak ortasında infaz etmiştir" diyen ağabey Abdullah Karadağ, şöyle konuştu: "Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, her zamanki gibi medyayı arkasına alarak olayın bir çatışma olduğunu ve 'dur' ihtarına silahla karşılık vermesi sonucu polis de zorunlu olarak maalesef şahsı ölü olarak ele geçirmiştir' açıklamasında bulunmuştur. Oysa kardeşim sağ elinin 4 parmağını bir iş kazasında kaybetmiştir. Yani silah kullanması mümkün değildir. Kardeşimin ölümüne özellikle neden olan kurşun sol koltuk altından girmiştir. Koşan birini koltuk altından vuramazsınız, ancak yerde ve yakın mesafeden vurabilirsiniz. Ayrıca kardeşimin üzerinden 10 civarında kurşun çıktı, yine vücudunun bazı yerlerinde ise morluklar var, buda kardeşimin öldürülmeden veya öldürüldükten sonra işkence gördüğünü gösteriyor."
"Görgü tanıkları kardeşimin infaz edildiğini ortaya çıkarttı'
Görgü tanıklarının kardeşinin infaz edildiğini ortaya çıkardığını belirten Karadağ, "Çatışmanın olduğu mahalle sakinleri olayın bir çatışma olmadığını ve kardeşimin yaralandıktan sonra Ford marka transitten inen uzun boylu bir sivil polis tarafından infaz edildiğini söylemişlerdir. Olayda yaralanan polis için hemen ambulans çağrılırken, kardeşim saatlerce bekletilmiştir. Mahalle sakinlerinin 'yaralıyı neden hastaneye almıyorsunuz?' diye tepki vermesi üzerine polis, 'Amirin emri var alamayız' diyerek sokağı yaya girişine kapatmıştır. Daha sonra görgü tanıklarına göre Ford transitten inen uzun boylu sivil bir polis, kardeşime 5-10 el ateş ederek, onu sokak ortasında infaz etmiştir" dedi.
'Yargı aklama işine cinayetin hemen ardından başladı'
"Yargı, aklama işine daha cinayetin hemen ardından başlamış ve otopsiyi, aile teşhise çağrılmadan hızla gerçekleştirmiştir" diyen Karadağ, şunları belirtti: "Ayrıca ailenin yasada belirttiği gibi otopsiye tanıdık hekim sokma hakkı gasp edilmiştir. Kardeşimin eski bir hükümlü olduğu ve eski dosyasında açık adresi olmasına rağmen bize haber verilmemesi, ister istemez delillerin karartılmaya çalışıldığını göstermektedir. Yargının firavunluğu bununla kalmamış, olayın soruşturulması işini de İstanbul emniyetine vermiştir. Yani anlayacağınız polis kendi kendini soruşturmaktadır. Özellikle dikkatinizi PVSK'ya (Polis Vazifeleri Ve Salahiyet Kanunu) çekmek istiyorum! Polise bağlı olarak ölen ve öldürülen her insanımızı, yargı failleri PVSK'ya dayanarak aklamaktadır. Özellikle polisin son zamanlarda PVSK'ya dayanarak ölümüne sebep olduğu kişi ve olaylara dikkatinizi çekmek istiyorum."
Türkiye'de yasal yolları sonuna kadar deneyeceklerini ifade eden Karadağ, sonuç almamaları durumunda, AİHM'e başvuracaklarını söyledi.
3 Ocak 2010
İstanbul Esenyurt'ta 19 Kasım akşamı polis kurşunu ile öldürülen Alaettin Karadağın ailesi, olayın bir yargısız infaz olduğunu belirterek, davaya müdahil olmak için İstanbul Büyükçekmece Başsavcılığı'na başvurdu.
İstanbul'da Esenyurt'ta 19 Kasım akşamı polis kurşunu ile öldürülen Alaettin Karadağ'ın abisi Abdullah Karadağ, kardeşinin polis tarafından infaz edildiğini söyledi. Kardeşinin sağ elinin 4 parmağının bir iş kazasında kaybetmesinden dolayı silah kullanamayacağını ve polisin "çatışmaya girdi" iddiasının bu delille ortadan kalktığını ifade ederek, kardeşinin infaz edilmesinden 3 gün sonra kendilerine haber verildiğini söyledi.
"Sağ elinin 4 parmağı olmayan kardeşim ateş edemez"
"Polis kardeşim Alaettin Karadağ'ı sokak ortasında infaz etmiştir" diyen ağabey Abdullah Karadağ, şöyle konuştu: "Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, her zamanki gibi medyayı arkasına alarak olayın bir çatışma olduğunu ve 'dur' ihtarına silahla karşılık vermesi sonucu polis de zorunlu olarak maalesef şahsı ölü olarak ele geçirmiştir' açıklamasında bulunmuştur. Oysa kardeşim sağ elinin 4 parmağını bir iş kazasında kaybetmiştir. Yani silah kullanması mümkün değildir. Kardeşimin ölümüne özellikle neden olan kurşun sol koltuk altından girmiştir. Koşan birini koltuk altından vuramazsınız, ancak yerde ve yakın mesafeden vurabilirsiniz. Ayrıca kardeşimin üzerinden 10 civarında kurşun çıktı, yine vücudunun bazı yerlerinde ise morluklar var, buda kardeşimin öldürülmeden veya öldürüldükten sonra işkence gördüğünü gösteriyor."
"Görgü tanıkları kardeşimin infaz edildiğini ortaya çıkarttı'
Görgü tanıklarının kardeşinin infaz edildiğini ortaya çıkardığını belirten Karadağ, "Çatışmanın olduğu mahalle sakinleri olayın bir çatışma olmadığını ve kardeşimin yaralandıktan sonra Ford marka transitten inen uzun boylu bir sivil polis tarafından infaz edildiğini söylemişlerdir. Olayda yaralanan polis için hemen ambulans çağrılırken, kardeşim saatlerce bekletilmiştir. Mahalle sakinlerinin 'yaralıyı neden hastaneye almıyorsunuz?' diye tepki vermesi üzerine polis, 'Amirin emri var alamayız' diyerek sokağı yaya girişine kapatmıştır. Daha sonra görgü tanıklarına göre Ford transitten inen uzun boylu sivil bir polis, kardeşime 5-10 el ateş ederek, onu sokak ortasında infaz etmiştir" dedi.
'Yargı aklama işine cinayetin hemen ardından başladı'
"Yargı, aklama işine daha cinayetin hemen ardından başlamış ve otopsiyi, aile teşhise çağrılmadan hızla gerçekleştirmiştir" diyen Karadağ, şunları belirtti: "Ayrıca ailenin yasada belirttiği gibi otopsiye tanıdık hekim sokma hakkı gasp edilmiştir. Kardeşimin eski bir hükümlü olduğu ve eski dosyasında açık adresi olmasına rağmen bize haber verilmemesi, ister istemez delillerin karartılmaya çalışıldığını göstermektedir. Yargının firavunluğu bununla kalmamış, olayın soruşturulması işini de İstanbul emniyetine vermiştir. Yani anlayacağınız polis kendi kendini soruşturmaktadır. Özellikle dikkatinizi PVSK'ya (Polis Vazifeleri Ve Salahiyet Kanunu) çekmek istiyorum! Polise bağlı olarak ölen ve öldürülen her insanımızı, yargı failleri PVSK'ya dayanarak aklamaktadır. Özellikle polisin son zamanlarda PVSK'ya dayanarak ölümüne sebep olduğu kişi ve olaylara dikkatinizi çekmek istiyorum."
Türkiye'de yasal yolları sonuna kadar deneyeceklerini ifade eden Karadağ, sonuç almamaları durumunda, AİHM'e başvuracaklarını söyledi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder