13 Mart 2009 Cuma
SEÇİM BİLDİRGESİ
Ortadoğu Kültür Derneği
Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği
Demokratik Kültür Sanat Derneği
Seçim Bildirgesi
Ülkemiz kritik siyasal gelişmelere sahne olmaktadır. Türkiye 20. yüzyıldan ciddi sorunlar devralarak yeni yüzyıla girmiştir. Örneğin hala halklar mozaiği dokusuna uygun bir demokrasiyi inşa edememiştir. Bize göre Türkiye’nin en acil sorunu demokratikleşmedir.
Onlarca etnik, sosyal ve dinsel kimlikle barışık yaşamak, temel hak ve özgürlükleri geliştirmek, insan haklarının gereğini yerine getirmek, siyasal konsepti çağdaş demokratik laik kriterler seviyesine yükseltmek, evrensel hukuk ve adaleti tesis etmek, sosyal adaleti sağlamak, yaşam standartlarını ileri ülkelerin düzeyine çıkartmak, kısacası küreselleşmede ifadesini bulan bilişim çağına ayak uyduran bir Türkiye için demokrasi olmazsa olmaz koşulların başında gelmeye devam etmektedir.
Yıllardır telaffuz ettiğimiz gibi artık Türkiye demokratlaşmalıdır. Bu mesele merkezi iktidarın sorunu olarak görülebilir, öyledir de. Ancak yerel yönetimlerin demokratik siyasal yaşamın yani demokrasinin manivelası olduğu gerçeğini de gözden ırak tutmamak lazım. Ademi merkeziyetçi boyutunu geliştirmeyen bir demokrasinin birbirinden farklı kimliklerin ve dinamiklerin dokusuyla oluşmuş toplumsal düzeneği çağdaş demokratik uygarlık mertebesine taşıyamayacağı gerçeği ülkemizin siyasal deneylerinde mevcuttur.
29 Mart yerel seçimlerine birçok misyon yüklemek mümkündür. Nitekim yüklenmektedir ve görüldüğü gibi beklentiler hayli yüksektir. Ama bizim açımızdan bu seçimin anlamı, egemen etnik kimliğin dışında kalan ve varlıkları resmen hala tanınmamış olan onlarca halk topluluğunun kimlik haklarını da tanıyacak bir demokrasinin ikamesinde kilometre taşı işlevi görebilecek olmasıdır.
Bir kenti iktisadi, sosyal vb. hizmetlerle feodal yaşam değerlerinden uygar kent düzeyine çıkartmak önemlidir ama onun tarihsel, sosyal, kültürel, inançsal ve siyasal dokularıyla örtüşen demokratik yerel bir yönetim oluşturmak da önemlidir. Yerelde demokratik bir yönetim, merkezi iktidarı beklemeden kendi özelinde, seçilmiş bir irade olarak demokrasiyi icra edebilir. Onu seçen etnik, kültür ve inanç kimliklerinin varlığını resmen benimseyip örnek davranışlar gösterebilir. İşte bu noktada kadim kentimiz Antakya’da yerel seçimler ve yönetimler meselesine girmek istiyoruz.
29 Mart seçimleri, yukarda dile getirdiklerimiz çerçevesinde ülkemiz açısından ne anlam taşıyorsa ilimiz için de ifade ettiği odur. Ancak bu kentin adı Antakya’dır. Yani hareket halindeki bir tarihten, tarih membasından söz ediyoruz. Onlarca kadim halk topluluğu buraları yaşama açmış, orijinal etnik kimlikleriyle, kültürleriyle, inançlarıyla Antakya denen siluete can vermiş, hayat vermiş. Halklar bahçesi özelliği ise, ülkemizin mozaik yapısına örnek teşkil etmeye devam etmektedir. Ancak Antakya yıllardır bu tarihsel, halksal ve kültürel içeriğine uygun sahici bir demokratik yerel yönetim yüzü görmemiştir.
Bu bir yana merkezi iktidarın köşe başlarını tutanlar bu bölgenin tarihi, kültürel izlerini halkın ve gelecek kuşakların belleğinden silme çabalarını ve değerlerin gerçek sahibi halkların varlığını inkar etmeyi sürdürmektedirler. Bunun son örneklerden biri il statüsü mealinde Antakya isminin nüfus kayıtları da dahil resmi görüş ve işlemlerden kaldırılmasıdır.
Kentimizin mozaik kültürel dokusunda ağırlıklı bir renk olan Arap halkının vd. etnik grupların yaşadığı beldelerin, köylerin, mahallelerin adlarının değiştirilmesi, etnik ve kültürel aidiyetlerinin simgesi olan öğelerin karartılması çabaları da bu sürecin bir parçasıdır. Tarihi Roma köprüsü kıyımıysa bu ilin tarihi ve kültürel değerleri açısından tam bir facia. Bu kentin tarihsel değerlerinin kalbine vurulan hançerin acısı bizler de dahil her kuşaktan Antakyalının tarih bilincini ve yüreğini sızlatıyor.
Yerel seçimler ekseninde kendi açımızdan çizdiğimiz Antakya fotoğrafı; amaç, talep ve beklentilerimizin de aynasını oluşturmaktadır.
On yıllardır anti-demokratik merkezi iktidarın bir uzvu olarak Antakya’nın sırtında bir kambur gibi duran gerici yerel yönetimlerin önü kesilmelidir. Antakya halkının ve bizlerin 29 Mart seçimlerinden beklediği; kentimizin tarihi ve kültürel değerleriyle barışacak, farklı etnik, kültürel kimlikleri tanıyacak, Antakya’nın isminin ve egemenlik altındaki kültürel kimliklere ait tarihi değerlerin silinmesine son verecek, Roma köprüsünü orijinal dokusuyla yeniden kuracak, Arap halk topluluğunun ve ezilen diğer kimliklerin Antakya’da belediye başta gelmek üzere siyasal yaşamda temsiliyetinin önünü açacak demokratik bir yönetimin sandıktan çıkmasıdır.
Temsil ettiğimiz demokratik siyasal birikim ve potansiyel adına başlattığımız seçim
kampanyamızın ana gerekçe ve amaçları özetle bunlardan ibarettir.
Bunları ana başlıklar halinde sıralayacak olursak:
1- Demokrasinin, özgürlüklerin, emeğin yanında saf tutan, tüm etnik,
kültür ve inanç kimliklerinin hakkını savunan, kadın hakları konusunda duyarlı davranan, belediyeyi modern altyapı hizmetleri yanı sıra çağdaş, demokratik aydınlanmanın medresesine çeviren, insana dönük yaratıcı yatırımlarıyla kalıcı izler bırakan demokratik-halkçı bir yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek.
2-Tarihi Roma köprüsünün yeniden yapımı konusunda yaygınlaşan talepleri seçim programının maddelerinden biri haline getirmek ve iktidara gelindiği takdirde bunu belediyenin hedefleri arasına alarak, bu tarihi değerimizin yeniden ihya edilmesine öncülük yapmak.
3- Merkezi iktidarın tektipleştirme politikaları çerçevesinde yerleşim yerlerinin tarihi isimlerinin belleklerden silinmesine dönük on yıllardır sürdürülen uygulamalara dur demek, orijinal isimlere dönüş yönünde bir hareket oluşturmak.
4- Ülkemizin, AB uyum sürecine girdiği bir kesitte, kentimizde yaşayan ve varlıkları hala resmen tanınmayan Arap halkı vd. etnik toplulukların kimliğini kabul etmek, kültür ve dillerini koruyup geliştirmelerine destek sağlayıcı imkanlar sunmak.
5- Antakya’nın tarihi ve kültürel şanına yaraşır özellikte ve kentte yaşayan tüm siyasal, sosyal ve kültürel kesimlerin faaliyet ve etkinliklerine platform oluşturacak merkezi bir kültür kompleksi açmak.
6- Başat etnik kimliğin dışındaki halk topluluklarının, Antakya’nın siyasal yaşamında ve yerel yönetiminde etkin bir şekilde yer almalarının önünü kesen siyasal, ideolojik, kültürel ve psikolojik engellerle mücadele etmek.
7- Arap Alevi halkının kendi kimlik gerçeğini en etkin şekilde ortaya koyduğu kutsal günü olan Gadir Bayramı’nın resmi tatil ilan edilmesi yönünde çaba göstermek.
8- Emek ve demokrasi güçlerinin çalışmalarına tam destek sağlamak.
9- Kentimizdeki aşsız, işsiz, evsiz, vatandaşlara sahip çıkmak, yaşamlarını kolaylaştıracak sosyal yardımlarda bulunmak yada sorunlarını çözecek alternatif programlar geliştirmek.
10- Etnik, sosyal gruplar ve inançlar arasında ayırım yapmaksızın bütün semtlere aynı oranda hizmet götürmek, eşitlik ilkesi temelinde sorunlarının çözümü yönünde politika geliştirmek.
11- Kadınların uğradığı şiddet ve her türlü saldırıya karşı durmak, kadın bilincinin geliştirilmesi amacıyla kadınlara yönelik çalışmalar yapmak, bu çerçevede kadın sığınma evinin açılması vb. fiili adımlar atmak.
12- Tek boyutlu siyasal sistemin geliştirdiği gericilik kuşatması altındaki gençlerin ilerici, evrensel düşünce ve değerler temelinde yetişip, ülkeyi özgürlükçü, demokratik, aydınlık bir geleceğe taşıyacak kuşakların yetişmesinde aktif rol üstlenmek.
29 Mart yerel seçimlerinde Antakya merkez ilçede yukarıda sıraladığımız kriter ve taleplerle kesişen yada bu yönde icraatta bulunacak olan adaylara destek sunacağız.
Destek vereceğimiz adayın bu deklerasyonda dile getirdiğimiz görüşler ve altını çizdiğimiz taleplerle ne ölçüde örtüştüğü bizim için önemlidir. Zira bizler daha önceki yerel seçimlerde de emek ve demokrasi güçlerini temsil eden yada demokratik, sol değerlere açık olan adayları destekledik. Bugün de aynı gerekçeler, söz konusu vasıfları taşıyan adayın yanında durmamız açısından yeterli olacaktır.
Aşağıda imzaları bulunan üç demokratik kurum olarak, mevcut adaylar arasında bu demokratik anlayış ve taleplerimize tam anlamıyla uyan bir aday profilinin olmadığını belirtmek isteriz. Buna karşın, kadının siyasal yaşamda aktif rol alışının örneklerinden biri olan, sol değerlere yakın duran, emek ve demokrasi güçlerinin faaliyetlerine destek çıkan ve ilerici halkçı değerlerle örtüşen bir duruşa sahip olduğu düşüncesinden hareketle, 29 Mart seçimlerinde tercihimizi, CHP Antakya Belediye Başkan Adayı İris Şentürk’ten yana kullanacağımızı ilan ediyoruz.
Ortadoğu Kültür Merkezi
Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği
Demokratik Kültür Sanat Derneği
Adına: Fevzi Yeşil
Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği
Demokratik Kültür Sanat Derneği
Seçim Bildirgesi
Ülkemiz kritik siyasal gelişmelere sahne olmaktadır. Türkiye 20. yüzyıldan ciddi sorunlar devralarak yeni yüzyıla girmiştir. Örneğin hala halklar mozaiği dokusuna uygun bir demokrasiyi inşa edememiştir. Bize göre Türkiye’nin en acil sorunu demokratikleşmedir.
Onlarca etnik, sosyal ve dinsel kimlikle barışık yaşamak, temel hak ve özgürlükleri geliştirmek, insan haklarının gereğini yerine getirmek, siyasal konsepti çağdaş demokratik laik kriterler seviyesine yükseltmek, evrensel hukuk ve adaleti tesis etmek, sosyal adaleti sağlamak, yaşam standartlarını ileri ülkelerin düzeyine çıkartmak, kısacası küreselleşmede ifadesini bulan bilişim çağına ayak uyduran bir Türkiye için demokrasi olmazsa olmaz koşulların başında gelmeye devam etmektedir.
Yıllardır telaffuz ettiğimiz gibi artık Türkiye demokratlaşmalıdır. Bu mesele merkezi iktidarın sorunu olarak görülebilir, öyledir de. Ancak yerel yönetimlerin demokratik siyasal yaşamın yani demokrasinin manivelası olduğu gerçeğini de gözden ırak tutmamak lazım. Ademi merkeziyetçi boyutunu geliştirmeyen bir demokrasinin birbirinden farklı kimliklerin ve dinamiklerin dokusuyla oluşmuş toplumsal düzeneği çağdaş demokratik uygarlık mertebesine taşıyamayacağı gerçeği ülkemizin siyasal deneylerinde mevcuttur.
29 Mart yerel seçimlerine birçok misyon yüklemek mümkündür. Nitekim yüklenmektedir ve görüldüğü gibi beklentiler hayli yüksektir. Ama bizim açımızdan bu seçimin anlamı, egemen etnik kimliğin dışında kalan ve varlıkları resmen hala tanınmamış olan onlarca halk topluluğunun kimlik haklarını da tanıyacak bir demokrasinin ikamesinde kilometre taşı işlevi görebilecek olmasıdır.
Bir kenti iktisadi, sosyal vb. hizmetlerle feodal yaşam değerlerinden uygar kent düzeyine çıkartmak önemlidir ama onun tarihsel, sosyal, kültürel, inançsal ve siyasal dokularıyla örtüşen demokratik yerel bir yönetim oluşturmak da önemlidir. Yerelde demokratik bir yönetim, merkezi iktidarı beklemeden kendi özelinde, seçilmiş bir irade olarak demokrasiyi icra edebilir. Onu seçen etnik, kültür ve inanç kimliklerinin varlığını resmen benimseyip örnek davranışlar gösterebilir. İşte bu noktada kadim kentimiz Antakya’da yerel seçimler ve yönetimler meselesine girmek istiyoruz.
29 Mart seçimleri, yukarda dile getirdiklerimiz çerçevesinde ülkemiz açısından ne anlam taşıyorsa ilimiz için de ifade ettiği odur. Ancak bu kentin adı Antakya’dır. Yani hareket halindeki bir tarihten, tarih membasından söz ediyoruz. Onlarca kadim halk topluluğu buraları yaşama açmış, orijinal etnik kimlikleriyle, kültürleriyle, inançlarıyla Antakya denen siluete can vermiş, hayat vermiş. Halklar bahçesi özelliği ise, ülkemizin mozaik yapısına örnek teşkil etmeye devam etmektedir. Ancak Antakya yıllardır bu tarihsel, halksal ve kültürel içeriğine uygun sahici bir demokratik yerel yönetim yüzü görmemiştir.
Bu bir yana merkezi iktidarın köşe başlarını tutanlar bu bölgenin tarihi, kültürel izlerini halkın ve gelecek kuşakların belleğinden silme çabalarını ve değerlerin gerçek sahibi halkların varlığını inkar etmeyi sürdürmektedirler. Bunun son örneklerden biri il statüsü mealinde Antakya isminin nüfus kayıtları da dahil resmi görüş ve işlemlerden kaldırılmasıdır.
Kentimizin mozaik kültürel dokusunda ağırlıklı bir renk olan Arap halkının vd. etnik grupların yaşadığı beldelerin, köylerin, mahallelerin adlarının değiştirilmesi, etnik ve kültürel aidiyetlerinin simgesi olan öğelerin karartılması çabaları da bu sürecin bir parçasıdır. Tarihi Roma köprüsü kıyımıysa bu ilin tarihi ve kültürel değerleri açısından tam bir facia. Bu kentin tarihsel değerlerinin kalbine vurulan hançerin acısı bizler de dahil her kuşaktan Antakyalının tarih bilincini ve yüreğini sızlatıyor.
Yerel seçimler ekseninde kendi açımızdan çizdiğimiz Antakya fotoğrafı; amaç, talep ve beklentilerimizin de aynasını oluşturmaktadır.
On yıllardır anti-demokratik merkezi iktidarın bir uzvu olarak Antakya’nın sırtında bir kambur gibi duran gerici yerel yönetimlerin önü kesilmelidir. Antakya halkının ve bizlerin 29 Mart seçimlerinden beklediği; kentimizin tarihi ve kültürel değerleriyle barışacak, farklı etnik, kültürel kimlikleri tanıyacak, Antakya’nın isminin ve egemenlik altındaki kültürel kimliklere ait tarihi değerlerin silinmesine son verecek, Roma köprüsünü orijinal dokusuyla yeniden kuracak, Arap halk topluluğunun ve ezilen diğer kimliklerin Antakya’da belediye başta gelmek üzere siyasal yaşamda temsiliyetinin önünü açacak demokratik bir yönetimin sandıktan çıkmasıdır.
Temsil ettiğimiz demokratik siyasal birikim ve potansiyel adına başlattığımız seçim
kampanyamızın ana gerekçe ve amaçları özetle bunlardan ibarettir.
Bunları ana başlıklar halinde sıralayacak olursak:
1- Demokrasinin, özgürlüklerin, emeğin yanında saf tutan, tüm etnik,
kültür ve inanç kimliklerinin hakkını savunan, kadın hakları konusunda duyarlı davranan, belediyeyi modern altyapı hizmetleri yanı sıra çağdaş, demokratik aydınlanmanın medresesine çeviren, insana dönük yaratıcı yatırımlarıyla kalıcı izler bırakan demokratik-halkçı bir yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek.
2-Tarihi Roma köprüsünün yeniden yapımı konusunda yaygınlaşan talepleri seçim programının maddelerinden biri haline getirmek ve iktidara gelindiği takdirde bunu belediyenin hedefleri arasına alarak, bu tarihi değerimizin yeniden ihya edilmesine öncülük yapmak.
3- Merkezi iktidarın tektipleştirme politikaları çerçevesinde yerleşim yerlerinin tarihi isimlerinin belleklerden silinmesine dönük on yıllardır sürdürülen uygulamalara dur demek, orijinal isimlere dönüş yönünde bir hareket oluşturmak.
4- Ülkemizin, AB uyum sürecine girdiği bir kesitte, kentimizde yaşayan ve varlıkları hala resmen tanınmayan Arap halkı vd. etnik toplulukların kimliğini kabul etmek, kültür ve dillerini koruyup geliştirmelerine destek sağlayıcı imkanlar sunmak.
5- Antakya’nın tarihi ve kültürel şanına yaraşır özellikte ve kentte yaşayan tüm siyasal, sosyal ve kültürel kesimlerin faaliyet ve etkinliklerine platform oluşturacak merkezi bir kültür kompleksi açmak.
6- Başat etnik kimliğin dışındaki halk topluluklarının, Antakya’nın siyasal yaşamında ve yerel yönetiminde etkin bir şekilde yer almalarının önünü kesen siyasal, ideolojik, kültürel ve psikolojik engellerle mücadele etmek.
7- Arap Alevi halkının kendi kimlik gerçeğini en etkin şekilde ortaya koyduğu kutsal günü olan Gadir Bayramı’nın resmi tatil ilan edilmesi yönünde çaba göstermek.
8- Emek ve demokrasi güçlerinin çalışmalarına tam destek sağlamak.
9- Kentimizdeki aşsız, işsiz, evsiz, vatandaşlara sahip çıkmak, yaşamlarını kolaylaştıracak sosyal yardımlarda bulunmak yada sorunlarını çözecek alternatif programlar geliştirmek.
10- Etnik, sosyal gruplar ve inançlar arasında ayırım yapmaksızın bütün semtlere aynı oranda hizmet götürmek, eşitlik ilkesi temelinde sorunlarının çözümü yönünde politika geliştirmek.
11- Kadınların uğradığı şiddet ve her türlü saldırıya karşı durmak, kadın bilincinin geliştirilmesi amacıyla kadınlara yönelik çalışmalar yapmak, bu çerçevede kadın sığınma evinin açılması vb. fiili adımlar atmak.
12- Tek boyutlu siyasal sistemin geliştirdiği gericilik kuşatması altındaki gençlerin ilerici, evrensel düşünce ve değerler temelinde yetişip, ülkeyi özgürlükçü, demokratik, aydınlık bir geleceğe taşıyacak kuşakların yetişmesinde aktif rol üstlenmek.
29 Mart yerel seçimlerinde Antakya merkez ilçede yukarıda sıraladığımız kriter ve taleplerle kesişen yada bu yönde icraatta bulunacak olan adaylara destek sunacağız.
Destek vereceğimiz adayın bu deklerasyonda dile getirdiğimiz görüşler ve altını çizdiğimiz taleplerle ne ölçüde örtüştüğü bizim için önemlidir. Zira bizler daha önceki yerel seçimlerde de emek ve demokrasi güçlerini temsil eden yada demokratik, sol değerlere açık olan adayları destekledik. Bugün de aynı gerekçeler, söz konusu vasıfları taşıyan adayın yanında durmamız açısından yeterli olacaktır.
Aşağıda imzaları bulunan üç demokratik kurum olarak, mevcut adaylar arasında bu demokratik anlayış ve taleplerimize tam anlamıyla uyan bir aday profilinin olmadığını belirtmek isteriz. Buna karşın, kadının siyasal yaşamda aktif rol alışının örneklerinden biri olan, sol değerlere yakın duran, emek ve demokrasi güçlerinin faaliyetlerine destek çıkan ve ilerici halkçı değerlerle örtüşen bir duruşa sahip olduğu düşüncesinden hareketle, 29 Mart seçimlerinde tercihimizi, CHP Antakya Belediye Başkan Adayı İris Şentürk’ten yana kullanacağımızı ilan ediyoruz.
Ortadoğu Kültür Merkezi
Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği
Demokratik Kültür Sanat Derneği
Adına: Fevzi Yeşil
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder