14 Şubat 2010 Pazar
KÜÇÜK BİR AHLAK DERSİ
Mihrac Ural'ın notu:
Acilcilerin Dedekorkut'u Zeki BAYTERİN yine yazdı. Bu yazı insani reflekslerin, aymazların suratına indirdiği bir şamardır.
Bu yazıda, güzel örnekleriyle, yorucu olmayan kasisleriyle Ahlaksızlar anlatılıyor. ABBAS'ı bilirsiniz bir itirafçıdır, İBOŞ ise malum.. Blogumda bu yazılara yer vermek istemiyorum diye yazdım hep. Ancak bu insani reflekse duyarsız kalamazdım.
Kişileri kullanmışlar, olmadık yazıları adlarına yazmışlar, sahtekarlıkları açığa çıkınca özür dilememişler, bu yazıda yeni gerçekleri birlikte okuyacağız. Bu ahlaksızları bir kez daha tanıyacağız.
İnsanları, kardeşleri, yoldaşları birbirine düşüren, yalan kurgularla, duyum ve alıntısız söylemlerle örgütümüze saldıran, kara çalanlar bu gün artık varacakmları en dip gerilemenin çıkmazı içindedirler. Çevrelerinde kimse kalmadı; yapayanlız bir itirafçı, bir MİT ajanı bir de ölü konuşturucusu kaldılar. Yarım porsyona düşen izlenmeleriyle, vicdansızlıklarıyla, hayasızlıklarıyla yüz yüze kaldılar. Bu sonucu yaratan gerçekler Nebil Rahuma yoldaşı kullanma çabalarına yeğeni Ahmetin vurduğu sert şamar kadar, Ali Çakmaklı'nın yeğeni Zeki Bayterin'in taşa kazılmış cümleleriyle gerçekleri dile getiren açıklamaları önemli rol oynamıştır. Mehmet Yavuz gibi kadim bir yoldaşın ipek bir halı işler gibi belge ve kanıtlarla ortaya koyduğu gerçekler bunların bellerini bir daha onarılmayacak biçimde kırmıştır, bitirmiştir.
Bu ahlaksızlar neye el attıysa kirletmeye, utanç verici hale getirmeye, kendi kirliliklerini bulaştırmaya çalıştılar. Ama başaramadılar. Bu süreç artık son demlerini yaşıyor. Özel Harp Dairesi kuklaları, gerçekler karşısında mahkum oldular.
Zeki BAYER'in bu kısa yazısında, önemli gerçekleri bir son mühür yazısı olarak dile getirdi. Birlikte okuyalım...
Zeki BAYTERİN
14 Şubat 2010
Yazımın yada bu zorunlu açıklamamın başlığı her ne kadar sınırlı olsa da içeriği bu süreçte tanıdığım tüm ahlaksızlara yöneliktir.
Bir yandan değerlerden bahsedip öte yandan her türlü yalan iftira ve çirkin suçlamalarla varılacak yer meçhul değildir. Küfür duymaktan hoşlandığını söyleyen bunaktan tutun beni hiç tanımayan ama bir çok suçlamalarda bulunduktan sonra aldığım bilgiydi diyerek geriye çekilen zatı muhteremlerin varsa genç oğlu, kızı, eşi onlar benim kusuruma bakmasınlar AHLAKSIZ'ın orijinali sizlersiniz demek zorundayım.
İlker Akaman, Yüksel Eriş gibi şehitlerin olmadığı yerde ileri sürdüğünüz ACİL'in kurucularından antetli yalan iddialarınız, BADER MAİNHOF ve ya KIZIL TUGAYLAR'I kuran da olsanız hiç bir şey değiştirmiyor, siz orijinal AHLAKSIZlarsınız… İnsanları birbirine kırdırmak amacıyla yazmadıysanız yani beni yakından ilgilendiren ÇUKUROVA düşünce derneği imzalı yazılar sizin üretiminiz değilse oradan da birkaç AHLAKSIZLIK müteşebisi, bir çok karanlık, kişiliksiz tip çıkar bu konular laf olsun diye söylenmez, laf olsun diye söylendiğinde AHLAKSIZLIK yapmış olunur.
Bakın ben söylüyor, yazıyorum, adımı koyuyorum, kendileri öyleyken başkalarına yakıştırma yapılıyorsa yeter artık der yüzlerine söylerim, annem babam ölsün söyliyeceklerimin itiraz etme hakkı olmaz kimsenin işi bu tip konular olmamalı ama madem bu konuya girdiniz açıklamasız üstünü örtünüz yada açıklamasız kaçtınız bende bu konuya nokta koyup bitireyim dedim. Bırakıp kaçandan hala yazana, dışarıdan surfle verene kadar AHLAKSIZLAR sizlersiniz. Sizlerin işi, bu tip konularsa uzakta aramayın bazen yan yana resminiz çıkabilir, sizin olmazsa sizin adınıza şehir şehir dolaşanın resimleri çıkabilir. Sizi tanıdığımdan beri, olduğu gibi yine başınız önünüze düşer, rezil olursunuz. Ben de neler söylüyorum… Rezil olmak bilmeden hata yapan insanlara mahsus, siz artık kaşarlanmışsınız yüzünüze tükürülse çiğ yağıyor dersiniz. En çirkin en seviyesiz yazınızın altına yakın arkadaşımın adını koyacak kadar pervazsız şerefsiz insanlarsınız. Hesaplayamadığınız, biz birbirimizi tanırız, kim ne kadar hata yapar biliriz. Ben ilk günden bugüne kadar Arap Ayhan böyle bir şerefsizliğe alet olmayacağından emindim. Sizler de beni tanımazsınız, namuslu adam olsanız bu bilgileri aldığınız AHLAKSIZLARDAN hesabını sorardınız, teşhir ederdiniz.
Ben yine neler söylüyorum… Sormak doğruyu aramak namuslu adam işi, sanki sizi birkaç kıçı kırık yanlış bilgilendirip kaçtı galiba. Doğrusu eylüle hazırlıktı. Aynı atölyede buluşan cardunların üretimine malzeme olduk. O zaman atölyenizin o süreçteki hakımda yazılanlara katkı koyan uzaktan surfle verenlerine kadar genç çocuklarınız, yengelerim kusura bakmasınlar hepiniz AHLAKSIZSINIZ demek zorundayım. Yarın "ALDO MORO'yu da siz öldürmüştünüz" deseniz çok umrumda olmaz. NASRETTİN HOCA'sınız, en önemli icraatınız kardeşi kardeşe düşürmektir. Hatıra olarak sakladığım mesajlar var, sizleri iyi tanıyorum… Bilgi birikiminizle, kalıbınızla yanına hikayelerinizide ekleyince, pop şarkıcılarını bile panzere, tanklara saldırtırsınız.
O yüzden, yazana, gönderene kızmıyorum, çünkü istediğiniz o.
Ne garip herkesin birbirinden ayrı hesabı var gibi, buluştukları tek nokta, ölenlerimiz şeytani konuda yetenekliler doğrusu, hani insan yüzde yüz haklıyken haksız konuma düşürmek, ne acıdır. Hele bir iki cambaz yalancı şahit de varsa, aklı yedirirler . 30 yıldır görmediğim amcamı kim organize etti, neden dünyamıza girdi, kayboldu, ne site kaldı ne adres. Aslında merak etmiyorum, olay gayet basit, amcama haklı olarak ahlaksız demezsem de alçak diyeceğim. Öyle de olsa babamın kardeşi, adam olun adam…
İnsanları birbirine düşürmekten, zevk alıyor, toplumda farklı görünmeyi becerebiliyorsunuz, ulan sizin hepiniz aynı tornadan çıkmış gibisiniz. Tuzunuz kuru hem yazıyor hem oynuyorsunuz. Aynı tornadan çıkmış yazılarından tanıdığım hakkımda haksız yazılanlara imzasını koyan her kim olursa olsun, AHLAKSIZ olan sizsiniz.
Bu ithamı kadıramayacak kadar onurunuz varsa, bizi yanılttılar diyorsanız, başkalarının oyununa geldi diye bir çark kırma harekatınız varsa, kaynaklarınızı açıklamak zorundasınız… Belki kaynaklarınız öyledir, açıklamadığınız sürece ben hepinize öyle bakmaya devam edeceğim…
Acilcilerin Dedekorkut'u Zeki BAYTERİN yine yazdı. Bu yazı insani reflekslerin, aymazların suratına indirdiği bir şamardır.
Bu yazıda, güzel örnekleriyle, yorucu olmayan kasisleriyle Ahlaksızlar anlatılıyor. ABBAS'ı bilirsiniz bir itirafçıdır, İBOŞ ise malum.. Blogumda bu yazılara yer vermek istemiyorum diye yazdım hep. Ancak bu insani reflekse duyarsız kalamazdım.
Kişileri kullanmışlar, olmadık yazıları adlarına yazmışlar, sahtekarlıkları açığa çıkınca özür dilememişler, bu yazıda yeni gerçekleri birlikte okuyacağız. Bu ahlaksızları bir kez daha tanıyacağız.
İnsanları, kardeşleri, yoldaşları birbirine düşüren, yalan kurgularla, duyum ve alıntısız söylemlerle örgütümüze saldıran, kara çalanlar bu gün artık varacakmları en dip gerilemenin çıkmazı içindedirler. Çevrelerinde kimse kalmadı; yapayanlız bir itirafçı, bir MİT ajanı bir de ölü konuşturucusu kaldılar. Yarım porsyona düşen izlenmeleriyle, vicdansızlıklarıyla, hayasızlıklarıyla yüz yüze kaldılar. Bu sonucu yaratan gerçekler Nebil Rahuma yoldaşı kullanma çabalarına yeğeni Ahmetin vurduğu sert şamar kadar, Ali Çakmaklı'nın yeğeni Zeki Bayterin'in taşa kazılmış cümleleriyle gerçekleri dile getiren açıklamaları önemli rol oynamıştır. Mehmet Yavuz gibi kadim bir yoldaşın ipek bir halı işler gibi belge ve kanıtlarla ortaya koyduğu gerçekler bunların bellerini bir daha onarılmayacak biçimde kırmıştır, bitirmiştir.
Bu ahlaksızlar neye el attıysa kirletmeye, utanç verici hale getirmeye, kendi kirliliklerini bulaştırmaya çalıştılar. Ama başaramadılar. Bu süreç artık son demlerini yaşıyor. Özel Harp Dairesi kuklaları, gerçekler karşısında mahkum oldular.
Zeki BAYER'in bu kısa yazısında, önemli gerçekleri bir son mühür yazısı olarak dile getirdi. Birlikte okuyalım...
Zeki BAYTERİN
14 Şubat 2010
Yazımın yada bu zorunlu açıklamamın başlığı her ne kadar sınırlı olsa da içeriği bu süreçte tanıdığım tüm ahlaksızlara yöneliktir.
Bir yandan değerlerden bahsedip öte yandan her türlü yalan iftira ve çirkin suçlamalarla varılacak yer meçhul değildir. Küfür duymaktan hoşlandığını söyleyen bunaktan tutun beni hiç tanımayan ama bir çok suçlamalarda bulunduktan sonra aldığım bilgiydi diyerek geriye çekilen zatı muhteremlerin varsa genç oğlu, kızı, eşi onlar benim kusuruma bakmasınlar AHLAKSIZ'ın orijinali sizlersiniz demek zorundayım.
İlker Akaman, Yüksel Eriş gibi şehitlerin olmadığı yerde ileri sürdüğünüz ACİL'in kurucularından antetli yalan iddialarınız, BADER MAİNHOF ve ya KIZIL TUGAYLAR'I kuran da olsanız hiç bir şey değiştirmiyor, siz orijinal AHLAKSIZlarsınız… İnsanları birbirine kırdırmak amacıyla yazmadıysanız yani beni yakından ilgilendiren ÇUKUROVA düşünce derneği imzalı yazılar sizin üretiminiz değilse oradan da birkaç AHLAKSIZLIK müteşebisi, bir çok karanlık, kişiliksiz tip çıkar bu konular laf olsun diye söylenmez, laf olsun diye söylendiğinde AHLAKSIZLIK yapmış olunur.
Bakın ben söylüyor, yazıyorum, adımı koyuyorum, kendileri öyleyken başkalarına yakıştırma yapılıyorsa yeter artık der yüzlerine söylerim, annem babam ölsün söyliyeceklerimin itiraz etme hakkı olmaz kimsenin işi bu tip konular olmamalı ama madem bu konuya girdiniz açıklamasız üstünü örtünüz yada açıklamasız kaçtınız bende bu konuya nokta koyup bitireyim dedim. Bırakıp kaçandan hala yazana, dışarıdan surfle verene kadar AHLAKSIZLAR sizlersiniz. Sizlerin işi, bu tip konularsa uzakta aramayın bazen yan yana resminiz çıkabilir, sizin olmazsa sizin adınıza şehir şehir dolaşanın resimleri çıkabilir. Sizi tanıdığımdan beri, olduğu gibi yine başınız önünüze düşer, rezil olursunuz. Ben de neler söylüyorum… Rezil olmak bilmeden hata yapan insanlara mahsus, siz artık kaşarlanmışsınız yüzünüze tükürülse çiğ yağıyor dersiniz. En çirkin en seviyesiz yazınızın altına yakın arkadaşımın adını koyacak kadar pervazsız şerefsiz insanlarsınız. Hesaplayamadığınız, biz birbirimizi tanırız, kim ne kadar hata yapar biliriz. Ben ilk günden bugüne kadar Arap Ayhan böyle bir şerefsizliğe alet olmayacağından emindim. Sizler de beni tanımazsınız, namuslu adam olsanız bu bilgileri aldığınız AHLAKSIZLARDAN hesabını sorardınız, teşhir ederdiniz.
Ben yine neler söylüyorum… Sormak doğruyu aramak namuslu adam işi, sanki sizi birkaç kıçı kırık yanlış bilgilendirip kaçtı galiba. Doğrusu eylüle hazırlıktı. Aynı atölyede buluşan cardunların üretimine malzeme olduk. O zaman atölyenizin o süreçteki hakımda yazılanlara katkı koyan uzaktan surfle verenlerine kadar genç çocuklarınız, yengelerim kusura bakmasınlar hepiniz AHLAKSIZSINIZ demek zorundayım. Yarın "ALDO MORO'yu da siz öldürmüştünüz" deseniz çok umrumda olmaz. NASRETTİN HOCA'sınız, en önemli icraatınız kardeşi kardeşe düşürmektir. Hatıra olarak sakladığım mesajlar var, sizleri iyi tanıyorum… Bilgi birikiminizle, kalıbınızla yanına hikayelerinizide ekleyince, pop şarkıcılarını bile panzere, tanklara saldırtırsınız.
O yüzden, yazana, gönderene kızmıyorum, çünkü istediğiniz o.
Ne garip herkesin birbirinden ayrı hesabı var gibi, buluştukları tek nokta, ölenlerimiz şeytani konuda yetenekliler doğrusu, hani insan yüzde yüz haklıyken haksız konuma düşürmek, ne acıdır. Hele bir iki cambaz yalancı şahit de varsa, aklı yedirirler . 30 yıldır görmediğim amcamı kim organize etti, neden dünyamıza girdi, kayboldu, ne site kaldı ne adres. Aslında merak etmiyorum, olay gayet basit, amcama haklı olarak ahlaksız demezsem de alçak diyeceğim. Öyle de olsa babamın kardeşi, adam olun adam…
İnsanları birbirine düşürmekten, zevk alıyor, toplumda farklı görünmeyi becerebiliyorsunuz, ulan sizin hepiniz aynı tornadan çıkmış gibisiniz. Tuzunuz kuru hem yazıyor hem oynuyorsunuz. Aynı tornadan çıkmış yazılarından tanıdığım hakkımda haksız yazılanlara imzasını koyan her kim olursa olsun, AHLAKSIZ olan sizsiniz.
Bu ithamı kadıramayacak kadar onurunuz varsa, bizi yanılttılar diyorsanız, başkalarının oyununa geldi diye bir çark kırma harekatınız varsa, kaynaklarınızı açıklamak zorundasınız… Belki kaynaklarınız öyledir, açıklamadığınız sürece ben hepinize öyle bakmaya devam edeceğim…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder