16 Şubat 2010 Salı
BAŞKAN ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK ; Liderini Tutsak Etmekle, Kürt Halkını Esir alamazsınız
Mihrac Ural
15 Şubat 2010
15 Şubat 1999. Uluslararası bir zulüm komplosuyla esir düştü. Halkı için direndi. Zindanı bir özgürlük meşalesine dönüştürdü. Koca ülkenin siyasal gündemi, o dar hücresinden belirlenir oldu. O bir halkın etrafında anlam ve vucut bulduğu bir liderdi.11 Yıl geride bırakarak bu güne geldi. Tutsak alanın esir olduğu bir denklem aranacak olursa bundan daha belirgini bulunamaz. Başkan öcalan özgür, onu tutsak alanlar esir oldu.
Kürt halkının liderini tutsak etmekle onu ve halkını esir aldığınızı sandınız. 1000 yıllık fetih ve kıyım sentezi olan Osmanlı aklıyla yakıp yıktınız, köle ettiniz, yok olduğunu sandınız. Küllerinden doğan Anka kuşu gibi, gerçekler bir kez daha karşınıza dikildi. Kürt halkı özgürlük istedi. Bunu ne pahasına olursa olsun kazanma kararlılığı gösterdi. Tutsak liderinin özgür sesiyle meydanları doldurdu, engellerinize rağmen seçimlerinizi kazandı, parlamentolarınızı doldurdu.
Son on yılın tüm gelişmeleri gösterdi ki, liderini tutsak almakla Kürt halkını esir alınamıyor. Anlamsız ve gereksiz bir inatla, milliyetçi bölücülükle, kanlı sınır ötesi operasyonlarla, yakıp yıkmadığnız yer kalmadı. Ama sonuç istediğiniz gibi olmadı. Haksızdınız ve kanlı girişimlerle hakkı batıl etmeye çalışıyorsunuz. Kürt Halkının gür sesini, liderinin zindan duvarlarınızı aşan özgürlüğü yok olmadı. Susmadı.
Zindanlarınızın duvarları sorunu çözemedi. Kürt halkın özgürlük istemi, liderinin arkasında her özveriyi sunarak durdu. Bu gerçek bir şamar gibi, kıyım aklınızın suratına patladı.
Ortak ülkemizi esir ettiniz. Kendinizi ve tüm halkları yaraladınız, zarara soktunuz. Ülkemiz kan keybetti. Mali ve bedensel zararların telafisi mümkün olmayacak bir boyuta yuvarlandı, kaos oldu, buna rağmen inadınız tutmadı
Artık daha fazlasını dayatmanın bir mantığı kalmadı. Kaybettiniz, güvenlik algılarıyla özgürlüklere koyduğunuz yasakçı yönelim kaybetti, bunu anlayın; kendinizi, halkınızı, halkımızı da bu esarette mahkum etmeye devam edemezsiniz. Yeryüzünün hiç bir kudreti sizi başarılı kılamaz. Artık kendiniziden başka kimseye de zarar veremeyecek haldesiniz. Bunu anlayın.
Başkan Öcalan, kişi değil halktır. O sadece Kürt halkı de değil Anadolunun tüm insanlığıdır, hepimiz adına tutsaktır ve hepimiz adına özgür olacaktır. Onun özgürlüğü ülkenin kaoslarından, kimlik bunalımlarından da kurtuluşun adımıdır: bu adımı atmak için tüm güçlerimizi, aklı selim insanlarımızı özgürlük sürecine omuz vermeye davat ediyorum.
Kendi adıma ve yoldaşlarım adına, örgütüm ve halkım adına ortak ülkemizde eşitler olarak, barış içinde bir arada yaşamak için, Başkan Öcalan'a özgürlük çağrımı yeniliyorum.
15 Şubat 2010
15 Şubat 1999. Uluslararası bir zulüm komplosuyla esir düştü. Halkı için direndi. Zindanı bir özgürlük meşalesine dönüştürdü. Koca ülkenin siyasal gündemi, o dar hücresinden belirlenir oldu. O bir halkın etrafında anlam ve vucut bulduğu bir liderdi.11 Yıl geride bırakarak bu güne geldi. Tutsak alanın esir olduğu bir denklem aranacak olursa bundan daha belirgini bulunamaz. Başkan öcalan özgür, onu tutsak alanlar esir oldu.
Kürt halkının liderini tutsak etmekle onu ve halkını esir aldığınızı sandınız. 1000 yıllık fetih ve kıyım sentezi olan Osmanlı aklıyla yakıp yıktınız, köle ettiniz, yok olduğunu sandınız. Küllerinden doğan Anka kuşu gibi, gerçekler bir kez daha karşınıza dikildi. Kürt halkı özgürlük istedi. Bunu ne pahasına olursa olsun kazanma kararlılığı gösterdi. Tutsak liderinin özgür sesiyle meydanları doldurdu, engellerinize rağmen seçimlerinizi kazandı, parlamentolarınızı doldurdu.
Son on yılın tüm gelişmeleri gösterdi ki, liderini tutsak almakla Kürt halkını esir alınamıyor. Anlamsız ve gereksiz bir inatla, milliyetçi bölücülükle, kanlı sınır ötesi operasyonlarla, yakıp yıkmadığnız yer kalmadı. Ama sonuç istediğiniz gibi olmadı. Haksızdınız ve kanlı girişimlerle hakkı batıl etmeye çalışıyorsunuz. Kürt Halkının gür sesini, liderinin zindan duvarlarınızı aşan özgürlüğü yok olmadı. Susmadı.
Zindanlarınızın duvarları sorunu çözemedi. Kürt halkın özgürlük istemi, liderinin arkasında her özveriyi sunarak durdu. Bu gerçek bir şamar gibi, kıyım aklınızın suratına patladı.
Ortak ülkemizi esir ettiniz. Kendinizi ve tüm halkları yaraladınız, zarara soktunuz. Ülkemiz kan keybetti. Mali ve bedensel zararların telafisi mümkün olmayacak bir boyuta yuvarlandı, kaos oldu, buna rağmen inadınız tutmadı
Artık daha fazlasını dayatmanın bir mantığı kalmadı. Kaybettiniz, güvenlik algılarıyla özgürlüklere koyduğunuz yasakçı yönelim kaybetti, bunu anlayın; kendinizi, halkınızı, halkımızı da bu esarette mahkum etmeye devam edemezsiniz. Yeryüzünün hiç bir kudreti sizi başarılı kılamaz. Artık kendiniziden başka kimseye de zarar veremeyecek haldesiniz. Bunu anlayın.
Başkan Öcalan, kişi değil halktır. O sadece Kürt halkı de değil Anadolunun tüm insanlığıdır, hepimiz adına tutsaktır ve hepimiz adına özgür olacaktır. Onun özgürlüğü ülkenin kaoslarından, kimlik bunalımlarından da kurtuluşun adımıdır: bu adımı atmak için tüm güçlerimizi, aklı selim insanlarımızı özgürlük sürecine omuz vermeye davat ediyorum.
Kendi adıma ve yoldaşlarım adına, örgütüm ve halkım adına ortak ülkemizde eşitler olarak, barış içinde bir arada yaşamak için, Başkan Öcalan'a özgürlük çağrımı yeniliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder