25 Şubat 2012 Cumartesi
YENİ ANAYASA YENİ SURİYE
Mihrac Ural – 24 Şubat 2012
Bu yazımı, 135 yıldır sivil anayasa yapmayı başaramayan cumhuriyetteki Osmanlılara, Onların devamı olan, Yeni Osmanlıcı Erdoğan’ın faşizan sivil diktatörlük hükmüne, oyalama ve aldatma üzerine kurulu ikircimli iç ve dış siyasetine kapak olmak üzeri ithaf ediyorum. Ayrıca, cehaletin, bilgisizliğin, halktan kopuk marjinal hallerin, uluslar arası medya bilgisini geçmeyen kin ve nefret söylemli Erdoğancı sözde sol yazarların suratına bir şamar olarak tevdi ediyorum.
Suriye el mukaveme, bi isim şu3ub el mıntıka se tekun bi hayr ve se tabka bi hayr ve se tantasır bi şa3ba ve kiyadete 3al kul zalim diyorum…
“Madde 60 Fıkra 2: Halk meclisinin en az yarısı işçiler ve köylülerden oluşur. İşçi ve köylü tanımı kanunla belirlenir.” يجب أن يكون نصف أعضاء مجلس الشعب على الأقل من العمال والفلاحين، ويبين القانون تعريف العامل والفلاح.
“Madde 42 fıkra 2: Her vatandaş düşüncesini özgür ve açıkça sözlü ya da yazılı ya da her türlü araçla ilan etme hakkına sahiptir.”
Madde 9: Anayasa, Suriye toplumsal varlığını oluşturan kültürel farklılığı, tüm oluşumları, türleri ve uzantılarıyla koruması altına alır, vatana ait gelenek olması itibariyle de Suriye Arap Cumhuriyetinin toprak birliği çerçevesinde vatan birliğini güçlendirir. يكفل الدستور حماية التنوع الثقافي للمجتمع السوري بجميع مكوناته وتعدد روافده، باعتباره تراثاً وطنياً يعزز الوحدة الوطنية في إطار وحدة أراضي الجمهورية العربية السورية
***
Suriye 26 Şubat 2012 Pazar günü anayasa referandumuna gidiyor. 15 Ekim 2011 tarihli 33 nolu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Mazhar el Amberi başkanlığında hukuk dalında yüksek şahsiyetlerden, siyasal bilimci ve anayasa hukuk profesörlerinden oluşun 29 kişilik heyetin, en geç 4 ay içinde anayasa hazırlaması görevi, halkın onayına sunulan anayasa metninin çıkmasıyla sonuçlanmış oldu. Suriye, altta da sunacağım kimi maddelerinden anlaşılacağı gibi, bölgenin en demokratik sistemini, en demokratik sivil, çoğulcu ve katılımcı demokrasisini, düşünce özgürlüğünü, toplumun farklı etnik ve kültürel mozaiğini güvence altına alıp, geliştirmeyi hedefleyen, siyasi mülteciliğin hak olduğu ilkesini benimseyip, seçilmişlerin ülkesinde halkın, hak için hakla yönetimini esas alan ve 21 Yüzyılda emsali olmayan bir ilkeyle, parlamento üyelerinin %50’sindan fazlasının emekçilerden (İşçiler ve köylülerden) oluşmasını şart koşun bir, sivil anayasaya sahip tek ülkesi olmuştur. 26 şubat 2012 Pazar anayasa referandumu günü, sadece Suriye için değil, tüm bölge halkları için önemli bir gün haline gelmiştir demek abartılı olmayacaktır.
Bölgemizde, İran’ın dini temeldeki anayasal yapılanması, Ürdün’ün monarşi anayasası, Lübnan’ın etnik ve mezhepsel veriler üzerine kurulu anayasal yapısı, Irak’ın Amerikancı işgal ürünü anayasası ve Türkiye’nin 135 yıldır bir türlü içinden çıkamadığı tek boyutlu, toplumsal dokusuyla uyumsuz, askeri vesayet anayasalarına göre, Suriye anayasası gerçek anlamda bir özgürlük ve demokrasi, çoğulcu ve katılımcı sivil bir anayasaya olarak belermiştir.
Soğuk savaş döneminden kalma, tek partili, 21.yy everensel gelişmelerine artık ayak uyduramayan ve sıkıntıların zemini olan rejimi, bu anayasayla ve bir yıldır süren “devrim gibi reformlar”la, ülkenin hiçbir dinamiğini heder etmeden, bölünüp parçalanmadan, kırılmadan, dökülmeden yeniden yapılandırılmaktadır. Soğuk savaş artığı Kuzey Kore, Küba gibi çok az sayıda ülkeden biri olan Suriye, bu açılımını evrimci, barışçıl tarzda sistemin içinden gelen güçle yapabilmesi önemlidir. Doğu Avrupa sosyalist ülkelerini yaşadığı sistemsel çöküş, ya da Irak, Libya gibi ülkelerin kırılmalarla yaşadığı ve istikrar yerine yıkımdan başka bir sonuç elde etmediği ülkelere göre Suriye, dünya şer güçlerinin ağır baskınsına, silahlı şebekelerin yarattığı kaoslara rağmen halkçı yönetimi ve lideri etrafında kenetlenerek bu aşamayı geçme çabası vermektedir.
Bu veriler tamamen Suriye gerçekliğinin 7000 yıllık tarih sentezleri içinde ve son yarım asırdır sürdürdüğü kararlı, dengeli iç ve dış politikalarda aranmalıdır; Baas partisi gibi katı ideolojik partilerin tek başına hakimiyetinin sürdüğü bir koşulda bu açılımların kırılmadan ikame edilebilmesi önemli oranda Hafız Esad’ın yaptığı, tashihat hareketiyle yakından ilgidir; 16 Ekim 1970 hareke el tashihiye, Baas’ın katılığını açımlayan, daha çok halkçı bir parti konumuna getirin girişimi oldu. Bu açılım üzerinde bu günkü açılımlar toplumsal kabul gerebildi.
Suriye, halkçı yönetimi kendi tarihinin birikimleri üzerinde toplumu için çırpınan bir yönetimdir. Bunu son yarım asır içinde ortaya koyduğu anti-emperyalist duruşta olduğu kadar ülke içinde sürdürdüğü halkçı politikalarla da kökleştirmiştir. Suriye ekonomisini güçlü kılan 25 yıldır doların fiyatında hiçbir değişikliğin olmaması (1$ =50 Sl yaklaşık), 25 yıldır ekmek fiyatının da değişmemesi ( 15 Sl = 30 Cent), faiz oranlarının düşüklüğü, kredi olanaklarını güçlü olması, enflasyonun sıfıra yakın hallerinin on yılar boyu sürmesi önemli bir belirtidir; son 6 ay içinde akıl almaz ambargolar altında bile bu verilerde tedirgin edici bir değişimin olmaması Suriye’nin dengelerini anlatması açısından çok önemli birer veridir. Bu veriler ki, Suriye diplomasinde gözlemlenen dengeli, sakin yönelimleri de belirlemektedir. Bu aynı zamanda Suriye toplumsal dengelerinin etnik ve inançsal farklılıklarına rağmen kırılmaya gitmeden kendini yeniden organize ederek özgür ve demokratik bir anayasada hak güvencesine kavuşması bu zemin üzerinde daha anlaşılır bir sonuçtur. Buradan baktığımızda 33 nolu 15 Ekim 2011 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükmü olan 4 ay gibi kısa bir sürede böylesine demokratik bir anayasa oluşturmayı anlamamız güç olmayacaktır. Bu noktada Türkiye solunun cehaletini, olayları bilgisizce yorumlayıp Suriye halkına karşı, eli kanlı şebekeleri, karşı-devrim çetelerini destekler konuma düşmelerini anlamak zor değildir.
YENİ SURİYE ANAYASASI
Yeni Suriye anayasası yeni Suriye’dir. Bunun için uzun uzun karşılaştırmalara gitmeye gerek yoktur. Eski anayasanın 8. Maddesi, eski Suriye sistemi oluşturan temel bir maddedir. O da aynıyla şudur “MEDDE 8: Baas Sosyalist Arap partisi, devlet ve toplumun önder partisidir ve İlerici Vatan Cephesi liderliğini, toplumun güç ve etkinliklerini birleştirip Arap ümmeti hedefleri hizmetine koymak üzere yerine getirir.”
Bu madde ve taşıdığı anlam, ülke yaşamıyla ilgili kurum, yasa, kuruluş, ilişki, yönelim ve seçimleri birinci derecede biçimlendiren bir maddedir. Soğuk savaş döneminin yarım asırlık sürecinde Suriye bütünlüğünü koruyan, feodal yapıyı aşan, halka hizmet götüren, halkçı tüm sonuçları üreten ve bu güne kadar halkın çıkarlarını öncelikli kılan militan, dinamik parti çalışması olarak tecelli etmiştir. Ancak tek boyutlu her sistemde olduğu gibi belli bir zaman dilimi sonunda buda iç bükey çürümeye, kastlaşmaya doğru boyut alır. Bunun sonucunda da siyasal ve toplumsal sorunların doğması kaçınılmaz hale gelir.
a.
Suriye işte bu sistemi, devrim gibi reformları resmi gazetede yayınlayarak halkın kazanımları arasına katıp sivil, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, düşünce özgürlüğü esasları üzerinde, vatani ve mahalli ölçekte, demokratik seçimlerle oluşmuş meclislerin yönetimine devretmiştir; bunu da 2. Maddede Hakimiyet, Halkın, halka, halk için ilkesi üzerine kuruludur.” Diyerek belirlemiştir.
Yeni Suriye siyasal sisteminin temellerini belirleyen 2. Madde bu adımın bir verisidir.
Madde 2 fıkra 2: egemenlik halkındır, ne ferde ne de topluluğu devredilemez. Hakimiyet, Halkın, halka, halk için ilkesi üzerine kuruludur. ( السيادة للشعب، لا يجوز لفرد أو جماعة ادعاؤها، وتقوم على مبدأ حكم الشعب بالشعب وللشعب.)
b.
Suriye halkçı yönetim ve demokrat lideri Beşşar Esad’ın etkin girişimleri ve halktan aldıkları destekle, eski sistemi aşmıştır. Yeni anayasada her türden ayrımcılığı karşı bir duruş sergilenmiştir, özellikle Arap milliyetçiliğine yoğun vurgu yapan eski sistemi aşarak ülkenin farklı etnik dokusuna farklı inanç dokusunu zedeleyen algıları tasfiye etmiştir. Yeni 8. Ve 33. Madde bunun ifadesidir;
Madde 8 fıkra 4: hiçbir siyasi çaba ya da parti ya da siyasi topluluk, dini ya da mezhebi ya da kabileci ya da bölgeci ya da kastçı ya da meslekçi ya da cins ayrımcılığına ya da asalet ya da soy ya da ırk ya da renk ayrımcılığı üzerine inşa edilemez. لا يجوز مباشرة أي نشاط سياسي أو قيام أحزاب أو تجمعات سياسية على أساس ديني أو طائفي أو قبلي أو مناطقي أو فئوي أو مهني، أو بناءً على التفرقة بسبب الجنس أو الأصل أو العرق أو اللون.
“Madde 33 fıkra 3: Vatandaşlar hak ve ödevler karşısında eşittirler, cinsel ya da soysal ya da dilsel ya da dinsel ya da inançsal nedenlerle hiç bir ayrımcılığa maruz kalamazlar.” المواطنون متساوون في الحقوق والواجبات، لا تمييز بينهم في ذلك بسبب الجنس أو الأصل أو اللغة أو الدين أو العقيدة .
c.
Suriye eski siyasal sisteminde ağır Arap milliyetçiliği egemendi. Soğuk savaş dönemi, sömürge bir ülkenin uluslaşma süreçleri içinde bir ölçüye kadar o kesitte anlamlı gibi gelebilecek ulusçu ağırlık, 21. Yy için artık geçerliğini yitirmiştir. Yeni Suriye, çağdaş özgürlüklerin, demokrasi ve çoğulculuğun siyasal sistemini oturtma çabası yeni anayasada sarih olarak belirlenmiştir. 9. madde, ülke birliğinin esasları ve zenginliği içinde çok etnik yapılı, çok kültürlü bir tarihsel miras üzerinde yükseldiği ve bunların korunması gerektiği üzerinde belirlemesini yapmıştır. Suriye, sadece Arapların değil farklılıkların ülkesi olduğu gerçeği bu maddeyle kesin olarak belirtilmiştir.
Madde 9: Anayasa, Suriye toplumsal varlığını oluşturan kültürel farklılığı, tüm oluşumları, türleri ve uzantılarıyla koruması altına alır, vatana ait gelenek olması itibariyle de Suriye Arap Cumhuriyetinin toprak birliği çerçevesinde vatan birliğini güçlendirir. يكفل الدستور حماية التنوع الثقافي للمجتمع السوري بجميع مكوناته وتعدد روافده، باعتباره تراثاً وطنياً يعزز الوحدة الوطنية في إطار وحدة أراضي الجمهورية العربية السورية
d.
Suriye eski sistemi tek parti olan Baas partisinin görüşleri temelinde toplumu ve devleti yönlendirirdi. Bu gün ise, bu yönlendirme demokratik seçimlerle oluşan meclislere aittir 12. Madde bunu belirtmiştir;
“Madde 12: Vatandaşlar, vatani ve mahalli ölçekte demokratik olarak seçilmiş meclisler ve kurumlar aracılığıyla egemenliklerini ve devlet yapılanmasını ve toplumsal yöneticiliklerini icra ederler.” المجالس المنتخبة ديمقراطياً على الصعيد الوطني أو المحلي مؤسسات يمارس المواطنون عبرها دورهم في السيادة وبناء الدولة وقيادة المجتمع.
e.
Eski Suriye siyasal sistemi tek boyutlu bir sistemdi. Hafız Esad’ın 16 Ekim 1970 “tashih harekatı”yla yaptığı açılım, bu gün Beşşar Esadı’ın reform ve anayasa adımıyla 21. Yüzyılın gereklerine uygun evrensel demokrasi ve insan hakları normlarına uygun yeni bir sisteme kavuşturulmuştur. Bu sistemin en önemli unsuru döşünce özgürlüğünün tüm boyutlarıyla içselleştirilmesidir. Tek partili yönetimden buraya gelmek ise önemli bir başarıdır. Suriye’nin çağdaş, laik halkının talepleri doğrultusunda ileri bir adımdır. 42. Madde bu açıdan oldukça anlamlıdır. Eski sistemin şartlı düşünce özgürlüğü bu maddeyle aşılarak, özgürlüğü ikame etmiştir.
“Madde 42 fıkra 2: Her vatandaş düşüncesini özgür ve açıkça sözlü ya da yazılı ya da her türlü araçla ilan etme hakkına sahiptir.”
f.
Bu satırların yazarını olduğu kadar, bölgenin tüm ilerici güçler açısında önemli bir unsur olan mülteci yasasının anayasaya yansıyan en önemli belirtisi yeni sistemin bir parçası olarak yerini almıştır. Suriye’yi tanımlayan en önemli özelliği bölge devrimci güçlerinin anavatanı olmasıdır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin kıyımından kurtulmak için Suriye’ye akan Türkiyeli devrimci mülteciler, Saddam zulmünden kaçan 2 milyon Iraklı ilticacı, İsrail istilasından kaçıp Suriye’ sığınan yüz binlerce Lübnanlı, bir milyona yakın Filistinli ilticacı, Suriye’yi kendi anavatanı olarak gördü. Bu bir gelenektir, siyasal bir duruştur, emperyalizme ve bölge gerici güçlere karşı bir barikattır, mevzisidir. Yeni Anayasa 39. maddede bunu mültecinin tek güvencesi olan, zulmünden kaçtığı yönetime teslim edilmemesinin garantisini vererek belirlemiştir.
“Madde 39: Siyasi mülteciler siyasi ilke ve özgürlük mücadeleleri nedeniyle asla teslim edilmezler.” لا يسلم اللاجئون السياسيون بسبب مبادئهم السياسية أو دفاعهم عن الحرية.
g.
Yeni Suriye’nin karakterini ise yeni anayasada en iyi betimleyen madde Suriye toplumunu ve devletinin çıkarlarını koruyacak olan meclisin bileşeniyle ilgili maddesidir. Bu da Suriye’nin halkçı karakterini korumada gösterdiği ısrarın ikamesidir. Bütün maddeleri bir yana, temsili demokrasinin toplumsal-siyasal-ekonomik sistemi belirleyen en önemli mekanizması olan vatan meclisinin bileşimine getirilen kıstaslar, o sistemin de hangi türden bir sistem olduğun belirler. İşte yeni anayasanın 60. maddesi bunu kesin bir hükme bağlıyor. Suriye emekçilerin (işçilerin ve köylülerin) ülkesidir diyor, halkın halk için hakimiyetinin en anlamlı anayasal dayanağı da böylesi açık bir belirtiyle 60. Madde olarak kayıtlara geçiyor.
“Madde 60 Fıkra 2: Halk meclisinin en az yarısı işçiler ve köylülerden oluşur. İşçi ve köylü tanımı kanunla belirlenir.” يجب أن يكون نصف أعضاء مجلس الشعب على الأقل من العمال والفلاحين، ويبين القانون تعريف العامل والفلاح.
SONUÇ
26 Şubat 2012 Pazar günü Suriye halkının milyonları milyonlara katarak özgürlük ve demokrasiye açılan en büyük penceresi yeni anayasasını onaylayacaktır. Bu adımla tamamlanmış olan yeni sistemiyle Suriye, başta Türkiye’nin aldatmacalarıyla meşhur Erdoğan yönetimine ve bölgemizin tüm ülkelerine ders veren siyasal atılımını tamamlamış olacaktır.
Suriye bu adımla, ülkemizin kimi cahil soluculara, kin ve intikamdan başka verisi olmayan, kof söylemlerle, uluslar arası medya yalanlarıyla şekillenmiş sığ algılarına da yerinde bir cevap olacaktır.
Suriye’yi bu atılımı yaparken dünya şer güçleri, halkın kazanımlarını kullanmanın yollarını kesmek üzere bu gün Tunus’ta karanlık odalarda toplantılarını sürdürmektedir. Eli kanlı şebekeleri destekleme kararı almakta, halk indinde temsili gücü olmayanları tanıyarak Suriye’nin meşru ve halkçı yönetimine yeni baskılarla saldırma planları yapmaktadır. Emperyalistlerin, Siyonistlerin, gerici Arapların ve Erdoğan yönetiminin birleşik karanlık ve kanlı güçlerinin diz çökertemediği Suriye, yeni anayasasıyla daha güçlü direnecektir; halkın desteği daha çok ve daha etkin olacaktır.
Bu yazımı, 135 yıldır sivil anayasa yapmayı başaramayan cumhuriyetteki Osmanlılara, Onların devamı olan, Yeni Osmanlıcı Erdoğan’ın faşizan sivil diktatörlük hükmüne, oyalama ve aldatma üzerine kurulu ikircimli iç ve dış siyasetine kapak olmak üzeri ithaf ediyorum. Ayrıca, cehaletin, bilgisizliğin, halktan kopuk marjinal hallerin, uluslar arası medya bilgisini geçmeyen kin ve nefret söylemli Erdoğancı sözde sol yazarların suratına bir şamar olarak tevdi ediyorum.
Suriye el mukaveme, bi isim şu3ub el mıntıka se tekun bi hayr ve se tabka bi hayr ve se tantasır bi şa3ba ve kiyadete 3al kul zalim diyorum…
“Madde 60 Fıkra 2: Halk meclisinin en az yarısı işçiler ve köylülerden oluşur. İşçi ve köylü tanımı kanunla belirlenir.” يجب أن يكون نصف أعضاء مجلس الشعب على الأقل من العمال والفلاحين، ويبين القانون تعريف العامل والفلاح.
“Madde 42 fıkra 2: Her vatandaş düşüncesini özgür ve açıkça sözlü ya da yazılı ya da her türlü araçla ilan etme hakkına sahiptir.”
Madde 9: Anayasa, Suriye toplumsal varlığını oluşturan kültürel farklılığı, tüm oluşumları, türleri ve uzantılarıyla koruması altına alır, vatana ait gelenek olması itibariyle de Suriye Arap Cumhuriyetinin toprak birliği çerçevesinde vatan birliğini güçlendirir. يكفل الدستور حماية التنوع الثقافي للمجتمع السوري بجميع مكوناته وتعدد روافده، باعتباره تراثاً وطنياً يعزز الوحدة الوطنية في إطار وحدة أراضي الجمهورية العربية السورية
***
Suriye 26 Şubat 2012 Pazar günü anayasa referandumuna gidiyor. 15 Ekim 2011 tarihli 33 nolu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Mazhar el Amberi başkanlığında hukuk dalında yüksek şahsiyetlerden, siyasal bilimci ve anayasa hukuk profesörlerinden oluşun 29 kişilik heyetin, en geç 4 ay içinde anayasa hazırlaması görevi, halkın onayına sunulan anayasa metninin çıkmasıyla sonuçlanmış oldu. Suriye, altta da sunacağım kimi maddelerinden anlaşılacağı gibi, bölgenin en demokratik sistemini, en demokratik sivil, çoğulcu ve katılımcı demokrasisini, düşünce özgürlüğünü, toplumun farklı etnik ve kültürel mozaiğini güvence altına alıp, geliştirmeyi hedefleyen, siyasi mülteciliğin hak olduğu ilkesini benimseyip, seçilmişlerin ülkesinde halkın, hak için hakla yönetimini esas alan ve 21 Yüzyılda emsali olmayan bir ilkeyle, parlamento üyelerinin %50’sindan fazlasının emekçilerden (İşçiler ve köylülerden) oluşmasını şart koşun bir, sivil anayasaya sahip tek ülkesi olmuştur. 26 şubat 2012 Pazar anayasa referandumu günü, sadece Suriye için değil, tüm bölge halkları için önemli bir gün haline gelmiştir demek abartılı olmayacaktır.
Bölgemizde, İran’ın dini temeldeki anayasal yapılanması, Ürdün’ün monarşi anayasası, Lübnan’ın etnik ve mezhepsel veriler üzerine kurulu anayasal yapısı, Irak’ın Amerikancı işgal ürünü anayasası ve Türkiye’nin 135 yıldır bir türlü içinden çıkamadığı tek boyutlu, toplumsal dokusuyla uyumsuz, askeri vesayet anayasalarına göre, Suriye anayasası gerçek anlamda bir özgürlük ve demokrasi, çoğulcu ve katılımcı sivil bir anayasaya olarak belermiştir.
Soğuk savaş döneminden kalma, tek partili, 21.yy everensel gelişmelerine artık ayak uyduramayan ve sıkıntıların zemini olan rejimi, bu anayasayla ve bir yıldır süren “devrim gibi reformlar”la, ülkenin hiçbir dinamiğini heder etmeden, bölünüp parçalanmadan, kırılmadan, dökülmeden yeniden yapılandırılmaktadır. Soğuk savaş artığı Kuzey Kore, Küba gibi çok az sayıda ülkeden biri olan Suriye, bu açılımını evrimci, barışçıl tarzda sistemin içinden gelen güçle yapabilmesi önemlidir. Doğu Avrupa sosyalist ülkelerini yaşadığı sistemsel çöküş, ya da Irak, Libya gibi ülkelerin kırılmalarla yaşadığı ve istikrar yerine yıkımdan başka bir sonuç elde etmediği ülkelere göre Suriye, dünya şer güçlerinin ağır baskınsına, silahlı şebekelerin yarattığı kaoslara rağmen halkçı yönetimi ve lideri etrafında kenetlenerek bu aşamayı geçme çabası vermektedir.
Bu veriler tamamen Suriye gerçekliğinin 7000 yıllık tarih sentezleri içinde ve son yarım asırdır sürdürdüğü kararlı, dengeli iç ve dış politikalarda aranmalıdır; Baas partisi gibi katı ideolojik partilerin tek başına hakimiyetinin sürdüğü bir koşulda bu açılımların kırılmadan ikame edilebilmesi önemli oranda Hafız Esad’ın yaptığı, tashihat hareketiyle yakından ilgidir; 16 Ekim 1970 hareke el tashihiye, Baas’ın katılığını açımlayan, daha çok halkçı bir parti konumuna getirin girişimi oldu. Bu açılım üzerinde bu günkü açılımlar toplumsal kabul gerebildi.
Suriye, halkçı yönetimi kendi tarihinin birikimleri üzerinde toplumu için çırpınan bir yönetimdir. Bunu son yarım asır içinde ortaya koyduğu anti-emperyalist duruşta olduğu kadar ülke içinde sürdürdüğü halkçı politikalarla da kökleştirmiştir. Suriye ekonomisini güçlü kılan 25 yıldır doların fiyatında hiçbir değişikliğin olmaması (1$ =50 Sl yaklaşık), 25 yıldır ekmek fiyatının da değişmemesi ( 15 Sl = 30 Cent), faiz oranlarının düşüklüğü, kredi olanaklarını güçlü olması, enflasyonun sıfıra yakın hallerinin on yılar boyu sürmesi önemli bir belirtidir; son 6 ay içinde akıl almaz ambargolar altında bile bu verilerde tedirgin edici bir değişimin olmaması Suriye’nin dengelerini anlatması açısından çok önemli birer veridir. Bu veriler ki, Suriye diplomasinde gözlemlenen dengeli, sakin yönelimleri de belirlemektedir. Bu aynı zamanda Suriye toplumsal dengelerinin etnik ve inançsal farklılıklarına rağmen kırılmaya gitmeden kendini yeniden organize ederek özgür ve demokratik bir anayasada hak güvencesine kavuşması bu zemin üzerinde daha anlaşılır bir sonuçtur. Buradan baktığımızda 33 nolu 15 Ekim 2011 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükmü olan 4 ay gibi kısa bir sürede böylesine demokratik bir anayasa oluşturmayı anlamamız güç olmayacaktır. Bu noktada Türkiye solunun cehaletini, olayları bilgisizce yorumlayıp Suriye halkına karşı, eli kanlı şebekeleri, karşı-devrim çetelerini destekler konuma düşmelerini anlamak zor değildir.
YENİ SURİYE ANAYASASI
Yeni Suriye anayasası yeni Suriye’dir. Bunun için uzun uzun karşılaştırmalara gitmeye gerek yoktur. Eski anayasanın 8. Maddesi, eski Suriye sistemi oluşturan temel bir maddedir. O da aynıyla şudur “MEDDE 8: Baas Sosyalist Arap partisi, devlet ve toplumun önder partisidir ve İlerici Vatan Cephesi liderliğini, toplumun güç ve etkinliklerini birleştirip Arap ümmeti hedefleri hizmetine koymak üzere yerine getirir.”
Bu madde ve taşıdığı anlam, ülke yaşamıyla ilgili kurum, yasa, kuruluş, ilişki, yönelim ve seçimleri birinci derecede biçimlendiren bir maddedir. Soğuk savaş döneminin yarım asırlık sürecinde Suriye bütünlüğünü koruyan, feodal yapıyı aşan, halka hizmet götüren, halkçı tüm sonuçları üreten ve bu güne kadar halkın çıkarlarını öncelikli kılan militan, dinamik parti çalışması olarak tecelli etmiştir. Ancak tek boyutlu her sistemde olduğu gibi belli bir zaman dilimi sonunda buda iç bükey çürümeye, kastlaşmaya doğru boyut alır. Bunun sonucunda da siyasal ve toplumsal sorunların doğması kaçınılmaz hale gelir.
a.
Suriye işte bu sistemi, devrim gibi reformları resmi gazetede yayınlayarak halkın kazanımları arasına katıp sivil, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, düşünce özgürlüğü esasları üzerinde, vatani ve mahalli ölçekte, demokratik seçimlerle oluşmuş meclislerin yönetimine devretmiştir; bunu da 2. Maddede Hakimiyet, Halkın, halka, halk için ilkesi üzerine kuruludur.” Diyerek belirlemiştir.
Yeni Suriye siyasal sisteminin temellerini belirleyen 2. Madde bu adımın bir verisidir.
Madde 2 fıkra 2: egemenlik halkındır, ne ferde ne de topluluğu devredilemez. Hakimiyet, Halkın, halka, halk için ilkesi üzerine kuruludur. ( السيادة للشعب، لا يجوز لفرد أو جماعة ادعاؤها، وتقوم على مبدأ حكم الشعب بالشعب وللشعب.)
b.
Suriye halkçı yönetim ve demokrat lideri Beşşar Esad’ın etkin girişimleri ve halktan aldıkları destekle, eski sistemi aşmıştır. Yeni anayasada her türden ayrımcılığı karşı bir duruş sergilenmiştir, özellikle Arap milliyetçiliğine yoğun vurgu yapan eski sistemi aşarak ülkenin farklı etnik dokusuna farklı inanç dokusunu zedeleyen algıları tasfiye etmiştir. Yeni 8. Ve 33. Madde bunun ifadesidir;
Madde 8 fıkra 4: hiçbir siyasi çaba ya da parti ya da siyasi topluluk, dini ya da mezhebi ya da kabileci ya da bölgeci ya da kastçı ya da meslekçi ya da cins ayrımcılığına ya da asalet ya da soy ya da ırk ya da renk ayrımcılığı üzerine inşa edilemez. لا يجوز مباشرة أي نشاط سياسي أو قيام أحزاب أو تجمعات سياسية على أساس ديني أو طائفي أو قبلي أو مناطقي أو فئوي أو مهني، أو بناءً على التفرقة بسبب الجنس أو الأصل أو العرق أو اللون.
“Madde 33 fıkra 3: Vatandaşlar hak ve ödevler karşısında eşittirler, cinsel ya da soysal ya da dilsel ya da dinsel ya da inançsal nedenlerle hiç bir ayrımcılığa maruz kalamazlar.” المواطنون متساوون في الحقوق والواجبات، لا تمييز بينهم في ذلك بسبب الجنس أو الأصل أو اللغة أو الدين أو العقيدة .
c.
Suriye eski siyasal sisteminde ağır Arap milliyetçiliği egemendi. Soğuk savaş dönemi, sömürge bir ülkenin uluslaşma süreçleri içinde bir ölçüye kadar o kesitte anlamlı gibi gelebilecek ulusçu ağırlık, 21. Yy için artık geçerliğini yitirmiştir. Yeni Suriye, çağdaş özgürlüklerin, demokrasi ve çoğulculuğun siyasal sistemini oturtma çabası yeni anayasada sarih olarak belirlenmiştir. 9. madde, ülke birliğinin esasları ve zenginliği içinde çok etnik yapılı, çok kültürlü bir tarihsel miras üzerinde yükseldiği ve bunların korunması gerektiği üzerinde belirlemesini yapmıştır. Suriye, sadece Arapların değil farklılıkların ülkesi olduğu gerçeği bu maddeyle kesin olarak belirtilmiştir.
Madde 9: Anayasa, Suriye toplumsal varlığını oluşturan kültürel farklılığı, tüm oluşumları, türleri ve uzantılarıyla koruması altına alır, vatana ait gelenek olması itibariyle de Suriye Arap Cumhuriyetinin toprak birliği çerçevesinde vatan birliğini güçlendirir. يكفل الدستور حماية التنوع الثقافي للمجتمع السوري بجميع مكوناته وتعدد روافده، باعتباره تراثاً وطنياً يعزز الوحدة الوطنية في إطار وحدة أراضي الجمهورية العربية السورية
d.
Suriye eski sistemi tek parti olan Baas partisinin görüşleri temelinde toplumu ve devleti yönlendirirdi. Bu gün ise, bu yönlendirme demokratik seçimlerle oluşan meclislere aittir 12. Madde bunu belirtmiştir;
“Madde 12: Vatandaşlar, vatani ve mahalli ölçekte demokratik olarak seçilmiş meclisler ve kurumlar aracılığıyla egemenliklerini ve devlet yapılanmasını ve toplumsal yöneticiliklerini icra ederler.” المجالس المنتخبة ديمقراطياً على الصعيد الوطني أو المحلي مؤسسات يمارس المواطنون عبرها دورهم في السيادة وبناء الدولة وقيادة المجتمع.
e.
Eski Suriye siyasal sistemi tek boyutlu bir sistemdi. Hafız Esad’ın 16 Ekim 1970 “tashih harekatı”yla yaptığı açılım, bu gün Beşşar Esadı’ın reform ve anayasa adımıyla 21. Yüzyılın gereklerine uygun evrensel demokrasi ve insan hakları normlarına uygun yeni bir sisteme kavuşturulmuştur. Bu sistemin en önemli unsuru döşünce özgürlüğünün tüm boyutlarıyla içselleştirilmesidir. Tek partili yönetimden buraya gelmek ise önemli bir başarıdır. Suriye’nin çağdaş, laik halkının talepleri doğrultusunda ileri bir adımdır. 42. Madde bu açıdan oldukça anlamlıdır. Eski sistemin şartlı düşünce özgürlüğü bu maddeyle aşılarak, özgürlüğü ikame etmiştir.
“Madde 42 fıkra 2: Her vatandaş düşüncesini özgür ve açıkça sözlü ya da yazılı ya da her türlü araçla ilan etme hakkına sahiptir.”
f.
Bu satırların yazarını olduğu kadar, bölgenin tüm ilerici güçler açısında önemli bir unsur olan mülteci yasasının anayasaya yansıyan en önemli belirtisi yeni sistemin bir parçası olarak yerini almıştır. Suriye’yi tanımlayan en önemli özelliği bölge devrimci güçlerinin anavatanı olmasıdır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin kıyımından kurtulmak için Suriye’ye akan Türkiyeli devrimci mülteciler, Saddam zulmünden kaçan 2 milyon Iraklı ilticacı, İsrail istilasından kaçıp Suriye’ sığınan yüz binlerce Lübnanlı, bir milyona yakın Filistinli ilticacı, Suriye’yi kendi anavatanı olarak gördü. Bu bir gelenektir, siyasal bir duruştur, emperyalizme ve bölge gerici güçlere karşı bir barikattır, mevzisidir. Yeni Anayasa 39. maddede bunu mültecinin tek güvencesi olan, zulmünden kaçtığı yönetime teslim edilmemesinin garantisini vererek belirlemiştir.
“Madde 39: Siyasi mülteciler siyasi ilke ve özgürlük mücadeleleri nedeniyle asla teslim edilmezler.” لا يسلم اللاجئون السياسيون بسبب مبادئهم السياسية أو دفاعهم عن الحرية.
g.
Yeni Suriye’nin karakterini ise yeni anayasada en iyi betimleyen madde Suriye toplumunu ve devletinin çıkarlarını koruyacak olan meclisin bileşeniyle ilgili maddesidir. Bu da Suriye’nin halkçı karakterini korumada gösterdiği ısrarın ikamesidir. Bütün maddeleri bir yana, temsili demokrasinin toplumsal-siyasal-ekonomik sistemi belirleyen en önemli mekanizması olan vatan meclisinin bileşimine getirilen kıstaslar, o sistemin de hangi türden bir sistem olduğun belirler. İşte yeni anayasanın 60. maddesi bunu kesin bir hükme bağlıyor. Suriye emekçilerin (işçilerin ve köylülerin) ülkesidir diyor, halkın halk için hakimiyetinin en anlamlı anayasal dayanağı da böylesi açık bir belirtiyle 60. Madde olarak kayıtlara geçiyor.
“Madde 60 Fıkra 2: Halk meclisinin en az yarısı işçiler ve köylülerden oluşur. İşçi ve köylü tanımı kanunla belirlenir.” يجب أن يكون نصف أعضاء مجلس الشعب على الأقل من العمال والفلاحين، ويبين القانون تعريف العامل والفلاح.
SONUÇ
26 Şubat 2012 Pazar günü Suriye halkının milyonları milyonlara katarak özgürlük ve demokrasiye açılan en büyük penceresi yeni anayasasını onaylayacaktır. Bu adımla tamamlanmış olan yeni sistemiyle Suriye, başta Türkiye’nin aldatmacalarıyla meşhur Erdoğan yönetimine ve bölgemizin tüm ülkelerine ders veren siyasal atılımını tamamlamış olacaktır.
Suriye bu adımla, ülkemizin kimi cahil soluculara, kin ve intikamdan başka verisi olmayan, kof söylemlerle, uluslar arası medya yalanlarıyla şekillenmiş sığ algılarına da yerinde bir cevap olacaktır.
Suriye’yi bu atılımı yaparken dünya şer güçleri, halkın kazanımlarını kullanmanın yollarını kesmek üzere bu gün Tunus’ta karanlık odalarda toplantılarını sürdürmektedir. Eli kanlı şebekeleri destekleme kararı almakta, halk indinde temsili gücü olmayanları tanıyarak Suriye’nin meşru ve halkçı yönetimine yeni baskılarla saldırma planları yapmaktadır. Emperyalistlerin, Siyonistlerin, gerici Arapların ve Erdoğan yönetiminin birleşik karanlık ve kanlı güçlerinin diz çökertemediği Suriye, yeni anayasasıyla daha güçlü direnecektir; halkın desteği daha çok ve daha etkin olacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder