10 Nisan 2009 Cuma
ZEKİ EL KASIM (URAL):YAŞAMIN DERİNLİKLERİNE KÖK SALMIŞ BİR KOCA ÇINAR
ATAK DERGİSİ
Koca çınar, diyoruz biz ona. Daha da ötesi mi?
Yemyeşil yapraklarıyla, yaşamın derinliklerine, en derinine kök salmış bir çınar. Kaç kuşak gelmiş, geçmiş O hala dimdik ayakta. Aşk dolu, tutku dolu, inanç dolu cesur bir yürekle tutunmuş hayata. Koca ömrüne tüm bir yeryüzünün acılarını, güzelliklerini, zorluğunu, insan sevgisini, coşkusunu sığdırmış.
Koca bir destan, her günü ayrı bir ders uzun bir tarih. Yemiş yüklü ağaç misali bilgi yüklü, ve bunun verdiği güçle, incelikle, zarafetle eğilmesini bilen bir güzel insan…
Zeki el Kasım.
1930’lu yıllarda kurulan, kendisi henüz 20’li yaşlardayken kurucuları arasında yer aldığı direniş Hareketi Uruba’nın önderlerindendi. Siyasi bir ailenin çocuğu olarak onun da yaşam biçimi haline dönüşüyor gerici iktidarlara karşı halkının çıkarları noktasında mücadele etmek. Ve bugüne kadarki her günü, her anı öğrenerek, öğreterek geçmiş, geçiyor.
Dedik ya, kaç kuşağın mücadelesinden geçmiş bir yürek. Kimi zaman siyasi yenilgiler kimi zaman da başarılarla dolu bir yaşam. Ama her daim muhalif, her daim halkının çıkarlarından taraf… “Ben halkıma hizmet için varım” derken öğretmeye devam edeceğini muştuluyor genç yoldaşlarına.
97. doğum gününü kutlamak üzere evinde bir araya gelen, Onu seven, ona aşkla bağlanmış yoldaşlarının arasında biraz çocuk, biraz mahcup, biraz aşkın… Ama dimdik. Bilgeliğinin verdiği olgunluk ve heybetle paylaşıyor, belki de ömrünün en özel gecelerinden birini…Onu hiç yalnız bırakmamış, her koşulda sahiplenmiş ve bunun neticesinde ona bu anlamlı geceyi yaşatan yoldaşları farkındaydı Onu tanımış olmanın ayrıcalığının. Biliyorlardı Onunla çıkmış oldukları bu serüvenin büyüsünün hiç bozulmayacağını. Aynı zamanda bu kadar özel bir insanı taşımanın bilinç ve sorumluluk gerektirdiğini… Bu bilinçle, “başımızda olmanın gücünden geliyor güzelliğimiz “diyordu her biri.
Koca çınar 97 yaşında gencecik yüreğiyle, “ben en genç olanınızdan daha genç hissediyorum” diyor gülümseyerek. İçimiz aydınlanıyor. Bunca azim, bunca inanç, bunca kararlılığa tanık olmak öğretici bir deneğime dönüşüyordu bizler için.
Bu özel gecede bulunanlar adına yoldaşlarından biri söz alıyor ve “sizinle başlayan mücadele hiç kopmadan kaç kuşaktır devam ediyor, bu mücadele ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak bizim sorumluluğumuzda” diyor. Canına can katıyor bu mesajlar. “Ömrüm yettikçe yanınızdayım” diyor bir kez daha.
Zeki el Kasım.
Koca çınar diyoruz biz sana.
İyi ki varsın. Seni tanımış olmanın güzelliğindeyiz hepimiz.
Seninle çıktığımız bu büyülü serüven, sesini sesimize katıp güç vermenle devam edecek.
.
Atak Dergisi
Koca çınar, diyoruz biz ona. Daha da ötesi mi?
Yemyeşil yapraklarıyla, yaşamın derinliklerine, en derinine kök salmış bir çınar. Kaç kuşak gelmiş, geçmiş O hala dimdik ayakta. Aşk dolu, tutku dolu, inanç dolu cesur bir yürekle tutunmuş hayata. Koca ömrüne tüm bir yeryüzünün acılarını, güzelliklerini, zorluğunu, insan sevgisini, coşkusunu sığdırmış.
Koca bir destan, her günü ayrı bir ders uzun bir tarih. Yemiş yüklü ağaç misali bilgi yüklü, ve bunun verdiği güçle, incelikle, zarafetle eğilmesini bilen bir güzel insan…
Zeki el Kasım.
1930’lu yıllarda kurulan, kendisi henüz 20’li yaşlardayken kurucuları arasında yer aldığı direniş Hareketi Uruba’nın önderlerindendi. Siyasi bir ailenin çocuğu olarak onun da yaşam biçimi haline dönüşüyor gerici iktidarlara karşı halkının çıkarları noktasında mücadele etmek. Ve bugüne kadarki her günü, her anı öğrenerek, öğreterek geçmiş, geçiyor.
Dedik ya, kaç kuşağın mücadelesinden geçmiş bir yürek. Kimi zaman siyasi yenilgiler kimi zaman da başarılarla dolu bir yaşam. Ama her daim muhalif, her daim halkının çıkarlarından taraf… “Ben halkıma hizmet için varım” derken öğretmeye devam edeceğini muştuluyor genç yoldaşlarına.
97. doğum gününü kutlamak üzere evinde bir araya gelen, Onu seven, ona aşkla bağlanmış yoldaşlarının arasında biraz çocuk, biraz mahcup, biraz aşkın… Ama dimdik. Bilgeliğinin verdiği olgunluk ve heybetle paylaşıyor, belki de ömrünün en özel gecelerinden birini…Onu hiç yalnız bırakmamış, her koşulda sahiplenmiş ve bunun neticesinde ona bu anlamlı geceyi yaşatan yoldaşları farkındaydı Onu tanımış olmanın ayrıcalığının. Biliyorlardı Onunla çıkmış oldukları bu serüvenin büyüsünün hiç bozulmayacağını. Aynı zamanda bu kadar özel bir insanı taşımanın bilinç ve sorumluluk gerektirdiğini… Bu bilinçle, “başımızda olmanın gücünden geliyor güzelliğimiz “diyordu her biri.
Koca çınar 97 yaşında gencecik yüreğiyle, “ben en genç olanınızdan daha genç hissediyorum” diyor gülümseyerek. İçimiz aydınlanıyor. Bunca azim, bunca inanç, bunca kararlılığa tanık olmak öğretici bir deneğime dönüşüyordu bizler için.
Bu özel gecede bulunanlar adına yoldaşlarından biri söz alıyor ve “sizinle başlayan mücadele hiç kopmadan kaç kuşaktır devam ediyor, bu mücadele ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak bizim sorumluluğumuzda” diyor. Canına can katıyor bu mesajlar. “Ömrüm yettikçe yanınızdayım” diyor bir kez daha.
Zeki el Kasım.
Koca çınar diyoruz biz sana.
İyi ki varsın. Seni tanımış olmanın güzelliğindeyiz hepimiz.
Seninle çıktığımız bu büyülü serüven, sesini sesimize katıp güç vermenle devam edecek.
.
Atak Dergisi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder