16 Ekim 2009 Cuma
Arapça Dilini Tiyatro ile yaşatmaya çalışıyorlar
AYRI VARLIK
16 eKİM 2009
2008 yılında Antakya’da Özgün Tiyatro Grubu olarak çalışmalarına başlayan ve daha sonra yolcuklarına “Mesreh El Emel” ( Umut Tiyatrosu) olarak sürdüren ve Arap halkının yaşadığı sıkıntıları ile ülkemizde yaşanan toplumsal olayları arapçayla dile getiren “Mesreh El Emel” hedeflerinin Antakya’da kaybolan bir kültürü yeniden diriltmek olduğunu ifade etti.
“Unutulan Arapça’yı yeniden dirilmek istiyoruz”
Mesreh El Emel adlı Arapça tiyatro Grubunun Yönetmeni Hasan Özgün, Temel hedeflerinin Unutulan arapçayı yeniden dirilmek ve ayakta tutmak olduğunu belirterek, Ortak dili yaşatmak istediklerini ve bu nedenle Arapça oyunlar sahnelediklerini söyledi.
Özgün, “Biz ilk olarak ilerleyeceğimiz yolda kendimize 3 dayanak belirledik. Birincisi Arapça Tiyatro yapmak, ikincisi Toplumsal sorunlara değinmek ve üçüncüsü Oyunlarımızı kadın bakış açısıyla oluşturmak. Arapça tiyatro yapıyoruz. Çünkü yerelin özgün dili arapçadır. Ayrıca yöre halkının anlayabileceği, günlük yaşamdaki dili kullanmak istedik. Bunu yaparken de unutulmakta olan değişlerimizi, sözlerimizi yani anadilimizi canlı tutmaya özen gösteriyoruz. Toplumsal sorunları ele alarak gün yüzüne çıkartmak, tartışmak ve tartıştırmak dayanağımızdandır. Bu sorunları ele alırken her zaman ezilenlerden taraf olduk ve taraf olmaya devam edeceğiz. Oyunlarımızı hazırlarken dilimizi eril ifadelerden arındırmaya ve oyunlarımızı kadın bakış açısıyla sergilemeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Kadınların sorunlarını 3 oyunumuzdada sergiledi”
Özgün, 2008 yılında çalışmalarımıza başladık şuana kadar 3 salon ve 2 sokak tiyatrosu sergiledik. İlk oyunumuz olan Serha ( çığlık) 2008 yılının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde sergiledik. Gerçek yaşam öyküsünden esinlenerek kadına yüklenen bekaret sorununu anlattık. İkinci oyunumuzu yine 2009 yılında sergiledik Oyunumuz “ Memnu”il Hene adlı bir oyundu. Bu oyunumuzda Arabistan çöllerine çalışmak için giden gençlerin arkalarında bıraktığım eşlerinin çektiği sıkıntıları gördüğü toplumsal baskıları yansıtmaya çalıştık. Daha sonra 25 Kadın Kadına Yönelik Şiddetle Mücdele Günü dolayısıyla “ Kendi Küllerinden Dirilmek” adlı oyunumuzu sergiledik. Bu oyunumuzda ise Tecavüzcüsüyle evlendirilmek istenen kadınların dramını anlattık. Son olarak El ğayeb Müğo adlı oyunumuzu sergiledi. Bu oyunumuzda ise Savaşın herkesi derinden yaraladığını ama en çok ta kadınların etkilendiğini anlattık” dedi.
Yönetmen Hasan Özgün, “Biz daha önceki bir birikimin devamıyız. 1994 yıllarında Çağdaş Sanat Atolyesi bünyesinde çalışmalarımıza başladık ve Hatay’da ilk arapça oyununu o yıllarda sahneledik. Tabi ki o yıllarda çok ağır bedeller ödedik. Her oyunumuz sonrasında gözaltına alınıyorduk. Şimdi ise var olan mücadelenin kazımları sonucunda oyunlarımızı kolayca sahneleyebililiyoruz. Keşke o yıllarda bedelleri ödemedende sahneleyebilseydik” dedi.
“Halkların kardeşliğinde Arapların zinciri eksik”
Yönetmen Hasan Özgün, “Mesreh El Emel tüm toplumsal olayları sahneliyoruz, hepsi bizim gündemimizdedir. Biz daha çok ezilenlerin , emekçilerin cephesinden bakıyoruz hayat, bu yoldan çıkarak sanatımızı yapıyoruz. Bizler halkların kardeşliğine inanıyoruz. Ama halkların kardeşliğindeki arapça zincininin eksik olduğunu ve bunu tamamlamaya çalışıyoruz. Farklılıkların zenginliğini kendi yaşam biçimimiz olarak algılıyoruz. Hatay’da yaşayan halkın kendi dokusunu kendi kültürü her zaman çalışmalarımız içinde yer alacak, toplumsal ve evrensel sorunları sahnelemeye devam edeceğiz” dedi.
“Asimilasyona uğramış arapça dilini yaşatacağız”
Mesreh El Emel Grubunun oyuncularından Selda Özgür’de Hedeflerinin kurumsallaşmak olduğunu belirterek, “ İlk hedef kurumsallaşmaktır. Daha sonraki hedefimiz sürekli arapça tiyatro yapmak. Arapça dilini yaşatmak ve unutulan deyişleri ve sözleri tekrar gün yüzüne çıkartmak” dedi. Grubun oyuncularından Melek Aslan’da Arapça sokak tiyatrosu yapacaklarını ve bunu geniş kitlelere yaymak istediklerini belirterek Asimilasyona uğramış olan Arapça dilini kurtarmak istediklerini ifade etti.
Mesreh El Emel adlı tiyatro grubu Yönetmeni Hasan Özgün, Işık Mahmut Fahlioğlu, oyuncuları ise, Ali Cabir, Gülizar Işık Çay, Gülhan Gümüşel, Filiz Müniroğlu, Uğur Kartal, Erman ışık, Selda Özgür, Zühran Yazıcı, Musa Mengüllüoğlu, Melek Aslan, Sevgi Bekçi ve Zeynep Gültekin’den oluşuyor.
16 eKİM 2009
2008 yılında Antakya’da Özgün Tiyatro Grubu olarak çalışmalarına başlayan ve daha sonra yolcuklarına “Mesreh El Emel” ( Umut Tiyatrosu) olarak sürdüren ve Arap halkının yaşadığı sıkıntıları ile ülkemizde yaşanan toplumsal olayları arapçayla dile getiren “Mesreh El Emel” hedeflerinin Antakya’da kaybolan bir kültürü yeniden diriltmek olduğunu ifade etti.
“Unutulan Arapça’yı yeniden dirilmek istiyoruz”
Mesreh El Emel adlı Arapça tiyatro Grubunun Yönetmeni Hasan Özgün, Temel hedeflerinin Unutulan arapçayı yeniden dirilmek ve ayakta tutmak olduğunu belirterek, Ortak dili yaşatmak istediklerini ve bu nedenle Arapça oyunlar sahnelediklerini söyledi.
Özgün, “Biz ilk olarak ilerleyeceğimiz yolda kendimize 3 dayanak belirledik. Birincisi Arapça Tiyatro yapmak, ikincisi Toplumsal sorunlara değinmek ve üçüncüsü Oyunlarımızı kadın bakış açısıyla oluşturmak. Arapça tiyatro yapıyoruz. Çünkü yerelin özgün dili arapçadır. Ayrıca yöre halkının anlayabileceği, günlük yaşamdaki dili kullanmak istedik. Bunu yaparken de unutulmakta olan değişlerimizi, sözlerimizi yani anadilimizi canlı tutmaya özen gösteriyoruz. Toplumsal sorunları ele alarak gün yüzüne çıkartmak, tartışmak ve tartıştırmak dayanağımızdandır. Bu sorunları ele alırken her zaman ezilenlerden taraf olduk ve taraf olmaya devam edeceğiz. Oyunlarımızı hazırlarken dilimizi eril ifadelerden arındırmaya ve oyunlarımızı kadın bakış açısıyla sergilemeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Kadınların sorunlarını 3 oyunumuzdada sergiledi”
Özgün, 2008 yılında çalışmalarımıza başladık şuana kadar 3 salon ve 2 sokak tiyatrosu sergiledik. İlk oyunumuz olan Serha ( çığlık) 2008 yılının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde sergiledik. Gerçek yaşam öyküsünden esinlenerek kadına yüklenen bekaret sorununu anlattık. İkinci oyunumuzu yine 2009 yılında sergiledik Oyunumuz “ Memnu”il Hene adlı bir oyundu. Bu oyunumuzda Arabistan çöllerine çalışmak için giden gençlerin arkalarında bıraktığım eşlerinin çektiği sıkıntıları gördüğü toplumsal baskıları yansıtmaya çalıştık. Daha sonra 25 Kadın Kadına Yönelik Şiddetle Mücdele Günü dolayısıyla “ Kendi Küllerinden Dirilmek” adlı oyunumuzu sergiledik. Bu oyunumuzda ise Tecavüzcüsüyle evlendirilmek istenen kadınların dramını anlattık. Son olarak El ğayeb Müğo adlı oyunumuzu sergiledi. Bu oyunumuzda ise Savaşın herkesi derinden yaraladığını ama en çok ta kadınların etkilendiğini anlattık” dedi.
Yönetmen Hasan Özgün, “Biz daha önceki bir birikimin devamıyız. 1994 yıllarında Çağdaş Sanat Atolyesi bünyesinde çalışmalarımıza başladık ve Hatay’da ilk arapça oyununu o yıllarda sahneledik. Tabi ki o yıllarda çok ağır bedeller ödedik. Her oyunumuz sonrasında gözaltına alınıyorduk. Şimdi ise var olan mücadelenin kazımları sonucunda oyunlarımızı kolayca sahneleyebililiyoruz. Keşke o yıllarda bedelleri ödemedende sahneleyebilseydik” dedi.
“Halkların kardeşliğinde Arapların zinciri eksik”
Yönetmen Hasan Özgün, “Mesreh El Emel tüm toplumsal olayları sahneliyoruz, hepsi bizim gündemimizdedir. Biz daha çok ezilenlerin , emekçilerin cephesinden bakıyoruz hayat, bu yoldan çıkarak sanatımızı yapıyoruz. Bizler halkların kardeşliğine inanıyoruz. Ama halkların kardeşliğindeki arapça zincininin eksik olduğunu ve bunu tamamlamaya çalışıyoruz. Farklılıkların zenginliğini kendi yaşam biçimimiz olarak algılıyoruz. Hatay’da yaşayan halkın kendi dokusunu kendi kültürü her zaman çalışmalarımız içinde yer alacak, toplumsal ve evrensel sorunları sahnelemeye devam edeceğiz” dedi.
“Asimilasyona uğramış arapça dilini yaşatacağız”
Mesreh El Emel Grubunun oyuncularından Selda Özgür’de Hedeflerinin kurumsallaşmak olduğunu belirterek, “ İlk hedef kurumsallaşmaktır. Daha sonraki hedefimiz sürekli arapça tiyatro yapmak. Arapça dilini yaşatmak ve unutulan deyişleri ve sözleri tekrar gün yüzüne çıkartmak” dedi. Grubun oyuncularından Melek Aslan’da Arapça sokak tiyatrosu yapacaklarını ve bunu geniş kitlelere yaymak istediklerini belirterek Asimilasyona uğramış olan Arapça dilini kurtarmak istediklerini ifade etti.
Mesreh El Emel adlı tiyatro grubu Yönetmeni Hasan Özgün, Işık Mahmut Fahlioğlu, oyuncuları ise, Ali Cabir, Gülizar Işık Çay, Gülhan Gümüşel, Filiz Müniroğlu, Uğur Kartal, Erman ışık, Selda Özgür, Zühran Yazıcı, Musa Mengüllüoğlu, Melek Aslan, Sevgi Bekçi ve Zeynep Gültekin’den oluşuyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder