15 Ağustos 2011 Pazartesi
EMPERYALİST İKİ YÜZLÜLÜK VE SURİYE
Hasip Yiğitoğlu
13 Ağustos 2011
Garip düşünceler hayatımızı sarmalamış adeta.Televizyon ekranlarına yansıtılan yalan haberler ve iftiralarla zihinlerimiz birbirimize karşı kirletilmektedir.Barış için,demokrasi için, insan hakları için, halkları yüzleştirme yerine,etnik ve inanç yönden kamplaştırılılarak düşmanlıklara neden olacak masallar cilalanarak anlatılıyor habire .
Tarihsel süreçlerin ürettiği sorunlarla ilgili hakikatlerin üstü sıvanarak ,günümüze kadar taşınmıştır. insanlığın toplumsal,sosyal ,demokratik algılarının gelişmesi hep önlenmeye çalışılmıştır..Diyalektik algıdan uzak,sosyal bilim aklıyla taban taban zıt olan anane,gelenek gibi kurallar üretilerek nsanların hayatları boşaltılmaktadır...Amaç insanları din,milliyet ve ırk temelinde hassasiyetlerle kolinileştirerek , potansiyel savaş durumunu hep hazırda tutmaktır.Çünkü savaş, bazıları için iktidar gücü demektir.Halbuki,halklar için Savaşın yalnızca yıkım,yokluk ve ölüm getirisi olacaktır.
Savaşın tek bir galibi egemen güçler olmuştur hep.İnsanlığın hala bu durumu anlayamaması gerçekten garip bir durumdur.
Tüm yaşanmışlıklara rağmen,insanların yaşanan acımasızlıklara sessiz kalmalarına bir neden bulmak mümkün değildir. Binlerce yıllık bir geçmişe dayanarak yutturulan bu anlayışın günümüze kadar nasıl devam ettiği düşündürücüdür.Hatta dehşet vericidir.
Bilişim teknolojisinin dünyamızı çevrelediği bu günlerde dahi,insan hakları masallarıyla yapılanlar konusunda kananlara ne demeli acaba.Irak”ta,Afganistan”da ,Libya”da yaşanan katliamlar hiç bir şey anlatmıyor gibi duruyor önümüzde.Balık hafızalılıktanda öte bir durum değilmi......Duyarsızlıktır,sorumsuzluktur bu durum.
Son ana kadar, halklarından çaldıkları paraların hayratına kırmızı halılarla ağırlanan diktatörlerin sonunun geldiği belirince,bir anda yeni karmaşa ve savaş – iç savaş denklemleri uygulamaya konuyor.
Bir kısır döngü, asırlardır günümüze kadar devam ediyor. Hep aynı senaryoları yaşıyoruz..Yaşatılıyoruz demek daha doğru olacak.Bu durum Emperyalist zihniyetlere köle olmanın akibetinin anlaşılması için yeterli olmalıdır kanımca.
Şimdi,batı dediğimiz emperyalist “sözüm ona uygarlık”anlayışı,iki yüzlü marifetiyle demokrasi pazarlıyor. Halkına karşı acımazsız politikalar uygulayan diktatörlerin sırtlarını sıvazlarken, bir anda ölüm pimlerini çekiyor.Karmaşa ve kaos üreterek toplumsal kamplar yaratarak,bölerekte biat edecek erkler kurduruluyor.Parçala ve yönet.Bu durumda halka sadece acılı hayatların devamı kalıyor.
Yukarı tükür bıyık, aşağı tükür sakal..Seçenek,ya diktatörlerden yana ,yada işgal kuvvetlerine itiat.
Şimdi Libya da yaşananlara başka ne denebilir.
Emperyalistlerin diğer bir marifetleri ise,iradelerini aşan demokratik süreçlere katkı sunmak yerine,yukarıda berttiğim gibi ,etnik ve inanç çatışma denklemlerini uygulamaya koyarlar. Aktif anarşi stratejileriyle kaos yaratarak iç savaş senaryolarını devreye sokarlar. Toplumsal yaşam reflekslerinde dinin,mezhebin ve milliyetin haysiyeti algısı üzerinde travmatik sonuçlar için her provokasyonun şartlarını hazırlarlar.Empoze ettikleri pozitif ayırımcılık politikalarıyla halkı karşı karşıya getirerek düşmanlıkların önünü açarlar.Arap baharı sürecinde olduğu gibi.
Suriye”de yaşananlar da, bir anlamda bu marifetlere uygun düştüğü söylenebilir galiba.
Suriye”den bahsederken,Suriye”de gelişen sıcak son durumla ilgili bir kaç şey söylemek hasıl oldu.
Alevilerin,Sunnilerin,Hıristiyanların,Ermeni”lerin,Suryani”lerin, Arapların, Kürt”lerin Türkmen”lerin ve daha birçok etnik ve inançtan halkların birlikte yaşadığı,yaşayacağı bir coğrafyadan bahsedilmektedir.Bu mozaiği toplum dokusuna nasıl dönüştüğünü algılamadan söylenecek her söz yerinde sayacaktır.Bu mozaik korunabiliniyor ve daha ileri taşıyacak dinamikler üretilebiliniyorsa asıl söze buradan başlanmalıdır.
Peki,reformcular,yukarda belirttiğim hangi kesime mensupturlar.Kullandıkları argümanlardan ve mücadele yötemlerinden anlaşıldığı kadarıyla,Müslüman kardeşler ve El kaide “yi çağrıştırmaktadırlar.Allah-Allah,Allahü Ekber haykırılarıyla insanların boğazlarından kesilerek öldürülmesini neye yorumlayacağız.Açıkçası ekranlara yansıyan bu görüntüleri izlerken kendi insanlığımdan nefret eder hale gelmekteyim.
Her neyse,bu kesimler Sunni Müslümanların kaçta kaçını temsil ediyor peki..Bu sorunun cevabını,başta Halep ve Şam”ın sunni halkı veriyor.Sunni halkına mal edilmek istenen bu terör zihniyetinin ,El Kaide”nin İslam”a yönelik karalamalarıyla eşdeğer olarak görmekte ve sunniler adına kabul edilemez diyorum.
Suriye”nin 40 yılı aşkın emperyal ve arap gericiliği güçlerinin ekonomik,askeri baskılarıyla ve işgal tehditleriyle karşı karşıya kaldığı bilinmektedir.Bu anlamda Suriye paradigmasında dıştan baskıların etkilerinin olmadığı görülmüştür.Bu tarihsel durumu anlamak,anlamlaştırmak gerekmez mi.........
Ülkemiz aydınları,siyasetçileri bu durumu anlamakta hala direnmektedirler.Bunun anlamı Suriye”yi hiç tanımamaktır.Özellikle iktidarın Suriye realitesi konusunda yetersiz kaldığını söylemek ,biraz akıl karışıklığı gibi bir durum olmaz mı.....
Türkiye bu parametrelerin hesaplarını yapmalıdır.Küresel medyanın sülfür kokulu gazına kapılarak nerdeyse savaş ilanı gibi söylemlerle sınır komşuluğu da,özbenlikli dış politka da olamaz.Med-cezir acemiliği ile, bir ileri ,iki geri politikalarından olumlu sonuç üretileceğini düşünmek saflık değil de nedir.Emperyalizmin iki yüzlü tuzaklarına düşülmemelidir.Malesef böyle bir görüntü muhalefet partilerince seslendirilmiştir.İktidarın Suriye politikasının dış güçlerin refleksi olarak eleştirilmektedir.
Farzedelim,ABD”nin,İsrail”in Fransa”nın,İngiltere”nin,Suudi Arabistan”ın,Katar”ın Suriye”yi işgal etme denkleminin içinde olduk.EEE.....sonra.Sonrasını ben yüksek sesle söyleyeyim mahsuru yoksa,,Ortadoğu, ülkemiz dahil onlarca emirlik statüsüne dönüşecektir.İsrail”in tarihsel hayali,Nil”den,Fırat”a kadar gerçekleşmiş olmayacak mı.......
Küreselliğe aklını bozmuş,bazı Müslüman siyasetçiler,yazarlar -çizerler, Müslüman kapitalistler,liberaller ve aymaz solcular acaba hangi saflarda yer alacaklar merak edilmezmi....Bu durumda herkese bir ders notu bulunuyor değilmi.......
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder