28 Nisan 2009 Salı
HALKLARIN ÖZGÜR BİRİLKTELİĞİ İLE 1MAYIS'A
Antakya demokratik Kürlüt Sanat Derneği
Husamiddin ÇALIŞ
Ergenekon operasyonlarının, işsizliğin çığ gibi arttığı, küresel ekonomik kriz, Kürt sorunu ile beraber halkların özgürlük sorunu gibi sorunlar yumağı içerisinde yeni 1 Mayıs sürecine giriyoruz.
Ülkemiz tarihi boyunca sorunlar yumağının içerisinde yuvarlana gelmiştir. Bunun temel nedeni de demokrasi sorununu çözememiş olmasıdır. Bütün sorunların ana kaynağı budur. Bu sorunun çözümsüzlüğü kaynağından beslenen hiçbir sorun, kalıcı çözüme ulaşamaz.
Halkların özgürlüğü ve gönüllü birliğine, emeğin ve emekçilerin siyasal iradesinin belirleyici yönetimine dayanan demokrasinin ikamesi olmadan ülkemizin bu yapısal sorunlardan kurtulması mümkün değildir. Tam tersine demokrasi sorununa sağlıklı bir yaklaşım sergilenmeden sorunlar üretilmeye ve biriktirilmeye devam edilmiş olur. Siyasal iktidarın yaptığı da budur.
Bir yandan on yıllardır süren mücadelenin ürünü olarak kimi demokratik kazanımları tanımak zorunda kalan ve bu doğrultuda 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan eden, Kürtçe yayın yasağını kaldıran siyasal iktidar, diğer yandan Kürt halkına ve siyasal temsilcilerine yönelik baskı ve operasyonlarına yenilerini ekliyor.
Bir yandan Ergenekon adıyla örgütlenen illegal çeteciliğe karşı operasyonlar yürütülürken diğer yandan toplumun demokratik muhalefetini susturmaya, baskılamaya yönelik operasyonlara devam ediliyor.
Siyasal iktidar acizlik içerisindedir. Demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla, halkların özgürlüğü temelinde gönüllü birlikteliği ile toplumsal tüm dinamiklerin iradelerinin yansıtıldığı bir demokratik devlet yapılanması olarak hedeflemeden atacağı tüm adımlar topal kalmaya mahkumdur. Siyasal iktidarın çıkmazı da tam burada yatmaktadır. Kürtçe TV kanalı, 1 Mayıs’ın resmi tatil edilmesi gibi şekli birkaç adım ile toplumun ve halkların özgürlük mücadelesini denetimine alacağını zannetmektir. Bu yolla devlet yapılanması asırlar öncesinden devralınan ilkellikle devam ettirilmeğe çalışılmaktadır.
Bu yaklaşım ülkemizin hiçbir sorununu çözemez. Tam tersine, sorunlar üretmeye devam eder.
Bizler özgürlük taleplerimizle 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Demokrasi hedefimizi bayraklaştıracağız. Anadilimize, etnik kimliğimize konulan yasaklara karşı direncimizi ortaya koyacağız. Bu ülkenin eşit vatandaşı olarak eşitliğimizi dilimizle, kültürümüzle, özgür-gönüllü yan yana duruşumuzla sağlamanın mücadelesini haykıracağız. Halkımızın her türlü dinamiğini ortak ülkemizin demokrasi mücadelesi ile kaynaştırarak “Özgürlük” diyeceğiz.
Özgür halkların Anadolu’sunu yaratmak için, “derin devlet”in, kontr-gerillanın, Ergenekon’un dağıtılması için, darbecilerin yargılanması, yeni darbecilere geçit vermemek için, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve yeni cinayetlerin önüne geçilmesi için, Torosların Güneyinin demokrasi dinamiklerini İstanbul’a, Diyarbakır’a taşımak için, erkek egemen iktidarlara son vermek için, özgür insanlığın özgür kadınını, özgür gençliğini yaratmak için, ekolojik dengeye dayanan bir gelecek için, işsizliğin, ekonomik krizlerin, sefaletin kaynağı kapitalizmden kurtulmak için, genel af ve demokratik barış için, Antakya’nın şanlı “Uruba Direnişi”ni Arap halkının çağdaş demokrasi mücadelesine bağlamak için, 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.
Özgürlüğün doyumsuz tadında Türk’ün Türklüğü ile, Kürt’ün Kürtlüğü ile, Arap’ın Araplığı ile, Rum’un Rumluğu ile kısacası tüm halk topluluklarının kendi kültürel değerleriyle mutlu olduğu, halkların gönüllü birlikteliğinin zenginliğini yaratmak için sesimizi, gücümüzü birleştirelim.
Yaşasın Halklaşan İşçi Sınıfı!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Bağımsız-demokratik Türkiye!
Ortadoğu Halkları Sıklaştırın Safları!
Özgür Halkların Küresel Dünyası İçin İleri!
Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği Başkanı
Hisamiddin ÇALIŞ
Husamiddin ÇALIŞ
Ergenekon operasyonlarının, işsizliğin çığ gibi arttığı, küresel ekonomik kriz, Kürt sorunu ile beraber halkların özgürlük sorunu gibi sorunlar yumağı içerisinde yeni 1 Mayıs sürecine giriyoruz.
Ülkemiz tarihi boyunca sorunlar yumağının içerisinde yuvarlana gelmiştir. Bunun temel nedeni de demokrasi sorununu çözememiş olmasıdır. Bütün sorunların ana kaynağı budur. Bu sorunun çözümsüzlüğü kaynağından beslenen hiçbir sorun, kalıcı çözüme ulaşamaz.
Halkların özgürlüğü ve gönüllü birliğine, emeğin ve emekçilerin siyasal iradesinin belirleyici yönetimine dayanan demokrasinin ikamesi olmadan ülkemizin bu yapısal sorunlardan kurtulması mümkün değildir. Tam tersine demokrasi sorununa sağlıklı bir yaklaşım sergilenmeden sorunlar üretilmeye ve biriktirilmeye devam edilmiş olur. Siyasal iktidarın yaptığı da budur.
Bir yandan on yıllardır süren mücadelenin ürünü olarak kimi demokratik kazanımları tanımak zorunda kalan ve bu doğrultuda 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan eden, Kürtçe yayın yasağını kaldıran siyasal iktidar, diğer yandan Kürt halkına ve siyasal temsilcilerine yönelik baskı ve operasyonlarına yenilerini ekliyor.
Bir yandan Ergenekon adıyla örgütlenen illegal çeteciliğe karşı operasyonlar yürütülürken diğer yandan toplumun demokratik muhalefetini susturmaya, baskılamaya yönelik operasyonlara devam ediliyor.
Siyasal iktidar acizlik içerisindedir. Demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla, halkların özgürlüğü temelinde gönüllü birlikteliği ile toplumsal tüm dinamiklerin iradelerinin yansıtıldığı bir demokratik devlet yapılanması olarak hedeflemeden atacağı tüm adımlar topal kalmaya mahkumdur. Siyasal iktidarın çıkmazı da tam burada yatmaktadır. Kürtçe TV kanalı, 1 Mayıs’ın resmi tatil edilmesi gibi şekli birkaç adım ile toplumun ve halkların özgürlük mücadelesini denetimine alacağını zannetmektir. Bu yolla devlet yapılanması asırlar öncesinden devralınan ilkellikle devam ettirilmeğe çalışılmaktadır.
Bu yaklaşım ülkemizin hiçbir sorununu çözemez. Tam tersine, sorunlar üretmeye devam eder.
Bizler özgürlük taleplerimizle 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Demokrasi hedefimizi bayraklaştıracağız. Anadilimize, etnik kimliğimize konulan yasaklara karşı direncimizi ortaya koyacağız. Bu ülkenin eşit vatandaşı olarak eşitliğimizi dilimizle, kültürümüzle, özgür-gönüllü yan yana duruşumuzla sağlamanın mücadelesini haykıracağız. Halkımızın her türlü dinamiğini ortak ülkemizin demokrasi mücadelesi ile kaynaştırarak “Özgürlük” diyeceğiz.
Özgür halkların Anadolu’sunu yaratmak için, “derin devlet”in, kontr-gerillanın, Ergenekon’un dağıtılması için, darbecilerin yargılanması, yeni darbecilere geçit vermemek için, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve yeni cinayetlerin önüne geçilmesi için, Torosların Güneyinin demokrasi dinamiklerini İstanbul’a, Diyarbakır’a taşımak için, erkek egemen iktidarlara son vermek için, özgür insanlığın özgür kadınını, özgür gençliğini yaratmak için, ekolojik dengeye dayanan bir gelecek için, işsizliğin, ekonomik krizlerin, sefaletin kaynağı kapitalizmden kurtulmak için, genel af ve demokratik barış için, Antakya’nın şanlı “Uruba Direnişi”ni Arap halkının çağdaş demokrasi mücadelesine bağlamak için, 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.
Özgürlüğün doyumsuz tadında Türk’ün Türklüğü ile, Kürt’ün Kürtlüğü ile, Arap’ın Araplığı ile, Rum’un Rumluğu ile kısacası tüm halk topluluklarının kendi kültürel değerleriyle mutlu olduğu, halkların gönüllü birlikteliğinin zenginliğini yaratmak için sesimizi, gücümüzü birleştirelim.
Yaşasın Halklaşan İşçi Sınıfı!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Bağımsız-demokratik Türkiye!
Ortadoğu Halkları Sıklaştırın Safları!
Özgür Halkların Küresel Dünyası İçin İleri!
Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği Başkanı
Hisamiddin ÇALIŞ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder