7 Kasım 2009 Cumartesi
İdeolojik Yenilenme 2
Zeki Bayterin
7 Kasım 2009
Dönem kavrayışına sahip olmak devrimci ilerleyişin olmazsa olmazıdır. Dönem kavrayışı bütün ilişki, çelişki ve dinamiklere bütünsel bakış, geniş bir ufuk geçmiş, bugün ve gelecek bağıntısını kurabilmeyi sağlar. içinde bulunulan tarihsel dönemi çözümlemek, onu dönüştürmenin devrimci olanaklarını görebilmeyi ve bu temelde devrimci bir politik hattın örülebilmesini mümkün kılar.
Her tarihsel dönemin kavranabilmesi o güne değin ulaşılmış olan ideolojik düzeyden ileri doğru bir sıçrama gerçekleştirmeyi zorunlu kılar. Bir önceki döneme denk düşen ideolojik teorik ve politik çerçeve, o dönemi açıklayan, çözümleyen modeller, kavramlar yeni dönemin toplumsal ilişkiler bütünü karşısında kaçınılmaz olarak açıklayıcı, çözümleyici olmaktan çıkarlar. Bu anlamda, her yeni dönem yeni ideolojik teorik çerçeveyi, yeni tanımlama kavramları, yeni modelleri gerektirir. Bir önceki dönemlerin düşünsel araçlarının, kavram ve modellerinin bir bütün olarak yadsınması anlamına gelmez. Tersine yeni ideolojik düzey işlevsizleşenlerin, açıklayıcı çözümleyici güçlerini yitirenlerin aşılması temelinde önceki dönemlerin ideolojik çerçevelerinin üzerine kurulabilir.
Sosyalist ideolojik yenilenme ve aydınlanma süreci insanın doğanın ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerinin dinamik bir çözümlenmesini yapmayı ve bunun üzerinden, bütün bu gerçekliğin devrimci dönüşümü demokrasi mücadelesine kılavuzluk edecek fikirler üretmeyi hedeflemek zorundadır.
Günümüzde her ülkede bir ölçüde devrimci mücadele birikimleri ve güçleri oluşmuştur.
ülkelerin tarihsel toplumsal birikimi ulaşılabilir durumdadır, dünyanın bilgisine ve bilimsel sosyalizmin yeniden kuruluşuna bir ya da bir kaç ülkenin birikimleri üzerinden ve onları merkez alarak değil, bütün ülkelerin tarihsel birikimi deneyimleri ve açılımları üzerinden ulaşmak olanaklıdır ve olanaklı olduğu kadar da zorunludur. Sosyalist ideolojik yenilenme sıçrama ve pratik yenilenme bütün ülkelerin bilimsel sosyalist güçlerinin katkılarıyla somutlaşacak ülkelerin tarihsel toplumsal birikimlerinin renklerini taşıyacaktır. İdeolojik yenilenme süreci geniş derinliğe sahip oluşu daha geniş bir zemine, daha doğru deyişle sosyalist yapının tüm bileşenine dayanmak zorundadır.
Kuşkusuz herşeye karşın, her devrimci sosyalistin sürece katkı düzeyi herhangi bir nedenle aynı olmayabilir. Ancak, sosyalistleri ortak hedefte, ortak bir çalışmada birleştirecek yeni tarz, kollektif üretimi egemen kılacak eski tarzın aşılmasının önünü açacaktır. Her devrimci sosyalistin ortak çalışma ve hedef ekseninde harekete geçmesi, bilgilenmesi, tartışması ve üreteceği fikirlerle katkıda bulunması mümkün hale gelecektir. İdeolojik birikimi nispeten zayıf ve bu nedenle teorik politik katkı sunamayacak devrimci sosyalistler ise, bu süreçte en azından ele alınan meselelere ilişkin sağlam bilgilenmeye sahip olmalı. Böylece, az sayıda kadronun üretici, geri kalan bölümünün ise pasif tüketici olduğu işleyişi aşılarak, her devrimci sosyalistin sürecin öznesi olabilmesini olanaklı kılan, bunu dayatan yeni bir tarz ve düzey yaratılmalı.
İdeolojik yenilenme sıçrama sürecinde, sosyalist manifestonun üretilmesi sürecinde üretim sosyalist, yapının tüm güçlerini ve hatta duruma göre çevre ve kitle ilişkilerinin katıldığı veya ele alınan meselelere ilişkin oluşturulmuş çeşitli uzmanlaşmış grupların, birimlerin çalışmalarının organik bileşimine dönüşmek zorundadır.
Böylesi bir süreç, sosyalist yapının her bileşeninin sürece katkı sunmasını, kendisini ifade edebilmesini, sürecin öznesi haline gelerek üretilen ürünlerde doğrudan kendisini bulabilmesini, daha kapsamlı zengin bir düşünme havuzunun, tartışma zemininin ve ürün düzeyinin de yaratılmasını olanaklı hale getirecektir. Aynı zamanda ideolojik üretimin örgütlenmesinde yeni daha ileri bir düzeye sıçramak, yeni bir tarzı yaratmak anlamına da gelecektir.
7 Kasım 2009
Dönem kavrayışına sahip olmak devrimci ilerleyişin olmazsa olmazıdır. Dönem kavrayışı bütün ilişki, çelişki ve dinamiklere bütünsel bakış, geniş bir ufuk geçmiş, bugün ve gelecek bağıntısını kurabilmeyi sağlar. içinde bulunulan tarihsel dönemi çözümlemek, onu dönüştürmenin devrimci olanaklarını görebilmeyi ve bu temelde devrimci bir politik hattın örülebilmesini mümkün kılar.
Her tarihsel dönemin kavranabilmesi o güne değin ulaşılmış olan ideolojik düzeyden ileri doğru bir sıçrama gerçekleştirmeyi zorunlu kılar. Bir önceki döneme denk düşen ideolojik teorik ve politik çerçeve, o dönemi açıklayan, çözümleyen modeller, kavramlar yeni dönemin toplumsal ilişkiler bütünü karşısında kaçınılmaz olarak açıklayıcı, çözümleyici olmaktan çıkarlar. Bu anlamda, her yeni dönem yeni ideolojik teorik çerçeveyi, yeni tanımlama kavramları, yeni modelleri gerektirir. Bir önceki dönemlerin düşünsel araçlarının, kavram ve modellerinin bir bütün olarak yadsınması anlamına gelmez. Tersine yeni ideolojik düzey işlevsizleşenlerin, açıklayıcı çözümleyici güçlerini yitirenlerin aşılması temelinde önceki dönemlerin ideolojik çerçevelerinin üzerine kurulabilir.
Sosyalist ideolojik yenilenme ve aydınlanma süreci insanın doğanın ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerinin dinamik bir çözümlenmesini yapmayı ve bunun üzerinden, bütün bu gerçekliğin devrimci dönüşümü demokrasi mücadelesine kılavuzluk edecek fikirler üretmeyi hedeflemek zorundadır.
Günümüzde her ülkede bir ölçüde devrimci mücadele birikimleri ve güçleri oluşmuştur.
ülkelerin tarihsel toplumsal birikimi ulaşılabilir durumdadır, dünyanın bilgisine ve bilimsel sosyalizmin yeniden kuruluşuna bir ya da bir kaç ülkenin birikimleri üzerinden ve onları merkez alarak değil, bütün ülkelerin tarihsel birikimi deneyimleri ve açılımları üzerinden ulaşmak olanaklıdır ve olanaklı olduğu kadar da zorunludur. Sosyalist ideolojik yenilenme sıçrama ve pratik yenilenme bütün ülkelerin bilimsel sosyalist güçlerinin katkılarıyla somutlaşacak ülkelerin tarihsel toplumsal birikimlerinin renklerini taşıyacaktır. İdeolojik yenilenme süreci geniş derinliğe sahip oluşu daha geniş bir zemine, daha doğru deyişle sosyalist yapının tüm bileşenine dayanmak zorundadır.
Kuşkusuz herşeye karşın, her devrimci sosyalistin sürece katkı düzeyi herhangi bir nedenle aynı olmayabilir. Ancak, sosyalistleri ortak hedefte, ortak bir çalışmada birleştirecek yeni tarz, kollektif üretimi egemen kılacak eski tarzın aşılmasının önünü açacaktır. Her devrimci sosyalistin ortak çalışma ve hedef ekseninde harekete geçmesi, bilgilenmesi, tartışması ve üreteceği fikirlerle katkıda bulunması mümkün hale gelecektir. İdeolojik birikimi nispeten zayıf ve bu nedenle teorik politik katkı sunamayacak devrimci sosyalistler ise, bu süreçte en azından ele alınan meselelere ilişkin sağlam bilgilenmeye sahip olmalı. Böylece, az sayıda kadronun üretici, geri kalan bölümünün ise pasif tüketici olduğu işleyişi aşılarak, her devrimci sosyalistin sürecin öznesi olabilmesini olanaklı kılan, bunu dayatan yeni bir tarz ve düzey yaratılmalı.
İdeolojik yenilenme sıçrama sürecinde, sosyalist manifestonun üretilmesi sürecinde üretim sosyalist, yapının tüm güçlerini ve hatta duruma göre çevre ve kitle ilişkilerinin katıldığı veya ele alınan meselelere ilişkin oluşturulmuş çeşitli uzmanlaşmış grupların, birimlerin çalışmalarının organik bileşimine dönüşmek zorundadır.
Böylesi bir süreç, sosyalist yapının her bileşeninin sürece katkı sunmasını, kendisini ifade edebilmesini, sürecin öznesi haline gelerek üretilen ürünlerde doğrudan kendisini bulabilmesini, daha kapsamlı zengin bir düşünme havuzunun, tartışma zemininin ve ürün düzeyinin de yaratılmasını olanaklı hale getirecektir. Aynı zamanda ideolojik üretimin örgütlenmesinde yeni daha ileri bir düzeye sıçramak, yeni bir tarzı yaratmak anlamına da gelecektir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder