6 Kasım 2009 Cuma
İdeolojik Yenilenme 1
Zeki Bayterin
6 Kasım 2009
Bir yanda gerçekleşebilmesinin nesnel olanaklarına her zamankinden daha fazla sahip olan, doğruluğu ve tazeliğinden hiç birşey kaybetmemiş olan bilimsel sosyalizm ve gelecek ütopyası. Diğer yanda, günümüzün her şeyi tüketen kapitalist barbarlık atmosferinin hüküm sürdüğü, ve bir yanıyla da tarihsel bir ironiyi de taşıyan insanlık gerçeği, sınırız bir insani gelişmenin olanaklarının ortaya çıkışı, öte yandan barbarlığın yeniden egemen oluşu. insanlık tarihi hiçbir tarihsel, toplumsal sistemin maddi ve tarihsel sınırlarına varmış olsalar bile tek vuruşla kısa sürede tarih sahnesinden çekilmediklerini gösteriyor. Her yeni tarihsel toplumsal sistem uzun, zorlu sayısız büyük kalkışmaların ardından bir önceki tarihsel toplumsal sistemi tasfiye etmiş, dünya çapında egemen sistem haline gelmiştir.
Sosyalist hareketin ağır ve kapsamlı bir yenilgi yaşamış gelişim seyrininde evrelere ayırabileceğimiz bir dönemi kapanmış olsada, sosyalist hareketin tüm güçlerinin yok edilebildiği yeni bir çıkış yapamayacak denli zayıfladığı anlamına gelmediğidir. Sosyalist hareket mevcut birikimleriyle geride bıraktığı sürecin birikimlerini de arkalayarak ve kapitalist sistemin tarihsel ve maddi sınırlarına dayanmış oluşunun kitleler içinde yarattığı arayış çabalarını da kendi eksenine çekerek daha ileri düzeye sıçrama dinamiklerine sahiptir.
Sosyalistler, insanın içinde bulunduğu tarihsel, toplumsal koşulların ürünü olduğu gerçeğinden hareketle tüm teorik politik değerlendirmelerinde toplumsal yapı ve ilişkileri esas alırlar. Dolayısıyla, tarihsel gelişme düz bir seyir izlemez, çeşitli kriterlerden hareketle tespit edilebilen farklı özellikler taşıyan tarihsel çağlar ve dönemler olarak biçimlenir, her çağ ve dönem farklı toplumsal ilişkiler düzeyine tekabül eder. Bu noktada, bütünlüklü yeni çağ ve dönem tespiti içinde bulunulan dönemin analizi devrimci çalışmanın ilk düşünsel başlangıç noktasıdır.
Sosyalist dünya görüşü doğanın ve insanın bütünsel kavranışının çözümlenmesinin ifadesidir. Onun bu özelliğinin en somut görünümlerinden birini toplumsal gelişmenin yasalarını ve somut seyrini bütünlüklü ve gerçeğin en doğru tanımını içeren modeller ve kavramsal çerçeveler içinde ortaya koyuşu oluşturur. Bu anlamda sosyalistleri toplumsal devrim mücadelesinde bilinçsiz sürecin, bilinçli özneleri yapan en temel öğelerden biri, sayısız faktör ve dinamik tarafından belirlenen tarihsel toplumsal gelişmenin ve güncel durumun bu bütünsel kavranışı ve bunun somut ifadesi olan çağ ve dönem kavrayışına sahip oluşlarıdır.
Her yeni tarihsel dönem, esas olarak geçmiş dönemi kapatan kesin çatışmaların belirlendiği dönüm noktalarının ardından ortaya çıkan ve kapsamlı değişimlerle biçimlenmiş olan toplumsal ilişkilerin yeni bir tablosuyla somutlaşıyor. Bu yeni tablo tümden yeni öğelerin yanı sıra, bir önceki dönemden yeni döneme taşınan ilişki, çelişki ve yapıları ve ayrıca yeni biçim veya içerikler kazanmış eski ilişki ve yapıları da içeriyor. Öte yandan, her dönemin tablosu bütün bu ilişki, çelişki ve yapı yumağı içinde esas ve tali olanların billurlaştığı, nispi istikrara kavuşmayı sağlayan bir harmanlanma, bir geçiş süreci ardından netleşiyor.
6 Kasım 2009
Bir yanda gerçekleşebilmesinin nesnel olanaklarına her zamankinden daha fazla sahip olan, doğruluğu ve tazeliğinden hiç birşey kaybetmemiş olan bilimsel sosyalizm ve gelecek ütopyası. Diğer yanda, günümüzün her şeyi tüketen kapitalist barbarlık atmosferinin hüküm sürdüğü, ve bir yanıyla da tarihsel bir ironiyi de taşıyan insanlık gerçeği, sınırız bir insani gelişmenin olanaklarının ortaya çıkışı, öte yandan barbarlığın yeniden egemen oluşu. insanlık tarihi hiçbir tarihsel, toplumsal sistemin maddi ve tarihsel sınırlarına varmış olsalar bile tek vuruşla kısa sürede tarih sahnesinden çekilmediklerini gösteriyor. Her yeni tarihsel toplumsal sistem uzun, zorlu sayısız büyük kalkışmaların ardından bir önceki tarihsel toplumsal sistemi tasfiye etmiş, dünya çapında egemen sistem haline gelmiştir.
Sosyalist hareketin ağır ve kapsamlı bir yenilgi yaşamış gelişim seyrininde evrelere ayırabileceğimiz bir dönemi kapanmış olsada, sosyalist hareketin tüm güçlerinin yok edilebildiği yeni bir çıkış yapamayacak denli zayıfladığı anlamına gelmediğidir. Sosyalist hareket mevcut birikimleriyle geride bıraktığı sürecin birikimlerini de arkalayarak ve kapitalist sistemin tarihsel ve maddi sınırlarına dayanmış oluşunun kitleler içinde yarattığı arayış çabalarını da kendi eksenine çekerek daha ileri düzeye sıçrama dinamiklerine sahiptir.
Sosyalistler, insanın içinde bulunduğu tarihsel, toplumsal koşulların ürünü olduğu gerçeğinden hareketle tüm teorik politik değerlendirmelerinde toplumsal yapı ve ilişkileri esas alırlar. Dolayısıyla, tarihsel gelişme düz bir seyir izlemez, çeşitli kriterlerden hareketle tespit edilebilen farklı özellikler taşıyan tarihsel çağlar ve dönemler olarak biçimlenir, her çağ ve dönem farklı toplumsal ilişkiler düzeyine tekabül eder. Bu noktada, bütünlüklü yeni çağ ve dönem tespiti içinde bulunulan dönemin analizi devrimci çalışmanın ilk düşünsel başlangıç noktasıdır.
Sosyalist dünya görüşü doğanın ve insanın bütünsel kavranışının çözümlenmesinin ifadesidir. Onun bu özelliğinin en somut görünümlerinden birini toplumsal gelişmenin yasalarını ve somut seyrini bütünlüklü ve gerçeğin en doğru tanımını içeren modeller ve kavramsal çerçeveler içinde ortaya koyuşu oluşturur. Bu anlamda sosyalistleri toplumsal devrim mücadelesinde bilinçsiz sürecin, bilinçli özneleri yapan en temel öğelerden biri, sayısız faktör ve dinamik tarafından belirlenen tarihsel toplumsal gelişmenin ve güncel durumun bu bütünsel kavranışı ve bunun somut ifadesi olan çağ ve dönem kavrayışına sahip oluşlarıdır.
Her yeni tarihsel dönem, esas olarak geçmiş dönemi kapatan kesin çatışmaların belirlendiği dönüm noktalarının ardından ortaya çıkan ve kapsamlı değişimlerle biçimlenmiş olan toplumsal ilişkilerin yeni bir tablosuyla somutlaşıyor. Bu yeni tablo tümden yeni öğelerin yanı sıra, bir önceki dönemden yeni döneme taşınan ilişki, çelişki ve yapıları ve ayrıca yeni biçim veya içerikler kazanmış eski ilişki ve yapıları da içeriyor. Öte yandan, her dönemin tablosu bütün bu ilişki, çelişki ve yapı yumağı içinde esas ve tali olanların billurlaştığı, nispi istikrara kavuşmayı sağlayan bir harmanlanma, bir geçiş süreci ardından netleşiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder