22 Ekim 2009 Perşembe
“Kürdistan Ve Türkiye Ortak Vatandır”
Mustafa Elveren (Em.öğrt.)
22 Ekim 2009
WEB: www.gomanweb.com
Tüm Dünya halkları için bu güne kadar hep emek, barış ve özgürlük dedik ve demeye de devam edeceğiz. Kürt Sorunu nedeniyle ülkemizde yaşanan “Kirli Savaş”ın sonucunda şu anda bir barış rüzgarının estiği görülmektedir. Hatta bunun Ortadoğu ülkeleri için bir barış projesi olduğunu söyleyenler de vardır. Olabilir.
Bu gelişmelerin Milli Güvenlik Kurulu kararıyla ve Genel Kurmay’ın bilgisi dahilinde yapıldığı da Türkiye siyasi sisteminin bir gerçeği olduğunu artık biliyoruz. Buna rağmen bu projenin kimler tarafından hazırlandığı, zamanlaması ve arkasında hangi emperyalist gücün ya da güçlerin olduğu hususları bence pek önemli değildir. Barış konusundaki her türlü olumlu adımlar kimden ve nereden gelirse gelsin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer halklar açısından onurlu ve kalıcı bir barış olacaksa, atılan her olumlu adımı desteklemek öncelikle biz aydın ve yazarların görevi olmalıdır. Türkiye’de gerçekleştirilecek bir barış projesi aynı zamanda Dünya’nın bir çok ülkesi için de örnek teşkil edebilir.
Türkiye’de “ülkeyi bölüp, parçalıyorlar… bu ülkeyi böldürtmeyiz” paranoyasından artık herkesin kurtulması gerekir. İşte kanıtı: 'Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan'dır. Kürtler hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak kabul edecekler. Türkler de hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak bilecekler…” (A.Öcalan / 26 Ağustos 2009 tarihli Görüşme Notlarından) Kürdistan terimi bir coğrafik yerleşim biriminin ve çok kısa bir süreliğine kurulup, yıkılan Kürdistan Devleti’nin de adı olup, Selçuklu Sultanı Sencer tarafından ilk kez kullanıldığı, yukarıda alıntısını yaptığımız görüşme notlarından vurgulanmıştır.
Görüldüğü üzere, Türkiye ve Kürdistan ortak vatan olarak açıklanmaktadır. Kürtlerin ayrılma hakları olmakla birlikte, Kürtlerin büyük çoğunluğu (DTP, PKK ve aynı çizgideki Kürt örgütleri baz alınarak) bu hakkını kullanmayarak birlikte yaşamayı tercih etmişlerdir. Bunun birçok tarihi, kültürel ve sosyolojik sebepleri vardır. Onları burada tek tek açıklamaya gerek yoktur. Zaten yıllardır yazılıp çizilmektedir. Hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir.
Türkiye’nin hemen hemen tüm alanlarında demokratikleşme sorunu vardır. O nedenle, barış alanındaki sorun çözüldüğü takdirde, ülkemizin diğer alanlarındaki sorunlarının çözümü daha kolay hale gelecektir. Yani emek, özgürlük ve ekonomik alanlardaki sorunların da çözülmesi zorunlu hale gelecektir.
Bu güne kadar başta Alevilerin inanç sorunu ve kürt sorunu olmak üzere, tüm sorunlar için çözüme yönelik öneriler yapmaya ve ortak siyaset dilini kullanmaya çalıştım. Ortak aklımızı kullanarak, ülkemizde var olan cumhuriyetimizi evrensel demokrasi çerçevesinde yeniden düzenleyerek, “Demokratik Cumhuriyet”’e dönüştürmek suretiyle ortak sorunlarımızın çözümü için etkili bir ilaç olduğunu düşünüyorum.
21.10.2009
22 Ekim 2009
WEB: www.gomanweb.com
Tüm Dünya halkları için bu güne kadar hep emek, barış ve özgürlük dedik ve demeye de devam edeceğiz. Kürt Sorunu nedeniyle ülkemizde yaşanan “Kirli Savaş”ın sonucunda şu anda bir barış rüzgarının estiği görülmektedir. Hatta bunun Ortadoğu ülkeleri için bir barış projesi olduğunu söyleyenler de vardır. Olabilir.
Bu gelişmelerin Milli Güvenlik Kurulu kararıyla ve Genel Kurmay’ın bilgisi dahilinde yapıldığı da Türkiye siyasi sisteminin bir gerçeği olduğunu artık biliyoruz. Buna rağmen bu projenin kimler tarafından hazırlandığı, zamanlaması ve arkasında hangi emperyalist gücün ya da güçlerin olduğu hususları bence pek önemli değildir. Barış konusundaki her türlü olumlu adımlar kimden ve nereden gelirse gelsin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer halklar açısından onurlu ve kalıcı bir barış olacaksa, atılan her olumlu adımı desteklemek öncelikle biz aydın ve yazarların görevi olmalıdır. Türkiye’de gerçekleştirilecek bir barış projesi aynı zamanda Dünya’nın bir çok ülkesi için de örnek teşkil edebilir.
Türkiye’de “ülkeyi bölüp, parçalıyorlar… bu ülkeyi böldürtmeyiz” paranoyasından artık herkesin kurtulması gerekir. İşte kanıtı: 'Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan'dır. Kürtler hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak kabul edecekler. Türkler de hem Türkiye'yi hem de Kürdistan'ı ortak vatan olarak bilecekler…” (A.Öcalan / 26 Ağustos 2009 tarihli Görüşme Notlarından) Kürdistan terimi bir coğrafik yerleşim biriminin ve çok kısa bir süreliğine kurulup, yıkılan Kürdistan Devleti’nin de adı olup, Selçuklu Sultanı Sencer tarafından ilk kez kullanıldığı, yukarıda alıntısını yaptığımız görüşme notlarından vurgulanmıştır.
Görüldüğü üzere, Türkiye ve Kürdistan ortak vatan olarak açıklanmaktadır. Kürtlerin ayrılma hakları olmakla birlikte, Kürtlerin büyük çoğunluğu (DTP, PKK ve aynı çizgideki Kürt örgütleri baz alınarak) bu hakkını kullanmayarak birlikte yaşamayı tercih etmişlerdir. Bunun birçok tarihi, kültürel ve sosyolojik sebepleri vardır. Onları burada tek tek açıklamaya gerek yoktur. Zaten yıllardır yazılıp çizilmektedir. Hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir.
Türkiye’nin hemen hemen tüm alanlarında demokratikleşme sorunu vardır. O nedenle, barış alanındaki sorun çözüldüğü takdirde, ülkemizin diğer alanlarındaki sorunlarının çözümü daha kolay hale gelecektir. Yani emek, özgürlük ve ekonomik alanlardaki sorunların da çözülmesi zorunlu hale gelecektir.
Bu güne kadar başta Alevilerin inanç sorunu ve kürt sorunu olmak üzere, tüm sorunlar için çözüme yönelik öneriler yapmaya ve ortak siyaset dilini kullanmaya çalıştım. Ortak aklımızı kullanarak, ülkemizde var olan cumhuriyetimizi evrensel demokrasi çerçevesinde yeniden düzenleyerek, “Demokratik Cumhuriyet”’e dönüştürmek suretiyle ortak sorunlarımızın çözümü için etkili bir ilaç olduğunu düşünüyorum.
21.10.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder