14 Eylül 2011 Çarşamba
ADALETSİZLİĞİ “SANIK” YARGILAR
Mihrac Ural
15 Eylül 2011
Bu ülkede ne adalet ne demokrasi hiçbir zaman rayına oturmadı ve olmadı. Özgürlük ve demokrasiyle ilgili hiçbir şey despotluğun ikamesinden başka bir anlam taşımadı. En akıl dışı yorumlarla en demokratik davranış, etkinlik yası dışı ilan edilerek, akıl almaz şaklabanlıklarla bir itirafçının (Engin Erkiner), bir MİT ajanının (İbrahim yalçın) ihbarlarıyla dava konusu iddianamelere dönüştü. Her şeyiyle yasal, her şeyiyle sivil toplum etkinliği kapsamında olan çabalar ve hatta insani dostluk ilişkilerine zorlaya zorlaya, sivil diktatörlük heveslilerinin derin devlet oluşturma çabalarının bir parçası olarak ele alınıp yasa dışı ilan edildi.
Bu gün 15 Eylül 2011, bu devletin çirkin yüzü adaletsizliği, ötekileştiriciliği senaryo ve kurgularla yaptığı yasa dışı dayatmalarına sahne olacaktır. Adana’da Özel Yetkili Mahkeme, ülkemizin anlına kara leke olarak, düşünceyi suç sayıp yasa dışı örgüt diye yargılamaya yönelmiştir. Tek boyutlu toplum algısını halkımıza dayatma çabalarının bir boyutu olan bu menfur girişim, Birbiriyle ilgisi olmayan insanları da bir çorba gibi bir araya getirerek, yasa dışı örgüt üyeleri suçlamasına muhatap bırakmıştır. Bu akıl ülkemizi cehenneme çeviren, kirli savaşların, ayrımcılığı ve bölücülüğün aklıdır.
Bu davada yargılanmaya çalışan düşüncedir, barıştır, ülkemize çözüm üreten özgür akılırlın halkların barış içinde bir ada yaşama iradesidir. Dünden bu güne gelen geleneksel demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bu düşünce akımının tek kaygısı halkların özgürlüğü ve demokratik haklarını kazanmasıdır. Bu insan olmanın, aydın olmanın da bir yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğü kimse yargılayamaz. Bu nedenle bu gün bu düşün insanlarının tek tek ortaya koyacağı duruşa nti-demokratik yapısıyla bu mahkemeyi yargılamak olacaktır.
Adaletin tecellisi bu şekilde, adaletsiz mahkemelerin yargılanmasıyla gerçekleşecektir. Ülkemizi kirli savaşlara, iki yüzlü çıkar politikalarıyla tarihi düşmanlıklara sürükleyenler özgür düşüncenin tutsak olmasını isteyenler, iktidarın gücünü ne kadar kullanırlarsa kullansınlar er ya da geç adaletsizliğe uğrayan sınıklar tarafından yargılanacak ve halkın vicdanında mahkum olacaktır.
İlk duruşması yarın saat: 09.45'de (15 Eylül 2011) Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza mahkemesinde olacak bu adaletsizliğe karşı sesiz kalmamak için, tüm devrimci güçleri dayanışmaya çağırıyorum. Altta, sanıkların ortak çağrısını iletiyorum.
YARGILAMAMIZ
ADANA ÖZEL YETKİLİ
AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NDE BAŞLIYOR.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına 2008 yılı başlarında yapılmış olan bir ihbar sonucu başlatılan ve 2 yıl süren teknik takip sonucu 26 Mart 2010’da İstanbul, Ankara, Mersin ve Hatay’da eş zamanlı olarak yapılan operasyonla Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği (DEKSAD) Kurucu Başkanı Hüsamettin Çalış, Dernek Başkanı Mehmet Güzel, Dernek Yönetim Kurulu üyesi Tevfik Usluoğlu, DİHA muhabiri Murat Altınöz, UNKODER Başkanı Mehmet Yavuz, Ömer Gazel, Ömer Ödemiş, Nazlı Güzel, Edip Yeşil, Emrullah Gemci, Pınar Tümer, Yılmaz Altındağ, Çağrı Gazel ve Hasan Balcı gözaltına alınmıştık. Emniyet ve savcılık sorgulaması sonrası salıverilmiştik.
Hatay Başsavcılığına ihbar yapılmasıyla hakkımızda başlatılan teknik takip ve Engin Erkiner, İbrahim Yalçın şürekasının özel site kurarak saldırıya geçmeleri aynı döneme tekabül ediyor.
Hakkımızda isnat edilen suç: THKP-C Acilciler örgütüne üye olmak ve faaliyet göstermek. Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği ve Atak Dergisi kapsamında yapmış olduğumuz tüm faaliyetlerimiz (Şehitler Anması, ölmüş devrimcilerin ailelerini ziyaret, 1 Mayıs Mitingleri, Ankara’daki Tekel İşçileriyle Dayanışma Mitingine katılmak gibi) “yasadışı THKP-C Acilciler örgütü faaliyetleri, Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği ve Atak Dergisi’ni de aynı örgütün legal kurumları olarak değerlendirilerek dava açıldı.
İlk duruşmamız yarın saat: 09.45'de (15 Eylül 2011) Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza mahkemesinde olacak. Tüm duyarlı basın ve kamuoyunu destek vermeye davet ediyoruz!...
15 Eylül 2011
Bu ülkede ne adalet ne demokrasi hiçbir zaman rayına oturmadı ve olmadı. Özgürlük ve demokrasiyle ilgili hiçbir şey despotluğun ikamesinden başka bir anlam taşımadı. En akıl dışı yorumlarla en demokratik davranış, etkinlik yası dışı ilan edilerek, akıl almaz şaklabanlıklarla bir itirafçının (Engin Erkiner), bir MİT ajanının (İbrahim yalçın) ihbarlarıyla dava konusu iddianamelere dönüştü. Her şeyiyle yasal, her şeyiyle sivil toplum etkinliği kapsamında olan çabalar ve hatta insani dostluk ilişkilerine zorlaya zorlaya, sivil diktatörlük heveslilerinin derin devlet oluşturma çabalarının bir parçası olarak ele alınıp yasa dışı ilan edildi.
Bu gün 15 Eylül 2011, bu devletin çirkin yüzü adaletsizliği, ötekileştiriciliği senaryo ve kurgularla yaptığı yasa dışı dayatmalarına sahne olacaktır. Adana’da Özel Yetkili Mahkeme, ülkemizin anlına kara leke olarak, düşünceyi suç sayıp yasa dışı örgüt diye yargılamaya yönelmiştir. Tek boyutlu toplum algısını halkımıza dayatma çabalarının bir boyutu olan bu menfur girişim, Birbiriyle ilgisi olmayan insanları da bir çorba gibi bir araya getirerek, yasa dışı örgüt üyeleri suçlamasına muhatap bırakmıştır. Bu akıl ülkemizi cehenneme çeviren, kirli savaşların, ayrımcılığı ve bölücülüğün aklıdır.
Bu davada yargılanmaya çalışan düşüncedir, barıştır, ülkemize çözüm üreten özgür akılırlın halkların barış içinde bir ada yaşama iradesidir. Dünden bu güne gelen geleneksel demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bu düşünce akımının tek kaygısı halkların özgürlüğü ve demokratik haklarını kazanmasıdır. Bu insan olmanın, aydın olmanın da bir yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğü kimse yargılayamaz. Bu nedenle bu gün bu düşün insanlarının tek tek ortaya koyacağı duruşa nti-demokratik yapısıyla bu mahkemeyi yargılamak olacaktır.
Adaletin tecellisi bu şekilde, adaletsiz mahkemelerin yargılanmasıyla gerçekleşecektir. Ülkemizi kirli savaşlara, iki yüzlü çıkar politikalarıyla tarihi düşmanlıklara sürükleyenler özgür düşüncenin tutsak olmasını isteyenler, iktidarın gücünü ne kadar kullanırlarsa kullansınlar er ya da geç adaletsizliğe uğrayan sınıklar tarafından yargılanacak ve halkın vicdanında mahkum olacaktır.
İlk duruşması yarın saat: 09.45'de (15 Eylül 2011) Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza mahkemesinde olacak bu adaletsizliğe karşı sesiz kalmamak için, tüm devrimci güçleri dayanışmaya çağırıyorum. Altta, sanıkların ortak çağrısını iletiyorum.
YARGILAMAMIZ
ADANA ÖZEL YETKİLİ
AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NDE BAŞLIYOR.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına 2008 yılı başlarında yapılmış olan bir ihbar sonucu başlatılan ve 2 yıl süren teknik takip sonucu 26 Mart 2010’da İstanbul, Ankara, Mersin ve Hatay’da eş zamanlı olarak yapılan operasyonla Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği (DEKSAD) Kurucu Başkanı Hüsamettin Çalış, Dernek Başkanı Mehmet Güzel, Dernek Yönetim Kurulu üyesi Tevfik Usluoğlu, DİHA muhabiri Murat Altınöz, UNKODER Başkanı Mehmet Yavuz, Ömer Gazel, Ömer Ödemiş, Nazlı Güzel, Edip Yeşil, Emrullah Gemci, Pınar Tümer, Yılmaz Altındağ, Çağrı Gazel ve Hasan Balcı gözaltına alınmıştık. Emniyet ve savcılık sorgulaması sonrası salıverilmiştik.
Hatay Başsavcılığına ihbar yapılmasıyla hakkımızda başlatılan teknik takip ve Engin Erkiner, İbrahim Yalçın şürekasının özel site kurarak saldırıya geçmeleri aynı döneme tekabül ediyor.
Hakkımızda isnat edilen suç: THKP-C Acilciler örgütüne üye olmak ve faaliyet göstermek. Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği ve Atak Dergisi kapsamında yapmış olduğumuz tüm faaliyetlerimiz (Şehitler Anması, ölmüş devrimcilerin ailelerini ziyaret, 1 Mayıs Mitingleri, Ankara’daki Tekel İşçileriyle Dayanışma Mitingine katılmak gibi) “yasadışı THKP-C Acilciler örgütü faaliyetleri, Antakya Demokratik Kültür Sanat Derneği ve Atak Dergisi’ni de aynı örgütün legal kurumları olarak değerlendirilerek dava açıldı.
İlk duruşmamız yarın saat: 09.45'de (15 Eylül 2011) Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza mahkemesinde olacak. Tüm duyarlı basın ve kamuoyunu destek vermeye davet ediyoruz!...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder