11 Şubat 2012 Cumartesi
SUMRU YAĞMURDERELİ’NİN VEFATI VE BİR ANI
UĞURLAR OLSUN SANA SUMRU YAĞMURDERELİ...
Sumru Abisi Eşber Yağmurdereli'yle
Mihrac Ural – 10 Şubat 2012 / Cuma
Sumru Yağmurdereli’nin vefat haberi hepimizi derinden sarstı, üzdü (1952 - 8 Şubat 2012). Onu tanıyan herkes üzüntü içinde; örgütsel davalarımın yoldaşı Eşber Yağmurdereli’nin Kızkardeşi olması itibariyle biz Acilcilere gösterdiği ablalığı kadar onu tanıyan herkese gösterdiği insanlığıyla gerçek bir aydın ablaydı.
Sumru ablayı Barsa’da tanıdım. Mücadelenin takibatların en zorlu kesitinde. Eşber hocanın baba evinde toplantımızı yapmış, sohbetlerimizi tamamlamış yola çıkıyorduk. O zamanın yürekli insanları, ceplerinde yemek parası bile olmadan, şehir şehir örgütsel mücadeleye koştuğumuz günlerdi. Yanımda Erol Harput yoldaş vardı. Ben Ankara’ya, Erol İstanbul’a bilet parasını zor denkleştirdik. Gece olmuştu. Yağmur ve soğuk vardı. Sumru ablanın eşi içmişti . yola çıkacağız bizi Bursa garajına ulaştırmaları gerekti. Araba alacak paramız zaten yoktu. Sumru abla bir kartal gibi ayağa kalktı ve kocasına “kalk” dedi ve devam etti; “Arkadaşları bu yağmurlu gecede yalnız bırakmayacağız terminale ulaştıracağız, bende yanınızda olacağım” dedi. Terminalin önünde bizimle ve dalaşıp ayrıldı; giderken hala kulaklarımı çınlatan şu sözleri vardı “gecenin bu saatinde yola çıkmasınız daha iyi olur, gelin bizde kalın” teşekkür ettim. Bir daha döndü ve şunları söyledi ”bir sıkıntıya düşerseniz yanımıza dönün” bir daha teşekkür ettim. İşte insanlık buydu, insan olmanın derin anlam ve anısı buydu. Sumru abla, herkesle aynı düzlemde ve içerikte ilişki kurun bir aydındı. O gece yola çıkarken cebimizdeki tek sandaviç parasıyla karnımızı doyurmaya çalıştık; sandavici ikiye bölüp yola çıktık.
O gün bu anımın izleriyle, ülkeme dair yüreğimde taşıdığım özlem ve hasretle, bu güzel insanları kaybetmenin hüznünü taşırım. Bende bir ablamı kaybetmiş oldum. Güzel insanlar birer birer göçüp gidiyordu, onların yakınında olanlar tek tek kaybediyorlar bense bu güzel insanları ülkeme döndüğümde topluca kaybetmiş olacağım.
Bu duygularla Eşber hocayı taziye için telefonla aradım. Acılarına ortak olduğunu, Sumru ablayla olan ve kendisinin de bildiği bu anımı aktardım. Ona da siyasetin bittiği yerde bile insanlık ilişkisi, onur ve erdemlerinin durduğunu, gerideki insanlık algılarımızla bir dünden bu güne aynı çatı altında olduğumuzu ifade ettim “ Eşber hoca, ayrıca varlığınla kadim yoldaşlarımızın bir araya gelmesine oluşturduğun duruşu olumlu buluyor, destekliyor tebrik ediyorum “dedim, teşekkürlerini duygu ortaklığını ifade etti.
Sumru Abisi Eşber Yağmurdereli'yle
Mihrac Ural – 10 Şubat 2012 / Cuma
Sumru Yağmurdereli’nin vefat haberi hepimizi derinden sarstı, üzdü (1952 - 8 Şubat 2012). Onu tanıyan herkes üzüntü içinde; örgütsel davalarımın yoldaşı Eşber Yağmurdereli’nin Kızkardeşi olması itibariyle biz Acilcilere gösterdiği ablalığı kadar onu tanıyan herkese gösterdiği insanlığıyla gerçek bir aydın ablaydı.
Sumru ablayı Barsa’da tanıdım. Mücadelenin takibatların en zorlu kesitinde. Eşber hocanın baba evinde toplantımızı yapmış, sohbetlerimizi tamamlamış yola çıkıyorduk. O zamanın yürekli insanları, ceplerinde yemek parası bile olmadan, şehir şehir örgütsel mücadeleye koştuğumuz günlerdi. Yanımda Erol Harput yoldaş vardı. Ben Ankara’ya, Erol İstanbul’a bilet parasını zor denkleştirdik. Gece olmuştu. Yağmur ve soğuk vardı. Sumru ablanın eşi içmişti . yola çıkacağız bizi Bursa garajına ulaştırmaları gerekti. Araba alacak paramız zaten yoktu. Sumru abla bir kartal gibi ayağa kalktı ve kocasına “kalk” dedi ve devam etti; “Arkadaşları bu yağmurlu gecede yalnız bırakmayacağız terminale ulaştıracağız, bende yanınızda olacağım” dedi. Terminalin önünde bizimle ve dalaşıp ayrıldı; giderken hala kulaklarımı çınlatan şu sözleri vardı “gecenin bu saatinde yola çıkmasınız daha iyi olur, gelin bizde kalın” teşekkür ettim. Bir daha döndü ve şunları söyledi ”bir sıkıntıya düşerseniz yanımıza dönün” bir daha teşekkür ettim. İşte insanlık buydu, insan olmanın derin anlam ve anısı buydu. Sumru abla, herkesle aynı düzlemde ve içerikte ilişki kurun bir aydındı. O gece yola çıkarken cebimizdeki tek sandaviç parasıyla karnımızı doyurmaya çalıştık; sandavici ikiye bölüp yola çıktık.
O gün bu anımın izleriyle, ülkeme dair yüreğimde taşıdığım özlem ve hasretle, bu güzel insanları kaybetmenin hüznünü taşırım. Bende bir ablamı kaybetmiş oldum. Güzel insanlar birer birer göçüp gidiyordu, onların yakınında olanlar tek tek kaybediyorlar bense bu güzel insanları ülkeme döndüğümde topluca kaybetmiş olacağım.
Bu duygularla Eşber hocayı taziye için telefonla aradım. Acılarına ortak olduğunu, Sumru ablayla olan ve kendisinin de bildiği bu anımı aktardım. Ona da siyasetin bittiği yerde bile insanlık ilişkisi, onur ve erdemlerinin durduğunu, gerideki insanlık algılarımızla bir dünden bu güne aynı çatı altında olduğumuzu ifade ettim “ Eşber hoca, ayrıca varlığınla kadim yoldaşlarımızın bir araya gelmesine oluşturduğun duruşu olumlu buluyor, destekliyor tebrik ediyorum “dedim, teşekkürlerini duygu ortaklığını ifade etti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder