11 Nisan 2009 Cumartesi
(80.DOSYA) İTİRAFÇI ENGİN ERKİNER SANA ACIYORUM
Mihrac Ural
8 Nisan 2009
İtirafçı Engin Erkiner bunama halleri yaşıyor. Polis ifadesinin sırtına bindirdiği kamburun çekilmez ağırlığı altında ezilip duruyor. İtirafçı psikolojisiyle kurgular, yalanalar üzerinden hayaller kuruyor.
Zavallı hep hayallerle uğraşır. Polis ifadesinde bir kez hayallerini açıkladı ya olay o olay, devam ediyor.
Engin adam, Mihrac Ural için ne olacaktı, ne olabilirdi demeyi bırak. Sen önce olanı açıkla. Resmi belgelerle, el yazılı kanıtlarla ortaya koyduğumuz, yaşanmış gerçekleri açıkla. Polisteki itirafçılığını izah et. Bu kadar isimi, bu kadar adresi, bu kadar eylemi, bu kadar evi polise neden teslim ettin. İki tokat bile yemeden.
Ben senin gibi yorum yapmayacağım, polis miydin? değil miydin? diye sormayacağım. Belgesiz kanıtsız söz söylemek benim tarzım değil. Ortağının el yazılı ifadesini oku da onun için bir yorum yap yeterince ders almış olursun…
İtiraflarınla Acilcileri yıktın. Ama biz yeniden kurduk yükselttik. Sen itiraflarınla onlarca insanın bu güne kadar acı çekmesine neden oldun. Polis ifadeni suratına vurdum, bu ayakkabı suratına vuruldu vurulalı sen artık bitmişsin. Gerginliğinin tek nedeni de budur. Mihrac Ural sendromunun kaynağı da budur.
Git tedavi ol senin çaren zordur...
Tarihi değiştiremesin, sen bir itirafçısın. Bense direnen, 1. Kongrede seçimle Genel Sekreter olan. Ben bu duruş ve kazanımları emeğimle kararlılığımla kazandım. Ya sen, hep silik bir kişilik olarak, bir itirafçının ezikliği altında bu güne kadar yaşadın.
İkimizin ifadesini karşılaştır ve oku bu sana yeter. Kurgularla gerçeği değiştiremesin. Sen örgütü ele verdin, ben ve ekibim örgütü ve örgütlülüğü yücelti, direndi, ser verdi sır vermedi.
Bunun için Mihrac Ural'ın ifadesi seni kahrediyor, zavallılaştırıyor, yüzünü kızartıyor, arın ve hayan olsaydı her gün bin kez özür dilerdin örgütten, devrimcilerden. Ama merhum olmuş vicdanında bu ahlak değerleri ne arar. Bilirim seni, sinsi yılan gibisin ama yerde sürünürsün bu yüzden de başın hep ezilir. Kinin de buradan beslenir. Başaramadığın hep yenilgiye uğradığın için kinlisin.
Seni anlamak zor değil, git tedavi ol, söz dinle …
Mihrac Ural ifadesi, ser verip sır vermeyen bir ifadedir. Yarım sayfadır. 21 gün işkenceye karşı meydan okumadır direnmedir. Bu ifadeyle b.aşın dertte senin. Nereye oturtacağını bilmiyorsun, sallayıp sallayıp duruyorsun. Çaresizsin, medet umduğun örnekler seni anlatır başkasını değil onu sen de biliyorsun, erken vuruşla üzerinden atmak mı istersin. Bu çabaların da beyhude, sen bir itirafçısın bunu içine sindir artık…
İfaden tamı tamına 20 sayfa; içinde her şeyi ama, hayallerin dahil her şeyi polise teslim etmişsin. Unuttuğunu bile hatırlayıp mazgaldan anlatmışsın. Be zalim unuttun bir kez ne diye yakarsın insanları, bırak unuttuğun yerde kalsın. Ama sen çok disiplinlisin, düzenli ve kronolojiksin, örnek bir itirafçısın ya, söyleyeceksin, kusacak da kusacaksın…
Benim önerim, yorumlu ya da yorumsuz bu itirafçının ifadesi okunmalıdır. http://tarihselhainler.blogspot.com/ adresine girin orada hepsi bulunuyor.
Allah düşmanımın başına getirmesin. Ama arsız birinin, özür dileme yerine itirafını savunmak için kendi çirkinliğini başkasında da görmek istemesi bir reflekstir. Bu refleks ne kadar hastalıktır ne kadar değildir bilemem. Ama bu çırpınış Engin'i itirafçı olmaktan kurtaramaz. kamburunu sırtından indiremez.
Hayaller gerçekleri değiştiremez. Engin Erkiner, Sen bir itirafçısın o kadar...
İtirafçının çilesi direnenlere saldırmaktır. İtirafçının yolu Doğu Perinçek'i ihbarcılık yolu ve sonu polis olmaktır, özel harp dairesi kuklası olmaktır. Engin Erkiner'in itirafçılyıkla başlayan serüveni polislikle noktalanmıştır.
Zavallı adam sana acıyorum. Gerçeği değiştiremesin. Sen bir itirafçısın. Teslim olmuş bir ucuz insansın. Ayrıca aptalsın.
Direnenleri kirletmek senin işin, çünkü teslim olan sensin. Polis ifadene bakman yeter.
Uyduruk yalanlar üzerinde yorum yapmak, kanıtsız, belgesiz konuşmak senin işindir; çünkü sen utancını örtmek için buna muhtaçsın.
Engin, sana acıyorum...
8 Nisan 2009
İtirafçı Engin Erkiner bunama halleri yaşıyor. Polis ifadesinin sırtına bindirdiği kamburun çekilmez ağırlığı altında ezilip duruyor. İtirafçı psikolojisiyle kurgular, yalanalar üzerinden hayaller kuruyor.
Zavallı hep hayallerle uğraşır. Polis ifadesinde bir kez hayallerini açıkladı ya olay o olay, devam ediyor.
Engin adam, Mihrac Ural için ne olacaktı, ne olabilirdi demeyi bırak. Sen önce olanı açıkla. Resmi belgelerle, el yazılı kanıtlarla ortaya koyduğumuz, yaşanmış gerçekleri açıkla. Polisteki itirafçılığını izah et. Bu kadar isimi, bu kadar adresi, bu kadar eylemi, bu kadar evi polise neden teslim ettin. İki tokat bile yemeden.
Ben senin gibi yorum yapmayacağım, polis miydin? değil miydin? diye sormayacağım. Belgesiz kanıtsız söz söylemek benim tarzım değil. Ortağının el yazılı ifadesini oku da onun için bir yorum yap yeterince ders almış olursun…
İtiraflarınla Acilcileri yıktın. Ama biz yeniden kurduk yükselttik. Sen itiraflarınla onlarca insanın bu güne kadar acı çekmesine neden oldun. Polis ifadeni suratına vurdum, bu ayakkabı suratına vuruldu vurulalı sen artık bitmişsin. Gerginliğinin tek nedeni de budur. Mihrac Ural sendromunun kaynağı da budur.
Git tedavi ol senin çaren zordur...
Tarihi değiştiremesin, sen bir itirafçısın. Bense direnen, 1. Kongrede seçimle Genel Sekreter olan. Ben bu duruş ve kazanımları emeğimle kararlılığımla kazandım. Ya sen, hep silik bir kişilik olarak, bir itirafçının ezikliği altında bu güne kadar yaşadın.
İkimizin ifadesini karşılaştır ve oku bu sana yeter. Kurgularla gerçeği değiştiremesin. Sen örgütü ele verdin, ben ve ekibim örgütü ve örgütlülüğü yücelti, direndi, ser verdi sır vermedi.
Bunun için Mihrac Ural'ın ifadesi seni kahrediyor, zavallılaştırıyor, yüzünü kızartıyor, arın ve hayan olsaydı her gün bin kez özür dilerdin örgütten, devrimcilerden. Ama merhum olmuş vicdanında bu ahlak değerleri ne arar. Bilirim seni, sinsi yılan gibisin ama yerde sürünürsün bu yüzden de başın hep ezilir. Kinin de buradan beslenir. Başaramadığın hep yenilgiye uğradığın için kinlisin.
Seni anlamak zor değil, git tedavi ol, söz dinle …
Mihrac Ural ifadesi, ser verip sır vermeyen bir ifadedir. Yarım sayfadır. 21 gün işkenceye karşı meydan okumadır direnmedir. Bu ifadeyle b.aşın dertte senin. Nereye oturtacağını bilmiyorsun, sallayıp sallayıp duruyorsun. Çaresizsin, medet umduğun örnekler seni anlatır başkasını değil onu sen de biliyorsun, erken vuruşla üzerinden atmak mı istersin. Bu çabaların da beyhude, sen bir itirafçısın bunu içine sindir artık…
İfaden tamı tamına 20 sayfa; içinde her şeyi ama, hayallerin dahil her şeyi polise teslim etmişsin. Unuttuğunu bile hatırlayıp mazgaldan anlatmışsın. Be zalim unuttun bir kez ne diye yakarsın insanları, bırak unuttuğun yerde kalsın. Ama sen çok disiplinlisin, düzenli ve kronolojiksin, örnek bir itirafçısın ya, söyleyeceksin, kusacak da kusacaksın…
Benim önerim, yorumlu ya da yorumsuz bu itirafçının ifadesi okunmalıdır. http://tarihselhainler.blogspot.com/ adresine girin orada hepsi bulunuyor.
Allah düşmanımın başına getirmesin. Ama arsız birinin, özür dileme yerine itirafını savunmak için kendi çirkinliğini başkasında da görmek istemesi bir reflekstir. Bu refleks ne kadar hastalıktır ne kadar değildir bilemem. Ama bu çırpınış Engin'i itirafçı olmaktan kurtaramaz. kamburunu sırtından indiremez.
Hayaller gerçekleri değiştiremez. Engin Erkiner, Sen bir itirafçısın o kadar...
İtirafçının çilesi direnenlere saldırmaktır. İtirafçının yolu Doğu Perinçek'i ihbarcılık yolu ve sonu polis olmaktır, özel harp dairesi kuklası olmaktır. Engin Erkiner'in itirafçılyıkla başlayan serüveni polislikle noktalanmıştır.
Zavallı adam sana acıyorum. Gerçeği değiştiremesin. Sen bir itirafçısın. Teslim olmuş bir ucuz insansın. Ayrıca aptalsın.
Direnenleri kirletmek senin işin, çünkü teslim olan sensin. Polis ifadene bakman yeter.
Uyduruk yalanlar üzerinde yorum yapmak, kanıtsız, belgesiz konuşmak senin işindir; çünkü sen utancını örtmek için buna muhtaçsın.
Engin, sana acıyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder