10 Temmuz 2009 Cuma
Durmak yok, açlık ve sefalete devam
Kemal Doğan
Asgari ücrete alay edercesine zam. Türk-İş'in Haziran ayı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" raporuna göre, dört kişilik bir ailenin dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için Haziran ayında yapması gereken gıda harcaması tutarı 733 TL olarak hesaplandı. Yoksulluk sınırı ise 2 bin 389 TL oldu. Mayıs ayında açlık sınırı 744 TL, yoksulluk sınırı 2 bin 424 TL olmuştu. Evet Yoksulluk sınırı 2 bin 424 TL ve asgari ücret 527 TL iken 546 TL oluyor, Emeğiyle kazanları ve insanlığı yok sayan bu sistem yoksulluk sınırının çok altında olan asgari ücrete yalnızca 19 TL zam yaparak adeta işçilerle alay ediyor.
Komisyona bak...
Çalışma Genel Müdürü ve yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı (veya yardımcısı), Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'ndan konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli, en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği 5 temsilci ve nihayet en çok işçiyi örgütlemiş bulunan Konfederasyonun değişik işkolları için seçeceği 5 temsilciden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan başka bir oranın çıkması da zaten mümkün değildi. Sistem insanlığa açlığı ve yoksulluğu reva gören bu sistemin sür git devam etmesi için elinden geleni yapıyor. Tarımı, köylülüğü ve hayvancılığı bitirerek insanların yaşam alanını kısıtlayan, onlardan zorla aldıklarını onlara sadaka vererek gönüllerini kazandıklarını sanan bu sistem hala daha insanları kandırmaya devam ediyor.
Emekçiler günümüzde bir ekmek parasını zor bulurken, yoksulluk sınırının çok altında olan asgari ücret ile, 'yaşama, öl!' der gibi insanlarla adeta alay edilircesine davranılıyor. Gençler TV'lerin pembe dizileriyle uyutuluyor. Bir yandan Polatvari dizilerle çetecilik ve katillik normal bir şeymiş gibi gençlere sunuluyor.
Bir yandan halkın değerlerini yok ediyorlar, bir yandan da halkı bölerek birbirine düşmanlaştırıyorlar. Çünkü birleşen ve örgütlenen bir halkın karşısında hiçbir gücün duramayacağını da çok iyi biliyorlar. Sömürücüler bir avuç, halklar ise milyonlardan oluşuyor. Bunun için güçlerimizi birleştirip, artık bizlerle alay edemeyeceklerini onlara göstermeliyiz.
İşte bir örnek...
İzmit'te Emine - Fahri Ödügel ailesinin içinde bulunduğu insanlık ayıbını anlatmaya kelimeler yetmez. Emine - Fahri Ödügel çifti 4 ay öncesine kadar M. Alipaşa Mahallesi’nde oturuyordu. Fahri Ödügel, Sanayi Sitesi’nde bir boya atölyesinde görev yapıyor. Biri 2, diğeri 1 yaşında iki çocuğu olan çift, aylık gelirleriyle ev kirasını ödeyemedikleri için evsahibi tarafından evlerinden atıldılar. Bunun üzerine Körfez Mahallesi Şehit Remzi Sokak’ta bir tanıdıklarının yanına sığınıp şimdilik burada yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Ama nereya kadar?
Buna benzer örneklerini yazmakla bitiremeyiz, sokakta yatan , hala daha çöpten ekmek toplayarak yaşayan ve ölüme terk edilen o kadar çok insanımız var ki...
Asgari ücrete yapılan 19 TL zam neye yeter? Onların ihtiyaçlarını sizler daha iyi biliyorsunuz. Demokratik haklarını bile kullanmasını bilemeyen bu insanların her tarla zaafından yararlanarak süren bu sistemden onları ancak insanlık düzeni kurtaracaktır.
Asgari ücrete alay edercesine zam. Türk-İş'in Haziran ayı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" raporuna göre, dört kişilik bir ailenin dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için Haziran ayında yapması gereken gıda harcaması tutarı 733 TL olarak hesaplandı. Yoksulluk sınırı ise 2 bin 389 TL oldu. Mayıs ayında açlık sınırı 744 TL, yoksulluk sınırı 2 bin 424 TL olmuştu. Evet Yoksulluk sınırı 2 bin 424 TL ve asgari ücret 527 TL iken 546 TL oluyor, Emeğiyle kazanları ve insanlığı yok sayan bu sistem yoksulluk sınırının çok altında olan asgari ücrete yalnızca 19 TL zam yaparak adeta işçilerle alay ediyor.
Komisyona bak...
Çalışma Genel Müdürü ve yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı (veya yardımcısı), Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'ndan konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli, en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği 5 temsilci ve nihayet en çok işçiyi örgütlemiş bulunan Konfederasyonun değişik işkolları için seçeceği 5 temsilciden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan başka bir oranın çıkması da zaten mümkün değildi. Sistem insanlığa açlığı ve yoksulluğu reva gören bu sistemin sür git devam etmesi için elinden geleni yapıyor. Tarımı, köylülüğü ve hayvancılığı bitirerek insanların yaşam alanını kısıtlayan, onlardan zorla aldıklarını onlara sadaka vererek gönüllerini kazandıklarını sanan bu sistem hala daha insanları kandırmaya devam ediyor.
Emekçiler günümüzde bir ekmek parasını zor bulurken, yoksulluk sınırının çok altında olan asgari ücret ile, 'yaşama, öl!' der gibi insanlarla adeta alay edilircesine davranılıyor. Gençler TV'lerin pembe dizileriyle uyutuluyor. Bir yandan Polatvari dizilerle çetecilik ve katillik normal bir şeymiş gibi gençlere sunuluyor.
Bir yandan halkın değerlerini yok ediyorlar, bir yandan da halkı bölerek birbirine düşmanlaştırıyorlar. Çünkü birleşen ve örgütlenen bir halkın karşısında hiçbir gücün duramayacağını da çok iyi biliyorlar. Sömürücüler bir avuç, halklar ise milyonlardan oluşuyor. Bunun için güçlerimizi birleştirip, artık bizlerle alay edemeyeceklerini onlara göstermeliyiz.
İşte bir örnek...
İzmit'te Emine - Fahri Ödügel ailesinin içinde bulunduğu insanlık ayıbını anlatmaya kelimeler yetmez. Emine - Fahri Ödügel çifti 4 ay öncesine kadar M. Alipaşa Mahallesi’nde oturuyordu. Fahri Ödügel, Sanayi Sitesi’nde bir boya atölyesinde görev yapıyor. Biri 2, diğeri 1 yaşında iki çocuğu olan çift, aylık gelirleriyle ev kirasını ödeyemedikleri için evsahibi tarafından evlerinden atıldılar. Bunun üzerine Körfez Mahallesi Şehit Remzi Sokak’ta bir tanıdıklarının yanına sığınıp şimdilik burada yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Ama nereya kadar?
Buna benzer örneklerini yazmakla bitiremeyiz, sokakta yatan , hala daha çöpten ekmek toplayarak yaşayan ve ölüme terk edilen o kadar çok insanımız var ki...
Asgari ücrete yapılan 19 TL zam neye yeter? Onların ihtiyaçlarını sizler daha iyi biliyorsunuz. Demokratik haklarını bile kullanmasını bilemeyen bu insanların her tarla zaafından yararlanarak süren bu sistemden onları ancak insanlık düzeni kurtaracaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder