8 Kasım 2009 Pazar
İdeolojik Yenilenme 3
Zeki Bayterin
8 Kasım 2009
Kendiliğinden gelişen, başıboş keyfi bir çalışmanın devrimci bir çalışma, hele kolektif bir çalışma olduğundan söz edilemez. edilmesi deyim yerindeyse aptallık olur. Düşünsel üretimin merkezi bir role sahip olduğu ve bu anlamda kişinin rolünün özel bir öneminin bulunduğu ideolojik çalışmaların hem bireysel, hem de kolektif denetime açık olması ve her adımının kolektif tartışmayla biçimlenmesi ile mümkündür.
Kolektiviteyi sağlayan araç, mekanizma ve ilişkiler kişinin düşünsel üretimini çok yönlü kılar, öz disiplin sağlar, ortak hedefe bağlar. İdeolojik yenilenme ve manifestonun yaratılması süreci, sosyalist teorinin yeni ve daha ileri bir düzeyden üretilmesi anlamını taşıdığından konusu içeriği sonsuz bir genişliğe sahiptir.
Ancak hiçbir devrimci hareketin, bu süreci bu en geniş tanımıyla ele alamayacağı açıktır, devrimci manifestonun yaratılması görevini, esas olarak insan ile insan ve insan ile doğa arasındaki ilişkilerin en temel boyutlarının çözümlenmesi ve devrimci tarzda değiştirilmesi için temel hareket noktalarının ortaya çıkarılması olarak belirlemektedir.
Öncelikleri belirlenmiş bir faaliyet söz konusudur. Manifesto ise bu öncelikli meselelere ilişkin yapılacak kapsamlı irdelemelerin özlü anlatımı olacaktır. Bu bağlamda manifestoda ele alınacak meseleler, daha sürecin başında kesin sınırlar anlamında değil, yol gösterici anlamında belirlenecektir. Öte yandan, ideoloik çalışmaların merkezine oturacak ve özünü oluşturacak olan bu çalışmayı, kollektif bir yapıya kavuşturmak için her devrimci sosyalistin çalışmalarını bir diğerinin çalışmalarına bağlayarak, denetime sokup tartıştıracak ortak mekanizmalar oluşturulacaktır. Devrimci manifesto bu üretim süreci içinde adım adım örülmeli, örülecektir.
Tarihsel ve maddi sınırlarına dayanmış olan kapitalist barbarlığın sistemin uzlaşmaz çelişkilerini daha önceki dönemlerden çok daha kapsamlı ve derinlikli yaşayacağı açıktır.
Mevcut ve gelecekteki çelişki ve çatışmaları nihai sonuçlarına ulaştırarak tarihin önünü açacak olan devrimci mücadelenin, tarihsel misyonlarını yerine getirme yolundaki ilk ve temel adım, kapsamlı bir devrimci duruşa hazırlanmaktır. Buna hazırlık, insan ile insan ve insan ile doğa arasındaki ilişkilerin, bütünün geçmiş, an ve gelecek bağıntısı içinde yeniden ve daha ileri düzeyde teoride pratikte çözümlenmesinde ifadesini bulacaktır. Adı devrimci yenilenme sürecidir.
Sürecin en temel halkalarından birini ideolojik yenilenme sıçrama ya da diğer bir deyişle bilimsel sosyalist mücadelesi süreci oluşturacaktır. Önüne somut hedefler koyan ve pratik mücadeleyle iç içe yeni bir ideolojik yenilenme aydınlanma süreci geliştirmeden, yeni ve daha ileri bir devrimci düzey yaratılamaz, devrimci çıkışlar geliştirilemez. Bu anlamda günlük ve genel pratik görevlerin savsaklanmasına neden olmayan, ancak bütünsel pratik ve gelişmelerin bu aydınlanma süreciyle iç içe elde edilebileceği teoriyi pratik mücadele yürüyüşünü sürdürerek üretmeyi esas alan bir aydınlanma sürecidir.
Yeni koşulların ürünü olan ve yeni bir düzeyi yaratmayı hedefleyen ideolojik yenilenme süreci içeriği, niteliği, özneleri, üretim süreçleri, içinde gerçekleştiği dönemin sunduğu olanaklar. Her noktada daha önceki benzer süreçlerden daha farklı bir yapıya sahip olmalı. İçerik ve nitelikte olağanüstü bir genişlik, derinlik ve sosyalist yapının tüm bileşenlerinin, çevre ilişkilerinin devrimci güçlerin sürecin üreticisi olması bağlamında geniş bir insan kitlesinin üretimine yaslanma bunların her düzeyde üretiminin önünü açan bir katılım düzeyini esas alan en geniş kollektivizasyon. İşte, sürecin içyapısının karakteristik özelliklerinin ana hatları olmalıdır.
İdeolojik yenilenme geçmişle bugün, bugünle gelecek arasında köprü, olmalıdır. Mevcut birikim üzerinden yükselen ancak onu tartışılmaz saymayan, tabulaştırıp yeni düzeylere sıçramanın önünde engel haline getirmeyen bir aydınlanma, çizgide süreklilik ve olumlu kopuşu esas alan bir süreçtir gerekli olan. Yaşanan ideolojik keşmekeşe asgari ölçülerde de olsa yanıt oluşturmak ve toplumsal pratikle bu sürecin, güçlü, nitelikli ve kapsamlı katkılar sunan bileşeni öznesi olmak. İşte tarihin önümüze koyduğu görev ve oynamamız gereken rol budur.
Mevcut olanak ve birikimin düzeyi ne olursa olsun eğer görevlerin büyüklüğü, karmaşıklığı ve zorluğunun yanı sıra, sunduğu nesnel olanakları ve olumlu dinamikleri de görebilir bu görevleri başarma doğrultusunda harekete geçildiğinde başarılabileceği kesindir. Çünkü tarih insanlığın önüne çözebileceği sorunları koyar. Bugün yaşanan trajik insanlık durumundan sınıfsız topluma uzanan köprü olabilmek bu görevlerle, bu bilinçle, bu ruhla donanarak mümkündür ve başarılacaktır.
8 Kasım 2009
Kendiliğinden gelişen, başıboş keyfi bir çalışmanın devrimci bir çalışma, hele kolektif bir çalışma olduğundan söz edilemez. edilmesi deyim yerindeyse aptallık olur. Düşünsel üretimin merkezi bir role sahip olduğu ve bu anlamda kişinin rolünün özel bir öneminin bulunduğu ideolojik çalışmaların hem bireysel, hem de kolektif denetime açık olması ve her adımının kolektif tartışmayla biçimlenmesi ile mümkündür.
Kolektiviteyi sağlayan araç, mekanizma ve ilişkiler kişinin düşünsel üretimini çok yönlü kılar, öz disiplin sağlar, ortak hedefe bağlar. İdeolojik yenilenme ve manifestonun yaratılması süreci, sosyalist teorinin yeni ve daha ileri bir düzeyden üretilmesi anlamını taşıdığından konusu içeriği sonsuz bir genişliğe sahiptir.
Ancak hiçbir devrimci hareketin, bu süreci bu en geniş tanımıyla ele alamayacağı açıktır, devrimci manifestonun yaratılması görevini, esas olarak insan ile insan ve insan ile doğa arasındaki ilişkilerin en temel boyutlarının çözümlenmesi ve devrimci tarzda değiştirilmesi için temel hareket noktalarının ortaya çıkarılması olarak belirlemektedir.
Öncelikleri belirlenmiş bir faaliyet söz konusudur. Manifesto ise bu öncelikli meselelere ilişkin yapılacak kapsamlı irdelemelerin özlü anlatımı olacaktır. Bu bağlamda manifestoda ele alınacak meseleler, daha sürecin başında kesin sınırlar anlamında değil, yol gösterici anlamında belirlenecektir. Öte yandan, ideoloik çalışmaların merkezine oturacak ve özünü oluşturacak olan bu çalışmayı, kollektif bir yapıya kavuşturmak için her devrimci sosyalistin çalışmalarını bir diğerinin çalışmalarına bağlayarak, denetime sokup tartıştıracak ortak mekanizmalar oluşturulacaktır. Devrimci manifesto bu üretim süreci içinde adım adım örülmeli, örülecektir.
Tarihsel ve maddi sınırlarına dayanmış olan kapitalist barbarlığın sistemin uzlaşmaz çelişkilerini daha önceki dönemlerden çok daha kapsamlı ve derinlikli yaşayacağı açıktır.
Mevcut ve gelecekteki çelişki ve çatışmaları nihai sonuçlarına ulaştırarak tarihin önünü açacak olan devrimci mücadelenin, tarihsel misyonlarını yerine getirme yolundaki ilk ve temel adım, kapsamlı bir devrimci duruşa hazırlanmaktır. Buna hazırlık, insan ile insan ve insan ile doğa arasındaki ilişkilerin, bütünün geçmiş, an ve gelecek bağıntısı içinde yeniden ve daha ileri düzeyde teoride pratikte çözümlenmesinde ifadesini bulacaktır. Adı devrimci yenilenme sürecidir.
Sürecin en temel halkalarından birini ideolojik yenilenme sıçrama ya da diğer bir deyişle bilimsel sosyalist mücadelesi süreci oluşturacaktır. Önüne somut hedefler koyan ve pratik mücadeleyle iç içe yeni bir ideolojik yenilenme aydınlanma süreci geliştirmeden, yeni ve daha ileri bir devrimci düzey yaratılamaz, devrimci çıkışlar geliştirilemez. Bu anlamda günlük ve genel pratik görevlerin savsaklanmasına neden olmayan, ancak bütünsel pratik ve gelişmelerin bu aydınlanma süreciyle iç içe elde edilebileceği teoriyi pratik mücadele yürüyüşünü sürdürerek üretmeyi esas alan bir aydınlanma sürecidir.
Yeni koşulların ürünü olan ve yeni bir düzeyi yaratmayı hedefleyen ideolojik yenilenme süreci içeriği, niteliği, özneleri, üretim süreçleri, içinde gerçekleştiği dönemin sunduğu olanaklar. Her noktada daha önceki benzer süreçlerden daha farklı bir yapıya sahip olmalı. İçerik ve nitelikte olağanüstü bir genişlik, derinlik ve sosyalist yapının tüm bileşenlerinin, çevre ilişkilerinin devrimci güçlerin sürecin üreticisi olması bağlamında geniş bir insan kitlesinin üretimine yaslanma bunların her düzeyde üretiminin önünü açan bir katılım düzeyini esas alan en geniş kollektivizasyon. İşte, sürecin içyapısının karakteristik özelliklerinin ana hatları olmalıdır.
İdeolojik yenilenme geçmişle bugün, bugünle gelecek arasında köprü, olmalıdır. Mevcut birikim üzerinden yükselen ancak onu tartışılmaz saymayan, tabulaştırıp yeni düzeylere sıçramanın önünde engel haline getirmeyen bir aydınlanma, çizgide süreklilik ve olumlu kopuşu esas alan bir süreçtir gerekli olan. Yaşanan ideolojik keşmekeşe asgari ölçülerde de olsa yanıt oluşturmak ve toplumsal pratikle bu sürecin, güçlü, nitelikli ve kapsamlı katkılar sunan bileşeni öznesi olmak. İşte tarihin önümüze koyduğu görev ve oynamamız gereken rol budur.
Mevcut olanak ve birikimin düzeyi ne olursa olsun eğer görevlerin büyüklüğü, karmaşıklığı ve zorluğunun yanı sıra, sunduğu nesnel olanakları ve olumlu dinamikleri de görebilir bu görevleri başarma doğrultusunda harekete geçildiğinde başarılabileceği kesindir. Çünkü tarih insanlığın önüne çözebileceği sorunları koyar. Bugün yaşanan trajik insanlık durumundan sınıfsız topluma uzanan köprü olabilmek bu görevlerle, bu bilinçle, bu ruhla donanarak mümkündür ve başarılacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder