25 Şubat 2012 Cumartesi
POSTER VE BAYRAKLARIMIZLA “SURİYE’YE DESTEK” MİTİNGİ İÇİN ANTAKYA’DA
ÇAĞRI
POSTER VE BAYRAKLARIMIZLA “SURİYE’YE DESTEK” MİTİNGİ İÇİN ANTAKYA’DA
UĞUR MUMUCU MEYDANINDA SAAT: 14.00'te
Mihrac Ural - 25 Şubat 2012
26 Şubat 2012 “SURİYE’YE DESTEK” mitinginde, Antakya’da Uğur Mumcu meydanında tüm gücümüzle, yaşlımız ve çocuklarımızla, kadınlarımız ve kızlarımızla, yiğitlerimizle ellerimizde posterler ve bayraklarımızla yer alacağız. Bu mitingde, özgür irademizle, kimi destekliyorsak onun simge ve bayraklarını taşıyacağız. Bu duruşumuzu, kim hangi bayrak altında desteklerse desteklesin ona saygı duyacağız; elinde Türk bayrağı ya da bir başka bayrakla gelip destek sunanları da selamlayacağız. Böylesine anlamlı ve bölge halklarının kaderi üzerinde hayati önem taşıyan konularla ilgili destekleri, hiç kimsenin yasaklı bir desteğe çevirmesi mümkün olamaz; ne valilik ne de mitingi komitesi yasaklarla bu mitingin taşıdığı anlam uğruna yer alacak halkın iradesini çiğneyemez. İsteseler de buna güçleri yetmez.
Posterler, bayraklar, pankartlar büyük olayları, olguları ve algıları karmaşık süreçleriyle birlikte en kısa şekilde, özetle hafıza havuzunda uzun süre tutan simgelerdir. Olayların kavramlaştırılmasının bu anlamda önemi vardır. Bu nedenle, mazlum ülkeleri, saldırıya, askeri baskıya maruz kalan bir ülkeyi bayrağı ve lideriyle simgeleştirmek yanlış değildir. Emperyalist zulme uğrayan bir ülkeyi, yürüyüş ve mitinglerin mantığıyla ancak poster ve bayraklarla ifade ederiz; coğrafyasını, iklimini, komşularını, sorunlarını anlatan ne dövizler ne de posterler taşırız. Bunu yapacağımız açıklamalarla izah etmeye yöneliriz. Bu basit bilgileri bilmeyenler, “SURİYE’Yİ DESTEKLEME”den söz etmesinler.
Komşumuz Suriye, aralarında Erdoğan yönetiminin BOP Eş Başkanı olarak yer aldığı, emperyalist-Siyonist güçlerle gerici Arapların, Suriyeli vatan haini eli kanlı şebekelerini elinde kan ağlıyor. Bu baskılar her an bir askeri işgale bilge gidebilir. Böylesi bir adım bölgeyi ateşler içine atar. Bu ateş ise herkesi yakar. Bunun için bu mitingler yapılıyorsa bunun simgelerini taşımak kadar meşru hiçbir şey olamaz. Beşşar Esad’ın posteri ve Suriye bayrağı bu açıdan başka hiçbir anlama çekilmeyecek simgeler olarak mitinglerde yerin alması kadar doğal hiçbir şey olamaz.
Kaldı ki, bölgemizden söz ediyoruz, başımıza gelme olasılığı yüksek tehlikelerden söz ediyoruz ve en önemlisi, tarihi nedenlerle iki ayrı devlet altında yaşayan aynı halkın birbiriyle kanlı bir sürece sürüklenmesinden söz ediyoruz. Buna karşı da halkın barış çağrısından, savaşa karşı duruşundan söz ediyoruz. Halkın iradesine herkes boyun eğecektir. Halk bu mitingde ne isterse o olacaktır; kuşlardan korkan darı ekmesin. Halkın iradesine yasak koymaya çalışanlar ise gerçek provokatörlerdir. Unutulmamalı ki halkı bu tür mitinglere davet etmek, o halkın iradesine sağı göstermeye gerektirir, ötesi teferruattır…
19 Şubat 2012 Antakya mitingi herkese ders olsun. Bu halkın iradesidir bunu kimse engelleyemez. Üstelik bu kendiliğinden gelip kendini ortaya konmuşsa, bu iradeyi çiğneyip kendi marjinal hallerini yansıtan hesapların kurbanı edemez.
26 Şubat 2012 Antakya’da “SURİYE’YE DESTEK” için tüm gücümüzle yer alacağız, bu ikinci mitingde savaşa karşı barışı savunacağız.. Bir asırdır dünyayı kana bulayan emperyalist güçlerin bölgemizi bir kez daha tahrip etmesine, halkları birbirine kırdırmasına tarihi kin ve nefret yaratacak provokasyonlara sürüklemesine müsaade etmeyeceğiz.
26 Şubat günü önemli bir gün, bu günkü miting kadar Suriye’nin, özgürlük ve demokrasi, katılımcı-çoğulcu, sivil bir anayasayla yeniden yapılandırılmasının son halkası olan Anayasa referandumu günüdür. Bölgemizin en demokratik siyasal sistemin kuruluşuna tanıklık edeceğimiz bu günde, Suriye’yi desteklemenin gerçekçi anlamı da belirginlik kazanmaktadır. Solcu geçinen kimi cahil-cühela takımı, yarım-pabuç Erdoğancı yazarlarının iddiasının aksine, Suriye, halkçı yönetimiyle, halkıyla, lideriyle bir bütün olarak özgürlük ve demokrasi çabasında gösterdikleri kararıl, tutarlı direnmeci tutumları ve ürettikleri sonuçlar nedeniyle desteklenmektedir. Halkımızın ortaya koyduğu bu irade böylesi sağlam bir zemin üzerinde yükselmektedir.
Bu mitin 19 Şubat I. Antakya miting ardından II. mitingdir. Hatay’da yapılmaktadır, kim organize ederse etsin o bu toprakların, bu halkın misafiridir. Bu mitingler, insan olarak ortak ülkemizin her insanını ilgilendirir ancak tarihin kirli ve karanlık çıkar hesapları sonucu ayrı iki devlete yaşamaya mahkum edilen aynı halkın vicdanının sesidir, kimlik birliğinin doğal ve haklı toplumsal refleksinin tecellisidir. Bu mitingleri yasaklayan valiliğin, ırkçı-milliyetçi, Erdoğancı komşuluk ilişkilerine ihanet tutumunun bir ifadesi ise, bu halkın refleksi de kardeşlik ve barış refleksi olarak ortaya çıkmaktadır. Dolaysıyla, mitingleri organize eden komitelerin, halkın iradesine saygı göstermesi, bu etkinliğin ruhuna en uygun olandır.
19 Şubat I. Antakya mitinginin valilikçe yasaklanması nasıl ki yerle bir edilerek delindiyse, bu gün aldığım duyma göre, bu II. Mitingde valilikçe yasaklanmışsa, aynı şekilde, bu yasaklar delinerek mitingi çok daha güçlüce yapılacaktır. Halkımız meşru hakkını barıştan yana ilanını dile getirirken, yasak kararını, mührünü, bağlı olduğu iktidarı ise ayakları altında izmarit gibi ezerek yerle bir edecektir; yarın 26 Şubat 2012’de II. Antakya mitinginde yer gök inleyecektir. Halkımız, özelliklede Arap halkı Posterlerle, bayrak ve pankartlarla barışı haykıracak, savaşa karşı olduğun ilan edecektir.
Bu mitingin alameti farikası Antakya’dır. Kadim roma kenti Antakya, Türkiye Arap halkının gürleyen yüreğidir. Türkiye’de Arap halkının Kabe’si burasıdır. Bu Kabe’nin anadili Arapçadır, toprağı 7000 yıllık Arap halkının tarihsel serüveninin toprağıdır. Burada yer gök Arapça konuşur, Arapça düşünür, Arapça sevinir ve Arapça hüzün yaşar; yürekler burada Arapça çarpar, sevdaların anadili burada çok daha berraktır. Halkın haklı davası, kimlik hakları, geleceği, sanatı, aşkı, sevgisi burada anadilin gücüyle göklere çıkar, dava olur meşruiyet kazanır; burada yiğitler bu davaları uğruna, hiç düşünmeden bedel öder… Bütün bunlar bir iradedir, bir siyasi iradedir. Bu siyasi irade, halkın en meşru iradesi olarak, yasaları faşizan sivil diktatörlük amaçları için kullanıp yasakları dayatılan karşısına diker; 19 Şubat 2012 Antakya’da düzenlenen ”SURİYE’Yİ KORUYALIM” mitinginin valilikçe yasaklanmasını ret eden halk iradesi aynıyla bu meşruiyeti dikmiştir. Yarında olacak olan budur. Vali yasalarını gayri meşru yasakları için kullanarak “YASAKLADIK” der çıkar. Ama artık bu yasaklar ayaklar altına alınıp hak ettiği yere atılmıştır. Herkes buna hazır olsun yasal haklarımız, meşru taleplerimizin ifadesidir, yasaları yasaklar için çalıştıranlar, kaçınılmaz olarak halkın iradesiyle yüz yüze kacaktır.
“SURİYE’YE DESTEK MİTİNGİ” tüm onurlu insanların mitingidir. Çünkü bu destek sadece Suriye için değil, bölge halkları ve kendi halklarımızın geleceğiyle ilgilidir. Bu mitin ülkemizi Yeni-Osmanlıcı militarist yayılmacılığın vahşet kapılarını açmaya çalışan girişimler karşı da bir duruştur.
Yarın hepimiz Türkiye Araplarının Kabe’si Antakya’da “SURİYE’YE DESTEK“ veriyoruz.
Ya şabab el 3urba heyya,
El yom, huva yomuna, irfa3u e-savta kavayya, el yom, yom kadiyatuna el3adila
Not: Miting 26 Şubat Pazar günü Antakya’da Uğur Mumcu bulvarı (Şok Market Civarı ) saat 13.30’da bütün halkımızı “Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır demek” için çağırıyoruz." (Samandağ’ından gelecekler ise, saat 12:30’da Antakya’daki Mitinge gitmek için Samandağ 75.yıl Cumhuriyet Park’ında (Yeni Park) buluşuyor. Oradan yola çıkılarak Antakya’ya gelinecektir.)
POSTER VE BAYRAKLARIMIZLA “SURİYE’YE DESTEK” MİTİNGİ İÇİN ANTAKYA’DA
UĞUR MUMUCU MEYDANINDA SAAT: 14.00'te
Mihrac Ural - 25 Şubat 2012
26 Şubat 2012 “SURİYE’YE DESTEK” mitinginde, Antakya’da Uğur Mumcu meydanında tüm gücümüzle, yaşlımız ve çocuklarımızla, kadınlarımız ve kızlarımızla, yiğitlerimizle ellerimizde posterler ve bayraklarımızla yer alacağız. Bu mitingde, özgür irademizle, kimi destekliyorsak onun simge ve bayraklarını taşıyacağız. Bu duruşumuzu, kim hangi bayrak altında desteklerse desteklesin ona saygı duyacağız; elinde Türk bayrağı ya da bir başka bayrakla gelip destek sunanları da selamlayacağız. Böylesine anlamlı ve bölge halklarının kaderi üzerinde hayati önem taşıyan konularla ilgili destekleri, hiç kimsenin yasaklı bir desteğe çevirmesi mümkün olamaz; ne valilik ne de mitingi komitesi yasaklarla bu mitingin taşıdığı anlam uğruna yer alacak halkın iradesini çiğneyemez. İsteseler de buna güçleri yetmez.
Posterler, bayraklar, pankartlar büyük olayları, olguları ve algıları karmaşık süreçleriyle birlikte en kısa şekilde, özetle hafıza havuzunda uzun süre tutan simgelerdir. Olayların kavramlaştırılmasının bu anlamda önemi vardır. Bu nedenle, mazlum ülkeleri, saldırıya, askeri baskıya maruz kalan bir ülkeyi bayrağı ve lideriyle simgeleştirmek yanlış değildir. Emperyalist zulme uğrayan bir ülkeyi, yürüyüş ve mitinglerin mantığıyla ancak poster ve bayraklarla ifade ederiz; coğrafyasını, iklimini, komşularını, sorunlarını anlatan ne dövizler ne de posterler taşırız. Bunu yapacağımız açıklamalarla izah etmeye yöneliriz. Bu basit bilgileri bilmeyenler, “SURİYE’Yİ DESTEKLEME”den söz etmesinler.
Komşumuz Suriye, aralarında Erdoğan yönetiminin BOP Eş Başkanı olarak yer aldığı, emperyalist-Siyonist güçlerle gerici Arapların, Suriyeli vatan haini eli kanlı şebekelerini elinde kan ağlıyor. Bu baskılar her an bir askeri işgale bilge gidebilir. Böylesi bir adım bölgeyi ateşler içine atar. Bu ateş ise herkesi yakar. Bunun için bu mitingler yapılıyorsa bunun simgelerini taşımak kadar meşru hiçbir şey olamaz. Beşşar Esad’ın posteri ve Suriye bayrağı bu açıdan başka hiçbir anlama çekilmeyecek simgeler olarak mitinglerde yerin alması kadar doğal hiçbir şey olamaz.
Kaldı ki, bölgemizden söz ediyoruz, başımıza gelme olasılığı yüksek tehlikelerden söz ediyoruz ve en önemlisi, tarihi nedenlerle iki ayrı devlet altında yaşayan aynı halkın birbiriyle kanlı bir sürece sürüklenmesinden söz ediyoruz. Buna karşı da halkın barış çağrısından, savaşa karşı duruşundan söz ediyoruz. Halkın iradesine herkes boyun eğecektir. Halk bu mitingde ne isterse o olacaktır; kuşlardan korkan darı ekmesin. Halkın iradesine yasak koymaya çalışanlar ise gerçek provokatörlerdir. Unutulmamalı ki halkı bu tür mitinglere davet etmek, o halkın iradesine sağı göstermeye gerektirir, ötesi teferruattır…
19 Şubat 2012 Antakya mitingi herkese ders olsun. Bu halkın iradesidir bunu kimse engelleyemez. Üstelik bu kendiliğinden gelip kendini ortaya konmuşsa, bu iradeyi çiğneyip kendi marjinal hallerini yansıtan hesapların kurbanı edemez.
26 Şubat 2012 Antakya’da “SURİYE’YE DESTEK” için tüm gücümüzle yer alacağız, bu ikinci mitingde savaşa karşı barışı savunacağız.. Bir asırdır dünyayı kana bulayan emperyalist güçlerin bölgemizi bir kez daha tahrip etmesine, halkları birbirine kırdırmasına tarihi kin ve nefret yaratacak provokasyonlara sürüklemesine müsaade etmeyeceğiz.
26 Şubat günü önemli bir gün, bu günkü miting kadar Suriye’nin, özgürlük ve demokrasi, katılımcı-çoğulcu, sivil bir anayasayla yeniden yapılandırılmasının son halkası olan Anayasa referandumu günüdür. Bölgemizin en demokratik siyasal sistemin kuruluşuna tanıklık edeceğimiz bu günde, Suriye’yi desteklemenin gerçekçi anlamı da belirginlik kazanmaktadır. Solcu geçinen kimi cahil-cühela takımı, yarım-pabuç Erdoğancı yazarlarının iddiasının aksine, Suriye, halkçı yönetimiyle, halkıyla, lideriyle bir bütün olarak özgürlük ve demokrasi çabasında gösterdikleri kararıl, tutarlı direnmeci tutumları ve ürettikleri sonuçlar nedeniyle desteklenmektedir. Halkımızın ortaya koyduğu bu irade böylesi sağlam bir zemin üzerinde yükselmektedir.
Bu mitin 19 Şubat I. Antakya miting ardından II. mitingdir. Hatay’da yapılmaktadır, kim organize ederse etsin o bu toprakların, bu halkın misafiridir. Bu mitingler, insan olarak ortak ülkemizin her insanını ilgilendirir ancak tarihin kirli ve karanlık çıkar hesapları sonucu ayrı iki devlete yaşamaya mahkum edilen aynı halkın vicdanının sesidir, kimlik birliğinin doğal ve haklı toplumsal refleksinin tecellisidir. Bu mitingleri yasaklayan valiliğin, ırkçı-milliyetçi, Erdoğancı komşuluk ilişkilerine ihanet tutumunun bir ifadesi ise, bu halkın refleksi de kardeşlik ve barış refleksi olarak ortaya çıkmaktadır. Dolaysıyla, mitingleri organize eden komitelerin, halkın iradesine saygı göstermesi, bu etkinliğin ruhuna en uygun olandır.
19 Şubat I. Antakya mitinginin valilikçe yasaklanması nasıl ki yerle bir edilerek delindiyse, bu gün aldığım duyma göre, bu II. Mitingde valilikçe yasaklanmışsa, aynı şekilde, bu yasaklar delinerek mitingi çok daha güçlüce yapılacaktır. Halkımız meşru hakkını barıştan yana ilanını dile getirirken, yasak kararını, mührünü, bağlı olduğu iktidarı ise ayakları altında izmarit gibi ezerek yerle bir edecektir; yarın 26 Şubat 2012’de II. Antakya mitinginde yer gök inleyecektir. Halkımız, özelliklede Arap halkı Posterlerle, bayrak ve pankartlarla barışı haykıracak, savaşa karşı olduğun ilan edecektir.
Bu mitingin alameti farikası Antakya’dır. Kadim roma kenti Antakya, Türkiye Arap halkının gürleyen yüreğidir. Türkiye’de Arap halkının Kabe’si burasıdır. Bu Kabe’nin anadili Arapçadır, toprağı 7000 yıllık Arap halkının tarihsel serüveninin toprağıdır. Burada yer gök Arapça konuşur, Arapça düşünür, Arapça sevinir ve Arapça hüzün yaşar; yürekler burada Arapça çarpar, sevdaların anadili burada çok daha berraktır. Halkın haklı davası, kimlik hakları, geleceği, sanatı, aşkı, sevgisi burada anadilin gücüyle göklere çıkar, dava olur meşruiyet kazanır; burada yiğitler bu davaları uğruna, hiç düşünmeden bedel öder… Bütün bunlar bir iradedir, bir siyasi iradedir. Bu siyasi irade, halkın en meşru iradesi olarak, yasaları faşizan sivil diktatörlük amaçları için kullanıp yasakları dayatılan karşısına diker; 19 Şubat 2012 Antakya’da düzenlenen ”SURİYE’Yİ KORUYALIM” mitinginin valilikçe yasaklanmasını ret eden halk iradesi aynıyla bu meşruiyeti dikmiştir. Yarında olacak olan budur. Vali yasalarını gayri meşru yasakları için kullanarak “YASAKLADIK” der çıkar. Ama artık bu yasaklar ayaklar altına alınıp hak ettiği yere atılmıştır. Herkes buna hazır olsun yasal haklarımız, meşru taleplerimizin ifadesidir, yasaları yasaklar için çalıştıranlar, kaçınılmaz olarak halkın iradesiyle yüz yüze kacaktır.
“SURİYE’YE DESTEK MİTİNGİ” tüm onurlu insanların mitingidir. Çünkü bu destek sadece Suriye için değil, bölge halkları ve kendi halklarımızın geleceğiyle ilgilidir. Bu mitin ülkemizi Yeni-Osmanlıcı militarist yayılmacılığın vahşet kapılarını açmaya çalışan girişimler karşı da bir duruştur.
Yarın hepimiz Türkiye Araplarının Kabe’si Antakya’da “SURİYE’YE DESTEK“ veriyoruz.
Ya şabab el 3urba heyya,
El yom, huva yomuna, irfa3u e-savta kavayya, el yom, yom kadiyatuna el3adila
Not: Miting 26 Şubat Pazar günü Antakya’da Uğur Mumcu bulvarı (Şok Market Civarı ) saat 13.30’da bütün halkımızı “Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır demek” için çağırıyoruz." (Samandağ’ından gelecekler ise, saat 12:30’da Antakya’daki Mitinge gitmek için Samandağ 75.yıl Cumhuriyet Park’ında (Yeni Park) buluşuyor. Oradan yola çıkılarak Antakya’ya gelinecektir.)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder