25 Aralık 2011 Pazar
. SURİYE DE İNTİHAR SALDIRISI
Hasip Yiğitoğlu – 23 Aralık 2011
Son iki gün içinde Irak”ta ve Suriye”de yaşanan intihar eylemleri yeni bir sürecin işaretlerini veriyor adeta.ABD”nin Irak”ı işgali ile başlayan sürecin yeni bir versiyonu ”ABD”nin Irak”tan çekilirken” uygulamaya konduğu görülmektedir.
Son iki günde Irak”ta ve Suriye”de yapılan intihar eylemleri yapılışı ve niteliği göz önünde bulundurulduğunda El Kaide”yi işaret ediyor.
Suriye”de nitelikle anarşi sürecinin başladığı ilk günlerde El Kaide üzerinde durmuştum.Suriye muhalif silahlı odakların bileşenleri içinde EL Kaide”nin olduğunu belirtmiştim.
Zaten,Suriye”de yaşanacaklarla ilgili Uluslararası son spekülasyonlar El-Kaide üzerinde yoğunlaşmıştır.Libya”daki süreçle birlikte tartışmalar bu alanda yoğunluk kazanmıştır.Muhaliflerin son İstanbul toplantısında aldıkları,ölmek var dönmek yok kararı yeni bir sürecin habercisiydi esasında.Bildiğiniz gibi ölmek var,dönmek yok sloganı El-Kaide”ye aittir.Bu bağlamda komutanlığın El-Kaide”ye verildiği anlamı çıkartmak mümkün olmalıdır.
Son üç ay içinde silahlı muhaliflerin yaptıkları eylemler dikkatlice incelendiğinde,kısa zaman dilimi içinde oluşan bir örgüt işi olamayacağı belli olmaktadır zaten..
Ayrıca bu eylemler Suriye Müslüman kardeşler örgütünü fazlaca aşacak niteliktedir.Daha ziyade profesyonel nitelik refleksli örgüt izlenimi veren eylemlerdir.
Hele hele bu gün Şam”da düzenlenen ve uluslar arası medya ekranlarına düşen ”Türkiye medyasının yer vermediği” iki intihar eylemi var ki,El kaide”nin eylemleriyle bire bir örtüşmektedir.
Kullanılan patlayıcıların niteliği bir başka dikkat çekicidir.Medyaya yansıyan yayınlardan anlaşıldığı üzere bu patlayıcılar ciddi bir teknoloji ürünüdür.Bu anlamda patlayıcıların,satır aralarında İsrail menşeli olabilecekleri işaretleri bilirkişilerce verilmektedir.
Öğlesine etkileyici patlayıcılar ki,intihar eylemi sonucunda 50 den fazla ölü ve 200 den fazla yaralıya neden olunmuştur.
İnsanlar paçavraya dönmüş.Adeta paça görüntüsü veriyor cesetler..Kafa,gövde,ayak,el birbirinden ayrılmış.İnsanların parçaları birbirine karışmış.Araçları içinde yanarak ölenler iskelet halinde yerlerinde duruyor..Ve maalesef ölenlerin ciddi bir bölümü sivil ve çocuklardır.Malumunuz El-Kaide”nin eylemleri genellikle sivillere yönelik olmaktadır.
Medya ya yansıyan bu manzaralar bir ibret tablosu..Akıl tutulması gibi.İnanın ekrana bakmaya ürkersiniz.Bu manzarayı seyredeli nerdeyse 8-10 saat geçmesine karşın tüylerim halen diken,diken.
Gördüğüm manzara karşısında hislerimi anlatamam.Hayvanların bile utanacağı bir manzara.İnsan vicdanının tahammül edemeyeceği bu katliamı haklı çıkartacak hiç bir şey olamaz.Ne din,ne milliyet,ne iktidar adına kabul edilemeyecek kadar ahlaksızca bir katliam.
Başa dönecek olursam,ABD giderayak yeni provakasyonlar için El-Kaide”ye meydanı boşaltmıştır.ABD Döşediği düşmanlık algısıyla halkı etnik ve inanç temelde kamplaştırarak El kaide”ye bu günleri hazırlamıştır.Bunun anlamı kamplaştırılan halklar arasında nitelikli anarşi ve kaos derinleştirilerek mezhep çatışmalarının önünü açarak iç savaş yaratmaktır.Böylece de Irak”ın bölünmesi sağlanmış olacaktır.Güneyde Şii,Ortada Sunni, Küzeyde Kürt devleti.
Böylece de İran ile Suriye arasında sunni bir koridor devlet kurulmuş olacaktır.BOP denkleminin ilk ayağı tamamlanmış olacaktır.
Hedefin İkinci ve üçüncü aşamaları,önce Suriye,sonrada Türkiye olacağı artık netleşmiş durumdadır.Bu oyunu farkında olanların bir kısmı bu senaryoya direnmektedir.Örneğin Suriye.
Bazıları ise arka bahçe ajandaları kirli emelleri uğruna planlanan cehenneme odun taşımaktadırlar.Tarihin en kanlı arenasına dönüşebilecek bu sürece adım adım halklarını ateşe atıyorlar.
Maalesef ülkemizin Suriye politikası bir çok tehlikeyi barındırmaktadır.Hem ekonomik,hem siyasi,hem diplomatik yönden karaya oturmuştur.
Irak ve Suriye de yaşanan intihar eylemlerinden umarım ders çıkartılabilir ve hatalardan dönülerek toplumsal geleceğimiz tehlikelere sürüklenmemiş olur.
Bu durumu ciddiye almak lazım.Halk olarak nesillerimizin geleceğini ilgilendiren kararlara artık müdahaleci olmamız gerekiyor.Hatta zamanı geçmiştir bile.Özellikle bölgemiz ve ülkemiz üzerinde oynanan emperyalist savaş senaryolarına karşı duyarlı olmalıyız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder