9 Aralık 2011 Cuma
SİSTEM KÖLECİ OLURSA DEVLET NEDİR PEKİ
Hasip Yiğitoğlu
9 Aralık 2011
Samimi ve orta akıllı olan bir Allah”ın kulunun ülkemizde mutlu olduğunu söylemesine ihtimal vermiyorum.Bin yıldır ülkemizin üzerinde oturduğu toprak beddualı sanki.
Selçuklular,Osmanlılar ve sonrada Türkiye Cumhuriyeti.Bu sürecin tamamında insan merkezli bir yönetimle yüzleşmedi bu coğrafyanın insanları.Hep devlet için yaşadı insanlar.Devlet için savaştılar, ama paylaşımda kendileri yok.Devlet için öldüler,ama çocukları aç ve sefil.mağdur,mazlum ve ötekiler,tıpkı babaları,dedeleri ve ataları gibi.
Bin yıldır aynı zihniyetli devletler kuruldu.Hepsinin zihni aynı,hepsi tebaa referanslı devletler.Vatandaş algısı kul bu zihniyetin.
Bin yıldır bu topraklar üzerinde adalet hiç olmadı.Hukuk karşısında eşitlik hiç bir zaman uygulanmadı.Üreten,emeğinin karşılığını alan bir toplum inşa edilmedi maalesef.Eğitimli,onurlu,öz benlikli bir nesil için tüm yaratıcı çabalar,düşünceler hep cezalandırıldı.
Avrupa”da Ortaçağ zihniyetinin acımazsız uygulamalarına karşın,Anadolu”nun üretici,duygusal,romantik,insani ve etnik-inanç yönünden çok yönlü mozaik Kültürlü toplumlar yıkıldı,harap edildi.Bu coğrafya hep işgal edildi.Yerlileri kovuldu,horlandı,katledildi.
İnsanlarımız ne zaman huzurlu bir yaşam yakaladı.Bu coğrafyanın yalnızca işgalci olmayan esaslı insanları açısında değil,işgalci halkın mazlumlarının da huzurlu hayatları olmamıştır.
Selçuklu,Osmanlı,Türkiye Cumhuriyet”li hangi dönemde,üreten,emek eden,köylü-esnaf-işçi-memur rahat bir hayat yaşayabildi.
Hele hele son yüzyıl süreci,bu anlamda envanteri çıkartıldığında ,katliamlarla,faili meçhul cinayetlerle,darbelerle,olağan üstü hallerin despotik uygulamalarıyla,mazlum halklarıyla,dış bağımlılıkla,cemaatlerin ve etnik odakların baskılarıyla anılabilir ancak.
Hep avutuldu insanlar,Büyük Ulus,din gibi argümanlarla.Türk ve İslam fetişizmi yapılıd..Hayatın başka her insani unsuru,zorla ve baskıyla toplumsal değer olmaktan çıkartılmıştır.Böylece de insanlar din,mezhep,etnik,sosyal ve kültürel temelde ayrıştırılarak bölücülük yapılmıştır.Böl ve yönet anlayışına denk düşen uygulamalarla insanlar arası düşmanlıklar işlevleştirilmiştir.Avunma uygulamalarına karşı duran insanların hali ise malumunuz.Katliamlı tehcir uygulamalarına maruz kalmışlardır.
Kanaat ve şükür zihniyetli,kendine değer vermeyen,feda eden bir halk yaratılmak istendi hep.Başarılmadığını söylemekte yanlış olmalıdır.
Eğer böyle olmasaydı,aynı coğrafya üzerinde bu zihniyetin uygulamaları bin yıl sürebilir miydi.
Maalesef insanı yok sayan aşağılık bu sistem zihniyeti süreci çok sürmüştür.
Bu bağlamda bu sürecin artık ifşa olduğu kanaatindeyim.Son günlerdeki devletle ve sistemle,kararlılık ve devamlılık mesajı veren yüzleşme tartışmaları bu duruma bir ip ucu niteliğinde diyebiliriz.
Dün Türk-iş sendikası genel kurulunda,yıllardır unutturulan insani beklentili söylemlerin genel kurula damgasını vurması,bu açıdan bir nebzede olsa umutları artırmaktadır.
CHP genel başkanı kılıçdaroğlu”nun,HAK,kapalı alanlarda alınmaz.Alanlarda ancak HAK alınır,alanlara inmelisiniz,Sosyal Güvenlik Bakanının bu KÖLECİ SİSTEMİN değişmesi lazım,değiştirilmelidir açıklamaları,sabır,kanaatkarlık ve şükürlü yanlış yorumlamaların eseri siyasi zihniyetlerin eskisi gibi toplumsal hayata etkilerinin olamayacağını göstermeye başladığını söyleyebilirim.Genel kurula değişim taleplerinin damgasını vurduğu gözden kaçırılmamalıdır.Ayrıca,Bakanın bu sistemin KÖLECİ olduğu itirafı,BU DEVLET KİMİN sorusunu akla getirmektedir.İşçinin,üretenin,köylünün,memurun olmadığı,insanı baz almayan bu devlet sorgulanmalıdır.
Neden sabredeceğiz,niye kanaatkar olacağız bize ait olmayan bir devlete.Şükür demek içinde elimizdede bir şeyde yok .
Haksızlığa, hukuksuzluğa, üretimsizliğe, vergi zulmüne, eğitimsizliğe, sağlığımızın kaybına, emeğin değerlendirilememesine, kader haline gelen teröre, bilgisizliğe sabır ve kanaatkar olmak için nesnel bir nedenin olduğunu düşünmek normal insanların kabul edeceği bir durum olmamalıdır.
O halde bu devleti bu köleci zihniyetin tutsaklığından kurtarmalıyız.Aksi halde mutsuzluğumuzun devamını kendi inisiyatifimizle devam ettireceğiz.
hasipyigitoglu@hotmail.com
9 Aralık 2011
Samimi ve orta akıllı olan bir Allah”ın kulunun ülkemizde mutlu olduğunu söylemesine ihtimal vermiyorum.Bin yıldır ülkemizin üzerinde oturduğu toprak beddualı sanki.
Selçuklular,Osmanlılar ve sonrada Türkiye Cumhuriyeti.Bu sürecin tamamında insan merkezli bir yönetimle yüzleşmedi bu coğrafyanın insanları.Hep devlet için yaşadı insanlar.Devlet için savaştılar, ama paylaşımda kendileri yok.Devlet için öldüler,ama çocukları aç ve sefil.mağdur,mazlum ve ötekiler,tıpkı babaları,dedeleri ve ataları gibi.
Bin yıldır aynı zihniyetli devletler kuruldu.Hepsinin zihni aynı,hepsi tebaa referanslı devletler.Vatandaş algısı kul bu zihniyetin.
Bin yıldır bu topraklar üzerinde adalet hiç olmadı.Hukuk karşısında eşitlik hiç bir zaman uygulanmadı.Üreten,emeğinin karşılığını alan bir toplum inşa edilmedi maalesef.Eğitimli,onurlu,öz benlikli bir nesil için tüm yaratıcı çabalar,düşünceler hep cezalandırıldı.
Avrupa”da Ortaçağ zihniyetinin acımazsız uygulamalarına karşın,Anadolu”nun üretici,duygusal,romantik,insani ve etnik-inanç yönünden çok yönlü mozaik Kültürlü toplumlar yıkıldı,harap edildi.Bu coğrafya hep işgal edildi.Yerlileri kovuldu,horlandı,katledildi.
İnsanlarımız ne zaman huzurlu bir yaşam yakaladı.Bu coğrafyanın yalnızca işgalci olmayan esaslı insanları açısında değil,işgalci halkın mazlumlarının da huzurlu hayatları olmamıştır.
Selçuklu,Osmanlı,Türkiye Cumhuriyet”li hangi dönemde,üreten,emek eden,köylü-esnaf-işçi-memur rahat bir hayat yaşayabildi.
Hele hele son yüzyıl süreci,bu anlamda envanteri çıkartıldığında ,katliamlarla,faili meçhul cinayetlerle,darbelerle,olağan üstü hallerin despotik uygulamalarıyla,mazlum halklarıyla,dış bağımlılıkla,cemaatlerin ve etnik odakların baskılarıyla anılabilir ancak.
Hep avutuldu insanlar,Büyük Ulus,din gibi argümanlarla.Türk ve İslam fetişizmi yapılıd..Hayatın başka her insani unsuru,zorla ve baskıyla toplumsal değer olmaktan çıkartılmıştır.Böylece de insanlar din,mezhep,etnik,sosyal ve kültürel temelde ayrıştırılarak bölücülük yapılmıştır.Böl ve yönet anlayışına denk düşen uygulamalarla insanlar arası düşmanlıklar işlevleştirilmiştir.Avunma uygulamalarına karşı duran insanların hali ise malumunuz.Katliamlı tehcir uygulamalarına maruz kalmışlardır.
Kanaat ve şükür zihniyetli,kendine değer vermeyen,feda eden bir halk yaratılmak istendi hep.Başarılmadığını söylemekte yanlış olmalıdır.
Eğer böyle olmasaydı,aynı coğrafya üzerinde bu zihniyetin uygulamaları bin yıl sürebilir miydi.
Maalesef insanı yok sayan aşağılık bu sistem zihniyeti süreci çok sürmüştür.
Bu bağlamda bu sürecin artık ifşa olduğu kanaatindeyim.Son günlerdeki devletle ve sistemle,kararlılık ve devamlılık mesajı veren yüzleşme tartışmaları bu duruma bir ip ucu niteliğinde diyebiliriz.
Dün Türk-iş sendikası genel kurulunda,yıllardır unutturulan insani beklentili söylemlerin genel kurula damgasını vurması,bu açıdan bir nebzede olsa umutları artırmaktadır.
CHP genel başkanı kılıçdaroğlu”nun,HAK,kapalı alanlarda alınmaz.Alanlarda ancak HAK alınır,alanlara inmelisiniz,Sosyal Güvenlik Bakanının bu KÖLECİ SİSTEMİN değişmesi lazım,değiştirilmelidir açıklamaları,sabır,kanaatkarlık ve şükürlü yanlış yorumlamaların eseri siyasi zihniyetlerin eskisi gibi toplumsal hayata etkilerinin olamayacağını göstermeye başladığını söyleyebilirim.Genel kurula değişim taleplerinin damgasını vurduğu gözden kaçırılmamalıdır.Ayrıca,Bakanın bu sistemin KÖLECİ olduğu itirafı,BU DEVLET KİMİN sorusunu akla getirmektedir.İşçinin,üretenin,köylünün,memurun olmadığı,insanı baz almayan bu devlet sorgulanmalıdır.
Neden sabredeceğiz,niye kanaatkar olacağız bize ait olmayan bir devlete.Şükür demek içinde elimizdede bir şeyde yok .
Haksızlığa, hukuksuzluğa, üretimsizliğe, vergi zulmüne, eğitimsizliğe, sağlığımızın kaybına, emeğin değerlendirilememesine, kader haline gelen teröre, bilgisizliğe sabır ve kanaatkar olmak için nesnel bir nedenin olduğunu düşünmek normal insanların kabul edeceği bir durum olmamalıdır.
O halde bu devleti bu köleci zihniyetin tutsaklığından kurtarmalıyız.Aksi halde mutsuzluğumuzun devamını kendi inisiyatifimizle devam ettireceğiz.
hasipyigitoglu@hotmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder