28 Temmuz 2009 Salı
TARTIŞMALARA GEÇ KALMIŞ BİR KATKI
Ali Çakmaklı’nın yeğeni
Zeki Bayterin
27 Temmuz 2009
Tartışmalara nokta kondu biliyorum. Ama sonradan da olsa şöyle bir katılım yapmak istiyorum. Amacım, noktalanmışta olsa tartışılan bir sürece geç kalmış bir katkı yapmaktır. Doğrularım arkasında durma adına buna gerek duydum. Dayım Ali Çakmkalı’nın kimsenin elinde başkasına karşı bir kullanım aracı olmamasıdır.
Aşağıdaki satırlar kendisine alınan herkese hitabımdır.
Sayın zatı muhterem,
Ben internet yabancısıyım, yıllar önce bir defa küçük bir bilgi için bakmıştım ikincisi ise dayımla ilgili bir yazı olduğunu öğrendiğimde oldu. Aslında sohbetin göz göze kavganın da kaçınılmazsa yüz yüze olmasını yeğlerim, sanal söylem sanal kavga işkencedir.
Seni tanımıyorum zatı muhterem,
Seni de daha önce tanıdığım sahte hocalardan olduğunu düşündüğümde ÇAKMAKLI hocanın iki resmini gönderip hastaneden nasıl kaçtığını anlatmıştım, benden “karanlık adam” yazısını istediğinde tanıdığım sahte hocalardan olmasan da bazılarıyla birlikte olabileceğini düşündüm. Onlar bir dönem söyleyemediklerini başkalarına söyleten, yapamadıklarını duygularından yararlanıp yaptıranlar şimdi sana yazdırıyorlar diye düşündüm.
Ben Ali ÇAKMAKLI için dedikodu yaptığı söylenen öz amcamın yüzüne karşı durup amca yeğen ilişkisini bitirdim, baba tarafım hiç olmadı hayali bir söz ve 25 yılı aşan küslük, birçok örnek verilebilir.
Ali hoca sizden önce çok malzeme oldu endişem ondandı, bu bölgede görüp tanıdığımız bir dönem inandığımız birçok palavracının “abidik gubidik” olduğunu görüyorum, Senin bilmediğin süreci ADANA'lılar iyi bilir. Bir de şimdi yabancı olduğum internette yazılanları okuyorum canlanan bir şey varsa yazıyorum da, ÇAKMAKLI hoca için çarşı pazar “karanlık” diyenlerin bugün etrafınızda olduğunu görebiliyorum geçte olsa karanlık olmadığını anlamışlar diye değerlendiriyorum, o gün neden bugünkü gibi düşünmediklerini de anlayabiliyorum.
O günleri göz önüne getirip bugüne bakınca yine söylüyorum katkıları olmazsa o gün hoca ölmezdi. Şimdi soruyorum, ben sana yazdığımda kendimi mi gizledim, “araştırdım kimden geldiğini buldum” diyorsun oğlumun adresini kullanıp Ali hocanın yakını diye yazdım, yoldaşıyım demedim ki benden bahsederken “BU TARİHTEN DOĞRU DÜZGÜN BİR ADAM ÇIKMAZMI” diyorsun, hem ÇAKMAKLI'dan söz ediyor hem de birinci dereceden yakını olana hakaret ediyorsun. Hangi tarihten kimlerden bahsettiğini net anlayamadım anlasam cevap verirdim ister kayış kopsun, ister dingil kırılsın bir de üstüne basarak söylüyorum inandırıcılıkları olsa ÇAKMAKLI ile ilgili yazma zevkini sana bırakmazlardı.
“BU TARİHTEN DOĞRU DÜZGÜN BİR ADAM ÇIKMAZMI” sözüne cevap vermiyorum, nedeni “polemikten çekilme” kararın belki de verdiğin en yerinde karardır. Bir de Mihrac hocayla ilgili “zehir zemberek” yazımdan söz ediyorsun, istersen görelim zehir zemberek yazı nedir bilen bilmeyen adam kalıbına uymayan sizin tarzınızda yazdığımı sanacak, ayıp ayıp kendinize gelin.
O yazıdaki ruh halimi hocanın katledildiği bu şehri anlatacak bir kapı aralığı, aradığım net olarak görülüyor siz 5-6 kişi arada değişen figüranlarla yıllardır merkez oluşturmuş her şeyi siz biliyorsunuz, gerisi yüzeysel gazete başlıklarıyla idare eder. Bir de kime hangi siteye yazacağım beni ilgilendirir, sorma hakkı olan varsa beni sevindirir, Mihrac URAL benim için bu kadar yalan dolanın kaygının olduğu yerde Ali hocanın o günlerde anlattığı dostu olarak görüyorum. O günkü söylemlerin sahipleri ne kadar aciz çaresizse Mihrac URAL'ı da karşılarında dik görüyorum. Neyin arkasından ne çıkacak hastalığına ACİL şifalar diliyorum
Ali çakmaklı hocanın yiğeni
Zeki Bayterin
27 Temmuz 2009
Zeki Bayterin
27 Temmuz 2009
Tartışmalara nokta kondu biliyorum. Ama sonradan da olsa şöyle bir katılım yapmak istiyorum. Amacım, noktalanmışta olsa tartışılan bir sürece geç kalmış bir katkı yapmaktır. Doğrularım arkasında durma adına buna gerek duydum. Dayım Ali Çakmkalı’nın kimsenin elinde başkasına karşı bir kullanım aracı olmamasıdır.
Aşağıdaki satırlar kendisine alınan herkese hitabımdır.
Sayın zatı muhterem,
Ben internet yabancısıyım, yıllar önce bir defa küçük bir bilgi için bakmıştım ikincisi ise dayımla ilgili bir yazı olduğunu öğrendiğimde oldu. Aslında sohbetin göz göze kavganın da kaçınılmazsa yüz yüze olmasını yeğlerim, sanal söylem sanal kavga işkencedir.
Seni tanımıyorum zatı muhterem,
Seni de daha önce tanıdığım sahte hocalardan olduğunu düşündüğümde ÇAKMAKLI hocanın iki resmini gönderip hastaneden nasıl kaçtığını anlatmıştım, benden “karanlık adam” yazısını istediğinde tanıdığım sahte hocalardan olmasan da bazılarıyla birlikte olabileceğini düşündüm. Onlar bir dönem söyleyemediklerini başkalarına söyleten, yapamadıklarını duygularından yararlanıp yaptıranlar şimdi sana yazdırıyorlar diye düşündüm.
Ben Ali ÇAKMAKLI için dedikodu yaptığı söylenen öz amcamın yüzüne karşı durup amca yeğen ilişkisini bitirdim, baba tarafım hiç olmadı hayali bir söz ve 25 yılı aşan küslük, birçok örnek verilebilir.
Ali hoca sizden önce çok malzeme oldu endişem ondandı, bu bölgede görüp tanıdığımız bir dönem inandığımız birçok palavracının “abidik gubidik” olduğunu görüyorum, Senin bilmediğin süreci ADANA'lılar iyi bilir. Bir de şimdi yabancı olduğum internette yazılanları okuyorum canlanan bir şey varsa yazıyorum da, ÇAKMAKLI hoca için çarşı pazar “karanlık” diyenlerin bugün etrafınızda olduğunu görebiliyorum geçte olsa karanlık olmadığını anlamışlar diye değerlendiriyorum, o gün neden bugünkü gibi düşünmediklerini de anlayabiliyorum.
O günleri göz önüne getirip bugüne bakınca yine söylüyorum katkıları olmazsa o gün hoca ölmezdi. Şimdi soruyorum, ben sana yazdığımda kendimi mi gizledim, “araştırdım kimden geldiğini buldum” diyorsun oğlumun adresini kullanıp Ali hocanın yakını diye yazdım, yoldaşıyım demedim ki benden bahsederken “BU TARİHTEN DOĞRU DÜZGÜN BİR ADAM ÇIKMAZMI” diyorsun, hem ÇAKMAKLI'dan söz ediyor hem de birinci dereceden yakını olana hakaret ediyorsun. Hangi tarihten kimlerden bahsettiğini net anlayamadım anlasam cevap verirdim ister kayış kopsun, ister dingil kırılsın bir de üstüne basarak söylüyorum inandırıcılıkları olsa ÇAKMAKLI ile ilgili yazma zevkini sana bırakmazlardı.
“BU TARİHTEN DOĞRU DÜZGÜN BİR ADAM ÇIKMAZMI” sözüne cevap vermiyorum, nedeni “polemikten çekilme” kararın belki de verdiğin en yerinde karardır. Bir de Mihrac hocayla ilgili “zehir zemberek” yazımdan söz ediyorsun, istersen görelim zehir zemberek yazı nedir bilen bilmeyen adam kalıbına uymayan sizin tarzınızda yazdığımı sanacak, ayıp ayıp kendinize gelin.
O yazıdaki ruh halimi hocanın katledildiği bu şehri anlatacak bir kapı aralığı, aradığım net olarak görülüyor siz 5-6 kişi arada değişen figüranlarla yıllardır merkez oluşturmuş her şeyi siz biliyorsunuz, gerisi yüzeysel gazete başlıklarıyla idare eder. Bir de kime hangi siteye yazacağım beni ilgilendirir, sorma hakkı olan varsa beni sevindirir, Mihrac URAL benim için bu kadar yalan dolanın kaygının olduğu yerde Ali hocanın o günlerde anlattığı dostu olarak görüyorum. O günkü söylemlerin sahipleri ne kadar aciz çaresizse Mihrac URAL'ı da karşılarında dik görüyorum. Neyin arkasından ne çıkacak hastalığına ACİL şifalar diliyorum
Ali çakmaklı hocanın yiğeni
Zeki Bayterin
27 Temmuz 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder