21 Ocak 2010 Perşembe
VELHASIL KELAM
Zeki BAYTERİN
21 Ocak 2010
Bir zamanlar bir oğlu ve bir eşeği olan fakir bir karı koca varmış. İmkanlarını daha iyiye götürmek ve dünyayı tanımak için şehir şehir dolaşmaya karar vermişler ve küçük oğullarını eşeklerinin sırtına bindirip yola koyulmuşlar.
İlk geldikleri köyde insanların arkalarından, şu terbiyesiz çocuğa da bakın kendisi eşeğin sırtında rahatça yolculuk ederken, zavallı anne ve babası kan ter içinde yürüyorlar dediklerini duymuşlar.
Baba eşine dönmüş ve biricik oğlumuzun terbiyesizlikle suçlanmasına izin veremeyiz, en yaşlı ben olduğuma göre eşeğe ben bineyim siz ana oğul yürüyün demiş. Ve böylece giderken başka bir köye gelmişler.
İkinci köyde ilerlerken insanların şu ahlaksız adama da bakın, kendisi eşeğin sırtında seyahat ederken zavallı oğlu ve karısı yürümek zorunda kalmış dediklerini duymuşlar. Ahlaksız biri olmayı kendine yakıştırmak istemeyen baba, karısını eşeğin sırtına bindirmiş ve baba oğul yanlarında yürürken üçüncü köye gelmişler!
Üçüncü köyde insanların arkalarından zavallı yaşlı adam, hem bütün gün eşek gibi çalışıyor, kendisini prenses sanan karısı da hem kocasının hem de ufacık oğlunun yanında yürümesine aldırmıyor. Herhalde çocuk da üvey evlattır dediklerini duymuşlar.
Bunun üzerine tüm aile eşeğin üstüne binmişler ve dördüncü köye ulaşmışlar.
Dördüncü köyde insanların şu canavar insanlara da bakın, zavallı eşeğin belini kıracaklar dediklerini duymuşlar. Eşekten inip üçü de hayvanın yanında yürüyerek beşinci köye varmışlar.
Bu kez duyduklarına inanamamışlar, köylüler gülerek şu üç salağa bakın, kendilerini taşıyacak bir eşekleri olduğu halde yürüyerek yolculuk yapıyorlar.
Charlie CHAPLİN’ in bu hikayesinden yola çıkıp;
Genellikle kamburu olan sıradan insanlar kendilerine yakıştırdıkları misyona uygun davranma becerisini hayata geçiremediklerinde, örneğin bizden olan kahraman diğerleri hain ya da işe yaramaz. Bizdense, dürüstlüğü asla tartışılmaz yere yurda konmaz, ama yanlarında değil hele birde karşıdaysa Allah yardımcısı olsun bazen hiç tanımalarına da gerek yoktur. Vicdanı merhameti torbaya koyar akılları zorlayacak derecede ne kadar ahlaksız iğrenç ne kadar toplum dışı bir insan olduğunuzu, bu adı konmakta zorlanılan yaratıklardan öğrenmiş olursunuz.
Geçmiş olsun mesajlarına cevap vermekten yorulursunuz, karşılarında olanların her zaman bir eksiğini arayıp küçük düşürmeye çalışacaktır. Öne sürdükleri misyona uygun zemin ve bugün geçerli olan doğru söylemi hayata geçiremedikleri sürece devam edecektir. Açık alanda yağmur altında çalışan bir kazma kürek amelesinin, kapalı bir alanda ya da dört bir yanı açık olabilir kendisini yağmurdan koruyan sundurma altında çalışma hayali düşü gibi, yaşamın oldukça gerisinde kalmış bu tip yaratıkların doğru zemin ve devrimci söylem hayali ömürlerinin sonuna dek sürecektir.
Burada bizim amelenin hayalinin değişmesinin çokta zor olmadığını söyleyebiliriz, mümkündür. Ama diğer sözünü ettiğimiz misyon sahiplerininki hayalden öte geçse de, başka yeni bir hayal olacak.
Bedenlerini mugassıla teslim edip dört kolluya binecekleri güne kadar kendilerini aynı sofrayı paylaştıkları eski yoldaşlarını yazmaya mahkum edecektir. Onun için, doğru bildiğiniz şekilde yaşayın ve kalbinizin sizi yönlendirdiği yere gidin.
Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir.
Bu, alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan, gülün, şarkı söyleyin, dans edin, aşık olun hayatınızın her anını değerlendirin. Sağlıcakla kalın.
21 Ocak 2010
Bir zamanlar bir oğlu ve bir eşeği olan fakir bir karı koca varmış. İmkanlarını daha iyiye götürmek ve dünyayı tanımak için şehir şehir dolaşmaya karar vermişler ve küçük oğullarını eşeklerinin sırtına bindirip yola koyulmuşlar.
İlk geldikleri köyde insanların arkalarından, şu terbiyesiz çocuğa da bakın kendisi eşeğin sırtında rahatça yolculuk ederken, zavallı anne ve babası kan ter içinde yürüyorlar dediklerini duymuşlar.
Baba eşine dönmüş ve biricik oğlumuzun terbiyesizlikle suçlanmasına izin veremeyiz, en yaşlı ben olduğuma göre eşeğe ben bineyim siz ana oğul yürüyün demiş. Ve böylece giderken başka bir köye gelmişler.
İkinci köyde ilerlerken insanların şu ahlaksız adama da bakın, kendisi eşeğin sırtında seyahat ederken zavallı oğlu ve karısı yürümek zorunda kalmış dediklerini duymuşlar. Ahlaksız biri olmayı kendine yakıştırmak istemeyen baba, karısını eşeğin sırtına bindirmiş ve baba oğul yanlarında yürürken üçüncü köye gelmişler!
Üçüncü köyde insanların arkalarından zavallı yaşlı adam, hem bütün gün eşek gibi çalışıyor, kendisini prenses sanan karısı da hem kocasının hem de ufacık oğlunun yanında yürümesine aldırmıyor. Herhalde çocuk da üvey evlattır dediklerini duymuşlar.
Bunun üzerine tüm aile eşeğin üstüne binmişler ve dördüncü köye ulaşmışlar.
Dördüncü köyde insanların şu canavar insanlara da bakın, zavallı eşeğin belini kıracaklar dediklerini duymuşlar. Eşekten inip üçü de hayvanın yanında yürüyerek beşinci köye varmışlar.
Bu kez duyduklarına inanamamışlar, köylüler gülerek şu üç salağa bakın, kendilerini taşıyacak bir eşekleri olduğu halde yürüyerek yolculuk yapıyorlar.
Charlie CHAPLİN’ in bu hikayesinden yola çıkıp;
Genellikle kamburu olan sıradan insanlar kendilerine yakıştırdıkları misyona uygun davranma becerisini hayata geçiremediklerinde, örneğin bizden olan kahraman diğerleri hain ya da işe yaramaz. Bizdense, dürüstlüğü asla tartışılmaz yere yurda konmaz, ama yanlarında değil hele birde karşıdaysa Allah yardımcısı olsun bazen hiç tanımalarına da gerek yoktur. Vicdanı merhameti torbaya koyar akılları zorlayacak derecede ne kadar ahlaksız iğrenç ne kadar toplum dışı bir insan olduğunuzu, bu adı konmakta zorlanılan yaratıklardan öğrenmiş olursunuz.
Geçmiş olsun mesajlarına cevap vermekten yorulursunuz, karşılarında olanların her zaman bir eksiğini arayıp küçük düşürmeye çalışacaktır. Öne sürdükleri misyona uygun zemin ve bugün geçerli olan doğru söylemi hayata geçiremedikleri sürece devam edecektir. Açık alanda yağmur altında çalışan bir kazma kürek amelesinin, kapalı bir alanda ya da dört bir yanı açık olabilir kendisini yağmurdan koruyan sundurma altında çalışma hayali düşü gibi, yaşamın oldukça gerisinde kalmış bu tip yaratıkların doğru zemin ve devrimci söylem hayali ömürlerinin sonuna dek sürecektir.
Burada bizim amelenin hayalinin değişmesinin çokta zor olmadığını söyleyebiliriz, mümkündür. Ama diğer sözünü ettiğimiz misyon sahiplerininki hayalden öte geçse de, başka yeni bir hayal olacak.
Bedenlerini mugassıla teslim edip dört kolluya binecekleri güne kadar kendilerini aynı sofrayı paylaştıkları eski yoldaşlarını yazmaya mahkum edecektir. Onun için, doğru bildiğiniz şekilde yaşayın ve kalbinizin sizi yönlendirdiği yere gidin.
Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir.
Bu, alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan, gülün, şarkı söyleyin, dans edin, aşık olun hayatınızın her anını değerlendirin. Sağlıcakla kalın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder